Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/705 E. 2022/915 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/705 Esas
KARAR NO : 2022/915

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/12/2022
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasına dosya borçlusu davalı tarafından yapılan 11/01/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi neticesinde takip durdurulduğunu, işbu itiraz neticesinde huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu, yapılan itiraz sonrasında yasal süresi içerisinde zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu, Bakırköy Arabuluculuk Bürosunun … Büro dosya Numarası ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşma sağlanamadığını, dosya alacaklısı Tasfiye Halindeki … Şirketi’nin, davalı tarafla geçmiş dönemde ticaret yapmakta olduğunu ve teknik tekstil malzemeleri konusunda tedarik sağladığını, aralarında cari hesap ilişkisi bulunan bu iki firmadan Tasfiye Halindeki … Şirketi’nin yapmış olduğu işlemler nedeniyle davalı tarafa fatura kestiğini ve işbu faturaların davalı tarafça herhangi bir itiraza uğramayarak kesinleştiğini, Tasfiye Halindeki … Şirketi’nin davaya konu alacağını müvekkili …’a temlik etmiş olduğunu, noter huzurunda tanzim edilen temliknamenin icra dosyasına sunulduğunu, temlikname sonrası müvekkil …’ın dosya alacaklısı olarak icra dosyasına taraf eklendiğini, ticari defter ve kayıtların incelenmesi için dosyanın konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu düzenlenmesini talep ettiklerini, alacak likit ve belirli bir alacak olduğundan, haksız ve mesnetsiz olarak icra dosyasına yapılan itiraz nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla, Öncelikle haklı davamızın kabulüyle, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın kaldırılarak takibin devamına, yapılan itirazın kötü niyetli olduğu açık olduğundan ve alacak belirli olduğundan asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tasfiye Halindeki … Şirketi yapılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas Sayılı dosyasına 11.01.2021 tarihli borca müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini, daha sonra dosya alacaklısı Tasfiye Halindeki … Şirketi’nin dosya borcunu takip durmuş şekilde davacıya temlik ettiğini, temlik eden Tasfiye Halindeki … Şirketi ile müvekkilinin belli bir dönem ticaret yaptığını, temlik eden ve borcun olduğunu ilk iddia eden temlik eden şirketin müvekkili şirkete kumaş tedarik etmekte olduğunu, borcu temlik eden … firmasının müvekkiline en son göndermiş olduğu kumaşların bir bölümünün müvekkili şirketin istediği kalitede iken, aynı parti içinde olan ve müvekkilinin siparişine uygun malların altına gizlenmiş olan kumaşların ise müvekkili tarafından kullanılmayan kumaşlar olduğunu, müvekkili şirketin defalarca bu hususu tasfiye halindeki … firmasına iletmesine rağmen bu malları almadıklarını, bu sebeple kesilen faturalarda cari hesaplara uymayan tutarsızlıklar ortaya çıktığını, borcu temlik eden … firmasının kumaş üreten bir firma olmadığını, firmanın tedarikçi bir firma olduğunu, müvekkilinin istediği kumaşları tedarik etmesi konusunda müvekkili şirket ile anlaştıklarını, Tasfiye halindeki … firması ile müvekkili şirket arasında bir kumaş tedariki sırasında sorun çıktığını, kumaşın asıl sahibi olan ….. adlı firmanın … Kumaşçılıktan parasını alamadığı için müvekkilinin sipariş ettiği kumaşları teslim etmediğini, müvekkili firmanın ise yetiştirmesi gereken siparişleri olması nedeni ile bu malların parasını ….. Kumaşçılığa faturası karşılığında ödediğini, fakat … firmasına daha önce kesilen faturalar için iade faturası kesmekten imtina ettiğini, bu nedenden dolayı da cari hesaplarına göre alacaklı gözükmekte olduğunu, fakat gerçekte alacaklı olmadığını, davalı taraf ile ayıplı mal ve mükerrer ödeme nedeniyle alacaklı durumda olduklarını, kabul manasına gelmemek şartı ile mahkemenin davanın kabulüne karar vermesi durumunda takas defini öne sürdüklerini, ….. ‘a ödenen fazla ödeme ile tasfiye halindeki … firmasının gönderdiği ayıplı mallar nedeniyle müvekkili şirketin alacaklı olduğunu beyanla, öncelikle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, itirazın iptali davanın kötü niyetli bir şekilde açıldığı için sözde alacak mikatının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı Tasfiye Halinde … Şirketi tarafından davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın, takip alacağını temlik alındığı iddiası ile iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; dava dışı Tasfiye Halinde … Şirketi tarafından davalı aleyhine 55.133,52 TL toplam alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 01/12/2022 tarihli cari hesap alacağı olduğu, davalı takip borçlusu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Davacının takip alacağını temlik aldığını belirttiği Büyükçekmece Noterliği’nin 09/04/2021 tarihli …. yevmiye numaralı alacağın devri başlıklı noter evrakının incelenmesinde; Tasfiye Halinde … Şirketi tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki toplam 60.430,76 TL alacağın tüm ferileriyle birlikte ileride oluşabilecek talep ve dava haklarıyla birlikte davacı …’a devredildiği ve noter huzurunda sözleşmenin taraflarca imza altına alındığı görülmüştür.
2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Türk Borçlar Kanunu 183. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan alacağın devri sözleşmelerinin aynı Kanun’un 184. maddesi gereğince yazılı bir şekilde yapılmış olması aranmakta olup, taraflar arasındaki sözleşme noterce düzenlenmiş olduğundan geçerli bir temlik sözleşmesidir. Bu doğrultuda davacı tarafın dava dışı Tasfiye Halinde … Şirketi’nden devraldığı takip konusu alacağın varlığı halinde bu alacağı davalı taraftan talep edebileceği kuşkusuzdur.
Bu doğrultuda somut olayda taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; davacının takip konusu alacağı temlik aldığı dava dışı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin davalıya tedarik ettiği tekstil ürünleri karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre söz konusu ürünlerde iddia edildiği şekilde ayıp olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu(gizli-açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüğünün davalı tarafça yerine getirilip getirilmediği ayrıca ayıp sebebi ile davacı taraf alacağından indirim yapılmasının gerekip gerekmediği, indirim yapılacaksa miktarının ne olduğu, davalının söz konusu malları bu şartlar altında kabule zorlanıp zorlanamayacağı, …. isimli firmanın dava dışı Tasfiye Halinde … Şirketi’nden olan alacağını alamaması sebebiyle malların davalıya teslim edilmemesi üzerine davalı tarafından yapılan mükerrer ödeme olup olmadığı ve miktarı ile takas şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise takas hakkı kapsamında takas edilebilecek miktarın ne olduğu hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Davacı tarafın dava dilekçesi ile ticari defterlere delil olarak dayandığı görülmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’ da ticari defterlerle ispata ilişkin hükümlere yer verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil olması” başlığı altında ticari defterlerle ispata ilişkin hükümler getirmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yargıtay uygulamasına göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi gereğince; ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delildir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26/09/2018 tarih 2018/2696E. 2018/3431K. sayılı ilamı).

Tarafların BA ve BS kayıtlarında dava konusu faturaların kayıtlı olması halinde tarafların ticari defterlerinin incelenmesine gerek yoktur. Zira münazaalı hususlar bizatihi tarafların kayıtları ile ispatlanmış kabul olunur (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/11/2015 tarih 2015/3302 Esas 2015/12272 Karar sayılı ilamı).
Mahkememiz dosyası davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip konusu alacağı temlik aldığı dava dışı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin davalıya tedarik ettiği tekstil ürünleri karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığının tespiti için alanında uzman SMMM bilirkişine tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 11/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından Dava dışı Tasfiye Halinde … …… Şti.’nin 2019-2020-2021 yılı ticari defterlerini sunduğu, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığını, davalı tarafın 04.07.2022 tarihli defter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin olmadığı, ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, bu durumda davalı tarafın ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdirin mahkemeye bırakıldığı, dava dışı Tasfiye Halinde … Şti.’nin 2019- 2020 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, 2021 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye bırakıldığını, davalı tarafın, …. ‘ın davalı tarafa düzenlediği 12.09.2019 tarihli …. numaralı KDV dahil 16.222,90 TL tutarlı faturayı sunduğu, faturanın açıklama kısmında Boyalı …. diye yazıldığı,dava dışı Tasfiye Halinde … …… Şti.’nin davalı tarafa düzenlediği 03.11.2019 tarihli (01.11.2019 olarak elle sonradan düzeltildiği) … numaralı KDV dahil 72.117,48 TL tutarlı faturayı sunduğu, faturanın açıklama kısmında … diye yazıldığı, ayrıca faturanın sevk irsaliyesinin sunulduğu, dava dışı Tasfiye Halinde …… Şti.’nin davalı tarafa düzenlediği 29.12.2019 tarihli …. numaralı KDV dahil 99.788,76 TL (99.759,00 TL olarak elle sonradan düzeltildiği) tutarlı faturayı sunduğu, faturanın açıklama kısmında … diye yazıldığı, ayrıca faturanın sevk irsaliyesinin sunulduğu, davalı tarafın inceleme günü gelmediği, ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, yerinde inceleme talebinin bulunmadığı, iddialarını ispat etmesi gerektiğini, dava dışı Tasfiye Halinde ….. Şti.’nin ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 55.133,52 TL davalı taraftan alacaklı olduğu, dava dışı Tasfiye Halinde …. Şti.’nin 18/12/2020 tarihinde davalı aleyhine 55.133,52 TL üzerinden takibe geçtiği, Büyükçekmece … Noterliği’nin 09/04/2021 tarihli, … yevmiye numaralı Alacağın Devri Sözleşmesine göre, Bakırköy… İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyasında 67.430,76 TL alacağın tamamının dava dışı Tasfiye Halinde ….. Şti.’nden davacı tarafa devir ve temlik edildiğinin bildirildiği, 09/04/2021 tarihinde temliknamenin icra dairesine tebliğ edildiği, hususlarının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmek üzere usulüne uygun bildirim yapılmasına rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini incelemeye esas olmak üzere mahkemeye ibraz etmediği görülmüştür.
Dava dışı şirketin ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafından rapora süresi içerisinde itiraz edilmediği görülmüş, Mahkememizce rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın incelenen ticari defterlerin usulüne uygun tutulup takibe konu alacak kalemlerinin de bu defterlerde kaydedilmiş olması tek başına alacağın varlığına ve fatura içeriği mal ve hizmetlerin teslimi konusuna delil oluşturmamaktadır.
Ancak Mahkememizce 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 83. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 gereğince, ticari defterlerin incelenmesine karar verilmiş ise de usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği görülmektedir. Buna göre dava konusu alacağı devreden dava dışı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, dava dışı şirketin ticari defterlerinin kayıtları usulüne uygun olduğundan davacı lehine delil vasfı taşıdığı, bilirkişi raporuyla sabit olan 55.133,52-TL alacağın takip konusu alacağı devreden dava dışı şirketin ticari defter kayıtlarında yer aldığı anlaşılmaktadır.
Buna göre dava dışı alacağı devreden Tasfiye Halinde … Şirketi’nin davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı edimlerini yerine getirdiğini kabulü gerektiği, davalıya yansıtılan bedellerin usulüne uygun olduğunun ticari defterler kayıtları, davalı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınması, dosyada mevcut Ba-BS kayıtları nazara alınarak ispat ettiğinin kabulü gerekmiştir. Buna karşılık olarak davalı tarafın borcunu ödediğini, mükerrer ödeme yapıldığını ve ayıba ilişkin iddialarını yazılı belge ile ispat edemediği kanaatine varıldığından, geçerlilik şartlarını taşıyan bir alacağın devri sözleşmesine dayanarak takibin devamını isteyen davacı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlu tarafından cari hesap kayıtları ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin temlik alan sıfatıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacı yönünden 55.133,52 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden devamına,
-Alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 11.026,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.766,17-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 665,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.100,29- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 665,88 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 50,10 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 1.359,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk bürosunun … numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır