Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/470 E. 2022/114 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/470 Esas
KARAR NO : 2022/114

DAVA : Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin kadın iç çamaşırı ve tekstil ürünleri imal eden ve sektörün seçkin firmaları ile çalışan ….. Tekstil ve Konfeksiyon Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve ….. İç Giyim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, müvekkilinin 06/11/2019 tarihinde, bir iş toplantısına katılmak üzere davalı şirkete ait ….. uçuş numaralı uçakla ….. Havalimanı’ndan İspanya’nın Barcelona şehrine seyahat ettiğini, müvekkilinin, içerisinde koleksiyon niteliğinde iç çamaşırı numunelerinin bulunduğu bavulunu uçağa binerken davalı şirketin personeline teslim ettiğini, bavul içerisinde; 1 adet firma kataloğu, 1 adet proforma, 7.144,50-TL değerinde 55 adet özel koleksiyon sutyen numunesi, 4.944,50-TL değerinde 55 adet özel koleksiyon kulot numunesi, 12.100,00-TL değerinde 55 adet özel koleksiyon gecelik numunesi, 2.744,50-TL değerinde 55 adet özel koleksiyon jartiyer numunesi, 7.140,00-TL değerinde 42 adet özel koleksiyon mayo üst numunesi, 3.948,00-TL değerinde 42 adet özel koleksiyon mayo alt numunesi ve 8.120,00-TL değerinde 29 adet özel koleksiyon mayo süit numunesinin bulunduğunu, müvekkilinin uçağa binerken davalı şirket personeline teslim ettiği söz konusu bavulun kaybolduğunu, …. Havalimanında bavulunun bulunmaması üzerine konu ile ilgili başvuruda bulunduğunu, bavulun kaybolması ile ilgili aynı gün ….. referans numarası ile dosya açıldığını, yapılan araştırmalar sonucunda bavulun bulunamadığını, söz konusu bavulun ziyaı nedeniyle müvekkilinin sektörün önde gelen dünyaca ünlü firması ile yapacağı toplantıyı iptal etmek zorunda kaldığını ve toplantı yapamadan 08/11/2019 tarihinde Türkiye’ye dönmek zorunda kaldığını, bu durumun müvekkilini maddi zarara uğrattığı gibi bunun ötesinde manevi zararlara yol açtığını, davalı şirketçe 09/12/2019 tarihinde müvekkiline verilen cevapta; başvurunun incelenmesi sonucunda 850-TL ödenmesinin uygun bulunduğunun belirtildiğini, müvekkilinin uğradığı zararlar karşısında çok cüzi ve gayri ciddi bir tutarın teklif edilmesi nedeniyle müvekkilinin bu miktarı kabul etmediğini, müvekkilinin ayrıca, uçuş öncesi yaptırdığı seyahat sigortası kapsamında davalının çalıştığı …. Sigorta A.Ş.’ne başvurduğunu ve seyahat sigortası tazminat beyan formunu doldurarak bavulunun kaybolması sebebiyle ödeme talebinde bulunduğunu, bu başvuru üzerine …. Sigorta A.Ş. Tarafından, müvekkiline 2.500,00-EURO tazminat ödemesi yapıldığını, fakat daha sonra, numunelerin sigorta kapsamı dışında olduğundan bahisle söz konusu bedelin iadesi için sigorta şirketi tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve bu nedenle bu tutarın sigorta şirketine iade edildiğini, müvekkilinin bavulunun kaybolması nedeniyle müvekkili için çok büyük önem arz ettiğinden seyahat amacına ulaşmadığını ve bu durumun müvekkilinin mesleki itibarını da zedelediğini, somut olaya uygulanması gerekli Montreal Protokolüne göre bagajın kaybolması yada hasara uğraması halinde hava taşıyıcısının sorumluluğu sınırlı sorumluluk olup bu durumda yolcunun bagaj kaybı nedeniyle gerçek zararının belirlenmesi ve belirlenen tutarın üst sınır ile karşılaştırılması suretiyle bu sınırın altında ise zararın tamamına, bunun üstünde ise üst sınıra kadar tazminata hükmetmek gerektiğini, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili 06/01/2021 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu, davalı taraf ile gerçekleşen arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaşma sağlanamadığını, Montreal Sözleşmesi’nin 22. Maddesi uyarınca azami sınır dikkate alınarak hesaplanacak tutarın şimdilik 15.500,00-TL maddi tazminatın 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, 20.000,00-TL tutarındaki manevi tazminatın 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birilket davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Kayıp bagaj olayının yaşandığı dava konusu İstanbul-Barselona seferinin uluslararası hava taşıması olduğunu, ithilafın çözümünde taşıyıcı hava yolunun sorumluluğunun sınırlandırıldığı Montreal Konvansiyonu’nun 22/2 md.’si hükümlerinin uygulanacağını, Montreal Konvansiyonu’nda kayıp bagaj sebebiyle yolcunun uğradığı zararın tazmininde berilnediğini, maddi zararları kapsayan ve taşıyıcı hava yolunun sınırlı sorumluluğunu öngören bir prensip olduğunu, yolcunun manevi zararının da ayrıca tazmin edileceği kabul edilmediğini, esasen bu prensibin aksini düşünmenin taşıyıcının sınırlı sorumluluğu ilkesinin inkarı, fiilen ortadan kaldırılması demek olduğunu, manevi tazminata hükmedilebilmesi için evvel emirde özel kanunlarda buna olanak veren açık hüküm bulunması veya BK. 49. maddesindeki koşulların mevcut olmasının gerektiğini, Montreal Konvansiyonu’nda bagajın kaybı sebebiyle manevi tazminata hükmedilebileceğine dair herhangi bir hüküm olmadığını, binlerce uçakla gerçekleştirilen uluslararası hava taşımacılığının komplike nitelikte, çok büyük boyutta ve sadece hava yolları tarafından değil, pek çok yan kişi ve kuruluşun bir araya gelip devasa havalimanlarında yüz milyonlarca yolcuya hizmet verdiğini, uçak trafiği ve yolcu sayısının her geçen yıl artığı vs. Etkenler dikkate alındığında hiç arzı edilmemekle birlikte bazen yolcu bagajlarının kaybolduğunu, geciktiğini, başka varış noktalarına taşındığının artık herkesçe kabul edilen ve sektörün yapısı gereği olağan karşılanan bilinen maddi gerçekler olduğunu, manevi tazminat talebinin haklı kılacak derece kişiyi manen yıpratıcı, ruh sağlığını bozucu, elem verici bir olgu olmadığı gibi İspanya’daki firmanın davacı ile anlaşma akdetmekten vazgeçip vazgeçmediğinin de belirsiz olduğunu, bir an için İspanya’daki firmanın davacı ile anlaşma yapmaktan vazgeçtiği iddiasının kabul edilse dahi keyfiyetin manevi değil sadece maddi tazminat konusu olabileceğini, davacının manevi tazminat talebinin külliyen reddi gerektiğini, özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe taşıyıcının bagajın tahrip olması, kaybolması ya da bagaja hasar gelmesi halinde her yolcu için sorumluluğu 1.000 özel çekme hakkı (SDR) ile sınırlı olduğunu, somut olayda davacının bagajı ile ilgili özel bir bidirimde bulunmadığını ve ek ücret ödemediğini de taraflar arasında tartışmasız olduğuna göre davacının bagay kaybı sebebiyle uğradığı maddi zararın tazmininde davalı müvekkil ortaklığının sorumluluğunun sınırı 1.000 özel çekme hakkı olduğunu, 06/11/2019 tarihi itibariyle TCMB kurundan 7,918 TL üst sınır tazminat bedeli olduğunu, herhangi ve mutlak surette davacıya ödenecek bir meblağ olmadığını, davacının toplam 333 parçadan oluşan sütyen, külot, gecelik, jartiyer, mayo, üst-alt-süit numunelerin tek bir bavul içinde bulunduğunu, bu denli büyük bir sayı ve büyüklükteki eşyaların tek bir bavula sıgabileceğini ileri sürmesi inandırıcı olmaktan uzak olduğunun kabul edilemeyeceğini, haksız ve mesnetsiz maddi ve manevi tazminat talepli davanın reddini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, maddi-manevi tazminat talepli dava olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalı şirkete ait uçak ile yaptığı uçuş sebebiyle bagajının kaybolması sebebiyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının kusurunun ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarındadır.
Davacının sosyal ekonomik durumunun tespiti için …. Polis Merkezi Amirliği ekiplerince düzenlenen tutanak mahkememize gönderilmiş, incelenmesinde; tekstil işi yaptığı, aylık gelirinin 10.000,00-TL olduğu, kendi evinde eşi ve 2 çocuğuyla birlikte kaldığını, lise mezunu ve 39 yaşında olduğuna ilişkin tutanak tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının tespiti için dosyanın sivil hava taşımacılığı konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı, 06.11.2019 tarihinde ….. sefer sayılı uçağı ile
…. Havalimanından İspanya’nın …. Havalimanına uçuşu
esnasında 1 parça bagajı için bagajın ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda
beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı
(Check-ın esnasında) dosyadaki evraklardan anlaşıldığı, (Montreal Sözleşmesi
Madde 22. Gecikme, Bagaj ve kargoyla bağlantılı olarak sorumluluk sınırları 2.)
davacının, (Montreal Sözleşmesi Madde 22. Gecikme, Bagaj ve kargoyla bağlantılı
olarak sorumluluk sınırları 2.) bagajının kaybolması durumunda davalının
sorumluluğu 1 131 (SDR) Özel Çekme Hakkı ile sınırlı olduğu,
davalının, davacıya 06.11.2019 tarih itibarıyla; (Montreal Sözleşmesi Madde 23—
Para Birimlerinin Dönüşümü)
1 SDR =7.9189 TL, 1131 SDR x 7.9189 TL= 8956,30 TL’yi yasal faizi ile beraber ödenmesi sonuç ve
kanaatini bildirilmiştir.
Davanın davacıya ait bagajın içerisindeki eşyaları ile birlikte davalıya ait 06/11/2019 tarihli İspayna Barcelona seferi sırasında kaybolmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası olduğu, Genel İşlem Kuralları gereğince uluslararası havayolu taşımacılığında taşıyıcının saptadığı kuralların dikkate alınması gerektiği , bu hususun taraflar arasındaki sözleşmenin bir parçası olduğu,somut olayda taşımanın Türkiyede başladığı ve İspanya Barcelona de sona erdiği, taraflar arasınma Montreal Konvansiyonunun uygulanması gerektiği, davacı tarafından davalı havayolu şirketine teslim edilen bagajın yolculuğun sonunda davacıya teslim edilmediği, söz konusu bağaj için ulaşacağı yerde özel bir fayda beyanında bulunulmadığı , Uluslararası taşımalarda Montreal Konvansiyonu 22/2 maddesinde sorumluluğun 1131 Özel Çekme Hakkı SDR ile sınırlandırılmasının söz konusu olduğu, konvansiyonun 22/2 maddesi gereğince talep 1.131,SDR talep edebileceği üst sınır olduğu, davacının talebi dava tarihi itibarı ile TL olarak talep edilmiş olduğundan 1.131 SDR nin dava tarihi itibarı ile SDR karşılığı 1131x.12.2848=13.894,10 TL olacağı anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacının maddi tazminat talebi bakımından davanın kısmen kabulü ile 13.894,10-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, hükmolunan maddi tazminata dava tarihi olan 31/05/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş olup davacı tarafından her ne kadar manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de davacının bagaj kaybının davalı tarafından verilen ayıplı hizmet nedeni ile davacının kişilik haklarının zedelenmesinin sözkonusu olmadığı davacının manevi tazminat talebi yönünden davanın reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının maddi tazminat talebi bakımından davanın KISMEN KABULÜ ile 13.894,10-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, hükmolunan maddi tazminata dava tarihi olan 31/05/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebi yönünden davanın REDDİNE,
3-Maddi tazminat talebi yönünden;
a-Alınması gereken 949,10-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan harçtan arta kalan 525,56-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 402,14-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b-Maddi tazminat talebi yönünden kullanılan 525,56-TL peşin harç ile 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 584,86-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 871,10-TL’nin ½’si olan 435,55-TL’den kabul oranına göre(%89,64) hesaplanan 390,42-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 1.605,90-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Manevi tazminat talebi yönünden;
a-Alınması gereken 80,70-TL harç peşin alınmakla bu hususta başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 871,10-TL’nin ½’si olan 435,55-TL’nin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/02/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır