Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/59 E. 2022/157 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/59 Esas
KARAR NO : 2022/157

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirketten aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacağının olduğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borcu ödemediği gibi itirazı ile takibin durdurulduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, davacı tarafından davalıya faturalara konu hizmetin verilip verilmediği hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 11.950,32 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görüldü.

Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2018-2019 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, davalı tarafın 23.08.2021 tarihli defter inceleme günü gelmediğinden ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, davacı tarafın, davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği 2018 yılında 1 adet ve KDV dâhil toplam 8.326,08 TL tutarlı faturanın olduğu, iş bu faturanın davacı tarafın yasal defterlerine işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, 14.08.2018 tarihli …. numaralı KDV dâhil 8.326,08 TL tutarlı e-faturanın açıklama kısmının, miktar ve birim fiyatı bilgilerinin belirtildiği, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, fatura üzerinde 2 adet sevk irsaliye bilgisinin bulunduğu, 10.08.2018 tarihli …. numaralı sevk irsaliyesinin, açıklama kısmının bilgilerinin belirtildiği, irsaliyenin teslim alan kısmının …. ismi yazılmak suretiyle imzalandığı, 14.08.2018 tarihli …. numaralı sevk irsaliyesinin açıklama kısmının bilgilerinin belirtildiği, irsaliyenin teslim alan kısmına … ismi ile kaşe vurulduğu, kaşede araç plakası ve telefon numaralarının bulunduğu, imzanın bulunmadığı, fatura üzerindeki not kısmında, “irsaliye tarihinden itibaren 1 (bir) hafta içerisinde maksimum 12.11.2018 vadeli çek ile ödeme yapılacaktır.” “vadesinde ödenmeyen tutarlar için aylık 4 04 vade farkı ve dövizli satışlarda yaşanacak kur farkı zararı tarafınıza fatura edilir.” ibarelerinin olduğu, faturaya davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmadığı, takibe konu olan 1 adet faturanın taraflarca karşılıklı olarak KDV hariç 7.056,00 TL tutar üzerinden BS-BA formu ile beyan edildiği, taraflar arasında beyan konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde 2018 yılı: davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 14.08.2018 tarihli 8.326,08 TL (B) tutarlı takibe konu fatura kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2018 tarihinde davacı tarafın, davalı taraftan 8.326,08 TL alacaklı olduğu, 2019 yılı: 01.01.2019 tarihinde davacı tarafın, davalı taraftan 8.326,08 TL alacaklı olduğu, 31.12.2019 tarihinde davacı tarafın, davalı taraftan 8.326,08 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin olmadığı, dosya muhteviyatına ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın, davalı taraftan takip tarihi itibariyle 8.326,08 TL asıl alacağını talep edebileceği, takibe konu fatura üzerindeki not kısmında, “irsaliye tarihinden itibaren 1 (bir) hafta içerisinde maksimum 12.11.2018 vadeli çek ile ödeme yapılacaktır.” “vadesinde ödenmeyen tutarlar için aylık %04 vade farkı ve dövizli satışlarda yaşanacak kur farkı zararı tarafınıza fatura edilir.” ibarelerinin olduğu, davacı tarafın takip talebinde 12.11.2018 tarihinden takip tarihi olan 09.10.2019 tarihine kadar aylık %04 oran üzerinden 8.326,08 TL asıl alacak tutarı için 3.624,24 TL işlemiş faiz talebinin olduğu, davacı tarafın 12.11.2018 tarihinden takip tarihi olan 09.10.2019 tarihine kadar aylık %04 – yıllık % 48 faiz oranı talebine göre 8.326,08 TL asıl alacak tutarı için işlemiş faiz tutarının 3.624,24 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belge bulunmadığı, bu sebeple davacı tarafın takip öncesi işlemiş faiz talebinin sayın mahkemenin takdirine bırakıldığı bildirilmiştir.
Davalı şirketin usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, takibe konu faturanın davacının ticari defter ve kayıtlarına işlenmiş olduğu, faturanın davacı tarafından BS, davalı tarafından ise BA formundan anlaşıldığı üzere bildirildiği ve miktar, adet bakımından bir farklılık bulunmadığı, böylelikle icra takibine konu edilen faturadan kaynaklı alacağın davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları, ve dosya kapsamı ile ispatlandığı, takibe konu fatura üzerindeki not kısmında “vadesinde ödenmeyen tutarlar için aylık %04 vade farkı ve dövizli satışlarda yaşanacak kur farkı zararı fatura edilir.” şeklindeki ifadeye göre davacının işlemiş faiz talebinin de yerinde olduğu, davalı tarafça ödeme yapıldığının iddia ve ispat edilmediği anlaşılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, 8.326,08 TL asıl alacak ve 3.624,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 11.950,32 TL üzerinden takibin devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, 8.326,08 TL asıl alacak ve 3.624,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 11.950,32 TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,

2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 8.326,08 TL asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 1.665,21 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 816,32 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 144,34 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 671,98‬ TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen 59,30 TL başvurma harcı, 144,34 TL peşin harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 197,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.200,64‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır