Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/592 E. 2021/1180 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/592 Esas
KARAR NO : 2021/1180

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhinde Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı neticesinde takibin durduğunu, TTK madde 5/A hükümleri gereği arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirketin motosiklet, bisiklet vs ürünlerin perakende satışı ile iştigal ettiğini, davalının da anılan ürünlerin imal ya da ithalatını gerçekleştirerek müvekkili gibi işletmelere sattığını, müvekkilinin davalıdan 27/02/2017 tarihinde satın aldığı ürünü 03/03/2017 tarihinde dava dışı …..’ya satışını gerçekleştirdiğini, satış ile birlikte davalı tarafından düzenlenen belgelere göre %4 oranında, alıcı+satıcı olmak üzere toplam %8 oranında ÖTV tahakkuku için müvekkilince Vergi Dairesine başvurulduğunu ve toplam 426,87-TL ÖTV ödemesi gerçekleştirildiğini, satışa konu ürünün davalı şirket tarafından hazırlanan resimli tanıtımda “…” sınıfında yer aldığını, yine davalı tarafından hazırlanan fiyat sirkülerinde “…” cinsi araçların ÖTV oranının %4 olarak belirtildiğini, fakat 2019 yılında vergi dairesi incelemesinde davalı tarafından müvekkili şirkete satılan “…” cinsi taşıtın ÖTV oranının %45 olduğunun tespit edildiğini, 1.974,26-TL vergi ziyaına sebebiyet verildiği müvekkili şirkete tebliğ edilerek bu ziyadan kaynaklı olarak 3.802,42-TL ceza kesildiğini ve 776,49-TL KDV aslı, cezası ve gecikme faizi ödemek zorunda kaldığını, davalı tarafından müvekkiline satılan ürünün tabi olduğu ÖTV oranının hatalı gösterilmesi sonucu müvekkili şirketin 4.578,91-TL zarara uğradığını, zararın giderilmesi için icra takibi başlatıldığını ve anılan takibin davalının itirazı ile durduğunu, bu nedenlerle davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; tacir olan davacı tarafın 27.02.2017 tarihinde 5756,57 TL bedelle ithalatçı firma olan taraflarından …. Şasi Nolu …. TEKERLEKLİ aracı satın alıp 03.03.2017 tarihinde kendi müşterisine 6.800 TL bedelle satmış olduğunu, ÖTV’nin mükellefinin ve sorumlusunun davacı taraf olduğunu, taraflarınca ÖTV’ye dair herhangi bir beyanları olmayıp davacının sunduğu yuki motor listesinin excel çıktısı olduğunu, herhangi bir kaşe veya imza bulunmamakta olup, delil olarak kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın tacir olup kendisinin sunduğu, taraflarına sunulduğu iddia edilen 14.05.2019 tarihli kendi düzenlediği açıklamada görüldüğü üzere ”geri vites diferansiyel teçhizatı ve motorlu araba cinsi araç olması nedeniyle GTİP 87.03 cetvelinden vergilendirilmesi gerekmekte olduğu” için vergi cezası almış olup bir tacirin olarak basiretli iş adamı gibi davranmak zorunda olduğunu, aracın tipine göre ÖTV ödemesini bilmenin kendi sorumluluğunda olduğunu, davacı tarafın basiretli bir işadamı gibi davranmış olsa idi ödeyeceği ÖTV’yi hesaplayıp, vergi cezası almayacak olduğunu, hiçbir şekilde iddaları kabul etmemekle beraber davacı tarafın 09.05.2019 tarihinde ödediği 3802,42 TL’yi ve de 24.08.2020 tarihinde ödediği 776,49 TL’yi taraflarından tahsil etmek istemekte olduğunu, ancak anlaşma yapılırken ÖTV ödeme ilk iktisapçıya ait olup 09.05.2019 tarihinde düzenlenen vergi ziyaı cezasında 1.974,26 TL ek ÖTV eklenmiş olup ceza kısmının yalnızca 1.827,74 TL olduğunu, yani davacının talep ettiği kısmın bile kötüniyetli olduğunu kanıtlamakta olduğunu, 09.05.2019 tarihinde tacir olan davacının kendi muhasebecisinin bu giderin kdv’sini hesaplasa idi 24.08.2020 tarihinde 776,49 TL’LİK EK TAHAKKUK cezasının bu oranda gelmeyecek olduğunu, tekrardan 24.08.2020 tarihindeki 355,37 TL’lik kdv’den de cezalarından da taraflarının sorumlu tutulamayacağını, KDV ve ÖTV ödeme sorumluluğunun davacı tarafta olduğunu, davacının basiretli bir işadamı gibi davranma zorunluluklarını yerine getirmediği gibi cezaların yanı sıra ödemesi gereken kdv ve ötv’yi de bizden tahsil etmeye çalışmakta olup kötüniyetli hareket etmekte olduğunu beyanla; davacının davasının ve tüm taleplerinin ayrı ayrı reddine, % 20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, vergi ziyaı ödemesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın mahkememize Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas …. Karar sayılı gönderme kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 4.578,91 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusunun vekili aracılığıyla takibe itiraz ettiği anlaşıldı.
Dava, davacının davalı taraftan satın almış olduğu motosiklet, bisiklet vs. gibi ÖTV ödemesine tabi ürünlerin alışverişi nedeni ile ödenmek zorunda kalınan ÖTV bedelinin ve vergi ziyanın tahlisi amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Davacı taraf, davalının düzenlemiş olduğu broşürlerde yer alan ifadeye ve davalı ile arasındaki sözleşme hükümlerine dayanmaktadır. ÖTV’nin yükümlüsü alıcıdır ve iş bu davaya konu sözleşme ve taraflar arasındaki ilişki göz önünde bulundurulduğunda davacı alıcının söz konusu ürünlerin ÖTV bedelini ödemesi gerekmektedir. Vergi borcu, vatandaşların devlete karşı olan borcu olup taraflar arasında yapılan sözleşme ile yükümlüsü değiştirilemeyeceği gibi satın alınan ürün nedeni ile alıcıya, satıcıdan alacak talep etme hakkı da vermeyecektir. Mevcut durum itibari ile davacı alıcının, davalıdan almış olduğu ürünler nedeni ile ödemiş olduğu ÖTV bedelini veya vergi ziyaını talep hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 78,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 18,90 TL’nin talep halinde davacıya İADESİNE,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.578,91 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip …
¸

Hakim ….
¸