Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/581 E. 2022/964 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/581 Esas
KARAR NO : 2022/964

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2011 d.lu ….’a 09.02.2021 günü 19.10 sıralarında davalı … Tic. Ltd.Şti.’nin maliki, davalı …’nın sürücüsü ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortacısı olduğu … plakalı aracın Küçükçekmece Bağlar Caddesi üzerinden Reyhan Caddesi istikametine doğru hızla seyrederken trafik kurallarına riayet ederek karşıdan karşıya geçmeye çalışan müvekkili küçüğe çarptığını ve araç müvekkilinin ayağının üzerinden geçtiğini, müvekkilinin bu kaza sonucunda yaralı olarak …. Hastanesi’ne kaldırıldığını, kaza nedeniyle müvekkili küçüğün ayağı kırıldığını ve platin takıldığını, hali hazırda aradan geçen 5 aya rağmen halen müvekkilinin ayağında platin bulunduğunu, müvekkilinin yürümekte zorlanmakta ve kalıcı olarak yürümesinde zorluk çekeceğinin belirtildiğini, müvekkilinde oluşan kırığın ayak bileğinde olmasının ve bilekteki kırıkların çok geç iyileşmesi sebebiyle müvekkilinin iyileşmesi aylar alacağını, müvekkilinin halen yürümekte zorlandığını ve bu durumun gelecekteki yaşantısını derinden etkilemekte ve iş kaybına neden olacağını, müvekkilinin iyileşip iyileşmeyeceği ve iyileşme sürecinin ne kadar süreceği de bilinmediğini, müvekkilinin bu süreçte mahrum kalacağı kazancının da kendisine ödenmesi gerektiğini, 12/07/2011 doğumlu müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle beden gücü kayıp oranı hesaplanmalı bu hesaba göre yaşına, aktif ve pasif yaşam süresine karşı sürücünün asli kusuruna göre belirlenecek maddi tazminat ödenmesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin bu süreçte bir çok tedavi gideri olduğunu, davalı sürücü hakkında Küçükçekmece CBS’nin …Sor sayılı dosyasının derdest olduğunu, davalılar aleyhine Bakırköy Arabuluculuk Bürosunun …nolu dosyası ile başvurulan arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığını, bilirkişi incelemesi sonrasında arttırmak kaydıyla 1.000-TL maddi tazminatın ve 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri, vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurda görülmekte olan dava davacı vekili tarafından usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir vekaletname ile açılmamış olduğundan davanın usulden reddine, zorunlu arabuluculuk süreci usulüne uygun olmayan başka bir vekaletname ile tamamlanmış olduğundan arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, her halde kaza tespit tutanağı ve savcılık dosyası kapsamında sigortalı araç sürücüsü kusursuz tespit edildiğinden kusur yokluğu nedeniyle davanın esastan reddine, tedavi giderlerine yönelik müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu olmadığından davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde; kusura ilişkin itirazlarının kabulü ile tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek kusur raporu alınmasına, davacının -var ise- dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen maluliyet oranının “Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, aktüeryal hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı siciline kayıtlı aktüerler tarafından TRH 2010 Tablosu ve 1.8 teknik faiz esas alınarak yapılmasına, Sosyal Sigortalar Kurumu’na yazı yazılmak suretiyle dava konusu kaza nedeniyle davacıya ödenen – bağlanan rücuya tabi gelirin peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı ve var ise tutarı ile tenzile tabi olup olmadığının sorulmasına, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olup olmadığının araştırılarak bu halde halinde teminatın paylaştırılmasına, mahkemece herhangi bir tazminata hükmedilmesi durumunda dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davaya yönelik tüm beyanları dikkate alınmak suretiyle şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemli davadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 335.maddesi uyarınca; ergin olmayan çocuk ana ve babasının velayeti altında olup, aynı kanunun 336.maddesi hükmüne göre evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayat sona ermiş veya ayrılık hali gerçekleşmiş ise hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü ile sağ kalan tarafa, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.
“…Husumet, dava konusu subjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın tarafları olmakla birlikte mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Aksi halde dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemeyeceğinden dava sıfat yokluğundan reddedilir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı da o hakkın sahibine aittir (aktif husumet). Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü olan kişidir (pasif husumet). Bir subjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir ve nitelik itibariyle husumet, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli bir itirazdır…” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5765 Esas 2021/4862 Karar).
Davacılar her ne kadar dava dilekçelerinde 09.02.2021 günü meydana gelen trafik kazasında davalı … Tic. Ltd.Şti.’nin maliki, davalı …’nın sürücüsü ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortacısı olduğu … plakalı aracın küçük …’a çarpması neticesi …ın yaralanmasına nedeni ile maddi ve manevi tazminat talep etmişlerse de davacı….’ın nüfus kaydının incelenmesinde anne isminin … olarak kaydedildiği, ancak nüfus kayıt örneğinin anne sütunu kısmında … adının yazıldığı, bu durumun velayete dayalı hakların kullanımı konusunda tereddüt oluşturduğu anlaşılmakla; küçük ….’ın velayet hakkını kullanma hakkı bakımından gerçek annesinin tespiti açısından nüfus kayıtlarında gerekli düzeltmenin yapılması hususunda dava açmak üzere üzere davacı vekiline 1 ay kesin süre verilmiş olup, verilen kesin süre içerisinde eksikliğin ikmal edilmemesi halinde HMK 114/1-b ve 115/2 uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğini ihtar edilmiş, ancak verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça belirtilen eksiklik giderilmemiş olup bu şekli ile davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın HMK md. 115/2 gereği usulden reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın HMK md. 115/2 gereği usulden reddine,
1-Alınması gereken 80,70-TL’nin harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 870,96-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 790,26-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı … Sigort kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/11/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır