Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/489 E. 2023/217 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/489 Esas
KARAR NO : 2023/217

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın bir dönem yetkilisi olduğu … Yapı ile davalı şirket … Plastik arasında 12/02/2018 tarihinde cari hesap sözleşmesi imzalanmış olduğunu, bu sözleşmenin 3. maddesinde de belirtildiği üzere imzalanan cari hesap sözleşmesinin teminatı olarak … Yapı’dan teminat senedi alınmış olduğunu, bu teminat senedinde müvekkilinin kefil sıfatıyla imzası bulunduğunu, 18/10/2018 tarihinde teminat senedinin davalı tarafça tahrif edilmiş halde, kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra konusu yapılmış ve müvekkilinin borçlu gösterilerek tarafına haksız şekilde icrai işlemler uygulanmaya başlanmış olduğunu, icra takibi konusu yapılan senedin bir teminat senedi olduğunu, … Yapı ile … Plastik arasında 12/02/2018 tarihinde cari hesap sözleşmesi imzalanmış, bu sözleşmeye göre satıcı … Plastiğin, alıcı … Yapı’ya toplamda 250.000 TL’lik ticari mal limiti vermiş ve bunların alıcı tarafından müşteri çekleri ile ödenileceği hususunda anlaşılmış olduğunu, yine aynı sözleşmede bu sözleşmenin teminatı olarak … Plastik himayesine 350.000 TL bedelli Teminat senedi verildiğinin belirtilmiş olduğunu, senedin hiçbir şekilde ciro edilmeyeceği ve cari hesap sözleşmesinin teminatı olarak alındığının belirtilmiş olduğunu, ancak davalı şirket tarafından kötü niyetli ve kasıtlı olarak, senet üzerinden teminat ibaresi kesilip senede kambiyo vasfı kazandırmak adına ”….” ibaresi, yetkili merci belirlemek adına ”….” ibaresi ve boş kalan diğer kısımlar da doldurulup eklenerek senedin sözleşmeden bağımsız hale getirilmeye çalışılmış ve kambiyo takibine konu edilmiş olduğunu, bu konu hakkında gerekli cezai işlemler başlatılmış, Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’nın …. S. numaralı soruşturma yürütülmekte olduğunu, soruşturma dosyası şüphelisi olarak 23/02/2021 tarihinde ifadesi alınan ….’in, ekte bulunan ifadesinde … Yapı ile aralarında 12/02/2018 tarihinde cari hesap sözleşmesi imzalanarak bu sözleşmenin teminatı olarak 350.000 TL bedelli teminat senedinin taraflarına verildiğini beyan etmiş olduğunu, sunulan deliller ve davalı şirket yetkilisinin kendi beyanından da anlaşılacağı üzere söz konusu belgenin kambiyo vasfına haiz olmayan bir teminat senedi olduğunu, teminat altına alınan taahhüdün gerçekleşip gerçekleşmediğinin ancak ve ancak yargılama sonucu açığa çıkacak bir husus olduğunu, dava dışı şirket ile davalı … Plastik arasında yapılan cari hesap sözleşmesi 12/02/2018 tarihinde kurulmuş olduğunu, bu tarihten sonra taraflar arasında yapılan alışverişler sonucu tarafların alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı (bakiyeyi) isteyebilecek olduklarını, taraflarca Cari hesap sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren dava dışı … Yapı tarafından davalı şirketten toplamda 102.339,32 TL mal alınmış ve alınan bu malın bedeli sözleşmede de belirtildiği üzere müşteri çekiyle karşılanmış olduğunu, edimlerin gerçekleştiği bir sözleşmeye teminat olarak verilen teminat senedinde asıl ilişki sona erdiğinden kefil olarak imzası alınanlardan talep edilecek bir alacak da söz konusu olmadığını, ancak belirtildiği üzere davalı şirketin alacağının olmadığı bir cari hesap sözleşmesine teminat olarak alınan teminat senedini tahrif ederek bu şekilde alacak yaratmaya çalışarak müvekkilini mağdur etmekte olduğunu, kaldı ki cari hesap sözleşmesi sona ermeden ne borçlu ne de alacaklı taraf mevcut olduğunu, belirsiz süreli cari hesap sözleşmeleri kanunda belirtilen hallerden biri ile sona ermeden ortada bir alacak doğmadığından talep konusu da yapılamayacağını, belirtildiği üzere davalı şirket ile dava dışı şirket arasında ekte sunulan 12/02/2018 tarihli süresiz cari hesap sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında bir fesih ihbarında bulunulmamış, aralarındaki cari hesap sözleşmesinin dahi sona ermemiş olduğunu, bu sebeple davalı ve dava dışı şirket arasındaki ticari ilişki sonucu borçlu ya da alacaklı sıfatı da oluşmamış olduğunu, doğmamış bir alacağın takip konusu yapılamayacağını, ayrıca teminat senedinin dayandığı sözleşmedeki kefillere ilişkin ibarenin de TBK 583. madde uyarınca geçersiz olduğunu, teminat senedinin kambiyo vasfına haiz olmadığını, sözleşmenin eki niteliğinde olduğunu, hukuken geçerli bir kefalet ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin davalı şirket … Plastik’e verilen teminat senedinde kefil sıfatıyla imzası bulunduğunu, teminat senetleri kayıtsız şartsız bir borç içermeyip, koşula bağlı olduklarından kambiyo vasfına haiz olmadığını, mevzu bahis senette davalı şirket kötü niyetli şekilde bunu yapmaya çalışmış yukarıda da bahsedildiği üzere teminat senedinde tahrifat yaparak bu senede kambiyo vasfı kazandırılmaya çalışılmış olduğunu, ancak kambiyo vasfı bulunmayan bu senette kefilin sorumluluğunun da bulunmayacağını, kaldı ki bu teminat senedinin cari hesap sözleşmesinin eki niteliğinde olduğunu, sözleşmeden bağımsız değerlendirilemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan cari hesap sözleşmesinin 1. maddesinde belirtilen müteselsil şahsi kefil ibaresi TBK 583 hükümlerine tabi olduğundan hukuki bir geçerliliği bulunmadığını beyanla; davanın kabulü ile, müvekkilinin, davalı şirket … Plastik Boru Tes. ve İnş. Malz. Ltd. Şti.’yee Büyükçekmece …. İcra Dairesi … numaralı dosyasından borcu bulunmadığının tespitine, davalı şirketin tahrifat ile kambiyo vasfı kazandırmaya çalıştığı teminat senedinin iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yasa gereği alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete gönderilen 08/06/2021 tensip zaptında 1 nolu ara kararla dava dilekçesinin kabulüne karar verilmişse de HMK 119/1–d maddesi uyarınca dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurlardan dava konusunun değerinin gösterilmemiş olduğunu, açılmış bu davanın konusunun Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nde devam eden … Esas sayılı icra takibi olduğuna, dolayısıyla belirsiz alacak olmadığına göre tensip zaptındaki 1 nolu ara karardan dönülerek HMK 119/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ediyor olduklarını, zira, dava değerinin dava dilekçesinin zorunlu unsuru olup daha sonra tamamlanmasının istenemeyeceğini, önce varsa eksik harcın hesaplanmasına, eksik harcın tamamlanması için davacı vekiline kesin süre verilmesine ve kesin süreye uyulmaz ise dosyanın işlemden kaldırılacağının ihtarına karar verilmesini talep ediyor olduklarını, davacının 12.02.2018 tanzim, 30.09.2018 vade tarihli, 350.000,00-TL bedelli bononun keşidecisi … …. San. Tic. A.Ş. lehine aval veren olduğunu, TTK madde 702 gereği avalist …, takibe konu bononun keşidecisi gibi sorumlu olduğundan Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nde, 18.10.2018 tarihinde, borçlu şirket ve diğer avalist … ile birlikte aleyhlerine … Esas sayılı kambiyoya dayalı icra takibi başlatılmış olduğunu, icra takibinin tüm borçlular yönünden kesinleşmiş olduğunu, borçluların borcu inkar etmemiş, imza inkarında bulunmamış olduklarını, davacı …’ın borçlu şirket lehine bonoyu imzaladığından borçtan aval veren olarak müteselsilen sorumlu olduğunu, takibe konu bonoda şekle ait noksanlık bulunmadığından avalist …’ın taahhüdünün geçerli olduğunu ve borçtan sorumlu olduğunu, davacı vekili davacı asil ve davalı müvekkili arasındaki ilişkinin kefalet olduğunu iddia etmişse de akabinde avaliste ilişkin Yargıtay kararı sunmuş olduğunu, davacının senette tahrifat olduğu iddiası üzerine başlatılan soruşturmada müvekkili şirketin yetkilisinin ifadeye çağrılmış, müvekkili şirketin yetkilisinin, davacının ve …’ın aval veren olduklarını ve avalin asıl borçlunun bono bedelini ödememesi durumunda bononun tahsil edilebilmesine olanak sağlayan bir teminat olduğunu beyan etmiş olduğunu, ancak bu ifade memur tarafından hatalı olarak zapta geçirilmiş ve tutanağın son halini okumayan şirket yetkilisi tarafından imzalanmış olduğunu, davacının, davalı alacaklı müvekkiline olan borcunu ödememek için takip tarihinden bu yana kötü niyetle hareket etmekte olduğunu, davacının bunun için farklı şirket unvanı adı altında faaliyette bulunmaya başlamış, yapılan haciz neticesinde şirketi adına istihkak iddiasında bulunmuş, fakat şirketler arasında organik bağ olduğu tespit edildiğinden Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesince istihkak iddiasının reddolunduğunu, ayrıca, davacının murisi adına kayıtlı olan İzmir ili, …. ilçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel sayılı taşınmaz üzerine icra dosyalarından konulan hacizden dolayı İzmir …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtıkları … Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davası ilerlemekte olduğundan avalist borçlu davacı …’ın huzurdaki bu haksız ve mesnetsiz davayı takipten 3 sene sonra açmaya karar vermiş olduğunu, takibe dayanak olan bononun aslı icra kasasında olup takip öncesi ve takip sonrası fotokopilerini bu dilekçeleri ekinde sunuyor olduklarını, fotokopilerinden görüldüğü, aslından da görüleceği üzere bono üzerinde herhangi bir tahrifat söz konusu olmadığını, takibe konu bononun standart ebatta, tanzim tarihi, tanzim yeri, vade tarihi, bedeli, lehdarı, keşidecisi, avalistleri belirli, keşideci ve avalistler tarafından imzalı, kaşeli, tüm şekil şartlarını haiz, geçerli bir kambiyo senedi olduğunu, davacı borçlunun avalist imzasını inkar etmediğine, bedele, tanzim ve vade tarihine itiraz etmediğine, aksine yazılı belge bulunmaduğına ve bu hususta herhangi bir anlaşma olmadığına göre davacı vekilinin dava dilekçesindeki itirazlarının yersiz olduğunu, davalı müvekkili ile davacı şahıs arasında yapılmış herhangi bir teminat ya da cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, takibe konu bononun ödenmemiş olduğunu, davacının bononun ödendiğine dair bir iddiası veya imza inkarı bulunmadığını, ayrıca takibe konu bononun tüm şekil şartlarını haiz olduğunu, alacaklı davalı şirketi zarara uğratma kastıyla kötü niyetle hareket edenin davacı aval veren borçlunun kendisi olduğunu beyanla; HMK 119/1–d maddesi uyarınca dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurlardan dava konusunun değeri dilekçede gösterilmediğinden HMK 119/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, eksik harç varsa hesaplanarak harcı tamamlaması için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, süreye uyulmamasının sonuçlarının ihtarına, eksik harç kesin süre içinde tamamlanmadığı takdirde davacının davasının HMK madde 150 gereği işlemden kaldırılmasına, davanın esasına geçilmesi halinde davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, icra takibi bedeli ödenmemiş geçerli bir kambiyo senedine dayandığından davacının aleyhlerine kötü niyet tazminatı isteminin reddine, davacı aval veren borçlu davalı müvekkili şirketi zarara uğratmak kastıyla icra takibinden üç sene sonra bu haksız ve mesnetsiz davayı açtığından aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmolunmasına, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davası olup, uyuşmazlık; davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibine konu bononun teminat senedi olarak verilip verilmediği, davacının aval veren sıfatı ile sorumluluğunun devam edip etmediği, senette tahrifat yapılıp yapılmadığı, tahrifat yapılmış ise tahrifat yapılan kısımların hangi kısımlar olduğu, davacının icra dosyasındaki borç nedeni ile sorumlu olup olmadığı, bononun iptalinin gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nde devam eden … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davalı tarafından davacı aleyhine 350.000,00 TL asıl alacak ve 3.365,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 353.365,75 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibine konu bononun teminat senedi olarak verilip verilmediği, davacının aval veren sıfatı ile sorumluluğunun devam edip etmediği, davacının icra dosyasındaki borç nedeni ile sorumlu olup olmadığı, davalı şirketin dava dışı … Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A. Ş.’ne cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan 12.02.2018 tarihli sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediği hususlarının tespiti için davalı tarafın Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 28/03/2022 günü saat 14:45’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi … 21/06/2022 tarihli raporunda özetle; davalı tarafın Ticari defter ve belgelerinin incelemesi yapılmış olup, 2017-2018 yılları Ticari defterlerinin incelendiğini, defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğunun ve lehinde delil niteliği taşıdığının kanaatine varılmış olduğunu, incelenen davalının 2017-2018 yıllarına ait Ticari defter kayıtlarına göre dava dava dışı … …. AŞ’ nin … Nolu hesap bakiyesinin 0,00 Sıfır olarak görülmekte olduğunu, ancak sözleşmenin 12.02.2018 de imzalanmış sözleşme imzalandıktan sonra 24.02.2018 tarihinde 316.843,54 TL ile 16.05.2018 tarihinde 70.000,00 TL şüpheli alacak hesabına devredilmiş olduğunu, dolayısıyla davalı … Plastik Ltd Şti firmasının dava dışı … AŞ firmasında … kodlu Şüpheli alacaklar hesabı bakiyesi olan 386.843,54 TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş olduğunu, davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibine konu bononun teminat senedi olarak verilip verilmediğinin değerlendirilmesinde; dosyada mübrez olan cari hesap sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin 2. maddesinde aynen “2-Senet Hiçbir şekilde 3. Şahıslara ciro edilmeyecektir. Cari hesap teminatı olarak Satıcı … Plastik himayesinden kalacaktır.” denilmekte olduğunu ve tüm dosya münderecatı değerlendirildiğinde söz konusu bononun teminat senedi olarak verildiği kanaatinin hasıl olduğunu, ancak teminat senedi olması hususunda şekil şartı ve/veya diğer hususlara uygun olup olmaması hakkındaki takdir ve kanaatin mahkememize ait olduğunu, davacının aval veren sıfatı ile sorumluluğunun devam edip etmediğinin, davacının icra dosyasındaki borç nedeniyle sorumlu olup olmadığının; cari hesap sözleşmesinde sözleşmenin 1 maddesinde aynen; “1-Sözleşmede 350.000,00 TL lik borç senet düzenleneceği ve senede … ve … da müteselsilen şahsi kefil olacaklardır.” maddesi bulunmakta olup davacının senedi aval olarak imzalamış olduğunu, davalı şirketin sözleşme imzalandıktan sonra 24.02.2018 tarihinde 316.843,54 TL ile 16.05.2018 tarihinde 70.000,00 TL şüpheli alacak hesabına devredilmiş olduğunu, dolayısıyla da davalı … firmasının dava dışı … AŞ den 386.843,54 TL alacaklı olduğu göz önüne alındığında davalının …. sıfatı ile sorumlu olup olmadığı hususundaki takdirin tamamen mahkememize ait olduğunu, davalı şirketin dava dışı … Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A. Ş.’ye cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan 12.02.2018 tarihli sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediği hususunun değerlendirilmesinde: Davalının Ticari defter kayıtlarına göre dava dışı …. AŞ nin ….Nolu hesap bakiyesinin 0,00 Sıfır olarak görülmekte olduğunu, ancak sözleşmenin 12.02.2018 de imzalanmış sözleşme imzalandıktan sonra 24.02.2018 tarihinde 316.843,54 TL ile 16.05.2018 tarihinde 70.000,00 TL şüpheli alacak hesabına devredilmiş olduğunu, bu durumda dava dışı … AŞ nin 18.10.2018 takip tarihi itibariyle davalı … Ltd Şti ye 128.0.005 nolu şüpheli alacaklar hesabı nedeniyle toplam 386.843,54 TL tutarında borçlu olduğunun tespit edilmiş olduğunu, sözleşmenin 3 maddesi aynen “3-Satıcı, Alıcıya 250.000,00 TL tutarından ticari mal limiti verecek ve bunun karşılığında alıcı, her ay sonunda almış olduğu malın bedelini Müşteri çekleri ile satıcıya ödenecektir.” şeklinde olmasına rağmen dava dava dışı … Yapı AŞ nin borçlu olduğunun tespiti ile sözleşmenin yerine getirilmediği kanatinin hasıl olduğunu bildirmiştir.
Takibe konu bononun incelenmesinde davalı tarafın lehdar olarak yer aldığı, vadesinin 30/09/2018 olduğu, tutarının 350.000,00 TL olarak gösterildiği, keşidecisinin … …. San. Tic A.Ş. olduğu, davacı tarafın aval veren olarak senedi imzalamış olduğu, senet üzerinde herhangi bir teminat ibaresinin yer almadığı görülmüştür.
Davacı taraf, bir dönem yetkili olduğunu beyan ettiği … Yapı ile davalı şirket arasında yapılan 18/10/2018 tarihli cari hesap sözleşmesinin teminatı olarak davalı tarafa verilen ve kendisinin aval veren sıfatı ile yer aldığı bono nedeni ile borçlu olunmadığının tespitini talep etmektedir. Dava dilekçesi ekinde yer alan sözleşmenin incelenmesinde dışı … …. San. Tic A.Ş. ve davalı şirketin kaşe ve imzalarının yer aldığı görülmüştür. Mahkememizce alınan 04/01/2022 tarihli ara karar uyarınca davalı şirkete dava dilekçesi ekinde sunulan 12.02.2018 tarihli cari hesap sözleşmesi altında yer alan imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığı, kaşenin şirkete ait olup olmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş olup davalı vekilince sunulan beyan dilekçesinin incelenmesinde cari hesap sözleşmesinde bulunan imzanın şirket yetkilisine, keşenin de şirkete ait olduğu, ne var ki sözleşmedeki edimlerin davacı tarafından yerine gereği gibi ifa edilmediğinden senedin takibe konulduğunu beyan etmiştir.
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle yada yazılı bir belge ile senedin teminat senedi olduğuna dayanan ve bu sebeple borçlu olmadığının tespitini talep eden davacı tarafından ispatlanması gerekir.
Kambiyo senedi, hukuksal niteliğince, sebebini içermeyen bir borç ikrarı niteliğinde olup, soyut borç ikrarı içeren senedin şarta bağlanmış olduğunu lehtara karşı ileri süren taraf, önce bu senedin belli bir sebebi olduğunu, sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini, HMK.nun 200 ve izleyen maddeleri uyarınca yasal ve yazılı deliller ile kanıtlamak durumundadır.
Somut olayın değerlendirilmesinde, davacının takibe konu senedin teminat senedi olarak verildiği iddiasının usulüne uygun yazılı delillerle ispatlanamadığı, senet üzerinde teminat ibaresinin yer almadığı, her ne kadar dava dilekçesi ekinde sunulan cari hesap sözleşmesinde davalı şirket adına teminat senedi düzenleneceği belirtilmiş ve davalı şirket vekilince sunulan 21/01/2022 tarihli beyan dilekçesinde de sözleşme altındaki imza ve kaşe kabul edilmiş ise de, takibe konulan senedin sözleşmeye konu edilen senet olup olmadığı açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde senet metninden anlaşılamadığı gibi bir an için takibe konu senedin cari hesap sözleşmesinde bahsi geçen senet olduğu kabul edilse bile davalı şirket vekilince sunulan beyan dilekçesinde belirtilen sözleşmedeki edimlerin gereği gibi yerinde getirilmediği iddiası şahsi defi niteliğinde olup ayrıca davacı tarafın ispatlanması gerekmektedir. Davacı tarafın kendisi adına kefil olarak imzaladığı senet nedeni ile TTK m. 702/1 gereği aval veren sıfatı ile sorumluluğu devam edecektir. Her ne kadar davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de HMK hükümleri gereği hakimin yemin hatırlatma görevi bulunmadığından davacı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmayacağının hatırlatılmadığı, davacı tarafın da yemin deliline dayanacağı ve davalıya yemin teklif edeceği yönünde bir beyan ve talebinin bulunmadığı dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 5.977,13 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 5.797,23 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 52.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸