Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/620 E. 2021/728 K. 26.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/620 Esas
KARAR NO : 2021/728

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 26/07/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin sigorta şirketi nezdinde … numaralı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan …. plakalı aracın, 12/08/2017 tarihli trafik kazasında hasar görmesi sebebiyle 25/09/2017 tarihinde 14.500,00-TL hasar tazminatı ödendiğini, yapılan hasar ödemesi ile TTK 1472 maddesi kapsamında müvekkili şirketin sigortalısının zarara sebebiyet verenlerle zarardan sorumlu olanlara karşı dava ve talep haklarına halef olduğunu, sigortalı aracın görmesine yol açan kazanın oluşunda yaya konumdaki davalıların murisi … ‘nın asli kusurlu bulunduğunu, Karayolları Trafik Kanunu ve BK haksız fiil hükümleri kapsamında davalıların murisi …’nın oluşan hasardan sorumlu olmakla ödenen tazminatın rücuen tahsilini temin bakımından öncelikle ilamsız icra takibi başlatılmış, davalıların İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibe itirazı üzerine başlatılan arabuluculuk sürecinden de sonuç alınamadığından iş bu davanın açılması gereği doğduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı olmak üzere davanın kabulü ile 10.875,00-TL tazminatın, 25/09/2017 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kasko sigortası nedeniyle sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili istemi ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür. .
TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, … Esas, … Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir.
Somut olayda davacı sigorta şirketi kasko poliçesi sigortasına dayalı olarak dava dışı sigortalısı gerçek kişiye yapmış olduğu ödemeyi davalı gerçek kişilerin murisi, zarara sebep olduğu iddia olunan …’nın mirasçılarından talep etmektedir. Dava dışı sigortalı gerçek kişi ile davalı gerçek kişiler arasında ilişki haksız fiile dayanmaktadır. Görevli Mahkemenin tayininde dava dışı sigortalı gerçek kişi ile davalılar arasındaki hukuki ilişkinin nazara alınması gerekmektedir. Davacı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme kasko sigortasına dayandığından dava konusu olayda ZMMS hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle uyuşmazlığın çözümünde Mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın haksız fiile dayanılması sebebi ile genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisi olduğu, göreve ilişkin usul kurallarının HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olduğu, dava şartlarının ise kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olması sebebiyle dava şartı yokluğundan HMK’nun115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/07/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır