Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/61 E. 2021/955 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/61
KARAR NO : 2021/955

DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 21/10/2021
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Covid 19 sebebiyle faaliyetlerini sürdüremez hale geldiğini, şirket çalışanlarının toplu olarak iş bıraktıklarını, şirket aleyhine icra takipleri başlatıldığını, şirketin borca batık halde bulunduğunu, müvekkili şirkete ve şirket hissedarlarına ait taşınmazların satış işlemlerini başladığını belirterek İİK m,178 gereğince şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın İİK’nun 178.maddesi gereğince borçlu tarafından açılan doğrudan iflas istemine ilişkin olduğu, iflas avansının yatırıldığı, iflas ilanlarının yapılmasına ilişkin müzekkerelerin yazıldığı, uyuşmazlık konularının;davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığı,malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayıp karşılayamadığı,davacı şirketin iflas koşullarının oluşup oluşmadığı, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla davacının Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde ve davacı şirketin duran varlıkları üzerinde keşif icrasına karar verilmiştir.
SMMM ……… tarafından düzenlenen kök raporda, dava konusunun, şirket hissedarlarından ……….’nin şirketin yönetim kurulu başkanlığını sürdürürken 13.03.2020 tarihinde ani vefatı ile şirketin çok ciddi bir yönetim kaybı yaşadığını ve daha sonra Türkiye’de ve Dünya’da salgın haline gelen Covid-19 Pandemisi sebebiyle faaliyetini sürdüremez borçlarını, kredilerini, işçi ücretlerini, SGK primlerini ödeyemez hale geldiğinden şirketin aciz sebebi ile doğrudan iflası talebinden ibaret olduğu, davacının dava konusu iddialarının tespiti için davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi gerektiği, ancak davacı şirket ticari defterlerini ibraz edemediğinden yapılan görevlendirme çerçevesinde değerlendirmenin yapılamadığı belirtilmiştir.
Dosyanın yeniden bilirkişiye tevdii ile gelen evraklar ve dosya kapsamı itibariyle davacının borca batık olup olmadığının tespiti ile rapor tanziminine karar verilmiştir.
Aynı bilirkişiden alınan ek raporda, neticeten; dosyaya mübrez Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı tarafından davacı şirkete ait sunulan E-Defter beratları üzerinden davacı şirketin borca batık olup olmadığı tespit edilemediğinden kök rapordaki kanaati değiştirecek bir hususun bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce davacı şirketin malvarlığının tespiti için yapılan yazışmalara verilen cevabi yazıların dosyamız arasında olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunun 178.maddesinde “İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye sunulmadıkça iflas kararı verilemez … ”
179.maddesinde “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir…”
Yine 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Anonim Şirketlere ilişkin “Sermayenin kaybı, borca batık olma durumu” nu düzenleyen 376.maddesinde… “(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/16 md.) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. ……..”düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı şirket, inceleme için ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiş olup, ticari defterlerin şirket muhasebecisinde olduğunu ve kendilerine teslim edilmediğini belirtmiştir.
TTK’nun 82.maddesi gereğince her tacir, ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini 10 yıl süreyle saklama yükümlülüğü altında olup, 82/7 maddesinde bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği düzenleme altına alınmıştır.
Davacı tarafça muhasebecisi tarafından alındığı ve kendilerine teslim edilmediği belirtilen ticari defter ve belgelere ilişkin açılmış zayi davası ve bu doğrultuda alınmış bir karar olduğu iddia ve ispat edilmiş değildir. Davacı tarafça şirket muhasebecisi hakkında suç duyurusunda bulunularak ceza soruşturması başlatılmış ise de, davanın mahiyeti itibariyle bu husus bekletici mesele yapılmamıştır.
Davacı şirket tarafından borca batık olduklarından bahisle İİK m.178 vd maddeleri gereğince iflas kararı verilmesi talep edilmiş ise de, şirketin ticari defter ve belgelerinin sunulmamış olması nedeniyle davacı şirketin dava tarihi itibarıyla borca batık olup olmadığı, borca batıklığın halen devam edip etmediğinin tespit edilemediği, ticari defter ve kayıtlar olmaksızın bizatihi şirketin aktif ve pasifinin kurum ve kişilerden gelen cevabi yazılar ve davacı beyanı ile tespitinin mümkün olmadığı, bu haliyle borca batıklık durumunun ispatlanamadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansı ve iflas avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, müdahil vekillerinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.. 20/10/2021

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Üye ………
¸e-imzalıdır
Katip …….
¸e-imzalıdır