Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/641 E. 2021/732 K. 04.08.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/641 Esas
KARAR NO : 2021/732

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 04/08/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/08/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili iş bu davanın tefrik edildiği mahkememizin … Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu karşı dava dilekçesinde özetle; davalının Beyoğlu …. Noterliğinin .. yevmiye nolu ihtarnamesi ile “teslim süresi dolmasına rağmen ürün teslim edilmediği gerekçesi ile “sözleşmeden döndüğüne dair ihtarname göndermiş olduğunu, müvekkilinin Büyükçekmece …. Noterliğinin 21.08.2020 tarih …. yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile “Sipariş makine istenilen ölçü ve nitelikte imal edilmiş, muhataba haber verilmiş, firma yetkilileri fabrikamıza gelerek 06.08.2020 tarihinde hazır olan makinenin sunumunu izlemişlerdir .Buna ilişkin kayıtlar firmamızda mevcuttur. Muhatap firma makinenin yapılıp teslime hazır olduğunu görüp öğrendiği ve bakiye bedeli ödeyip makineyi teslim alması gerektiği halde aradan on bir gün geçtikten sonra makinenin süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek sözleşmeyi tek taraflı fesih ettiğine ilişkin ihtarname keşide etmiş olduğunu, sözleşmeden tek taraflı olarak dönülmesinin koşulları bulunmadığını, herkesin hak ve yükümlülüklerini yerine getirirken dürüstlük kuralına uymasının yasal zorunluluk olup kötüniyeti yasanın himaye edemeyeceğini, sipariş vererek özel üretim yaptırdıkları makineyi iş bu cevabi ihtarnamenin tebliğinden itibaren en geç 3 ( üç) gün içerisinde bakiye borcunuzu ödeyerek sözleşmede belirtildiği gibi fabrikamızdan teslim almanızı, aksi taktirde hiçbir sorumluluk kabul etmeyeceğimizi, bu özel imalat nedeni ile doğmuş doğabilecek hertürlü alacaklarımız, menfi -müspet tüm zararlarımızın tazmini için aleyhinize dava ikame edeceğimizi, her türlü talep ve dava haklarımızı kullanacağımızı şimdiden önemle cevaben ve ihtaren bildiririz. ” içerikli ihtarname keşide etmiş olduğunu, davalının bedeli ödeyerek makinayı teslim almamış olduğunu, Arabuluculuğa başvurulmuş ve tarafların anlaşamamış olduklarını, önce finansal kiralama yöntemi ile alacağını beyan ederek proforma fatura düzenlettirerek sipariş veren ancak bu yöntemle alımı gerçekleştirmeyip 02.07.2020 tarihinde 5.000 USD doları avans göndererek kendi istemi doğrultusunda Ağustos teslim için imalata devam olunan 06.08.2020 tarihinde imal edilen ürünü yerinde test etmek için iki yetkilisini gönderen ve imalatın tamamlandığını ürünün teslime hazır olduğunu gördükleri halde “teslim süresi dolmasına rağmen ürünün teslim edilmediği gerekçesi ile” haksız olarak sözleşmeden dönmek isteyip avansı iade talep eden davacının müvekkilinin zararlarını karşılamakla yükümlü olduğunu beyanla; davanın kabulü ile haksız fesih nedeni ile yoksun kalınan kar kaybı ve zararlarına karşılık fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak koşulu ile şimdilik 1.000 ABD dolarının sözleşmenin tek yanlı ve haksız olarak feshi tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili iş bu davanın tefrik edildiği mahkememizin … Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu karşı davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle karşı davanın konusunun ticari bir miktar paranın tahsili taleplerini içerir alacak davası olduğunu, Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu, ancak karşı davanın davacısı tarafından bu hususta arabuluculuğa başvurulmamış olduğunu, davanın dava şartı eksikliğinden dolayı usulden reddi gerektiğini, davacı haksız fesih nedeniyle yoksun kalınan kar kaybı ve zarar talebinde bulunmuşsa haksız fesih söz konusu olmadığını beyanla; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan haksız fesih nedeniyle yoksun kalınan kar kaybı ve zararlara ilişkin alacak davasıdır.
Davacı vekili tarafından 15/02/2021 tarihli beyan dilekçesi arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiş ise de; karşı davanın 06/11/2020 tarihinde açıldığı, arabuluculuk son tutanağının ise 03/02/2021 tarihinde düzenlendiği görüldü.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Somut olayda, dava satım sözleşmesinden kaynaklanan haksız fesih nedeniyle yoksun kalınan kar kaybı ve zararlara ilişkin alacak istemine ilişkidir. 6102 Sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereği arabuluculuk dava şartının dava açıldıktan sonra yerine getirilebilmesi mümkün değildir. Açılan davanın, arabuluculuk son tutanağının düzenlenme tarihinden sonra açılması gerekmektedir. Aksi durum, arabuluculuk müessesinden amacına aykırıdır. Eldeki davada ise davanın 06/11/2020 tarihinde açıldığı, arabuluculuk son tutanağının ise 03/02/2021 tarihinde düzenlendiği görülmüştür. Açıklanan bu nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 18/03/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı istinaf edilmiş olmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 07/07/2021 tarih ve … Esas …. Karar sayılı ilamı ile; “Somut olayda, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesi gereğince, satın alınacak makineye karşılık olarak avans ödemesinde bulunulduğu ancak ürünün süresi içinde teslim edilmediğini iddia ederek avans ödemesinin iadesi istenmiş, istinafa konu karşı davada ise, sözleşmenin haksız yere feshedildiğinden uğranılan zararın tazmininin istenmiş olduğu, TTK’nın 5/A maddesindeki düzenlemeye göre, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A/2. maddesinde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünün düzenlenmiş olduğu, esas dava açılmadan önce sonuçlanan dosya içerisinde mevcut Bakırköy Arabuluculuk Bürosunun 12.10.2020 tarihli tutanağında, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan alacak ve tazminat istemlerinin müzakeresinin olumlu sonuçlanmadığının belirtilmiş olduğu, o halde, taraflar arasındaki uyuşmazlık ayni hukuki ilişkiden (satım) sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, tarafların karşılıklı taleplerinin sözkonusu arabuluculuk tutanağı kapsamında müzakere edildiğinin ve tutanağa bağlandığının anlaşılmakta olduğu, dolayısıyla, karşı dava yönünden dava şartı arabuluculuk şartının bulunduğu gibi, bu kez davalı/karşı davacı tarafça, karşı dava yönünden arabuluculuğa başvurularak 03.02.2021 tarihli son tutanak anlaşmama tutanağını ön incelemenin yapıldığı 16.02.2021 tarihinden önce dosyaya ibraz ettiği de gözetildiğinde, bu durumda her halükarda dava şartı noksanlığı ön inceleme duruşmasından önce yerine getirildiğinden, ilk derece mahkemesince, arabuluculuk dava şartının gerçekleşmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykrı olduğu, açıklanan bu nedenlerle davalı/karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememiz kararının KALDIRILMASINA” karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 07/07/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda mahkememizin işbu dava dosyasının tefrik edildiği mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İşbu davanın tefrik edildiği mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile HMK’nun 166. maddesi gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın birleştirilen dosya ile yürütülmesine,
3-Esasın birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
4-Yargılama gideri, harç, vekalet ücreti vs. hususların birleşen dosyada ele alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda birleştirme kararının nihai hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 04/08/2021

Katip ….
¸

Hakim …
¸