Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/624 E. 2023/438 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/624 Esas
KARAR NO : 2023/438

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2013
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan Dış Cephe Asansörü Alım Satım Sözleşmesine göre, müvekkilinin, davalıdan 120 metre boyunda asansör satın aldığı ve bedelinin daire teslimi ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı, teslim tarihinin 15/03/2011 olmasına rağmen davalı tarafından 04/04/2011 geç teslim edildiği gibi 120 metre yerine 45 metre teslim edilerek eksik teslim yapıldığı, eksik olan 75 metrelik kısım için müvekkili tarafından davalıya 9.950 USD daha ödendiği, ayrıca 75 metrelik kısmın CE ve TSE belgesi olmadığından mahrecine iade edildiği bu nedenle hem iade hemde gümrük masrafları için 25.449,34 TL ödendiği, davalı tarafından asansörün geç teslim edilmesi nedeniyle dışarıdan vinç kiralanmak zorunda kalındığını belirterek 75 metrelik kısım için ödenen 9.950 USD , vinç kira bedelinden şimdilik 1.000 TL ve TSE belgesi olmadığından iade ve gümrük masrafı olarak ödenen 25.449,34 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiş, daha sonra vinç kira bedeline yönelik talebini 25.990,00 TL ‘ye artırarak davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf 9.950 USD yaptığını iddia etmekteyse de bu ödemenin ve 21.950 USD’nin davacıya iade edildiği zira sözleşmede asansörün bedelinin iki adet daire ile ödeneceği ve davacı tarafından ödenen 21.950 USD’nin iade edileceğinin kararlaştırıldığı ve müvekkilinin her iki bedeli de iade ettiği, dolayısıyla 9.950 USD’nin talep edilmesinin mümkün bulunmadığı, asansörün ithali sırasında yaptığını iddia ettiği masraflara ilişkin ibraz edilen belgelerin dava konusu asansörle ilgili olup olmadığının anlaşılamadığı ve alım satım sözleşmesinin 1 yıllık zamanaşımına tabi olup, dava tarihi itibarıyla bu sürenin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, satım sözleşmesine dayalı olarak eksik ve geç teslim nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
-Taraflar arasında imzalanan 01/07/2010 tarihli Dış Cephe Asansörü Alım Satım Sözleşmesi imzalanmış olup, davacı, satıma konu asansörlerin geç ve eksik teslim edildiği iddiasıyla zararının tazmini istemiş, davalı ise davacının iki adet daire tapusunu devretme edimini yerine getirmediği gibi zarar iddiasının da haksız olduğunu savunmuştur.
-Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında davalı-karşı davacı …nin karşı davası tefrik edilerek, yine aynı mahkemenin …. esas … karar sayılı ilamı ile karara çıkartıldığı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin …esas … Karar sayılı ilamı ile Ticaret Mahkemeleri’nin uyuşmazlığın çözümünde görevli olduğundan bahisle kararın kaldırıldığı ve dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı görülmektedir.
-Mahkememizce tüm taraf delilleri toplanmış ve bu meyanda;tarafların konuyla ilgili yazılı delillerini dosyaya ibraz etmeleri temin edilmiş , bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
-Davalı taraf davacının alacak talebinin zamanaşımına uğradığını beyan etmiş ise de; menkul mal satış sözleşmelerinde iki tür zamanaşımının uygulamasının bulunduğu, bu tür sözleşmelerde özel zamanaşımının ayıplardan sorumluluğa ilişkin olduğu, buna mukabil dava konusu olayda davacı tarafın talebinin sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesinden, geç ve eksik teslimden uğranılan zararlara yönelik bulunduğu ve bu nedenle uyuşmazlıkta yukarıda açıklanan özel zamanaşımının uygulama sahasının bulunmadığı ve BK madde 124, TBK’nun 146 maddesine göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, bu durumda gerek karşı dava, gerekse ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı nazara alınarak davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
-Mahkememiz dosyasında alınan 10/02/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı … (satıcı … temsilcisi ve sözleşmede müteselsil kefili) 01.07.2010 tarihli sözleşmenin 3, 5.1-b ve 5.2 maddelerindeki edimlerini yerine getirmediği,
mevcut bilgi ve belgeler ışığında teknik olarak Satıcı …. – … alıcıya sözleşme ile taahhüt ettiği ürünü , yük asansörünü taahhüdüne uygun şekilde ve
Türkiye’de meri kanun ve yönetmeliklerimize uygun şekilde teslim etmemiş olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Dava konusu olayda davacı, davalının temsile yetkili olduğunu iddia ettiği şirket ile davacı şirket arasında imzalanan dış cephe asansörü alım satım sözleşmesi uyarınca davacı şirkete dış cephe asansörü satışı yapıldığı, bu asansör bedeline mukabil fazladan ödenen 9.950 USD ve geç/noksan gönderilen asansörün gümrükten çekilmesi, iadesi ve ithali için yapılan toplamda 25.449,34 TL masrafın davalıdan tahsili ile geç ve noksan ifa nedeniyle davacının uğradığı zararın davalıdan tahsili istemiyle iş bu davayı açmış, dosyaya sunduğu ıslah dilekçesi ile davalarını alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, dava değerini; 113 günlük Vinç kiralama bedelleri için 25.990,00 TL ye ve vincin eksik belge sebebiyle yurda giremeyip Mısır’a gidip dönmesi nedeniyle yapılan masraflara karşılık olmak üzere 25.449,34 TL ye olmak üzere toplam: 51.439,34 TL ye çıkarttıklarını bildirmiştir.
-Dosyaya ibraz edilen sözleşmede alıcının davacı şirket, satıcının ise … isimli şirket olduğu, satıma konu asansör bedelinin 21.950 USD olarak belirtildiği,anılan bedelin davacı ithalatçı tarafından ödeneceği, fakat … ‘ün hesabına iade edileceği, buna karşılık da dava konusu edilen 1395 ada 3 parseldeki 89 ve 271 nolu bağımsız bölümlerin mülkiyetinin davalıya devredileceği hususlarının kararlaştırıldığı, davalının sözleşmede müteselsil kefil- garantör olarak yer aldığı, dava dışı şirketin edimlerinin ifasını bu sıfatla üstlenen kişi olduğu anlaşılmaktadır.
-Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas – … karar sayılı ilamında ”…Her ne kadar davacı tarafça sözleşmede belirtilen malın tesliminin eksik ve ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de, bu tarafça karşı tarafa gönderilen Büyükçekmece …. Noterliğinin 21/06/2011 gün ve …. yevmiye sayısı ile keşide edilen ihtarnamede; “Kararlaştırmaya konu asansörün 15.03.2011 tarihinden sonra teslim limanı olan 04.04.2011 tarihinde gönderildiği; Ambarlı limanında yapılan kontrolünde asansörün sözleşmede belirtilen niteliklerini taşımadığı, pek çok parçasının bulunmadığı, sözleşmeye uygun olarak asansörün eksik (72,5 m. mast) parçalarının 5 gün içinde teslim edilmesi, edilememesi hâlinde muadili asansörün en geç 5 gün içinde kurulması aksi hâlde sözleşmenin feshi cihetine gidileceği, uğranılan zararların tazmin edileceğinin” davalıya bildirildiği, buna mukabil eksik ifa üzerine sözleşmeden dönülmediği, davacıya verilen süre sonunda da sözleşmenin feshedilmediği, dava konusu ilişki tarihinde cari 818 sayılı BK nun 106/2 uyarınca derhal fesih bildirimi yapılmadığı, süre sonunda da yapılmış bir fesih bildirimi bulunmadığı, sonradan yapılan teslimin de kabul edildiği, bilahare eksik ifanın giderilmesi sebebiyle de gecikme cezası talep edildiği, bu durumda sözleşmenin geçerliliği ve devamlılığı yönünde irade beyan edildiği kanaatine ulaşılmıştır…” hususlarına yer verildiği görülmektedir.
-Bu durumda ıslah dilekçesi de nazar alınarak davacı tarafın talebi olarak, dava konusu vincin eksik belge sebebiyle yurda giremeyip Mısır’a gidip dönmesi nedeniyle yapılan masraflar ve geç ve noksan ifa nedeniyle uğranılan zararlara yönelik isteminin değerlendirilmesi gerekmektedir.
-Dosya içindeki belgeler ve bilirkişi raporları nazara alındığında dava konusu sözleşme gereği 75 metrelik vincin (asansör) mahrecine iade edilip Mısır üzerinden tekrar ithal edildiği anlaşılmaktadır.
-Buna mukabil; taraflar arasındaki sözleşmede teknik şartname kapsamında 120 metre yükseklikte vinç öngörüldüğü, sözleşmede ürünün CE belgesi olacağının tanımlandığı, fakat redde neden olan hususun CE belgesi noksanlığından kaynaklanmadığı, reddin fatura ve mal üzerinde iliiyet bağının kurulamamasından doğduğu ,başka bir ifadeyle davacı tarafından faturayı düzenleyen satıcı firmaya TSE mevzuatı gereği ihtiyaç duyulan bilgilerin yazdırılmamış olmasından kaynaklandığı, bu bilgi noksanlığının sorumluluğunun davacı firmada bulunduğu, nitekim aynı ürünün tekrar Mısır’ dan ithal edildiği ve herhangi bir sorunun yaşanmadığı anlaşılmakla davalı tarafa yönelik bu konudaki alacak isteminin reddine hükmedilmiştir.
-Fakat sözleşmenin 5/2 maddesine göre satıcının en geç 15/03/2011 tarihine kadar ambarlı gümrüğüne malı CİF olarak teslim yükümlülüğünün bulunduğu, bu yükümlülüğün en geç 21 gün ötelenebileceği, dolayısıyla en geç 05/04/2011 tarihine kadar teslim yükümlülüğü olduğu, bu tarihe kadar 45 metrelik kısmının ithalinin sağlandığı, ancak ayıp olmasa da noksan ifa olduğundan sözleşmeye göre tamamının teslim tarihinin esas alınması gerektiği, mahrecine iadeye ilişkin ikinci partide malın Ambarlı Gümrüğü’ ne 27/07/2011 tarihinde girdiğinin anlaşıldığı, bu durumda en geç teslim yapılması gereken 05/04/2011 ile teslimin gerçekleştiği anlaşılan 27/07/2011 arasındaki 113 gün kapsamında gecikmeden kaynaklı zararın satıcı, dolayısıyla garantör olan davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.4 maddesinde ”sözleşmenin 3.3 maddesinde ön görülen günlük gecikme bedelinin yanında 100 USD cezai şart ödeneceğinin” kararlaştırıldığı, sözleşmenin 3.3 maddesinin bulunmadığı, sözleşme tarihi itibarıyle geçerli 818 sayılı BK’ nun 158 ve 159 maddeleri uyarınca alacaklının cezai şart miktarını aşan zararını kusurlu bulunan borçludan isteyebileceği, günlük 100 USD den oluşan cezai şarta göre karar verilmesi halinde toplam borcun 11.300 USD olduğu, karşı dava tarihi itibarıyle Merkez Bankası kuruna göre bu bedelin bilirkişi raporunda 23.109,63 TL olarak hesap edildiği, fakat davacı tarafın günlük kira bedeli zararının 100 USD nin üzerinde olması halinde aradaki farkı da isteyebileceği, Makine Mühendisi bilirkişi Mustafa Sönmez 29/01/2018 tarihli ek raporunda inşaat sektörüne vinç kiraya veren firmaların günlük kira bedeli olarak olay tarihinde 230,00 TL günlük kira aldıkları, bu rakama vinç söküm montaj giderlerinin de dahil olduğunu belirterek 113 günlük vinç kira bedelini (113X230=) 25.990,00 TL olarak hesap ve tespit ettiği, her ne kadar davacı tarafça dosyaya bu bedelin üzerinde fatura sunulmuşsa da anılan fatura bedellerinin raiç bedellerden yüksek olduğu, dolayısıyla ilgili konudaki zarar için 25.990,00 TL nin nazara alınması gerektiği, bahsi geçen zararın bilirkişi raporuna göre belirlendiği, dolayısıyla bu hususta açılan davanın belirsiz alacak davası niteliği taşıdığı sonucuna varılmakla davanın kısmen kabulü ile, 25.990,00 TL nin iş bu dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Sabit olan 25.990,00 TL vinç kiralama bedelinin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.775,38-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 452,55 TL harç ile 860,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.312,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 462,83- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 1.312,55-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında kaldırma kararı öncesi ve sonrasında bilirkişi ücreti, posta ve tebligat masrafı, dosya masrafı olarak sarf edilen 7.986,32- TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına (%50,52) göre hesap edilen 4.035,13-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında sarf edilen 50,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına (%50,52) göre hesap edilen 24,74-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddine karar verilen miktar üzerinden hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı05/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır