Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/527 E. 2022/812 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/527 Esas
KARAR NO : 2022/812

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 11.10.2013 tarihinde davalı …’a ait diğer davalı …’ın kullanmış olduğu …. plakalı ticari minübüsün kaza yapması sonucu yaralandığını, trafik kazası tespit tutanağında minübüs sürücüsünün asli kusurlarından birinin ihlal ettiğini belirttiğini, müvekkilinin bacak kısmında 4 adet kırık, sol kolunda kırık ve göz üstünde kalıcı yırtıklar oluştuğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, ve küçük çocuğu bulunduğunu, müvekkilinin 2 yaşındaki çocuğunun bakımı için bakıcı tutmak zorunda kaldığını ve hastane de yanında kalmak ve daha sonra getirip götürme iş için müvekkilinin eşinin ücretsiz izin almak zorunda kaldığını, müvekkilinin hastaneye gelip giderken de taksi ve ambulans ücretleri ödediğini , ayrıca çeşitli sağlık harcamaları yapıldığını, müvekkilinin tedavisini halen davam etmekte olup tedavi harcamalarının bir kısımının devletçe karşılandığını, bir kısım masrafların ise SSK karşılamadığı için kendisinin yaptığını, müvekkilinin dava konusu kaza nedeniyle acı elem ve ıstırap duyduğunu hayat düzeninin alt üst olduğunu, müvekkili içinde iken kaza yapan aracın …. AŞ tarafından mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkili için 8.500 TL maddi tazminatın yine müvekkili için 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11.10.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın müvekkili nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 19.07.2013-.19.07.2014 tarihleri arasında sigortalandığını, müvekkili şirketin poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, araç işletenin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğünün olmayacağını, davacının sağlık harcamaları yaptığından bahisle müvekkili şirketten tedavi giderleri, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin sağlık ve tedavi giderlerinden sorumlu tutulamayacağını, aracın müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, davacının manevi tazminat taleplerinden de sorumlu olmadıklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, haksız fiilden doğan davalarda yetkili, haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi olduğunu, davacıların kendi adresleri itibariyle de yargı çevresinin Büyükçekmece ilçesi olduğundan davayı Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açmalarına hukuken imkan bulunmadığını, davanın haksız fiilin meydana geldiği yer Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, trafik kazasının meydana geldiği yerin ise Başakşehir olduğunu, bu yerin de Küçükçekmece yargı çevresi sınırları içerisinde bulunduğunu, davalı müvekkillerinin trafik kazasında kusurlu olmayıp bu nedenle tazminat açısından sorumlu olmadıklarını, kazanın olduğu ilk andan itibaren araç sürücüsü müvekkilinin ısrarla aracı durdurmaya veya yavaşlatmaya yarayan sistemlerin arızalı olduğunu anladığını, keza aracı durdurmaya çalıştığını ve aracın freninin aniden boşaldığını beyan ettiğini, kazanan meydana gelmesine neden olan ayın tümüyle fren sistemi ile ilgili olduğunu, mücbir sebep nedeniyle kazanın gerçekleştiği yönündeki iddiaları gereğince işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının sadece ayakta yolcu bulunması ile kaza arasındaki illiyet bağını kanıtlamış olmakla dahi müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini, davanın belirsiz alacak davası şeklinde mi kısmi alacak davası şeklinde mi açıldığının davalılara açıklattırılması gerekmediğini, aksi takdirde davacı tarafından talep edilecek ıslah taleplerini kabul etmeyeceklerini beyanla davacının tüm maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava trafik kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu kazanın oluşumunda tarafların kusur oranları, davacının maluliyet durumu, bu kapsamda davacıların davalılardan tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarının ne kadar olduğu hususunda toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin …. Esas, … Karar sayılı ve 01/11/2018 karar tarihli ilamı ile ; “…1-Maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 6.114,05 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 9.532,12 TL bakıcı gideri tazminatının ve 1.800,00 TL tedavi gideri tazminatının davalı … için 16.04.2014 dava tarihinden, diğer davalılar yönünden 11.10.2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın 11.10.2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, …” karar verilmiş olup, kararın istinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş, aynı dairenin 10/06/2021 tarih ve …. Esas … Karar sayılı ilamıyla “…2- Görülmekte olan davanın yargılaması sırasında; davalı … şirketi vekili talep konusu kazanın … plaka sayılı ticari minibüsün taşıma işini yaptığı sırada meydana geldiğini ve davacının yolcu konumunda olduğunu belirterek, söz konusu aracın Karayolu Taşımacılığı Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi yaptırması gerekli araçlardan olduğunu, bu nedenle talebin öncelikle bu sigorta kolundan karşılanması gerektiğini savunmuştur. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı bölümünde düzenlenmiş olup, Kanun’un 17. maddesinde “Şehirler arası ve uluslararası yolcu taşımacıları duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içerisinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludur” düzenlemesi yapıldıktan sonra 18. maddesinde de “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar” düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre; davacının içinde yolcu olarak bulunduğu …. plaka sayılı ticari minibüsün taşımacılık yaptığı sırada kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalı … şirketinin konuya ilişkin savunması üzerinde durulması ve bu konu hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılarak varılan sonucun gerekçelendirilmesi gerekirken, bunun yapılmamış olması hali HMK.m.359/2 maddesindeki amir hükme aykırı olduğundan, davalı … şirketi vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının da kabulü gerekmiştir.(HMK.m.353/1-a/6) 3-Bundan ayrı dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteği olup, maddi tazminat isteğinin bir bölümü bakıcı giderine ilişkindir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 54.maddesi uyarınca (benzer düzenleme 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46/1 maddesinde de mevcuttur); zarara uğrayanın işlerini görememesi nedeniyle tutmak zorunda kaldığı yardımcı veya hasta bakıcı için ödemek zorunda kaldığı giderleri de zarardan sorumlu olan kişilerden isteyebileceği açıktır. Ne var ki; somut olayda hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 04/01/2017 günlü raporda davacının meydana gelen kaza sonunda %4 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiş ise de; davacının geçici iş göremez olduğu dönemde bakıcı yardımına ihtiyaç duyup duymadığı ve duyuluyor ise bunun sürenin ne olacağı belirtilmemiştir. Açıklanan hususta herhangi bir rapor alınmadan 9 ay süre ile bakıcı ihtiyacı varmış gibi hesaplama yapılarak tazminat belirlemesi yoluna gidilerek hüküm tesis edilmesi doğru değildir. Mahkemece Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Kurulundan ek rapor temin edilerek davacının geçici iş göremezlik döneminde bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde bakıcı ihtiyacının süresi(tam zamanlı/yarı zamanlı/süreli) belirlenmeli( Yargıtay …. .Hukuk Dairesinin 22/12/2020 gün … E.-… K sayılı içtihadı) ve ondan sonra belirlenen duruma göre, bir karar verilmesi gerekirken bunun yapılmamış olması HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından davalılar … ve … vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf itirazının kabulü gerekmiştir….” gerekçesiyle kaldırılmakla dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 10/06/2021 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kaldırma kararı uyarınca; müteveffa …’ın dava konusu kaza nedeniyle davacının(müteveffanın) bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı ve bakıma muhtaçlık süresinin tespiti gerekmekle ATK … İhtisas Dairesi’nden ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, alınan ATK raporunda özetle; Mevcut belgelere göre;… ..doğumlu …’ın 11.10.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş, aynı dairenin 10/06/2021 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı ilamı hep birlikte değerlendirilmesinde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’ne kaldırıma ilamı dikkate alınarak Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığına yazılan müzekkere cevabında … plakalı aracın Karayolları Taşıma yönetmeliği kapsamında herhangi bir yetki belgesinin olmadığı şeklinde cevap verilmiş , sigorta bilgi gözetim merkezine müzekkere yazılmış müzekkere cevabında … plakalı aracın kaza tarihini kapsayana bir Zorunlu Karayolu Taşmacılık Mali sorumluluk sigorta poliçesi kaydının bulunamadığı şeklinde cevap verilmiştir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı bölümünde düzenlenmiş olup; Kanunun 17. maddesinde “Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar” düzenlemesi yapıldıktan sonra, 18. maddesinde “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un 17. maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar” düzenlemesine yer verilmiştir. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Tazminat Ödemesinde Öncelikli Sigorta” başlığını taşıyan B.8. maddesinde ise; “Meydana gelen zarar, öncelikle bu sigortadan karşılanır. Sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur” denilmektedir.
Emsal Yargıtay …. Hukuk Dairesinin …. Esas ve … Karar sayılı karar ilamı; Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18 maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17 maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. ”
Gelen yazı cevaplarında dava konusu aracın zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının bulunmadığı bildirilmiştir. yukarıda aktarılan Yargıtay …. Hukuk Dairesinin emsal kararında da vurgulandığı üzere zorunlu taşımacılık sigortası hiç yaptırılmamış olması nedeniyle davacı aracın kaza tarihinde geçerli zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalı … şirketine (ZMMS’sine) karşı da dava açabileceği anlaşılmış olup dosyada alınan ATK ek raporuna göre mütevvefa …’ın 11.10.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği bu kapsmada dosyada alınan aktüerya bilirkişi ek raporuna göre de 6.114,05 TL gecici iş görmezlik 1.021,50 TL bakıcı gideri ,1800,00 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam maddi zararın 2.821,50 TL olduğu tespit edilmiş olup davalıların meydana gelen zarardan sorumlu oldukları, davacının davalılardan 6.114,05 TL gecici iş görmezlik 1.021,50 TL bakıcı gideri ,1800,00 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam maddi zararın 2.821,50 TL talep edebilecekleri anlaşılmakla bu kapsamda maddi tazminata ilişkin davacı …’ın 24/11/2011 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile, 6.114,05 TL geçici iş görmezlik tazminatının, 1.021,50 TL bakıcı gideri tazminatının ve 1.800,00 TL tedavi gideri tazminatının davalı … yönünden dava tarihi olan 16.04.2014 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 11.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müteveffa …’ın mirasçıları …, … ve …’a miras payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı …’ın 24/11/2011 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, olayın oluş şekli, tarafların kusur oranları, yaralanmanın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak davacı manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olun 11.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müteveffa …’ın mirasçıları …, … ve …’a miras payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davacı …’ın 24/11/2011 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile, 6.114,05 TL geçici iş görmezlik tazminatının, 1.021,50 TL bakıcı gideri tazminatının ve 1.800,00 TL tedavi gideri tazminatının davalı … yönünden dava tarihi olan 16.04.2014 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 11.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müteveffa …’ın mirasçıları …, … ve …’a miras payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
a)Alınması gereken 610,39-TL harçtan, davacı tarafından yatırılan 63,20-TL peşin harç ile 165,00-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 382,19-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b)Dava ilk açılış harç gideri ile ıslah harcı toplamı olan 253,40-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 8.935,55-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d)Davalılar kendilerini ayrı ayrı vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 711,45-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
e)Davacı tarafça yapılan 2.987,00-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 2.118,67-TL’den 1/2’si olan 1.059,34-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davalı … tarafından yapılan 21,80-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 6,34-TL’nin 1/2’si olan 3,17-TL’nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
g)Davalı … şirketi tarafından yapılan 97,00-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 28,19-TL’nin davacıdan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
2-Davacı …’ın 24/11/2011 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, davacı talebin manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olun 11.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müteveffa …’ın mirasçıları …, … ve …’a miras payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
a)Alınması gereken 341,55-TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c)Davalılar … ve … kendilerini ayrı ayrı vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
d)Davacı tarafça yapılan 2.987,00-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 2.118,67-TL’den 1/2’si olan 1.059,34-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davalı … tarafından yapılan 21,80-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 6,34-TL’nin 1/2’si olan 3,17-TL’nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
Dair davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı (e-duruşma ortamında), diğer davalı tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır