Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/587 E. 2021/699 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/587 Esas
KARAR NO : 2021/699

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021

Mahkememiz … Esas sayılı dosyasında 06/07/2021 tarihli duruşma ara kararı uyarınca karşı davanın esas davadan tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine karar verilmiş olmakla, Mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili iş bu davanın tefrik edildiği mahkememizin … Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu karşı dava dilekçesinde özetle; davalı …’un kabil beyanı ve ikrarında olduğu üzere Kardeşi …’un gözünün rahatsızlığı nedeniyle çalışmadığını ve taşınmaz alacak kabiliyeti bulunmadığını, ancak tabiri aciz ise …’un emanetçi olduğunu, şirketin bir kısım taşınmazlarının … uhdesinde bulunduğunu, bu taşınmazlardan … İlçesi, … Köyü eski …. ada, … parsel, yine … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan 2. Kat … arsa paylı (8) ve … arsa paylı (11) nolu meskenler ile … arsa paylı dükkanın (1/8) payının şirkete ait iken taşınmazların bağışlama suretiyle, bir bedel ödenmeksizin bila bedelle …’a devir edildiğinden, ayrıca … İlçesi, … pafta, … parsel sayılı D-2 Blok binada Mesken nitelikli olarak bulunan … arsa paylı 1. Kat (8) nolu meskenin 13/10/1997 günü … İnşaat şirketi tarafından bedeli ödenerek … adına yapılmış olduğunu beyanla; davacılar ….ve …’un … İnşaat şirketindeki mevcut şirket payları oranında fazlaya ilişkin dava talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla dairelerin ve dükkanın dava tarihindeki rayiç değerleri üzerinden şimdilik 10.000,00 TL tazminat bedelinin davalıdan en yüksek faiziyle tahsiline karar verilmesi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili iş bu davanın tefrik edildiği mahkememizin … Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu karşı davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle karşı dava açılabilmesi için karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürülen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olmasının şart olduğunu, somut olayda ise asıl dava ile karşı dava arasında bu tür bir ilişkinin söz konusu olmadığını, her iki davanın, birleştirilmesinin veya bekletici sorun yapılmasının dahi mümkün olmadığını, ayrıca karşı davanın usulüne uygun bir şekilde açılmamış olduğunu, cevap ve karşı dava dilekçesine bakıldığında sonuç ve talep kısmında, karşı dava bakımından herhangi bir talebin yer almadığını, ayrıca karşı dava bakımından dava dilekçesinde harca esas değerin de belirtilmemiş ve buna ilişkin harcın da yatırılmamış olduğunu, bu nedenle karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, ayrıca karşı davada davalıların kendileri adlarına bir talepte bulunmalarının mümkün olmadığını, dava dışı … İnşaatta ortak olduklarına ve ortaklık paylarına düşen bedelleri istediklerine dayalı bir tazminat talebi ileri sürülmesinin hukuken mümkün olmadığını, karşı tarafın … Ada, … Parsel sayılı taşınmazda bulunan 2. Kat … Arsa Paylı (8) ve … Arsa Paylı (11) Nolu meskenler ile .. Arsa Paylı dükkanın (1/8) payının şirkete ait iken bağışlama suretiyle ve bedelsiz olarak …’a devredildiği iddiasının doğru olmadığını, müvekkili …’un, bahsi geçen taşınmazları bedelini ödeyerek 26/04/2013 tarihinde aldığını, taşınmazları satın alanın … olduğunu ve müvekkilinin yıllardır beyaz eşya ve mobilya ticareti yapmakta olduğunu, yani taşınmazları alacak kadar parası her zaman olduğunu, davalıların müvekkili ile davalı … …. ve dava dışı ….karıştırmış olduklarını, oysa ne ….’un ne de …’un herhangi bir geliri bulunmadığını, … İlçesi, … Pafta, … Parsel Sayılı D-2 Blok binada mesken nitelikli olarak bulunan … Arsa Paylı 1. kat (8) nolu mesken’ in 13/10/1997 tarihinde … İnşaat tarafından bedelinin ödendiğinin doğru olmadığını, müvekkili …’un, bahsi geçen taşınmazı bedelini ödeyerek 13/10/1997 tarihinde almış olduğunu, bedelinin bizzat kendisi tarafından ödenmiş olduğunu, kesinlikle kabul etmemekle birlikte bedelin şirket tarafından ödendiği düşünülse bile 1997′ de alınan bir taşınmaz üzerinde şirket üzerinde hiçbir hakkı bulunmayan o dönem daha 20 yaşında bile olmayan ve 2001 yılında şirkete ortak olmuş olan davalı … ‘ un hak talep etmesinin abes bir durum olduğunu beyanla; karşı davanın usul yönünden, husumetten, esas yönünden, zamanaşımı ve hakdüşürücü süre yönünden reddine, ayrıca açılmamış sayılmasına, ücreti vekalet ile her türlü yargılama giderinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, şirket payları oranında dava konusu taşınmazların rayiç değerleri üzerinden tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekiline 15/03/2021 tarihli tensip tutanağının 2 nolu bendi ile; karşı davaya ilişkin arabuluculuk son tutanağının “aslı veya onaylı suretini” sunmak için 1 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde mahkememize ibraz edilmediği takdirde karşı davanın usulden reddine karar verileceğine ilişkin süre verilmiştir.
Davacı vekili 23/03/2021 tarihli beyan dilekçesi ile; görevsizlik nedeniyle mahkememize intikal eden davada davalı-karşı davacı olarak açtıkları davada arabuluculuk tutanağı bulunmadığını, bu tür davalarda arabuluculuk şartı aranmadığını ve dava Asliye Hukuk Mahkemesinden Görevsizlik kararı ile geldiğinden davanın görülmesinin arabuluculuk şartına bağlı olmadığını beyan etmiştir.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Somut olayda dava, şirket payları oranında dava konusu taşınmazların rayiç değerleri üzerinden tazminat istemine ilişkin olup, 6102 Sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasına aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın reddi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- 7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 170,78 TL karşı dava harcından mahsubu ile bakiye kalan 111,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
3-Davacılar tarafından yapılan masrafların davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/07/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸