Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/658 E. 2023/730 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/658 Esas
KARAR NO : 2023/730

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında …. projesi hizmetleri ile ilgili olarak 19.10.2020 tarihinde sözleşme imzalanmış olduğunu, bu sözleşme ile davalı … müvekkili şirkete “…..” paketi çerçevesinde ‘…’, ‘…’, ‘…’ ve ‘….’ entegrasyonları, bu pazar yerlerinde mağaza açılması, mağazalara ürün girişlerinin yapılması, ilan verilmesi, reklam ayarları, stok ve fiyat güncellemeleri, siparişlerin sistemde yönetimi ile teklif verilmesi hususlarında hizmet verileceği taahhüdünde bulunulmuş olduğunu, davalı şirketin, 19.10.2020 tarihinde sözleşme uyarınca müvekkili şirkete 27.958,92 TL bedelli ….. nolu fatura kesmiş ve müvekkili şirketin de yine sözleşme uyarınca davalı şirkete 90 gün vadeli şekilde 20.01.2021 keşide tarihli 27.958,92 TL bedelli çek vermiş, bu çekin ödenmiş olduğunu, ancak davalı şirketçe müvekkili şirkete verilmesi taahhüt edilen hizmetlerin yerine getirilmemiş, sadece ‘….’ e-ticaret pazarının ‘Almanya’ entegrasyonunda kısmi hizmet verilmiş, ancak bu hizmetten de yarar sağlanamamış olduğunu, diğer e-ticaret pazar yerleri ve ülkelerle ilgili olarak ise hiçbir hizmet verilmemiş olduğunu, bu hususta müvekkili şirket tarafından davalı şirkete defalarca mail ve …. mesajları gönderilmiş, taahhüt edilen hizmetlerin geciktiğinin belirtilerek sözleşme gereklerinin eksiksiz şekilde yerine getirilmesinin talep edilmiş, ancak müvekkili şirketin mail ve mesajlarına kimi zaman dönüş yapılmamış, kimi zaman ise geç dönüş yapılarak sorunun giderileceği beyan edilmişse de, hiçbir çözüm sunulmamış olduğunu, müvekkili şirketin çözüm konusunda ısrarcı olması üzerine, 16.12.2020 tarihinde …. üzerinden gönderilen mesajda süreç sıfırlaması yapılarak yedi gün içerisinde tüm sistemin aktif edileceğinin davalı … belirtilmesine rağmen, verilen sürede taahhüt yerine getirilmediği gibi takip aşamasına kadar da hiçbir ilerleme kaydedilememiş olduğunu, müvekkili şirketin davalıya ödeme yaparak sözleşmeden kaynaklanan edimini ifa etmişse de, davalının taahhüt ettiği hizmeti yerine getirmeyerek, müvekkili şirketin sözleşmeyi feshetmesine sebebiyet vermiş olduğunu, bu hususta taraflarınca davalı şirkete Bakırköy ….. Noterliği’nin 31.03.2021 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek, sözleşmede belirtilen hizmetlerin yerine getirilmemesinden dolayı müvekkili şirketin sözleşmeyi feshettiği bildirilmiş ve ihtarın tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde 27.958,92 TL tutarındaki ödemenin iade edilmesinin istenmiş olduğunu, ihtarname davalı … 02.04.2021 tarihinde tebliğ edilmişse de, verilen sürede ödeme yapılmamış, ihtarnameye cevap dahi verilmemiş olduğunu, bu nedenle taraflarınca davalı şirket aleyhine çek bedeli ile temerrüt tarihinden itibaren işleyen faiz tutarı için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatılmış, borçlunun, başlatılan bu takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olmuş olduğunu, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesindeki itirazları soyut ve gerçeğe aykırı olup, müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, zira tüm delillerin, müvekkili ile davalı arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalının taahhüt ettiği hizmeti yerine getirmediğini ve müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu açıkça göstermekte olup davalı aleyhine başlatılan icra takibinin haklılığını ortaya koymakta olduğunu, itiraz üzerine 6102 sayılı TTK m. 5/A gereği taraflarınca arabulucuya başvurulmuş ancak 04.06.2021 tarihinde yapılan görüşmeler neticesinde davalı taraf ile anlaşılamamış olduğunu, taraflar arasında imzalanan … Yeni Nesil E-Ticaret Sistemi Sözleşmesi 9.1 maddesi Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğuna ilişkin yetki şartı içerdiğinden işbu davanın görevli ve yetkili mahkeme olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi huzurunda açılmış olduğunu beyanla; davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı taraf aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı … tarafından sözü edilen ödemenin, fesih sebebiyle müvekkili şirketten iadesi için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlatılmış, taraflarınca haksız icra takibinin durdurulması için takibe süresi içerisinde itiraz edilmiş olduğunu, müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının müvekkilinin sözleşmede taahhüt ettiği hizmet edimini yerini getirmediği söyleminin gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin ….; firmaların dünyada bulunan global pazar yerlerinde e-ticaret yapmasını sağlayan bir teknoloji şirketi olduğunu, müvekkili şirketin uyuşmazlığa konu e-ticaret hizmet sözleşmesi gereğince üzerine düşen sorumlulukları layıkıyla yerine getirmiş olduğunu, tarafların arasındaki e-ticaret hizmeti kapsamında müvekkili şirketin üstlendiği edimlerin; firmaların pazar yerlerine başvuru işlemlerinin gerçekleştirilmesi, firmaların ürünlerinin otomatik çevirileri yapılarak pazar yerlerinde satışa açılması, firmaların gelen siparişleri tek ekranda görebilmesi ve stokları değiştiğinde otomatik olarak pazar yerlerinde stoklarının güncellenmesi işleminin yapılması, propars kullanan firmaların ücretsiz olarak şirketin …. kanalına (https://www……com/…..) yada online eğitim programına erişiminin sağlanması (https:….), müvekkili şirketçe sağlanan eğitim programları ile e-ihracat yapma ve propars kullanarak aktif olan pazaryerlerinde ürünlerini satışa açma işlemlerinin öğretilmesi şeklinde olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya sözleşmenin akdedilmesinden önce hizmetler ve sistem hakkında gerekli bilgi verilmiş, ücretsiz deneme sürümü kullandırılmış ve davacı şirketin deneyerek ve memnun kalarak sözleşmeyi imzalamış olduğunu, taraflar arasında akdedilen 19.10.2020 tarihli sözleşmenin 3.1. maddesinde davacı şirketin açıkça, ” …Hizmeti kiralamadan önce ücretsiz deneme sürümünü kullandığını, hizmeti tamamıyla tecrübe ederek ve beğenerek kiralamayı kabul ettiğini, ürün hakkında gerekli muayeneyi yaptığını, ticari işlerde TTK uyarınca cayma hakkı bulunmadığını beyan ve taahhüt… ” etmiş olduğunu, müvekkili şirketin, sözleşme gereğince üstlendiği edimleri tarafa ifa etmiş olduğunu, bu kapsamda davalıya sağlanan hizmetlerin aşağıda somut bir şekilde belirtilmiş olduğunu, davacıya sunulan hizmetler göz önüne alındığında müvekkili şirketin taahhüt edilen edimleri yerine getirmediği söyleminin gerçek dışı olduğunun açıkça anlaşılacak olduğunu, ….’a ait; Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Hollanda, İngiltere, Amerika, Meksika, Kanada e-ticaret sitelerinde mağaza açılışlarının sorunsuz olarak tamamlanmış, ….com sitesinde mağaza açılış süreçlerinin tamamlanmış, ….’e ait ülkelerde mağaza açılış süreçlerinin tamamlanmış olduğunu, bununla birlikte, davacı firma tarafından ödeme işlemlerinde kullanılabilmesi için paypal adresi temin edilmesinin beklenmesi sebebiyle aktif edilememiş olduğunu, dolayısıyla davacıdan kaynaklanan sebeplerden müvekkilinin bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, sözleşmenin 3.2 maddesinde de ”müşterinin kendi kullanım tarafında (ev, iş ve diğer kullanım alanları) oluşacak yazılım, bilgisayar, işletim sistemi gibi tüm aksaklıkları gidermek müşterinin yükümlüğündedir” ibareleriyle bu ve benzeri durumlarda müvekkili şirketin sorumlu olmadığı hususu düzenlenmiş olduğunu, firmanın ürünleri …. paneline yüklenmiş (5105 ürün), firma …. Almanya da ürünlerini satışa açmış, pazaryerlerine firmanın marka kaydı yapılmış, 28 Temmuz 2021 e kadar satışa açtığı ürünlere birçok sipariş gelmiş olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereğince üstlendiği asli ve … edim borçlarını yerine getirmiş olduğunu, davacı şirket yetkililerine ve çalışanlarına sözleşme öncesi gerekli bilgilendirme yapıldığı gibi sonrasında da yeterli ve standart eğitim verilmiş olduğunu, buna karşılık basiretli tacir olarak kabulü gereken davacı şirketin kendisine defalarca anlatılan sistemi kullanamamasının ve …. adresi temin edememesinin müvekkili şirketin kusuru olarak kabul edilemeyecek olduğunu, davalının ”taahhüt edilen edimlerin yerine getirilmediği, Almanya entegrasyonunda kısmi hizmet verildiği ancak bu hizmetten de yarar sağlanamadığı, diğer e-ticaret pazar yerleri ve ülkelerle ilgili hiçbir hizmet verilmediğine” yönelik iddialarının ise gerçek dışı olmakla birlikte davacının gerçek amacını ve kötüniyetini de ortaya koymakta olduğunu, müvekkili şirketin, diğer bütün müşterileri gibi davacı şirkete de satış garantisi vermediğini, davacı şirketin ürünleri sözleşme kapsamında açılan pazar yerlerinde satışa çıkarılmış olduğu halde beklediği miktarlarda satılmamış olduğunu, davacının da bu sebeple müvekkili şirkete hizmet karşılığı ödemiş olduğu parayı geri almaya çalışmakta, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 6.7 maddesinde açıkça görüleceği üzere ” …., sisteme giriş bilgilerini Müşteriye iletmekle sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirmiş olur. ….ın herhangi bir kusuru olmaksızın, Müşteri tarafından sistemin kullanılmaması, müşterinin e- ticaret sisteminden beklediği geliri ya da hiç gelir elde edememiş olmasından dolayı sebebiyle bedel iadesi talep edileyeceği” şeklinde ifade edildiğini, müvekkili şirket tarafından hizmetin sağlanmış olmasına karşın davacı tarafça yapılan haksız fesihten müvekkili şirketin bir sorumluluğu ve iade yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin …. sözleşme kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmiş olduğunu, firmanın ürünlerinin birçok ülkede e-ticaret sitelerinde açılışı yapılmış; fırma, ….. paneline 5105 ürün yüklemiş ve birçok satış yapmış olduğunu, mahkememizce de takdir edileceği üzere taraflar arasında akedilen sözleşme gereğince müvekkili şirketin herhangi bir süre taahhüdü de bulunmadığını, zira yalnızca aracılık ve sistem kurulumu görevi üstlenen müvekkili şirketin, birden fazla tarafın birden fazla işlemine bağlı bir sonucu belirli bir süre içinde tamamlamayı taahhüt edemeyeceğini, müvekkili şirketin yüklenmiş olduğu sorumluluğu yerine getirmiş davacı şirketin de bu vasıtayla çok sayıda satış yapmış olduğunu, herhangi bir zararı bulunmadığı gibi feshin de haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olduğunu, bununla birlikte; müvekkili şirketin, müşterilerinin yaşadığı problemlere çözümler getiren, müvekkili şirketten kaynaklanan veya kaynaklanmayan sorunların çözümlenebilmesi için konuyla ilgili çalışanlarını müşterilerine yönlendiren ilgili ve çözüm odaklı bir şirket olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin müşterilerine karşı ilgisiz olduğu iddialarının da gerçek dışı olduğunu, somut olayda karşı tarafça sunulan ekran görüntülerinde de görüleceği üzere müvekkili şirketin davalı şirkete, her ne kadar şikayet edilen konular karşı taraftan kaynaklanmışsa da, ulaşmaya çalışmış, yeri geldiğinde konuya ilişkin diğer çalışanları yönlendirmiş ancak ulaşılamadığından çözümün sağlanamadığı durumlar olmuş olduğunu, bu durumdan da müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, yüzlerce müşterisi olan müvekkili şirketin yetkilisi ve ortağının sürekli olarak davacı ile irtibat halinde olmasının da mümkün olmadığı gibi bu hususun kusur olarak nitelenmesinin de kabul edilemeyecek olduğunu, şirket personelinin ise diğer bütün müşterilerle ilgilendiği oranda davacı şirket ile de ilgilenmiş, sorunları ve çözümleri sunmuş, davacı şirketten kaynaklı sorunları da kendilerine iletmiş olduğunu, gerek dosyaya sunmuş oldukları görüntülerden anlaşıldığı ve gerekse müvekkili şirket bilgisayarlarında yapılacak inceleme neticesinde açıkça ortaya çıkacağı üzere, davacı şirketin fesih tarihinden sonra dahi, 28.07.2021 tarihine kadar müvekkili şirketin hizmetini kullanarak satış yapmaya devam etmiş olduğunu, fesih tarihinden sonra dahi müvekkili şirketin hizmetini kullanmaya ve yarar sağlamaya devam ederek hizmet ilişkini sürdüren davacı şirketin işbu eyleminin fesih iradesi ile uyuşmamakta, kötü niyetli ve haksız kazanç elde etme amacını açıkça ortaya koymakta olduğunu, karşı tarafın fesih sebeplerinin gerçek dışı olması sebebiyle müvekkili şirkete yapılan bildirimin haksız fesih niteliğinde ve hükümsüz olduğunu, kaldı ki davacı şirketin fesih bildirimden sonra fesih iradesiyle bağdaşmayan bir şekilde hizmeti kullanmaya ve kazanç elde etmeye devam etmiş olduğunu, mahkememizin haksız fesih niteliğindeki bildirimin hükümsüz olduğu görüşüne katılmaması halinde sözleşmenin örtülü olarak yenilendiğinin kabulü gerektiğini, zira yukarıda da sözü edildiği üzere karşı tarafın sözleşmeyi fesih iradesini açıklamasından sonraki süreçte de hizmet almaya ve ürünlerinin satışına yapmaya devam etmiş olduğunu, bedel iadesi talebinin kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını, bununla birlikte sözleşmenin haksız feshi hasebiyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın davacı tarafından karşılanması gerektiğini, bu açıdan müvekkili şirketin uğramış olduğu her türlü zarar ve ticari itibarının zedelenmesi, haksız rekabet hükümleri doğrultusunda dava ve talep haklarını da saklı tutmakta olduklarını, davanın kabulü halinde, müvekkili şirketin, harcamış olduğu emek ve mesai ile vermiş olduğu hizmet için tahsil etmiş olduğu parayı iade etmekle birlikte, davacı şirketin de hiç bir bedel ödemeksizin, üstelik çok sayıda ürün satarak kazanç elde etmiş olacağını, açıkça hakkın kötüye kullanılması olacak bu talebin kabulünün mümkün olmadığını beyanla; davanın reddine, aksi kanaatte ise, müvekkili şirketin davalıya vermiş olduğu hizmet ve alınan hizmet neticesinde davalı tarafça yapılan ürün satışlarının da dikkate alınarak tarafları aleyhine hükmedilecek meblağdan tenzil edilmesine, davacının icra konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin feshi uyarınca ödenen bedelin iadesi talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali olup, uyuşmazlık; araların yer alan e-ticaret hizmetleri sözleşmesi kapsamında davalı tarafın üstlenmiş olduğu edimleri yerine getirip getirmediği, davacının sözleşmeyi feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, sözleşmenin feshinden davalı tarafın sorumlu olup olmadığı, davacı tarafın davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı olması halinde miktarı hususlarındadır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 27.958,92 TL alacak, 137,88 TL Tkp. Önc. Faiz yasal faiz olmak üzere toplam 28.096,80 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durmuş olduğu anlaşıldı.
Davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin şirket adresinin bulunduğu …. Mah. …. Cad. … No:10/2 Meram/Konya adresinde incelenmesi için Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş ve Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimatımız Konya ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Talimat sırasına kaydı yapılmış olup, talimat dosyaya SMMM bilirkişi …. tarafından sunulan 29/01/2022 tarihli raporda özetle; dava dosyası içerisinde bulunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına ait belgelerin incelenmesinde; alacaklının, davacı …. Kuyumculuk Ltd. Şti. borçlunun, davalı, …. Teknoloji Ltd. Şti. olduğu, davacı tarafından 27.958,92 TL asıl alacak ve 137,88 TL işlemiş olmak üzere toplam 28.096,80 TL üzerinden davalı aleyhine takibe başlanıldığı, borçlu davalı tarafından yapılan 26.05.2021 tarihli itiraz neticesinde takibin 27.05.2021 tarihinde durduğu, davacı …. Kuyumculuk’un Ticari Defterlerinin İncelenmesinde: incelemesi yapılan davacıya ait 2020 takvim yılı Yevmiye, Kebir ve Envanter defterleri muhasebe usul ve esaslarına göre tanzim edildiği TTK ve VUK hükümlerine göre düzenlendiği, sunulan 2020 yılı Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin bir birlerini teyit ettiği, açılış tasdiklerinin süresi içinde notere yaptırıldığı, 2020 yılı Yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde “SON KAYDI GÖRÜLDÜ” ibaresi ile Notere Tasdik ettirildiği, davacının 2020 ticari defterini davacı lehine delil olarak kullanacağı kanaatinde olduğunu, Uyuşmazlık Konusu Faturaların Davacı Ticari Defterlerindeki Kaydının İncelenmesinde: uyuşmazlık konusunun davalının davacı adına düzenlediği 2 adet toplam 55.917,84 TL’lik fatura ile davacının davalıya kestiği 27.958,92 TL’lik faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edilmiş olduğunu, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 19.10.2020 tarihinde başladığının ve 30.10.2020 tarihinde sona erdiğinin tespit edilmiş olduğunu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen e-faturanın açık fatura olduğu, davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturaların üzerinde ve altında kaşe olmadığı için açık faturamı kapalı faturamı olduğunun tespitinin yapılamadığını, ancak davacı ticari defterlerine açık fatura niteliğinde cari kaydı yapıldığının tespit edildiğini, davalı tarafından davacı adına aynı tarihte ve aynı miktarlarda 2 adet fatura düzenlendiğini, davacı tarafından fatura tarihinden bir gün sonra 20.10.2020 tarihinde 1 adet fatura için bire bir aynı miktarlarda iade faturası düzenlendiğinin tespit edilmiş olduğunu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen iade faturasının mahsuplaşması sonucunda, davacı tarafından davalıdan 27.958,92 TL’lik (3.000,00 USD+KDV) mal veya hizmet satın aldığının, karşılığında ise 20.01.2021 tarihli çekle ödeme yaptığının, davacının davalıya 2020 ticari defter kayıtlarına göre herhangi bir borcu olmadığının tespit edilmiş olduğunu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalar ve davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturaların incelenmesinde: davacının davalı şirketten … nolu fatura ile … …, …, …, …., ve …. entegrasyonları hizmeti satın aldığının tespit edilmiş olduğunu, davacının aynı gün, yine davacının sehven kesildiğini iddia ettiği … hizmeti satın aldığının ve ticari defterlerine kayıt ettiğinin, satın aldığını takip eden ertesi gün ise 20.10.2020 tarihinde … nolu fatura ile iade ettiğinin tespit edilmiş olduğunu, davacı ile davalı arasındaki yapılan 19.10.2020 tarihli sözleşme ile … entegrasyonu satın aldığının, davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturadaki ürün adının ise …., …, …., …. ve diğer …. entegrasyonları olduğunu, ilgili faturanın sözleşmeye istinaden düzenlendiği kanaatinde olduğunu, davacı tarafından, davalıdan satın alınan hizmet bedeli olarak 27.958,92 TL davalıya ödeme yapıldığının, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıya borcu olmadığının, yine davacı ticari defter kayıtlarına göre davalıdan alacağı olmadığının tespit edilmiş olduğunu bildirmiştir.
Davalı taraf defterleri üzerinde SMMM bilirkişisi aracılığıyla ve dosya üzerinde tarafların bilgisayarları üzerinde bilişim uzmanı bilirkişiler aracılığıyla inceleme yapılmasına, talep edilmesi halinde bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmesine karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi …. ve Bilgisayar Mühendisi bilirkişi … 17/06/2022 tarihli raporlarında özetle; faturanın ve ödemenin incelenmesinde; davalı …. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Firması tarafından davalıya 19.10.2020 tarihli …. nolu “…., …., …. ve diğer ….” açıklamalı e-fatura düzenlenmiş olduğunu, fatura toplam tutarının %18 KDV dahil 27.958,92 TL olduğunu, faturaya davacı tarafından 7 günlük yasal süre içerisinde itiraz edildiğine dair herhangi bir belge dosyaya sunulmamış olduğunu, bu fatura bedelinin davacı …. Kuyumculuk Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Tarafından 20.01.2021 keşide tarihli 27.958,92 TL tutarlı … Bankası … Şubesinin … seri numaralı çeki keşide edilmek suretiyle ödenmiş olduğunu, davacı ile davalı arasında düzenlenen fatura ve ödemesi ile ilgili bir husumetin olmadığının borç alacak bakiyesinin olmadığının kanaatine varılmış olduğunu, SMMM bilirkişi …. tarafından davacı yönünden yapılan incelemede özetle; davacı ile davalı arasında mali açıdan bir borç-alacak bakiyesinin olmadığının tespit edilmiş olduğunu, tüm bu mali açıdan yapılan değerlendirmeler neticesinde taraflar arasında düzenlenen fatura ve fatura bedelinin ödenmesi hususunda bir husumetin olmadığının, mali açıdan tespit edilen bir borcun olmadığının anlaşılmış olduğunu, icra takibinin ise davacının davalı ile aralarındaki sözleşme gereği gerekli hizmeti alamadığı iddiası ile davalıya ödediği fatura bedelinin geri iade edilmesi hususunda olduğunun tespit ve kanaati hasıl olduğunu SONUÇ OLARAK; Mali açıdan yapılan değerlendirmeler neticesinde, taraflar arasında düzenlenen fatura ve fatura bedelinin ödenmesi hususunda bir husumetin olmadığı, mali açıdan tespit edilen bir borcun olmadığının anlaşılmış olduğunu, icra takibinin ise davacının davalı ile aralarındaki sözleşme gereği gerekli hizmeti alamadığı iddiası ile davalıya ödediği fatura bedelinin geri iade edilmesi hususunda olduğunun tespit ve kanaati hasıl olduğunu, kanaatlerince sözleşmenin gerekliliklerini yerine getirmediğinden dolayı, davacı tarafın, sözleşmeden doğan sorumluluğu nedeniyle, hizmet alım faturası karşılığı ödenen 27.958,92 TL nin tamamını geri isteyebileceği, takip tarihinden itibaren yasal faizi birlikte talep edebileceği kanaatine varılmış olduğunu, Teknik açıdan yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde, davalı ile davacı arasındaki uyuşmazlığın, davalı kaynaklı olduğunun, üstlenmiş olduğu edimleri yerine getirmediğinin, vaat ettiği hizmetleri zamanında gerçekleştirmediğinin, süreçler hakkında müşteriye doğru bilgilendirmediğinin, açılması gereken e-ticaret hesaplarının birçoğunun çalışmadığının, pazar yerlerine ürün tanımlama işlemlerinin bir pazar yeri hariç (…. Almanya) davalı tarafça gerçekleştirilmediğinin, dolayısıyla davacının sözleşmeyi feshinin haklı sebebe dayandığının, sözleşmenin feshinden davalı tarafın sorumlu olduğu sonucuna varıldığını bildirmişlerdir.
Dosyanın bilirkişiye tevdii ile davalı tarafın itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu hususlar irdelenerek ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 20/02/2023 tarihli ek raporlarında özetle; Mali açıdan yapılan değerlendirmeler neticesinde, taraflar arasında düzenlenen fatura ve fatura bedelinin ödenmesi hususunda bir husumetin olmadığının, mali açıdan tespit edilen bir borcun olmadığının anlaşılmış olduğunu, icra takibinin ise davacının davalı ile aralarındaki sözleşme gereği gerekli hizmeti alamadığı iddiası ile davalıya ödediği fatura bedelinin geri iade edilmesi hususunda olduğunun tespit ve kanaati hasıl olduğunu, kanaatlerince sözleşmenin gerekliliklerini yerine getirmediğinden dolayı, davacı tarafın, sözleşmeden doğan sorumluluğu nedeniyle, hizmet alım faturası karşılığı ödenen 27.958, 92 TL nin tamamının geri isteyebileceği, takip tarihinden itibaren yasal faizi birlikte talep edebileceği kanaatine varılmış olduğunu, Teknik açıdan yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde, davalı ile davacı arasındaki uyuşmazlığın, davalı kaynaklı olduğu, üstlenmiş olduğu edimleri yerine getirmediği, vaat ettiği hizmetleri zamanında gerçekleştirmediği, süreçler hakkında müşteriyi doğru bilgilendirmediği, açılması gereken e-ticaret hesaplarının birçoğunun çalışmadığı, pazar yerlerine ürün tanımlama işlemlerinin bir pazar yeri hariç (… Almanya) davalı tarafça gerçekleştirilmediği, dolayısıyla davacının sözleşmeyi feshinin haklı sebebe dayandığı, sözleşmenin feshinden davalı tarafın sorumlu olduğu sonucuna varıldığını bildirmişlerdir.
Dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile usulüne uygun ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, kök ve ek rapor düzenleyen bilirkişi heyeti 24/05/2023 tarihli 2.ek raporlarında özetle; kök rapora gelen itirazlar neticesinde kök raporda vardıkları kanaatlerini değiştirmediklerini bildirmişlerdir.
Dava, sözleşmenin feshi nedeni ile sözleşme nedeni ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında takip talebine konu asıl alacağın ödenmiş olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalı tarafın, e-ticaret hizmeti sözleşmesi ile üstlenmiş olduğu edimleri gereği gibi yerinde getirip getirmediği, davacı tarafın bu nedenle sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak ödenen bedelin iadesine karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir. Sunulan sözleşme ve fiyat teklif forumunun incelenmesinde davalı tarafın davacıya ait ürünlerin birden fazla pazar yerinde satışa açılması, ürünlerin stok takibinin yapılması ve entegrasyonların sağlanmasına ilişkin gerekli kurulumların sağlanmasını üstlenmiş olduğu, hangi pazar yerlerine entegrasyonların yapılacağının, sözleşmede ve fiyat teklifinde belirtildiği, …, …com, …, …. Pazaryerlerinin açılmasının kararlaştırıldığı görülmüştür. Tarafların iş yerlerinde teknik bilirkişi vasıtası ile yapılan inceleme ile davalının üstlenmiş olduğu edimleri yerine getirmediği, vaat ettiği hizmetleri zamanında gerçekleştirmediği, süreçler hakkında müşteriyi doğru bilgilendirmediği, açılması gereken e-ticaret hesaplarının birçoğunun çalışmadığı, pazar yerlerine ürün tanımlama işlemlerinin bir pazar yeri hariç (… Almanya) davalı tarafça gerçekleştirilmediği tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme maddelerinin incelenmesinde ve yapılacak işin niteliği dikkate alındığında davalı tarafın üstlenmiş olduğu edimleri bir bütün olarak yerine getirmesi gerektiği görülmektedir. Davalı tarafın kısmi ifada bulunması davacının sözleşmeyi feshetmekte haklılığını ortadan kaldırmayacaktır. Açıklanan bu nedenlerle davacının sözleşmeyi feshinin haklı sebebe dayandığı, sözleşme nedeni ile ödemiş olduğu 27.958,92 TL bedeli davalı taraftan talep edebileceği, takip öncesi davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir delilin dosyaya sunulamadığı görülmekle açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davalı tarafın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 27.958,92 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20 sine tekabül eden 5.591,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davalı tarafın Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 27.958,92 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20 sine tekabül eden 5.591,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.909,87 TL harçtan peşin alınan 339,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.570,52 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 1.313,53 TL’nin davalıdan 6,47 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 398,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 2.563,00-TL yargılama giderinden kabul oranı (%99,51) ret oranı (%0,49) dikkate alınarak hesaplanan 2.550,44-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 137,88 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸