Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/610 E. 2022/885 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/610 Esas
KARAR NO : 2022/885

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Şirket Ortağının Ayni Sermaye Koyması Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022

Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket hissedarı ve müvekkilin abisi olan davalı …’nun inançlı işlemle davacıya ait şirket hisselerinin %50 sini kendi adına hiç bir bedel ödemeden devrini aldığını, müvekkilin yarı hissedarı olduğu İstanbul, …, … ada, … parselde ve … Mah, … Sk No:.. Arnavutköy İstanbul adresindeki tapu kayıtlarında davalı şirkete ait görünen fabrikanın davacıya yarı hissesini devretmesini bir yıl önce son yapılan tadilatlardan sonra kendisine ihtarname ile talep edildiğini, davalının davaya konu taşınmazın davacıya ait olduğunu kabul etmesine rağmen davacıya devir işlemlerini gerçekleştirmekten imtina ettiğini ve kötüniyetle davacıya devir yapmaktan kaçındığını, davalılara Beyoğlu …. Noterliğinden 17/09/2019 tarihinde … nolu ihtarname gönderildiğini, şüpheli vekilince 25/09/2019 tarihinde Büyükçekmece …. Noterliğinden .. yevmiye nolu ihtarnameye cevap göndererek davacının fabrikaya yarı hissedar olduğunu red ettiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davacı ile davalı arasındaki yapılan inanç sözleşmesi ile davacının devrettiği İstanbul, …, .. ada, … parselde ve .. Mah …. Sk No..:Arnavutköy/İstanbul adresinde bulunan taşınmazı tapu kaydının %50 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline, bu olmadığı taktirde gayrımenkulün bedelinin tespit edilerek davacıya iadesine, Gayrimenkulün 3.kişilere devrinin önüne geçmek için davacının Küçükçekmece Başsavcılığı’na yapmış olduğu şikayetin gözönünde tutularak bedelsiz olarak gayrımenkulün tapu kaydının üzerine satılamaz tedbirinin konulmasına, ayrıca gayrımenkul tapu kaydına davalıdır ibaresi eklenmesi ve Arnavutköy Tapu Müdürlüğüne acilen bildirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

YANIT:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyada taraflar arasında inançlı işlem yapıldığına ilişkin davacının soyut iddialarından başka hiçbir yazılı belge bulunmadığını, müvekkil şirketin isim değiştirmeden önceki ticari unvanının “… San. Ve Tic. Ltd. Şti.” olduğunu, şirketin ticaret sicil gazetesi dökümünden de anlaşılacağı üzere, Müvekkil …’nun, davalının şirketteki %50 hissesini, bedelini de ödemek suretiyle satın aldığını ve tescil ettirdiğini, davacının, dilekçesinde müvekkili …’nun eli ile yazılmış olduğunu iddia ettiği bazı belgelerin bulunduğunu iddia etmiş ise de dosya içeriğinde delil başlangıcı olarak dahi kabul edilebilecek hiçbir belge bulunmadığını, davacının, olduğunu iddia ettiği belgelerin şirket hissedarı olmamasına rağmen müvekkili tarafından kendisine gönderilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenle bunların yazılı delil olarak kabul edilebileceğini iddia etmiş ise de bu hususun doğru olmadığını, davacının müvekkili şirketin eski hissedarı olduğunu, ayrıca tarafların da kardeş olduğunu, taraflar arasında herhangi bir anlaşma vs. bulunmasa dahi müvekkilin eski hissedar olan kardeşine bazı bilgi ve belgeler göndermesinin gayet doğal ve hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davacının var olduğunu ve müvekkilin eliyle yazılmış olduğunu iddia ettiği belgeler olsa bile bu hususun taraflar arasında inançlı işlemin bulunduğuna dair bir delil olarak nitelendirilemeyeceğini, davacının, müvekkili şirkete ait taşınmazın eski hissesine karşılık gelecek şekilde yarı bedelinin kendisine verilmesini talep ettiğini, müvekkil şirkete ait olan işbu taşınmazın, davacının hissesini müvekkile devretmesinden çok sonra alınmış olduğunu, davacının işbu taşınmazda hiçbir hakkı bulunmadığını beyanla, ispatlanamayan ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davacının, davalı şirketteki hisselerini inançlı işlemle hiçbir bedel almadan diğer davalı …’na devrettiği ve dava konusu taşınmazın ortak olarak yapıldığı iddiasına dayalı dava konusu taşınmazın %50 hissesinin iptali ile kendi adına tescili istemine ilişkindir.
Dosyanın mahkememize, Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/07/2020 tarih … Esas, … Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Davacı vekilinin 21/10/2022 tarihli dilekçesinde; davadan feragat ettiklerini bildirdiği görülmüştür.
Davalılar vekilinin ise 21/10/2022 tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinde davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’ nun 307. maddesinin ; “1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir” hükmü gereğince davadan feragat, davacının, davacının istem sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçtiği yönününde mahkemeye yaptığı tek taraflı açıklamasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’ nun 309. maddesinde; “1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. 2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. 3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. 4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmü gereğince kabul, dilekçe veya sözlü olarak yapılabilir. Karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı olmayan feragat beyanın kayıtsız koşulsuz olmalıdır (Ercan, İsmail; Medeni Usul Hukuku, İstanbul 2011, s. 321 vd.)” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’ nun 312. maddesinin; “1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. 2) Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmü gereğince davadan feragat eden taraf aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Harçlar Kanununun 22. Maddesine göre; Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.

6100 sayılı HMK’ nın 311/1. fıkrası gereği feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurması ve 6100 sayılı HMK’ nın 309/2. maddesi gereği hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaması sebebiyle davanın feragat ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasından feragat ettiği anlaşıldığından HMK 307 vd. maddeleri gereğince davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 21. Maddesi hükümlerine göre alınması gereken 53,80 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 116,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderinin talepleri doğrultusunda kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır