Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/499 E. 2022/817 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/499 Esas
KARAR NO : 2022/817

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişki çerçevesinde davalı tarafça müvekkili şirkete alt taşıma hizmeti verildiğini, bu hizmet kapsamında davalının personellerinin/şoförlerinin yeme içme giderlerine ilişkin olarak müşteri tarafından müvekkiline temel fatura düzenlendiğini, müvekkilinin asıl taşıyan olarak iş bu faturadan kaynaklı bedeli taşıtan müşteriye ödemek zorunda kaldığını, müvekkili tarafından ödenen yemek giderlerine ilişkin bedeller müvekklince davalıya rücu edilerek yansıtıldığını, bu kapsamda davalının personelinin yeme giderlerine ilişkin davalıya yansıtma faturalar düzenlendiğini ve bu faturalara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı icra dosyası üzerinden işbu yemek bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/borçlu tarafından takibe, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kötü niyetli olarak itirazda bulunulduğunu ve itiraz neticesinde takip durduğunu, İşbu kötü niyetli itirazın ardından müvekkil tarafından itirazın iptali hususunda 24.07.2020 tarihinde dava şartı zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş ve 27.08.2020 tarihinde yapılan arabuluculuk görüşmesi neticesinde davalı/borçlunun görüşmeye katılmaması nedeniyle anlaşma sağlanamadığını beyanla, davalı/borçlu aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine, davalı/borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptaline, kötüniyetli takip borçlusunun takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu davanın, yetkili mahkemede ikame edilmediğini, müvekkilin yerleşim yerinin … Mah. … Cad. … Sk. No:122/1 Başakşehir/İstanbul olduğunu, dolayısıyla yetkili mahkemenin Küçükçekmece Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın ilk etapta usulden reddinin gerektiğini, davacı şirketin iddialarının aksine müvekkilinin dava dışı şirketle yemek hususu üzerinden herhangi bir alışverişi olmadığını, dava dışı şirket de faturayı davacı şirkete kestiğini, davacı şirket bünyesinde alt taşıma işiyle iştigal eden pek çok tüzel/gerçek kişi bulunduğunu, ilgili faturanın müsebbininin davalıya olduğu da ispat yükü kendi üzerinde olmasına rağmen davacı yan tarafından ispat edilemediğini, taraflar arasında alt taşıma işine ilişkin herhangi bir sözleşme akdedilmemiş olmakla birlikte alt taşıma ilişkisinde rücu konusunda net bir düzenlemede mutabık kalınmadığını beyanla, öncelikle davanın yetkisiz mahkemede ikame edilmiş olmasından mütevellit önce usulden sonra esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul …. İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası, taraflara ait Ba-Bs formları, dosya arasına alınmış, ticari defterler incelenmiş ve diğer tüm deliller toplanmıştır.
İstanbul … İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı …. aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak toplam 4.583,75 alacak üzerinden takibe geçildiği, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda, davacı taraf lojistik hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, davalı ile aralarında süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde davalı tarafından alt taşıma hizmetinin verildiğini, bu hizmet kapsamında müşteriler tarafından personel-şoför yeme içme giderleri için fatura düzenlendiğini, bu fatura bedellerinin davalıya yansıtıldığını ancak davalı tarafından ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise itiraz ve cevap dilekçesinde böyle bir borcun bulunmadığını iddia etmiştir.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ticari ilişki bulunmakta ise davacı tarafın dava dışı müşterilerine yaptığı fatura konusu ödemeleri aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalı taraftan talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafın dava dilekçesi ile ticari defterlere delil olarak dayandığı görülmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’ da ticari defterlerle ispata ilişkin hükümlere yer verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil olması” başlığı altında ticari defterlerle ispata ilişkin hükümler getirmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yargıtay uygulamasına göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi gereğince; ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delildir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26/09/2018 tarih 2018/2696E. 2018/3431K. sayılı ilamı).

Tarafların BA ve BS kayıtlarında dava konusu faturaların kayıtlı olması halinde tarafların ticari defterlerinin incelenmesine gerek yoktur. Zira münazaalı hususlar bizatihi tarafların kayıtları ile ispatlanmış kabul olunur (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/11/2015 tarih 2015/3302E. 2015/12272K. sayılı kararı).
Mahkememiz dosyası tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından keşide edilen 21.02.2019 tarihli … no.lu 2.673,94 TL bedelli ve 28.02.2019 tarihli …. nolu 1.856,68 TL bedelli faturaların davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı yan vekili vasıtası ile 23.12.2019 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı dosyası ile takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 09.06.2021 tarihinde T.C. Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. Sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, davacının 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; Cari hesap alacağına konu edilen 21.02.2019 tarihli … noldu 2.673,94 TL bedelli ve 28.02.2019 tarihli … nolu 1.856,68 TL bedelli faturaların davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın takip tarihi (23.12.2019) itibariyle davalı yandan söz konusu faturalardan dolayı 4.583,75 TL alacaklı olduğu, davalı yan 22.11.2021 günü saat 15:45’de Mahkemeniz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belge ibraz etmediği, dava dışı …. Kağıtçılık tarafından davalı adına tanzim edilen Yemek Bedeli faturasının E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak yemek bedeli kapsamında düzenlendiği, faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görüldüğü, davacı … Lojistik Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak noter makbuz bedeli ve yemek bedeli yansıtması kapsamında düzenlendiği, faturaların davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların davalı yana ne şekilde teslim edildiği dosya içeriğindeki belgelere göre belirlenemediği, davacı tarafından yemek bedeline ilişkin dava dışı firmadan almış olduğu faturayı ibraz etmiş ancak noter makbuz bedeli ve damga vergisi yansıtma bedeli adı altında düzenlemiş olduğu faturaya ilişkin somut bir belge dosyaya ibraz etmediği, taraflar arasında yemek hizmetinin verileceğine dair akdedilmiş herhangi bir sözleşme dosyaya ibraz edilmemiş olup düzenlenen faturaların kabul edilip edilmeyeceği ile ilgili son karar Mahkemeye ait olduğu, davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde, takibe konu edilen 21.02.2019 tarihli …. no.lu 2.673,94 TL bedelli ve 28.02.2019 tarihli … nolu 1.856,68 TL bedelli faturalardan kaynaklı davacının incelenen kendi ticari defterlerine göre takip tarihi (23.12.2019) itibariyle davalı yandan 4.583,75 TL asıl alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmek üzere usulüne uygun bildirim yapılmasına rağmen, davalı tarafın usulüne uygun tebliğe rağmen ticari defter ve belgelerini incelemeye esas olmak üzere mahkemeye ibraz etmediği görülmüştür.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı ve davacı tarafından rapora itiraz edilmediği görülmüş, Mahkememizce rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın incelenen ticari defterlerin usulüne uygun tutulup takibe konu alacak kalemlerinin de bu defterlerde kaydedilmiş olması tek başına alacağın varlığına ve fatura içeriği mal ve hizmetlerin teslimi konusuna delil oluşturmamaktadır. Ancak Mahkememizce 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 83. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 gereğince, ticari defterlerin incelenmesine karar verilmiş ise de usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği görülmektedir. Buna göre davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin kayıtları usulüne uygun olduğundan davacı lehine delil vasfı taşıdığı, bilirkişi raporuyla sabit olan 4.583,75TL alacağın davacı tarafın ticari defter kayıtlarında yer aldığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacı tarafın dava konusu ticari ilişkiden kaynaklı edimlerini yerine getirdiğini, davalıya yansıtılan bedellerin usulüne uygun olduğunu ticari defterler kayıtları, davalı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınması, dosyada mevcut Ba-BS kayıtları nazara alınarak ispat ettiğinin kabulü gerekmiştir. Buna karşılık olarak davalı tarafın borcunu ödediğini yazılı belge ile ispat edemediği kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlu tarafından cari hesap kayıtları ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-İstanbul …. İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile, takibin 4.583,75 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden devamına,
-Alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen, 916,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 313,11 karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 353,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 95,60 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 954,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 4.583,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Küçükçekmece Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır