Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/584 E. 2022/406 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/584 Esas
KARAR NO : 2022/406

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketten takip konusu faturaların içeriğinde belirtilen nitelik ve miktarda ürün sattığını, bu fatura bedellerinin sadece 10.000-TL’lik kısmını ödediğini, bakiye 21.895,84-TL için herhangi bir ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili adına alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesi dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
öncelikle usule ilişkin itirazların mevcut olduğu görülmüş olup, esas yönünden ise; davacı tarafın unvan değişikliğine gitmeden önce …Ltd.Şti. Unvanı ile faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında 01.01.2020 tarihinde yürürlüğe girecek olan alt yüklenici sözleşmesinin akdedildiğini, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme uyarınca sözleşme konusu asıl iş sahibinden gelen etlerin davacı tarafından çift cidarlı buharlı kazanlarda 110 C ısıda pişirilmesi ve fibrus bağırsaklara dolumu işi olduğunu, dava konusu işin dava dilekçesinde belirtmiş olduğu gibi bir ürün satın alma işi olmadığını, söz konusu işin asıl iş sahibine ait etlerin ilgili sözleşme şartları çerçevesinde işlenmesi işi olduğunu, kaldı ki davacı firmanın fatura kayıtlarında da ürün adının kavurma fason olarak geçtiğini, davacı tarafından yapılmış olan fason iş olan kavurma işinin 23.10.2020 tarihinde tekrar tazelenip yapılmak üzerine asıl iş sahibi tarafından müvekkili tarafa iade edildiğini, müvekkili tarafından davacı tarafın sözleşme ilişkisi ile üstlenmiş olduğu işi kendi imkanları ile yapmak zorunda kaldığını, müvekkili tarafın fatura alacağından daha çok zarara uğradığını, müvekkili tarafından yapılmak zorunda kalınmış olan iş bu kavurma tazeleme işine karşılık olarak 4 adette toplam 17.416,80-TL kavurma yapım iadesi faturasının kesildiğini, iş bu faturaları müvekkilinin 11.01.2021 tarihinde kargo aracılığıyla davacı tarafa kargolandığını, ancak davacı tarafından ilgili kargonun teslim alınmadığını, sonuç ve istemle; usul ve esastan davanın reddine, davacı taraf aleyhine % 100 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takiben yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıya satıp teslim ettiği ürünler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre söz konusu ürünlerin iddia ettiği şekilde ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu, (gizli-açık ayıp) muayene ve ihbar yükümlülüğünün davalı tarafça yerine getirilip getirilmediği hususlarındadır.
K.Çekmece …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası sureti UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 21.895,84-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ilgili vergi dairelerinden BA-BS formları celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından sunulan ticari defterlere göre davacının davalıdan 92.539,52-TL alacaklı durumda olduğu, davalı tarafından sunulan ticari defterlere göre davalının davacıya herhangi bir borcun bulunmadığı, taraflar arasında her ne kadar 92.539,52-TL fark bulunsa da davacının bu davaya konu ettiği bakiyenin davalıya düzenlenen 11 adette fatura bedeli 31.895,84-TL’den iki tarafında kabulünde olan 10.000,00-TL ödemenin tenzili ile 21.895,84-TL olduğu, davalı yan taraflar arasında akdedilen sözleşmede belirtilen koşullar çerçevesinde ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle İdare tarafından 1.500 Kg Dana eti için tekrardan fason işlem yapıldığı, buna ilişkin olarak davacıya 5 adet iade faturasının düzenlendiğini ve davacıya herhangi borçlarının bulunmadığını beyan ettiği, ancak bu hususa ilişkin davalı tarafından davacıya gönderilen herhangi bir ayıp ihbarına dosyada rastlanmadığı, bununla birlikte dosyada …. Genel Müdürlüğü’nün 23.10.2020 tarihinde bu miktarda ürünü davalıya tazelenmek üzere teslim edildiğine ilişkin tutanağın mevcut olduğu, ihtilafa konu ürünlerin davacı tarafından fason işlemi yapılan ürünlere ait olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığından ve bununla birlikte iade faturaların da belirtilen hizmet fiyatlarının (tazeleme işinin) kadri maruf olup olmadığı hususunun teknik bilgi gerektirdiğinden davalının bu iade faturalar yönündeki talebinin değerlendirilmesinin takdiri ve hukuki değerlendirmesinin mahkemenize ait olduğu, mahkemece davalı tarafından düzenlenen 5 adet iade faturasının kabulü halinde davacının talebinin ispata muhtaç olduğu, aksi halde ise davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 21.895,84-TL (Talep Gibi) olabileceği kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ;Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takiben yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafın davalı taraftan 92.539,52 TL alacaklı göründüğü davalı tarafın ticari defterlerine göre davalı taraf herhangi bir borcunun bulunmadığı taraf defterlerinde taraflar arasında her ne kadar 92.539,52-TL fark bulunsa da davacının bu davaya konu ettiği bakiyenin davalıya düzenlenen 11 adette fatura bedeli 31.895,84-TL’den iki tarafında kabulünde olan 10.000,00-TL ödemenin tenzili ile 21.895,84-TL olduğu, tespit edilmiş olup tarafların tacir olduğu ve ticari ilişkinin de ticari satım ile ilgili olduğu anlaşılmış olduğu davalının ayıplı teslim iddiasında ayıbın varlığı ve ayıp ihbarı ile ilgili olarak TTK 23/c ve BK 223 maddelerine göre ayıbın şekli ve süresine ilişkin hükümlerinin olayda uygulanması gerektiği, davalı yanca ayıp iddiası bulunmakla davalının ayıba bağlı haklardan yararlanmak için önce ayıbın varlığını ve sonra süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kanıtlaması gerektiği, bu konuda usulüne uygun ve süresinde ayıbın varlığını ve ayıp ihbarında bulunulduğunu kanıtlayan delil sunulmadığı yargıtay yerleşik içtihatlarına göre de ” bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (ttk 21/2). süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadaki alacakla ilgili olarak, süre geçtikten sonra iade edilmesi veya ticari defterlere kaydedildikten sonra iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. itiraz süresi geçtikten sonra, faturaların doğrudan iade edilmesi veya iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 19/02/2018 tarih ve 2016/4742 Esas, 2018/652 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 05/02/2018 tarih ve 2016/3890 Esas ve 2018/368 karar sayılı ilamı) şeklindeki ilamları da hep birlikte değerlendirilmesinde davalının ayıba bağlı haklardan faydalanamayacağı anlaşılmış olup davacı taraf defteri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının davalı taraftan 21.895,84 TL alacağını davacı tarafça usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile ispatlandığı hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile K.Çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 5.779,16-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ ile;
1-K.Çekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 5.779,16-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 1.495,70-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 264,44-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.231,26-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 323,74-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 842,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır