Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/588 E. 2021/702 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/588 Esas
KARAR NO : 2021/702

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 12/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu …. ili, … ilçesi, … mah. … Ada, … Parsel, … Blok, … numaralı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazı ihbar edilen … ve ….’dan 30/01/2014 tarihli sözleşmeye ve verdiği güvenceye dayanarak satın aldığını, tapulu taşınmazın 31/12/2019 tarihinde tüm hak ve borçları ile müvekkili ….’ya 30/01/2014 tarihli Gayrimenkul Konut Satış Sözleşmesi kapsamında dava konusu bağımsız bölümün devir ve tescil olduğunu, müvekkilinin tapu üzerindeki tüm hak ve borçlara devir ve tescil ile hak kazandığını, davaya konu taşınmaz üzerinde 30/01/2014 tarihinde hiç bir takyidat bulunmadığını, ihbar edilenlerin taşınmaz satışından dolayı davalı …. A.Ş’ye herhangi bir borçlarının bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki takyidatların taşınmazın satın alındığı tarihten 3 yıl sonra konulduğunu, satın alım tarihinden sonra tapuya şerh edilen haciz ve ipoteklerden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, …nın ana taşınmazın tapu kütüğünde kat irtifakının kurulması, konut satım bedelinin alıcı tarafından satıcıya tamamen ödendiği, taşınmazın mülkiyetinin gerçekleştiğini, müvekkilinin satın aldığı taşınmaz üzerinde …bank A.ş ve …. kiralama A.ş lehine ipotekler bulunduğunu, dava konusu bağımsız bölüm üzerinde davalı …, …bank ve … kiralama’nın herhangi bir ayni hakkının bulunmadığını, bu nedenle …bank ve … kiralamanın ipotek şerhi ile devirden açıkça sorumlu olduklarını, 20/01/2020 tarihinde …bank ipotekli taşınmazların satışına başladığını, ihtarnamede müvekkilinin 236. Sırada olduğunu, konulan ipoteklerin iyi niyetli olmadığını, fek edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın … ve …’ya ihbarını, dava konusu bağımsız bölümün 3. Kişelere satılması ve devredilmesini önlemek amacıyla tedbir konulmasını, bağımsız bölüm üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılarak tapunun müvekkili adına kayıt ve tescilini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … arasında ticari kredi ilişkisi bulunduğu, …nın sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili bankanın verdiği kredinin önemli güvencelerinden biri olan kredi tahsilatlarından yoksun kaldığını, ticari kredi sözleşmeleri gereğince ipotekleri fek yükümlülüğünün doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, müvekkili tarafından davacıya verilen konut kredisi bulunmadığı ve satıcı … ile müvekkili banka arasında konut tedarikine ilişkin sözleşmede bulunmadığı, bu nedenle dava konusu ihtilafta bağlı krediden bahsedilemeyeceği, müvekkil bankanın dava konusu uyuşmazlıkta sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle husumetten red gerektiği, davacı ile müvekkili arasında kredi ilişkisi veya hukuki ilişki bulunmadığından görev yönünden red gerektiği, ticari kredi ilişkisi gereğince yetki yönünden red gerektiği, müvekkili lehine konulan ipoteklerin taşınmaz satışından önce konulduğunu, sözleşmenin ipotek tarihinden sonra imzalandığını, dava konusu taşınmaz üzerindeki takyidatlar kabul edilerek taşınmaz satın alındığını, davacının adi yazılı sözleşmeden doğan taleplerini yalnızca davalı …ya ileri sürebileceğini, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığı, husumet yokluğundan red gerektiği, davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığı, görev ve yetki yönünden red gerektiği, dava konusu taşınmaz üzerine müvekkili lehine diğer davalı … ile müvekkili arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmelerinin teminatı amacıyla ipotek tesis edildiği, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir kredi ilişkisi bulunmadığı, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile ihbar edilen … ve … arasında … Konut Satım Sözleşmesi akdedildiği ve taşınmazın tapuda devredildiği, müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiği, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 25/02/2021 karar tarihli görevsizlik ilamının kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği ve yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda, davacının aldığı taşınmazdaki ipotek fekki talebinin, davalılar arasındaki ticari kredi ilişkisi nedeniyle istendiği gerekçisi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de, dava konusu taşınmazın konut niteliğinde taşınmaz olduğu, davacısının tüketici olduğu, ipotek fekki talep edenin tüketici sıfatının bulunduğu, davalılar arasındaki ilişkinin ticari olmasının tek başına dava konusu talebe ticari nitelik kazandıramayacağı, davacıdan bağımsız olarak dava konusu talebin düşünülmesinin mümkün olmadığı, dava konusu olayda 6502 sayılı yasa düzenlemeleri uygulanamaz ise, davacı tüketici yönünden yetki, harç ve arabuluculuk gibi tüketici lehine düzenleme sağlayan hükümlerin de uygulama alanı bulmayacağı, asıl talep sahibinin tüketici olduğu dikkate alındığında ve temeldeki ilişki dikkate alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici işlemi olup bu davalara bakma görevi Tüketici Mahkemeleri’ne ait olmaktadır. HMK’nın 1, 114/1-c, 115/1-2 maddeleri uyarınca mahkeme görevsiz olduğu durumlarda görevsizlik kararı vermesi gerektiği, görev kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerektiğinden resen görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 17/12/2020 tarih ve 2020/2113 Esas 2020/1888 Karar sayılı ilamı da bu yönündedir. Açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi olduğunu tespitine, dosyada Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin … E. … K sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, görev hususunda merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge İstinaf Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy … Tüketici Mahkemesi gönderilmesine,
4-Mahkememiz ile Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmesine,
5-HMK’nun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik ile dosyanın gönderilmesi kararından sonra davaya bir başka mahkemece devam edilmemesi halinde ve talep halinde mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile yargılama giderinin davacı tarafça ödenmesine ilişkin karar verilmesine, harç hususunun mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.09/07/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır