Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/604 E. 2023/71 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/604 Esas
KARAR NO : 2023/71

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin maliki olduğu …. plakalı aracın diğer davalı …’un sevk ve idaresinde iken müvekkile şirkete ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza neticesinde müvekkiline ait aracın onarım nedeniyle kullanılamadığını, aracın bir şirket aracı olduğunu ve ticari faaliyetlerde kullanıldığını, aracın tamirde kaldığı süreç boyunca 7.800,00 TL bedelle araç kiralandığını, fatura bedelinin tahsili amacıyla Büyükçekmece … . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan itiraz neticesinde takibin durduğunu, davalıların ikame araç bedelinden sorumlu olduklarını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını ve alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen ödenmesini, davalılar alehine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … Ticaret ve Limited Şirketi’nin araç kiralama firması olduğunu, ihtiyaç halinde ilgililerine araç kiralama işi yaptığını, … plakalı aracın müvekkilin bünyesinde barındığı adına kayıtlı olan ve ücreti karşılığında müvekkili şirketçe kiralanan araçlardan bir tanesi olduğunu, 21.08.2020 tarih ve 17:27 saatinde aracın …’a kiralandığını, trafik kazasının aracın … sevk ve idaresinde iken gerçekleşmiş olduğunu, kazaya sebebiyet veren olayın müvekkili şirkete ait aracın teknik parça, aksam, bakım gibi temel unsurlarından bağımsız olarak tamamen kiracının kişisel hatası olduğunu beyan ederek davanın reddine talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı takip borçlusu tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
-Mahkememizce icra dosyası, tramer kayıtları, kaza tutanakları celp edilerek dosya arasına alınmış, diğer tüm deliller toplanmıştır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.801,92 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının “araç gün kaybı” olduğu, davalı takip borçluları tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
-İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Somut olayda taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; … ve … plakalı araçların karışmış olduğu kazada tarafların kusur durumu, davacının … plakalı aracı kullanamaması sebebiyle davalılardan ikame araç bedeli talep edip edemeyeceği, talep edebilecekse miktarının belirlenmesi hususunda toplanmaktadır.
-Kaza esnasında aracı kullanan şahıs ise Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde düzenlenen “haksız fiillerden doğan borç ilişkileri” maddesi gereğince, genel hükümlere göre sorumlu olacak ve sorumluluğu kusur oranıyla sınırlı olacaktır. Başka bir deyişle, sürücü kusurlu şekilde sebebiyet verdiği bir kazada, kendi kusur oranıyla sınırlı olmak üzere, aracın sahibi ile birlikte müteselsilen sorumlu olacaktır. Burada zarar görenin sorumluluğunu azaltan/kaldıran sözleşme hükümleri geçersizdir.
TBK’nun 49 /1. Maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren ,bu zararı gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Kusur sorumluluğu olarak ta tanımlanan haksız fiil sorumluluğunun kurucu unsurları
1-Davranış (fiil),
2-Zarar,
3-İlliyet bağı,
4-Kusur,
5-Hukuka aykırılık olduğu tartışmasızdır.
Sorumluluğun doğabilmesi için bu unsurların tümünün gerçekleşmiş olması gerekir. Haksız fiil nedeniyle oluşan zararın tazminine karar verebilmek için, hukuka aykırı kusurlu eylem sonucu oluşan zarar ve hukuka aykırı kusurlu eylem ile zarar arasında illiyet bağının olması gerekir. Oluşan zararın kapsamı belirlenirken ise, tarafların zararın oluşumuna hangi oranda etki ettikleri yani müterafik (bölüşük) kusurlarının olup olmadığı belirlenerek bölüşük kusurun varlığı halinde kusur durumuna uygun indirim yapılmalıdır.
-Davalı tarafın kazaya karışan araçlardan …. plakalı aracı maliki olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak davalı taraf araç kiralama işi yaptığını ve kaza sırasında ilgili aracın diğer davalı …’a kiralandığını ve bu nedenle işleten sıfatının bulunmadığını iddia ettiği görülmüştür.
-Bu nedenle öncelikle kimlerin işleten sıfatına sahip olduğu ve yine buna bağlı olarak davada husumete ilişkin hususların irdelenmesi gerekmektedir.
İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şartı aranmakta ise de sözleşmenin noter aracılığıyla yapılması şartı aranmamaktadır.
-Somut olayda davalı şirket davaya konu … plakalı aracın 21.08.2020 tarih ve saat 17:27’de diğer davalıya kiralandığını iddia etmiş ise de ilgili aracın uzun süreli olarak kiralandığına ve işleten sıfatının ortadan kalktığına ilişkin somut bir belge ya da delil dosyaya ibraz etmemiştir. Bu nedenle davalı tarafın malik olarak işleten sıfatının kiralama nedeniyle ortadan kalktığına ilişkin beyanlarına itibar edilmemiş, işleten sıfatının varlığı Mahkememizce kabul edilmiştir.
-İşleten sorumluluğunun belirlenmesinin arından, yukarıda yer verilen haksız fiil hükümleri doğrultusunda kusur oranlarının belirlenmesi ve varsa bu doğrultuda davacı tarafın talep edebileceği kira bedelinin belirlenmesi amacıyla dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 03/08/2022 tarihli raporda özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Karayollarında trafiğin akışı kurallarından Madde 46/b “Aksine bir işaret bulunmadıkça sürücüler: Şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemek zorundadırlar.”, Şerit izleme, gelen trafikle karşılaşma, araçlar arasındaki mesafe, yavaş sürme ve geçiş kolaylığı sağlama kurallarından Madde 56/a “Sürücülerin; geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları yasaktır.”, Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller kurallarından Madde 34/j “Araç sürücüleri trafik kazalarında; Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddelerini ihlal etmesi sebebiyle … plaka sayılı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak kurallarından Madde 52/b “Sürücüler; Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.” ve Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller kurallarından Madde 84/d “Araç sürücüleri trafik kazalarında arkadan çarpma hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddelerini ihlal etmesi sebebiyle … plaka sayılı araç sürücüsü …’un meydana gelen kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kaza sebebiyle … plaka sayılı aracın sol arka kısımlarında meydana gelen hasarların onarımının 7 gün içerisinde tamamlanabileceği görüşüyle, davacı tarafın sunmuş olduğu fatura dikkate alındığında ikame araç bedelinin KDV Dahil 1.820,00 TL olacağı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememiz dosyası kusur oranlarının yeniden irdelenmesi amacıyla Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderilmiş, düzenlenen raporda; sürücü …’un olay günü saat 20:47 sıralarında sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Çobançeşme Karayolu Bulvarının sol şeridini takiben seyir halindeyken geldiği olay mahallinde, sağ ön ilerisinde, orta şeritte seyir halindeyken, sola manevra ile önüne geçen sürücü … idaresindeki … plakalı minibüsün sol arka kesimlerine çarpması sonucu maddi hasarlı dava konusu kazanın meydana geldiği, mevcut verilere göre sürücü ….’in sevk ve idaresindeki minibüs ile bölünmüş yolun orta şeridini takiben seyir halindeyken geldiği olay mahallinde, sol gerisinden gelen davalı sürücünün kullandığı otomobile dikkat etmeden, kontrolsüzce sol şeride geçtiği esnada, sol gerisinden gelen bu otomobil tarafından, aracının sol arka kesimlerinden çarpılmasıyla meydana gelen kazada dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğu, sürücü …’un ise sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki yolu takiben seyir halindeyken, yola gereken dikkatini vermeden yaklaştığı olay mahallinde, sağ ön ilerisinde, orta şeridi takiben seyir halindeyken, sola manevra ile önüne geçen sürücü …’in kullandığı minibüse karşı zamanında etkin tedbir alamadan, arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu, açıklanan sebeplerle sürücü …’in %80 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’un %20 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür
-Alınan raporların Mahkememizce değerlendirilmesinde; alınan her iki raporda da olayın oluş şeklinin “sürücü …’un olay günü saat 20:47 sıralarında sevk ve idaresindeki …. plakalı otomobil ile Çobançeşme Karayolu Bulvarının sol şeridini takiben seyir halindeyken geldiği olay mahallinde, sağ ön ilerisinde, orta şeritte seyir halindeyken, sola manevra ile önüne geçen sürücü … idaresindeki …. plakalı minibüsün sol arka kesimlerine çarpması sonucu” gerçekleştiğinin sabit olarak belirlendiği, dava konusunu kazanın anlatıldığı şekilde gerçekleştiği hususunda bir tereddütün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre her ne kadar her iki kusur raporunda kusur oranları farklı belirlense de maddi vakıanın farklılık göstermediği, olayın oluş biçimi göz önüne alındığında kusur oranının Mahkememizce belirlenmesinin bu aşamada mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
-Buna göre davacıya ait araç sürücüsünün bölünmüş yolun orta şeridini takiben seyir halindeyken sol gerisinden gelen davalı sürücünün kullandığı otomobile dikkat etmeden, kontrolsüzce sol şeride geçerek iş bu kazanın gerçekleşmesine asli kusuru ile sebebiyet vermesi nedeniyle olayın gerçekleşme biçimine göre davacı araç sürücüsünün kusur oranının %80 olarak belirlenmesinin olayın oluş şekline ve yasal mevzuata uygun olduğu kanaatine varıldığından, davalı araç sahibinin ve araç sürücüsünün meydana gelen zarardan kusurları ( %20 ) oranında sorumlu oldukları Mahkememizce kabul edilmiştir.
-03/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespitlere ve dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre dava konusu kaza nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasarların onarımının 7 gün içerisinde tamamlanabileceği, bu süreçte ikame araç bedelinin dönem piyasa rayiçlerine göre 1.820,00 TL olarak belirlenmesinin olaya ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varıldığından, davalı araç sahibi ile birlikte aracı kullanan …’un haksız fiil hükümleri çerçevesinde kusurları oranında ( 364,00 TL ) birlikte müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
-Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlular tarafından alacağın niteliği itibariyle gerçek borcun tereddütsüz bir şekilde belirlenmesi ancak yargılama aşamasında mümkün olduğundan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 364,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden devamına,
-Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 94,23-TL harcın mahsubu ile bakiye 85,67- TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 94,23-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 1.560,00 TL Atk fatura bedeli, 381,75 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.137,55-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına (%4,66) göre hesap edilen 99,73-TL’nin davalılardan davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 364,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddine karar verilen miktar üzerinden hesap edilen 7.437,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Büyükçekmece Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul red oranına (%4,66) göre hesap edilen 61,58-TL’sinin davalılardan, 1.258,42 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekilinin, davalı ….vekilinin ve davalı asilin yüzlerine karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır