Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2022/99 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/51
KARAR NO : 2022/99

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 10/02/2022

DAVA; Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan (mahkememizin bozma öncesi 16/01/2019 tarih , …. E- …. Karar sayılı ) iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket ve diğer davalılar, birlikte ….. Depolama Hizmetleri Ltd. Şti.’nin ortakları olduğunu, … Tesisleri …. Bölgesi Eski Ada …, Parsel No…. Yakuplu Mahallesi Büyükçekmece adresindeki depolama hizmeti vermek üzere kullanılan ….. Çekmece Terminali’ndeki araziyi, 24 Nisan 2013 tarihinde kiraladığını,bunu takiben ….. şirketinin kıyı işletme izni 2013 yılından beri yenilenemediğini ayrıca bu iznin yenilenerek tekrar alınması ihtimalinin de mümkün olmadığı, bu sebeple de …..’ın ana faaliyet konusunu gerçekleştiremediği ve operasyonlarına devam edemediği,yıllık 813.836,00 USD bedelle kiralanan taşınmazın kiralanma amacına uygun olarak kullanamadığını ve bu durumun diğer davalılar tarafından da bilindiğini, komşu terminallerden boru hattı ile ürün ikmali yapılamadığını ve zarar ettiğini, İstanbul Defterdarlığı ile imzaladığı kıyı ve deniz tarafının kullanımına ilişkin “Kullanma İzni Sözleşmesinin” sona erdiğini, izin ve ruhsatların alınamamasından ötürü tesisin tüm liman faaliyetleri kapalı hale geldiğini, tesis kullanılamaz hale geldiğini, Beyoğlu … Noterliğinden keşide edilen 31.03.2015 tarihli ve …. yevmiye sayılı ihtarname ile depolama sözleşmesinin feshedildiği malik olan davalılara ve …..’a ihbar edildiğini, kira sözleşmesinde kiralanan yerin iş amacını gerçekleştirememesi sebebi ile sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı olmasına karşın bu kararın da alınamadığını, davacı şirketin üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, kira gereği her yıl ödenen tutarın yarısını kar payından ödediğini şirketin açıkça zarara uğradığını,davalı şirketlerin kira sözleşmesinin süresinin sonuna kadar devam etmesinde etkin bir rol oynayarak …..’ın uğramış olduğu zararı tazmin etmelerinin gerektiğini, TK 553 md ve devamı hükümleri gereğince; Davalıların, ….. tarafından kiralanan tesisin kullanılması imkânı kalmadığı halde maliki bulundukları kira sözleşmesini süresinin sonuna kadar feshetmeyerek, tesisatın açık tutulması sebebiyle ve kira bedeli tahakkuk ettirmeleri ve kira bedellerini tahsil etmek suretiyle, ortağı bulundukları ….. Ltd.Şti.’ni ve dolayısıyla davacıyı uğrattıkları zararın tespiti ile davalılardan tazminini ve ….. Şirketine ödenmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı …. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz olarak davası olarak açılmasının usulü aykırı olduğunu,davanın davacının beyanları dikkate alındığında 9 Mart 2018 tarihi itibariyle zaman aşımına uğradığını, ….. Terminalinin kullanım açısından bir sıkıntısının olmadığını, karayolu ile taşımanın yapılabileceğini, davacı şirketin fesih talebine rağmen …..’ın araziyi tahliye etmesi için herhangi bir girişimde bulunmadığını,ortada bir zarar varsa bunda davacının da kusurunun bulunduğunu,davacının alınan ortaklar kurulu kararında alınan kira sözleşmesinin feshine ilişkin alınan kararlara karşı herhangi bir iptal ve dava yoluna gitmediğinden bahisle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;Dava dışı …..’ın müdürü olarak ana sözleşmeye ve genel kurul kararlarına uygun hareket ettiğini, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ….. E. … K. sayılı dosyasında yine huzurdaki davanın tarafları olan müvekkil şirket … ve ….’in davalı gösterildiği bir dava açmıştır. Bahsi edilen dava “…bilindiği gibi şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla şirket ortaklarının yöneticiler aleyhine açtığı davalarda hükmedilecek tazminatın zarara uğradığı iddia edilen ve davacının ortağı olduğu şirkete verilmesi istenebilir…” gerekçesiyle reddedildiğini, Kira sözleşmesinin feshedilmesi hususu 17.10.2014 ve 17.03.2016 (EK-2) tarihli ….. Genel Kurul Toplantılarında gündeme gelmiş ve Genel Kurul kira sözleşmesinin feshedilmesi yönünde bir karar veilmediğini,davacının kira sözleşmesinin feshedilmemesi hususunun Genel Kurul tarafından alınmış bir karar olduğunu,,dava dışı şirketi zarara uğratan bir eylemin de söz konusu olmadığını,…..’ın tek faaliyet konusu deniz yolu ile petrol ürünü ikmal etmek olmadığını Şirketin birçok faaliyetinin söz konusu olduğunu,olağan genel kurul toplantılarında davacı ortağın da oyuyla, oybirliğiyle ibra edildiğini, davacının davaya konu ettiği tazminat talebi zamanaşımına uğradığınıdan bahisle usul ve yasaya aykırı, hukuki ve maddi dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan zararın tanzimi istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 16/01/2019 tarih ve …. Esas … sayılı kararı İstanbul BAM, …. Hukuk Dairesi’nin 24/12/2020 tarih ve … Esas …. Karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verilmiş, mahkememizce yargılamasına devam olunmuştur.
Dosyanın 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile hissedarı olunan ….. Depolama Hizmetleri Limited Şirketi’nin ve davalıların tarafı olduğu kira sözleşmesi nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı, davalıların bu hususta kusurlu olup olmadıkları, zararın meydana gelmesi veya artmasına sebebiyet verip vermedikleri, zararın tahsilinin davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği, zararın miktarı hususlarında ….. Depolama Hizmetleri Limited Şirketi defter ve kayıtları ile gerektiğinde mahallinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu tanziminine karar verilmiştir.
SMMM …, Ekonomi Hukuk Uzmanı Dr. …. ve Mimar- Gayr. Değerleme Uzmanı …. tarafından düzenlenen kök raporda, davacının yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olarak olumlu oy kullanması, kira sözleşmesinin iptalinin reddine ilişkin genel kurul kararına karşı iptal davası açmaması ve zamanaşımı süresi içinde davayı açmaması nedenleriyle davacının yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin dava konusu alacak talebinin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile davacı tarafın itiraza konu hususlarının irdelenmek suretiyle ek rapor tanziminine karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan ek raporda, bilirkişi kurulunun kök rapordaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişiklik oluşmadığı belirtilmiştir.
Dava, şirket müdürlerinin sorumluluğu davası olup, TTK 644/1-a maddesi atfı nedeniyle limited şirketler yönünden de uygulanması gereken anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin ve yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin TTK 553. maddesinde kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hemde şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 555/1.maddesinde; şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği, pay sahiplerinin tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilecekleri,
6102 sayılı TTK’nın 557/1.maddesinde; birden çok kişinin aynı zararı tazminle yükümlü olmaları hâlinde, bunlardan her birinin, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zararın şahsen kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı,
6102 sayılı TTK’nın 558/2.maddesinde; şirket genel kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararının, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldıracağı, diğer pay sahiplerinin dava haklarının ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşeceği, düzenlemeleri yer almaktadır.
Bilindiği üzere, yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen şirket yöneticileri bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. Yönetici aleyhine açılacak sorumluluk davasında asıl dava hakkı ortaklığa aittir. Ancak, zarar gören ortakların da yöneticiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Yöneticinin, ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların da dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Bir başka deyişle, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğuracaktır. Şirket yöneticisi hakkında ortakların ve şirket alacaklılarının tazminat davası açma hakkını düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 555. maddesi gereğince; şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibinin isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilecektir.
Somut olayda, davacı ve davalıların ortağı oldukları dava dışı ….. Depolama Hizmetleri Limited Şirketi ile davalıların müşterek mülkiyetindeki araziye ilişkin kira sözleşmesinin 24 Nisan 2013 tarihinde aktedildiği, taşınmazın Ekim 2013 tarihinden 01/10/2017 tarihine kadar kiralanma amacına uygun olarak kullanılamamış olmasına rağmen davalıların kira sözleşmesinin süresinden evvel feshine ilişkin karara katılmaktan kaçınmaları nedeniyle şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla işbu dava açılmıştır.
Davalı taraf, zamanaşımı definde bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK’nın 560.maddesi gereğince davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren 2 ve her halde zararı doğuran fiilen meydana geldiği günden itibaren 5 yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı yanın gerek zararı doğuran eylem ve işlemin ne olduğu ve kim tarafından gerçekleştirildiği ve gerekse de zararın kapsamı ve miktarı aynı anda ve tam açıkça belirlenebilecek durumdadır. Davalı taraf, iddiaya konu zararın öğrenme tarihinin 1 Nisan 2015 tarihi olduğundan bahisle davanın zamanaşımından reddi gerektiğini belirtmiş ise de, zararın kira sözleşmesinin feshedilmemiş olması nedeniyle oluştuğunun iddia edildiği, kira sözleşmesinin süresinin 01/10/2017 tarihinde dolduğu ve davanın zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmakla zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 558/2.maddesinde; şirket genel kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararının, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldıracağı, diğer pay sahiplerinin dava haklarının ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşeceği, düzenlemeleri yer almaktadır. Dava dışı ….. Limited Şirketi’nin 12 Haziran 2014 tarihli ve 21 Aralık 2015 tarihli genel kurul toplantılarında şirketin 2013 ve 2014 yılı bilanço ve kar zarar hesaplarının oybirliğiyle tasdik edildiği anlaşılmaktadır. TTK’nun 424.maddesi gereğince bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının kararda aksine açıklık bulunmadığı taktirde yöneticilerin ibrası sonucu doğuracağı, anılan kararlarda aksine bir hüküm bulunmadığı, kararın oybirliği ile alındığı anlaşılmakla davacı tarafça 2013 yılı ve 2014 yılına ilişkin zarar tazmin talebinde bulunulması mümkün değildir.
Davacı taraf, davalı ortakların gündemi “….. Kira Sözleşmesinin Feshi” olan genel kurul toplantısının yapılmasının çeşitli sebeplerle sürüncemede bırakılarak olağanüstü genel kurul toplantısının 17 Mart 2016 tarihinde yapıldığını, yapılan toplantıda davalı Mobil şirketinin çekimser oy kullanmasından dolayı kira sözleşmesinin feshine ilişkin oybirliği ile karar alınamadığını ve sözleşmenin feshedilemediğini belirtmiştir.
Dava dışı ….. Limited Şirketi’nin 17/03/2016 tarihli ortaklar kurulunun 2.maddesinde …. Aş’nin şirkette sahip olduğu hisseleri ile Çekmece ve Antalya arazisindeki haklarını bir bütün olarak satışa çıkarttığının belirtildiği, bu konuda …. AŞ ve … AŞ’nin ilgilenip ilgilenmedikleri hakkında yanıt beklediği, davacı tarafından …, …. ve ….. arasında 24 Nisan 2013 tarihinde Çekmece Terminali için aktedilen kira sözleşmesinin feshedilmesinin gündeme getirildiği, davacı taraf ile davalı …. AŞ’nin olumlu oyuna karşılık 2.maddede açıklanan durum nedeniyle … AŞ karara katılmadığından oybirliği ile kararın alınmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. 2016 yılından dava tarihine kadar dava dışı şirkette genel kurul toplantısı yapılmamış olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nın 553. Maddesi gereğince kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanunda ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri takdirde, kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri zararlardan sorumludurlar. TTK’nın 644/1-a maddesi gereğince 553. Maddedeki sorumluluğa ilişkin hüküm limited şirketlerine uygulanacaktır. Uyuşmazlık hususu da limited şirketi müdürlerinin sorumluluğuna dayandığından TTK’nın 553. Maddesi gereğince sorumluluğun değerlendirilmesi gerekmektedir. TTK’nın 553. Maddesinde 26/06/2012 tarih ve 6335 Sayılı Yasanın 28. Maddesi ile yapılan değişiklikler “kusurlarıyla” ibaresi eklenmiş olup, bu maddeye göre sorumluluğun değerlendirilmesinde yöneticilerin kusurlarının bulunması da aranacaktır. Sorumluluğun doğabilmesi için zarar, hukuka aykırılık, illiyet bağı ve kusur unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Madde gereğince sorumluluk için, şirket yöneticilerinin kendilerine kanun ya da ana sözleşme ile verilen görevleri ihlal etmiş olmaları gerekmektedir. Kusurlu olup olmadıkları ölçütünün değerlendirilmesinde ise görevleri gereğince gereken özenin gösterilmiş olup olmadığının tespiti esastır. Dava dışı şirket limited şirket olup kararlar müdürler kurulu tarafından oybirliği ile alınmaktadır. Alınan kararlardan davacının da müdürler kurulu üyesi olarak sorumluluğu bulunmaktadır. 17/03/2016 tarihli ortaklar kurulu dışında bu husus gündeme alınmamış, görüşülmemiştir. 17/03/2016 tarihli ortaklar kurulunda ise davacı ve davalı … AŞ’nin olumlu oyuna karşılık davalı ….. AŞ çekimser kaldığından bahisle oybirliği sağlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu tarihten itibaren dava tarihine kadar genel kurul toplantısı yapılmamıştır. TTK’nun 617.maddesinde genel kurulun müdürler tarafından toplantıya çağrılacağı, toplantıya çağrı bakımından anonim şirkete ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. Bu madde gereğince davacı şirket tarafından kira sözleşmesinin feshini içerir gündemle genel kurulun toplantıya çağrılması hususunda yapılmış bir başvurusu da bulunmamaktadır. Davalıların kusurlu olduğu ispatlanamadığı gibi, kusur bulunmakta ise davacının da alınan ya da alınmayan kararlar nedeniyle davalılar kadar kusurunun olacağının kabulü gerekecektir. 17/03/2016 tarihinde davacının olumlu oyuna karşılık, davalı ….. AŞ’nin çekimser oyu nedeniyle kararın alınamamış olmasının davacının alınmayan karar nedeniyle doğabilecek zararlardan bizatihi davalıların sorumlu tutulması da TMK’nun 2.maddesine de aykırılık teşkil edecektir. Zira, kira sözleşmesinin devam ettiği dönemde 2013, 2014 yılları hesap dönemleri için yöneticiler oybirliği ile ibra edilmiş, sonraki tarihlerde ise genel kurul toplantısı yapılmamıştır. Bu sebeplerle TTK m.553’de düzenlenmiş sorumluluğun doğması için gerekli koşulların oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Zira, dava tarihinden sonra taraflar arasında aktedilen devir teslim protokolünde de tarafların kira sözleşmesi adı altında herhangi bir alacağının kalmadığı taraflarca kabul edilmiştir. Dosya kapsamı kül olarak değerlendirildiğinde bu haliyle zarar koşulunun oluşmadığı da anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 -TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 773,18 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 09/02/2022

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır