Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/721 E. 2022/1043 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/721
KARAR NO : 2022/1043

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 20/09/2019 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince, müvekkilinin otelinde vereceği konaklama hizmetine karşılık olarak, otelin pazarlama ve rezervasyon işlemlerinin davalı şirket tarafından gerçekleştirileceği hususunda anlaşmaya varıldığını, sözleşmeye göre davalı taraf müvekkiline ait otelin Türkiye’de ki tek pazarlamacı olduğunu, Türkiye sınırları içerisindeki son tüketicilere ve acentelere otel pazarlamasını gerçekleştirme, pazarlama faaliyeti kapsamında kendi web sitelerinde ve diğer mecralarda müvekkiline ait otelin tanıtımı, son tüketicilerden gelen rezervasyon taleplerini karşılamak ve rezervasyon bedellerini tahsil etmekle yükümlü olduğunu, sözleşmenin “Ödemeler ve Koşulları” başlıklı Ek-1 bölümünde 2020 sezonu için davalı tarafça müvekkiline 28/02/2020 tarihinde 100.000-TL, 27/03/2020 tarihinde 100.000-TL, 24/04/2020 tarihinde 100.000-TL, 29/05/2020 tarihinde 100.000-TL, 31/07/2020 tarihinde 100.000-TL, 28/08/2020 tarihinde 100.000-TL olmak üzere toplamda çek olarak 600.000-TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, yine sözleşmenin 5.4 maddesine göre; çek bedellerini aşan miktardaki rezervasyon bedellerinin sezon sonunda yapılacak mutabakat gereğince davalı tarafça müvekkiline ödeneceği hususunda anlaşıldığını, müvekkili şirketin davalıdan 31/10/2020 tarihi itibariyle 425.580,94-TL alacaklı olduğunu, müvekkili tarafından düzenlenen cari hesaba konu faturalara da davalı şirket tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, borçlu şirket aleyhinde söz konusu faturalara dayalı olarak Fethiye İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz nedeniyle dosyanın İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …. esasına kaydının yapıldığını, yetkiye itiraz edilmesi nedeniyle bu kez dosyanın Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esasına kaydının yapıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu belirterek davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yurtdışında ve Türkiye’de turizm sektöründe faaliyet gösterdiğini, Türk ticari hayatının köklü şirketlerinden biri olduğunu, müvekkili şirketin faaliyet konusu olan turizm ve otelcilik alanında dünyada büyük başarılara imza attığını ve tüm dünyada ve özellikle Türkiye’de sektörel anlamda adından söz ettirdiğini, müvekkili şirketin her zaman müşteri memnuniyeti ve en güvenilir hizmeti verme anlayışı içerisinde hizmet verdiğini, hal böyleyken müvekkil şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği yönündeki beyanların ancak ve ancak itibar zedelemek niyetiyle söylendiğini, bilindiği üzere COVID-19, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11.03.2020 tarihinde pandeminin ilan edildiğini, dünya çapında hala hızla yayıldığını, bu bağlamda COVID-19 salgın hastalığının mücbir sebep teşkil ettiği söyleyenebileceğini, ki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir kararında salgın hastalıkların mücbir sebep olduğunu kabul ettiğini, COVID-19’un turizm sektörünü ağır bir şekilde etkilediğini, müvekkili şirketin bu sektörde hizmet sunduğu değerlendirildiğinde sözleşmeye bağlılık ve sözleşme adaleti ilkeleri arasında bir çelişki hasıl olur ve artık bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet (M.K.2., 4. md) kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale geldiğini, kuşkusuz salgın hastalığın ortaya çıkması ve de bu durumun sonuçları müvekkil şirketten kaynaklanmadığı ve aşırı ifa güçsüzlüğüne de sebep olduğunun açık olduğunu, davacının icra inkar tazminatına ilişkin taleplerinin haksız ve usule aykırı olduğunu, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağını, davacının varlığını iddia etmiş olduğu hususların asılsız olduğunu, sonuç ve istemle; davacı tarafından ikame olunan haksız ve mesnetsiz davanın reddine ve yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, haksız ve kötü niyetli takip başlatıldığından davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıya verdiği otel konaklama hizmeti karşılığında icra takibine konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkindir.
Dosya, Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/09/2021 tarih …. esas … karar sayılı Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere gönderme kararı üzerine Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmiş ve mahkememize tevzi edilen dosya yukarıda belirtilen esas sayılı sırasına kayıt olmuştur.
Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasının davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 426.228,40-TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti için davacının ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor tanzimi için Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup, alınan talimat raporunda özetle;
Davacı … davalı şirketler yönünden kendileri tarafından bağlı bulundukları vergi dairelerine yaptıkları dosyada mevcut Form/BA-BS bildirimleri, davacı yan tarafından sunulan e-defter beratları, yevmiye defterleri kayıtları ve dosyaya sunulan tüm diğer deliller ile birlikte incelendiğinde davaya taraf şirketler arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafın defter ve belgelerinden anlaşılmakla birlikte incelemeye ibraz edilmiş bulunan ve sahibi lehine “takdiri delil” niteliğine haiz davacı tarafın 2020 yılı ticari defter kayıtlarına itibar edilip edilmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalar usulüne uygun olarak düzenlenmek suretiyle otel konaklama hizmet satımının gerçekleştiği, bunlara karşılık davalı tarafından cari hesaba mahsuben ödemeler yapıldığı, avans olarak çekler verildiği, çeklerin iade alınarak yenilenmek suretiyle değiştirildiği, ödemelerin davacı defter kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafından davacı firmaya iade faturası düzenlendiği hususları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu ve bunun sonucunda borç ilişkisinin gerçekleştiği, davacı şirketin davalı tarafa otel konaklama hizmetinden kaynaklı dava tarihi olan 01/09/2020 tarihine kadar 173.856,97 TL ve devam eden ticari ilişki neticesinde 31/10/2020 tarihine kadar 425.580,94 TL alacağının olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davacının ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde SMMM bilirkişisi tarafından inceleme günü belirlenerek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; Dosyada mevcut sözleşme, BA-BS formları ve davacı yan ticari defterleri dikkate alındığında taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacı ticari defterlerine göre 31.12.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan 408.054,64 TL alacaklı durumda olduğu, bu bakiyenin davacı tarafından takibe konu edilen faturalardan kaynaklandığı, dosyada yer alan BA-BS formlarına göre davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların neredeyse tamamının (309 adet faturadan 308 adetinin) davalı tarafından BA bildirim formu ile ilgili vergi dairesine bildirilmiş olduğu, ancak davalı tarafından söz konusu faturaların ödendiğine ilişkin herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı, ayrıca Sayın Mahkemece yapılan ihtarata rağmen davalı ticari defterlerinin de raporum içerisinde açıklanan nedenlerle tarafıma sunulmadığı, bu açıklamalar ışığında; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın 408.054,64 TL olabileceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde;Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı tarafın incelemeye sunulan ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu anlaşılmış olup davalı taraf ticari defterlerini sunmamıştır. Davacının ticari defterlerinBA-BS formları ve davacı yan ticari defterleri dikkate alındığında taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacı ticari defterlerine göre 31.12.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan 408.054,64 TL alacaklı durumda olduğu, bu bakiyenin davacı tarafından takibe konu edilen faturalardan kaynaklandığı, dosyada yer alan BA-BS formlarına göre davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların 309 adet faturadan 308 adetinin davalı tarafından BA bildirim formu ile ilgili vergi dairesine bildirilmiş olduğu, ancak davalı tarafından söz konusu faturaların ödendiğine ilişkin herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan 408.054,64 TL alacağını talep edebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından 408.054,64 TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin 408.054,64 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 81.610,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından 408.054,64 TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin 408.054,64 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 81.610,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 1.265,64-TL’sinin davalıdan, 54,36-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Alınması gereken 27.874,21-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.139,96-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 22.734,25-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Dava ilk açılış harç gideri olan 5.305,46-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan yargılama gideri olarak toplam 2.261,60-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 2.171,13-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 60.127,65-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır