Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/586 E. 2023/123 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/586 Esas
KARAR NO : 2023/123

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/02/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı kredi borçlusu/lehtarı … San Tic. Ltd.Şti. arasında Kredi Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmeye istinaden şirket kredi kartı ile kredili mevduat hesabı üzerinden kredi kullandırıldığını, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Genel Kredi Sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden Gebze …Noterliğinin 31.03.2021 tarih ve … yevmiye no.-lu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, ihtarla verilen süre içinde 23.091,98 TL borcun ödenmemesi üzerine bu kez alacağın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun yetkiye, takip ve tüm ferilerine itirazları üzerine takibin durduğunu sözleşmenin 11/b m. ile temerrüt hükmünün düzenlendiği, yine 13.2 m. göre müvekkil banka kayıtlarının HMK 193 m. uyarınca delil olacağını ve sözleşmenin 10.9 m. altında kefilin sorumluluklarının düzenlediğini, müvekkili bankanın 23.793,51 TL NAKDİ alacakları üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kredi kartı adı altında herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkillerine tebliğ edilen hesap özeti, kat ihtarı ve sözleşme türünde bir belgenin bulunmadığını, müvekkillerinin temerrüde düşürülmediğini …’ın kredinin 10.000,00 TL’lık kısmına kefil olduğunu, eş rızasının alınmadığını, müvekkillerinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davacı banka tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası, taraflar arasındaki kredi sözleşmeleri, ödemelere ilişkin evraklar, hesap kat ihtarnamesi, hesap ekstresi celp edilmiş, taraf delilleri toplanmıştır.
Bakırköy Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı banka tarafından davalılar aleyhine 23.091,98 TL asıl alacak, 118,07-TL işlemiş faiz, 5,87-TL BSMV ve 577,59-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 23.793,51-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının “kredi sözleşmesi” olduğu, davalılar tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden davalı …’ın kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, neticeten davalıların borçlu olup olmadığı, borçlu iseler miktarının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Hesabın kat’ı ile birlikte kredi kartı borcu muaccel hale gelmiştir. İhtarnamenin tebliği ise borçlunun temerrüdü ile ilgili olup temerrüt faizinin başlangıcı yönünden önem arz eder. Muacceliyet ile temerrüt, nitelikleri ve sonuçları itibariyle birbirinden farklı kavramlardır. 5464 sayılı yasada muacceliyet için ihtarla belli bir süre verilmesine ilişkin herhangi bir şart öngörülmemiştir (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 06/07/2017 tarih 2017/230 E. 2017/635 K. Sayılı ilamı).
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesinde de ”Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.” hükümlerine yer verilmiştir. Buna göre asıl borçlu hakkında konkordato mehli verilmesi halinde asıl borçlu hakkında takip başlatılmadan kefiller hakkında icra takibi başlatılabilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 07/10/2015 tarih 2015/9633E. 2015/10120 K. sayılı ilamı).
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz. Ancak kefil kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2019 tarih 2018/3501E. 2019/3769K. sayılı ilamı.).
Mahkememiz dosyası yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda davacının varsa kredi sözleşmesinden kaynaklı davalılardan talep edebileceği alacak miktarını belirlemek üzere bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/03/2022 tarihli raporda özetle; davacı banka ile davalı kredi borçlusu/kredi lehtarı (asıl borçlu) …Tic. Ltd.Şti. arasında Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi akdedildiği, iş bu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan ticari nitelikli kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limiti toplamının 10.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 23.091,98 TL’nın kefalet limitinden daha YÜKSEK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı kefilin kefalet limiti 10.000,00 TL ile bunun temerrüdünün sonuçlarından sorumlu sayılabilecekleri, (TBK589 m. mülga B.K 490.m”nın sayın yargı makamınca değerlendirilebileceği), davacı bankanın takip tarihi itibariyle 23.091,98 TL asıl alacak, 110,01 TL işlemiş faiz, 5,50 TL Bsmv, 577,59 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 23.785,08 TL talep edebileceği, fazlaya ilişkin 8,43 TL (23.793,51- 23.785,08-) reddi durumunda takip tarihinden itibaren 23.091,98 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %26,28 oranında ve devamında TC Merkez Bankasının 3’er aylık devreler halinde deklere ettiği değişen oranlarda işleyecek temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, davalı kefilin hesaplanan alacağın sadece kefalet limiti 10.000,00 TL ile sınırlı olarak anapara miktarından sorumlu sayılabileceği, takip tarihinden itibaren 10.000,00 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %26,28 oranında ve devamında TC Merkez Bankasının 3’er aylık devreler halinde deklere ettiği değişen oranlarda işleyecek temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV/) ile birlikte istenilebileceği görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Kök rapor taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraflar kök rapora karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmiş, Mahkememizce taraf vekillerinin rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi amacı ile bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişi tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 08/11/2022 tarihli ek raporda özetle; davacı banka ile davalı kredi borçlusu/kredi lehtarı (asıl borçlu) … SAN TİC. LTD.ŞTİ. arasında Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan ticari nitelikli kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davalı kefilin/lerin sözleşmede gösterilen kefalet limiti toplamının 40.000,00 TL (30.000410.0005) olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 23.091,98 TL’nın kefalet limitinden daha yüksek seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin kefalet limiti 40.000,00 TL ile bunun temerrüdünün sonuçlarından sorumlu sayılabilecekleri, (TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği), davalı kredi lehtarı asıl borçlu şirketin talep edebileceği miktarın 23.091,98 TL asıl alacak, 110,01 TL işlemiş faiz, 5,50 TL Bsmv, 577,59 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 23.785,08 TL olduğu, fazlaya ilişkin 8,43 TL(23.793,51- 23.785,08-) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren 23.091,98TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %26,28 oranında ve devamında TC Merkez Bankasının 3’er aylık devreler halinde deklere ettiği değişen oranlarda işleyecek temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, davalı kefilin sorumluluğu yönünden talep edilebilecek miktarın 23.091,98 TL asıl alacak 105,22 TL işlemiş faiz, 5,26 TL Bsmv, 577,59 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 23.780,05 TL olduğu, fazlaya ilişkin 13,46 TL (23.793,51- 23.780,05 -) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren 23.091,98 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %26,28 oranında ve devamında TC Merkez Bankasının 3’er aylık devreler halinde deklere ettiği değişen oranlarda işleyecek temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Alınan ek rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce alınan rapor dosya kapsamında uygun, denetime elveriş ve kanaat verici bulunmuş ve bu doğrultuda ek rapor taleplerinin reddine karar verilerek ek rapor hükme esas alınmıştır.
Yukarıda yer verilen açıklamalar ve deliller doğrultusunda dava dosyası değerlendirildiğinde; davacı banka tarafından davalı … arasında Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında başkaca bir sözleşmeye rastlanmadığı, davacı banka tarafından sözleşmelerde asıl borçlu ve kefil sıfatına sahip olan davalılar aleyhine ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı asil …’ın kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmaktadır. Kefalet tutarının rakam ve yazı ile açıkça sözleşmede belirtilmesi nedeni ile kefaletin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 583 ve 584. maddelerine uygundur. Davalı yönünden verilen bir tedbir de bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bankaya hesabı kat etme ve bunun sonucu olarak sözleşmeyi fesih yetkisi tanınmış, alacaklı banka tarafından bu yetkiye dayanılarak kat edilerek borçlulara ihtarname gönderilmiştir. Buna göre bilirkişi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 08/11/2022 tarihli ek raporda da belirtildiği üzere davacının Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi nedeniyle sözleşmede asıl borçlu taraf olan davalı şirketten 23.091,98 TL asıl alacak, 110,01 TL işlemiş faiz, 5,50 TL Bsmv, 577,59 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 23.785,08 TL alacak talebinin yerinde olduğu, sözleşmede kefil sıfatıyla imzası bulunan davalı …’tan ise 23.091,98 TL asıl alacak 105,22 TL işlemiş faiz, 5,26 TL Bsmv, 577,59 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 23.780,05 TL talep etmesinin yerinde olduğu, fazlaya ilişkin miktarlar bakımından yapılan takibin haksız olduğu kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 584. maddesinin son fıkrası gereğince, ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetlerle ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletleri, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ve tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleriyle, kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası hükmü aranmadığından davalı şirket vekilinin eş rızasına ilişkin beyanlarına Mahkememize itibar edilmemiştir.
Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlular tarafından sözleşme ve ihtarnameler ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlular aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalılar tarafından yapılan itirazın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile kısmen iptaline,
a)Takibin davalı … yönünden 23.091,98 TL asıl alacak, 110,01 TL işlemiş faiz, 5,50 TL BSMV ve 577,59 masraf olmak üzere toplam 23.785,08 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %26,28 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
b)Takibin davalı kefil … yönünden 23.091,98 TL asıl alacak, 105,22 TL işlemiş faiz, 5,26-TL BSMV ve 577,59 TL masraf olmak üzere toplam 23.780,05 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %26,28 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
c)Alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 4.757,01-TL ( davalı kefil … yönünden 4.756,01-TL ile sınırlı olmak kaydı ile ) icra inkar tazminatının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
d)Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Alınması gereken 1.624,76-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 287,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.337,39 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 287,37 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 167,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 1.626,80 TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına (99,96) göre hesap edilen 1.626,22 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kabul edilen bedel bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 8,43 -TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul red oranına (%99,96) göre hesap edilen 1.319,53-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bakiyesinin miktar gereği hazine üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin (e-duruşma ortamında) ve davalı vekilinin yüzlerine karşı yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır