Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/547 E. 2021/923 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/547 Esas
KARAR NO : 2021/923

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin otomotiv makinelerinin ve/ veya yedek parçalarının tamiri, satışı, ithalat ve ihracı, imalatı, pazarlaması esas olamak üzere ithalat, ihracat ve dahili toptan ticaretini yapan, sektöründe öncü firmalardan olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında, … model-şase no 2020- model no … olan 2. el forklift iş makinası satışı hakkın davalı tarafından; 200.600 TL ve 34.692 TL’lik 2 adet fatura kesildiğini, yapılan satış uyarınca iş makinesinin müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirketin de 18/05/2021 tarihinde 40.000,00 TL davalı şirkete eft yaptığını, bakiye borç için ise; ….bank …/… şubesine ait, 26 Haziran 2019 basım tarihli- 5 Temmuz 2021 vade tarihli; … seri numaralı, 37.000,00 TL ve … seri numaralı 158.000,00 TL bedelli çeklerin keşide edilerek teslim edildiğini, fakat haricen yapılan araştırmalar sonucunda; davalının iş makinelerinin maliki olmadığı gibi ilgili makineler leasing sözleşmesine konu olduğunu, mülkiyetinin leasing şirketinde, kullanım hakkının ise kiracı olan davalıda olduğunun öğrenildiğini, leasing sözleşmelerinin belirli süreli sözleşmeler olduğunu ve sona erdiğinde kiralanan malın, kiracının sorumluluğundan çıktığını ve kiracının kullanım hakkının son bulduğunu, kiralanan malın mülkiyeti, kiralayan tarafa ait olmasına rağmen davalı tarafın iyiniyet kurallarına aykırı davranarak mülkiyet kendiymiş gibi hareket ettiğini,i müvekkilini de buna inandırdığını, akabinde davalı şirkete ulaşılmaya çalışılsa da hiçbir surette davalı şirkete ulaşılamadığını, davaya konu çeklerin artık hukuken bedelsiz nitelikte olduğunu,davalının leasingli olan ve kendi malı olmadığı bir iş makinasının satışını yaparak sözleşmenin hukuken baştan itibaren geçersiz olması sonucunu doğurduğunu, bu şekilde gerçekleşen temel borç ilişkisi hukuken geçersiz olduğu için bu ilişkiye dayanan temel alacağın da doğumuna engel olacağını ve müvekkili tarafından düzenlenen çekin de bedelsiz hale geleceğini beyanla, dava konusu haksız ve imkansız durum sebebiyle, …bank … Şubesine ait, 26/06/2019 basım tarihli, 05/07/2021 vade tarihli, … seri numaralı 37.000,00 TL ve … seri numaralı 158.000,00 TL bedelli çekler hakkında; müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağının oldukça açık olduğundan; teminatsız veya mahkememizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konu çekler hakkın; muhattap banka tarafından ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir- ödemeden men kararı verilmesine, davalı aleyhine açıkların menfi tespit davalarının kabulüne, davalı şirketin yükümlülüklerinin kasten ve hiçbir surette yerine getirilmemiş olması, temel borç ilişkinin ahlaka-kamu düzenine/ hukuka aykırı ve imkansız olması sebebiyle davacı müvekkilinin keşide ettiği çeklerin bedelsiz olması nedeniyle herhangi bir borçlarının olmadığının tespitine, dava konusu farklı 2 adet çekin, borç ilişkisinn butlanla batıl olduğundan iptaline, davalı tarafa, müvekkili tarafından çekler harici yapılmış olna 40.000,00 TL’nin davalı tarafından ticari temerrüt faizi ile istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, Menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Somut olayda, Dava, Menfi tespit ve alacak istemine ilişkin olup, 6102 Sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasına aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın reddi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- 7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.330,12-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.270,82‬-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır