Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/508 E. 2022/399 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/508 Esas
KARAR NO : 2022/399

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirket tarafından yetkiye itiraz edilmiş olduğunu, ancak davalı borçlu şirketin yerleşim yeri “Başakşehir” olduğundan Küçükçekmece İcra Müdürlüğü yetkisi kapsamında icra takibi açılmış olmasının usule uygun olup işbu yetki itirazının haksız ve mesnetten yoksun olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden davalıya istenilen ürünlerin 29.12.2020 tarihinde müvekkili şirket tarafından teslim edilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından söz konusu satışa ilişkin ürünlerin teslim edilmesinin akabinde 31.12.2020 tarihli ve … numaralı 59.000,00 TL lik fatura düzenlenmiş olduğunu, davalı borçlu tarafından da işbu fatura borcuna istinaden müvekkili şirkete 40.000,00 TL lik ödeme gerçekleştirilmiş olup, fatura borcunun geriye kalanının ödenmemiş, müvekkilinin 19.000,00 TL bakiye alacağı kalmış olduğunu, davalı borçlu şirketten tahsil edilemeyen kısmi fatura alacağına ilişkin olarak taraflarınca müvekkili şirket alacağının tahsil edilemeyen kısmı için 05.02.2021 tarihinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden borçlu aleyhine icra takibi başlatılmış olduğunu, ilgili icra takibini başlatmalarının hemen akabinde müvekkili şirkete 08.02.2021 tarihinde davalı şirket tarafından keşide edilmiş olan ihtarname ve eki olarak iade fatura gönderilmiş olduğunu, davacı müvekkilinin anlaşma kapsamındaki edimini eksiksiz şekilde yerine getirerek ürünleri teslim etmesine rağmen yerine getirdiği edimin bedeli olan fatura alacağının tamamını tahsil edememiş olduğunu, davalı tarafın, dava konusu faturayı tebliğ almış, işbu faturaya itirazda bulunmamış ve dahi faturadan doğan borcunun yarısından fazlasının ödemesini gerçekleştirmiş olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı şirketin söz konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak müvekkili şirketin davacı taraf ile anlaştığı üzere şemsiyenin üstü …. kodlu gri renkteki kumaş malzeme ile kapatılması gerekirken 1. teklifteki kabul etmedikleri malzeme olan vinil malzeme ile şemsiyenin üstünün kapatılmış olup taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı ayıplı bir ifa söz konusu olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete siparişe uygun olmayan renk ve kumaşta olmak üzere hatalı ürün teslim etmiş olduğunu, zira mail yazışmalarındaki kumaş ve renge ilişkin taleplerinin sipariş formlarına “kumaş farkı” açıklaması ile yansıtılmış olup davacının kusurlu olduğunun sabit olduğunu, iş bu hususun Beyoğlu …. Noterliği’nin 05.02.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar edilerek kumaş cinsi ve renk farkından kaynaklanan dev şemsiyedeki iş bu husususun 3 (üç) iş günü içerisinde düzeltilmesi aksi halde 3. kişilere düzeltilerek bedelinin ve tüm zararlarının mahsup ile tahsil edileceğinin ihtar edilmiş olduğunu, ancak verilen 3 iş günlük süre içerisinde şemsiyedeki sözleşmeye aykırı kumaş ve renk hatasının düzeltilmemiş olduğunu, somut olayda elektrikli açılır kapanır şemsiyeye ilişkin boyutları, şemsiye kumaşı ve rengi davacı tarafa bildirilen bu doğrultuda şemsiyenin üretimi gerçekleştirilmesi gereken bir eser sözleşmesi mevcut olduğunu, ancak eserin davacı yüklenici tarafından tarafların anlaşmasına aykırı olarak AYIPLI olduğunu, bu doğrultuda davacı tarafa süresi içerisinde ayıp ihbarı yapılmış olduğunu, ayrıca eserin teslim alınmasının eserin kesinlikle kabul edildiği anlamına gelmediğini, davacı tarafın dilekçesinin “EK-4″ olarak nitelendirdiği mail yazışmasında iddiasının aksine borcun ödeneceği değil malzemenin hatalı olduğunun belirtilmiş olduğunu, dava konusu icra takibi faturaya konu işin tarafların anlaşmasına uygun gerçekleştirip gerçekleştirmediğine ilişkin uyuşmazlığı barındırdığından likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğini, iş bu nedenle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin tümüyle reddi gerektiğini, faturaya itiraz edilmemesinin işin gerektiği gibi yapıldığını göstermediğini, iş bu hususun Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarıyla sabit olduğunu, faturaya itirazın yalnızca faturadaki bedele ilişkin getirilmiş bir düzenleme olduğunu, davacı tarafından eserin ayıplı ifa edildiğinden faturaya itiraz edilmemesi işin tarafların anlaşmasına uygun yapıldığını ortaya koymayacağını, kaldı ki davacı tarafın kestiği faturanın kabul edilmeyerek 15.045,00-TL tutarındaki …. no.lu ve …. irsaliye no.lu iade faturası kesmiş olduklarını beyanla; davacı tarafın, siparişe aykırı olarak ”kumaş farkı” adı altında ödeme yaptığı halde hatalı kumaş ve yanlış renkli ürün imal etmiş olduğundan iş bu hatayı gidermeden ödemezlik defiini ileri sürerek önce borcunu sözleşmeye uygun olarak ifa etmesini talep etme hakları bulunduğundan, ayıplı eser nedeniyle davacının müvekkili şirketten bir alacağı bulunmadığından, ayıp ihbarı kanundaki uygun süre tanımı kapsamında kalacak şekilde 29.12.2020 tarihinden 1 gün sonra 30.12.2020 tarihinde bildirildiğinden süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş olup teslim edilen eserin sözleşmeye aykırı olması nedeniyle ayıplı olup kabul edilmediğinden, davacı tarafın kusurlu olarak hatalı ürün imal ettiğinden, davacının icra takibine konu yaptığı ve iddia ettiği alacak yargılamayı gerektirdiğinden, davacının davasının tümüyle reddi ile kusurlu olarak ayıplı ürün imal ettiği ve bu hususu düzeltmesi kendisine ihbar ve ihtar edilmesine rağmen bir de ihtardan sonra haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 19.000,00 TL (31.12.2020 tarihli faturanın tahsil edilemeyen kısmı) üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusunun vekili aracılığıyla takibe itiraz ettiği anlaşıldı.
HMK 320/4 maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin düzenlendiği, Mahkememizin 12/10/2021 tarihli celsesinde dosyanın işlemden kaldırıldığı, akabinde talep üzerine yenilenmesinden sonra 26/04/2022 tarihli celsede dosyanın yeniden takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla davanın ikinci kez takipsiz bırakılması sebebiyle HMK 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın H.M.K’nın 320/4 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 229,48 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 148,78 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T. gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸