Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/482 E. 2022/818 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/482 Esas
KARAR NO : 2022/818

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2022
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Sanayi İç Ve Dış Ticaret Ltd Şti’nde sigortalı, imza yetkisine sahip müdür olarak görev yaptığını, çalıştığı firmanın talimatı ve talebi üzerine … Otel’de toplantı organizasyonu yapılması için şirket adına anlaşma imzaladığını, toplantının … adına yapıldığını, fotoğraf, tanık ve mail yazışmaları ile sabit olduğunu, organizasyona katılan şahısların bir kısmının katılım bedelini davacı karşı davalı şirkete bir kısmının da … firmasına yaptığını, yedi adet firmanın ödemeyi davalı karşı davacı firmaya yaptığını, … firmasının yetkilisi …’inde şirkette konakladığını, davacı karşı davalı firmanın katılımcılardan tahsil ettiği bedeller için şirketler adına fatura ve tahsilat makbuzları düzenlediğini, kalan bakiye içinde … firmasına 206.000,-TL’lik fatura gönderdiğini, davacı karşı davalı firmanın faturaya karşılık olarak teminat olarak müvekkilinden 100.000,00’er TL’lik senet aldığını, bu senetlerden birinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, sözleşmenin … firması adına yapıldığını, müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

YANIT:
Davacı karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı karşı davacıyla yapılan görüşmede borcu kendi ödeyeceğini belirterek 2 adet senet verdiğini, bu senetlerden birisine dayalı olarak icra takibi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı … Ltd Şirketi ile davalı arasındaki hizmet sözleşmesi nedeniyle davacının keşide ettiği senedin teminat senedi olması sebebiyle davacının borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin 17/01/2018 tarih ve … Esas …. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, istinaf incelemesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 27/04/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile “davacının iddialarının ve davalının savunmasının değerlendirilmesi için davalı ile dava dışı … … Limited Şirketi arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, varsa dava konusu senedin teminat senedi olarak düzenlenip düzenlenmediği konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor alınarak hüküm kurulması gerektiği” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararının ardından dosyanın mahkememizin işbu esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz dosyası istinaf kaldırma kararı doğrultusunda inceleme yapılmak üzere SMMM bilirkişisine tevdi edilmiş olup, alınan 15/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusunun, dava dışı … Ltd. Şirketi ile davalı yan arasındaki hizmet sözleşmesi nedeniyle davacı yanın keşide ettiği senedin teminat senedi olması sebebiyle davacının borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebinden ibaret olduğu, davalı yan vekili vasıtası ile 21.05.2012 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiği, davalının 2012 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının 2018-2019-2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının incelenen 2012 yılına ait ticari defterlerinde dava dışı … Grup Dağıtım Paz. İnş. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile ticari ilişkisinin mevcut olduğu, davalının ticari defterlerine göre; davalı yan tarafından takibe konu edilen 15.05.2012 vadeli 24.02.2012 tarihli 100.000,00 TL bedelli senedin davalı yanın ticari defterlerinde dava dışı ile olan cari hesabında kayıtlı olduğu, dava dışı … Grup Dağıtım Paz. İnş. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.nin 2012 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, dava konusu somut uyuşmazlığın, davacı yanın Bakırköy …. İcra Müdürülüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki dayanak senedin teminat olarak verildiği iddia etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede takip dayanağı senedin dava dışı … Grup ile olan cari hesabında kayıtlı olmasına karşın dava dışı … Grup şirketinin ticari defterlerinde davalı şirket ile ticari ilişkisinin olmadığı görüldüğü, dava dışı … şirketinin sicil kayıtlarında şirket yetkilisinin … olduğu, Bakırköy CBS. … Esas sayılı dosyasında … Şirketi davacı hakkında hırsızlık ve dolandırıcılık suçundan şikayette bulunduğu, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, iş bu dosyada müşteki olarak … şirketi ve …’in yer aldığı görülmüş olup … şirketinin vekili ile iş bu davada davalı … firmasının ortak vekilliğini yürüttüğü anlaşıldığı, davacının dava dışı … Grup şirketinde müdür olarak çalıştığı, dava dışı şirket adına 15 – 19 Şubat 2012 tarihleri arasında organizasyon yapıldığı ve iş bu organizasyonun üstlenme işi davalı şirkete 17.01.2012 tarihli ön sözleşme ile devredildiği, yine sunulan belgelerde fuara katılan firmalar organizasyon ücreti ödemeleri davalı şirkete yapıldığı anlaşıldığı, netice itibariyle, tüm bu açıklamalar doğrultusunda davalı yanın davacı yan aleyhine başlattığı takibe dayanak yapılan davacının keşidecisi olduğu 15.05.2012 vadeli 100.000,00 TL bedelli senedin teminat senedi olarak verilip verilmediği hususu ile ilgili son kararın mahkemeye ait olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıdadır. Ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükü davacı borçluya aittir. Borçlu bononun tarafların iradesi dışında düzenlendiğini teminat bonosu olduğunu yazılı delille ispatlamalıdır. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2018/2939 Esas 2019/4786 Karar)
Davacı dava konusu senedin şirket yetkilisi olduğu … … Ltd Şirketi ile davalı arasında hizmet alım sözleşmesi kurulduğunu, sözleşmenin teminatı olarak şirket yetkilisi olarak kendisinin senedi düzenleyerek verdiğini iddia etmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.6100 sayılı HMK ‘nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre Mahkememizce yapılan değerlendirmede; tarafların beyanları ve alınan bilirkişi raporuyla incelenen ticari defter kayıtlarıyla sabit olduğu üzere dava dışı şirket adına 15 – 19 Şubat 2012 tarihleri arasında organizasyon yapıldığı, bu organizasyonun üstlenme işi davalı şirkete 17.01.2012 tarihli ön sözleşme ile devredildiği, davacı tarafından düzenlenen senedin keşide tarihinin 24/02/2012 olduğu, ön sözleşme ve organizasyonun yapıldığı tarih ile senedin keşide tarihinin birbiri ile uyumlu olmadığı, organizasyon sözleşmesinde teminat senedi düzenleneceğine ilişkin bir atıf ya da ibarenin bulunmadığı, bilirkişi raporunda incelenen dava dışı … Grup şirketinin ticari defterlerinde davalı ile aralarında mevcut bir ticari ilişki kaydının bulunmadığı, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede takip dayanağı senedin dava dışı … Grup ile olan cari hesabında kayıtlı olmasına karşın bu kayıt dava dışı şirket ticari kayıtlarıyla uyumlu olmadığından tek başına dava konusu senedin teminat senedi olduğunun ispatına yeterli ve elverişli olmadığı, davacının dava dışı şirkette senet ve sözleşme tarihi itibariyle şirket müdürü olarak çalışmasının dava konusu senedin teminat senedi olduğunun ispatına yeterli olmadığı kanaatine varılarak, davacı tarafından dava konusu senedin teminat senedi olduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.482,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.404,30 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 16.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır