Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/546 E. 2022/466 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/546 Esas
KARAR NO : 2022/466

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tekstil imalat işi yapmakta olup davalı şirket ile yapmış olduğu ticari işler nedeni ile sipariş edilen hizmeti yaptığı ve bir kısım bedellerin ödendiğini, ödenmeyen faturalı alacakları yönünden Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, icra takibinde tebligatların usulüne uygun olarak davalı şirketin ticaret sicil adresine yapıldığını, itiraz olmaması sebebi ile takibin kesinleştiğini, tarafların arasında görüşmelerin devam ettiğini, ancak davalı şirketin ödemeleri geciktirmek kastı ile Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesinin ….. E., …. K. Sayılı dosyası ile özetle tebligatların elektronik posta adresine yapılmamış olması gerekçesi ile icra müdürlüğünce yapılan tebligatların usulsüzlüğü ile icra dosyasındaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğini, yapılan yargılama sonucunda usulsüz tebligat şikayetinin kabul edildiğini ve tebligat tarihinin 30.12.2020 tarihi olarak düzeltildiğini, takip kesinleşmeden uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, davalı/borçlu şirketin, icra müdürlüğüne sunmuş olduğu 04.01.2021 tarihli borca itiraz dilekçesi nedeni ile takibin durduğunu, davalı tarafın itirazının tamamen kötü niyetli olması sebebi ile borcun ödenmesini geciktirme amacı taşıdığını, davalı şirketin itiraz dilekçesinde sadece borcu olmadığını belirtmiş olduğunu ve itiraz sebebi olarak herhangi bir beyan sunmadığını, faturaların davalı-borçluya gönderildiğini ve faturalara da itiraz edilmediğini, her iki tarafında ticari defterleri ve faturaları incelendiğinde davalının itirazının yerinde olmadığının sabit olacağını beyanla açılan davanın kabulü ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyasındaki takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ticari ilişki bulunmakta ise ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağına dayalı toplamda 82.092,34 TL üzerinden takibe geçildiği anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi 22/03/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafından sunulan 2020 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların ve ödeme belgelerinin davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle (30.12.2021) 81.329,53 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafından ticari defterler incelemeye sunulmadığından sahibi lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığını, gerek sevk irsaliyelerinde teslim alındığına ilişkin imzaların mevcut olması gerekse davalı tarafın BA bildirim formunda alınan mallara ilişkin faturaların bildirilmesi hususu nazara alındığında dava konusu faturaların davalının kabulünde olduğunun değerlendirildiği, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde davacının takip tarihi (30.12.2021) itibariyle davalıdan olan asıl alacağına faiz talep edebileceğini, davacı yanın takip tarihi itibari ile davalı yandan 81.329,53 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili 26/04/2022 tarihli esasa ilişkin ve bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; taraflarınca cevap dilekçesi sunulmamış ise de dava dilekçesinde ileri sürülen tüm iddiaları inkar etmiş sayılmaları sebebiyle müvekkili şirkete ait ticari defterlerin incelenmesini talep ettiği, gönderilen ürünlerin belirtilen tarihten uzun zaman geçtikten sonra gönderildiğini, ürünlerin geç teslim edilmesi sebebiyle müvekkili şirketin işlerinin aksadığını ve ceza faturaları kesildiğini, ürünlerin ayıplı teslim edildiğini, müvekkili şirketin bakiye 32.700,00 TL bedeli ödenmesine rağmen davacı tarafça bedelin yetersiz olduğu beyan edilmesi üzerine anlaşma sağlanamadığını ve ürünlerin teslim alınmadığını, karşı tarafın kusuru sebebiyle teslim alamadığı ürünler için ödeme yapmadığını, müvekkili şirketçe teslim alınan ürünlerin bedelinin ödenmiş olduğunu beyanla inkara yönelik delillerinin toplanarak ek rapor alınmasına, neticeten davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun bir şekilde e-tebliğ yoluyla tebliğ edilmesine rağmen davalının cevap dilekçesi sunmadığı gibi taraflara ait ticari defter ve belgelerin incelenmesine ilişkin Mahkememiz ara kararının da usulüne uygun olarak yine e-tebliğ yoluyla tebliğ edilmesine rağmen davalının inceleme günü ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, davalı vekilinin ilk olarak 26/04/2022 tarihli esasa ilişkin ve bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesini sunduğu, davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı gibi yine kendisine süre ve imkan tanınmasına rağmen davalının ticari defter ve belgelerini de bilirkişi incelemesi sırasında hazır etmediği nazara alındığında davacı tarafın süresinde sunulmayan delillere karşı açık bir muvafakatinin bulunmadığı, aynı zamanda süresinde cevap dilekçesi sunulmaması sebebiyle cevap dilekçesinin ıslahının da mümkün olmadığı gözetilerek davalı vekilinin 26/04/2022 tarihli esasa ilişkin ve bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar Mahkememizce dikkate alınmadığı gibi aynı zamanda ticari defter ve belgelerin incelenmesi talebinin de yerinde görülmediği değerlendirilmiş olup ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, davacı tarafın bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 81.329,53 TL alacaklı olduğu, davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacıya ait incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerektiği (Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 2016/4087 Esas, 2017/261 Karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 2020/1170 Esas 2020/1325 Karar, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2020/505 Esas 2022/169 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinin 2020/679 Esas 2022/20 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2017/3909 Esas 2020/336 Karar sayılı ilamları), böylelikle icra takibine konu alacağın varlığı davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile ispatlandığı, hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 81.329,53 TL asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmadığından işlemiş faize ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 81.329,53 TL asıl alacak yönünden yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, bu miktar üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, işlemiş faiz isteminin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 16.265,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 5.555,62 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 991,48 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.564,14 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 991,48 TL peşin harcın toplamından 1.050,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarfedilen 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 39,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.039,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre (% 99,07 kabul, %0,93 red) hesaplanan 1.029,33 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 11.372,83 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 762,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul-red oranına göre (% 99,07 kabul, %0,93 red) hesaplanan 1.307,72 TL’sinin davalıdan, 12,28 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır