Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/455 E. 2023/227 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/455 Esas
KARAR NO : 2023/227

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/05/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti verdiğini, davalı tarafa da cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan 19.01.2021 tarihli 5.761,73 TL tutarında fatura ödenmediğini, davalı tarafın cari hesapta yer alan fatura bedelini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığını, reddi gerektiğini, açıklanan sebeplerle davalının takibe konu alacaklara itirazların iptaline, takibin devamına, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi ibraz edilmediği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icrt takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
-Mahkememizce icra dosyası, taraflara ait Ba-Bs formları, dosya arasına alınmış, ticari defterler incelenmiş ve diğer tüm deliller toplanmıştır.
-Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 5.761,73 TL asıl alacak, 259,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.020,85 TL ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının “fatura alacağı” olduğu,davalı borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
-İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taraflar arasında hava yolu taşıması kapsamında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ticari ilişki bulunmakta ise ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu noktasında toplanmaktadır.
-Davacı tarafın dava dilekçesi ile ticari defterlere delil olarak dayandığı görülmektedir.
-6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’ da ticari defterlerle ispata ilişkin hükümlere yer verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil olması” başlığı altında ticari defterlerle ispata ilişkin hükümler getirmiştir.
-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
-Yargıtay uygulamasına göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi gereğince; ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delildir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26/09/2018 tarih 2018/2696E. 2018/3431K. sayılı ilamı).
-Türk Ticaret Kanunu faturayı tanımlamış değildir. Ancak kanun faturanın düzenlenmesi hakkında bazı kurallara yer vermiştir. Fatura tanzim edilmesinin öncelikli koşulu, tacirin ticari işletmesi bağlamında mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olmasıdır. Bu koşul, faturanın nitelik itibarıyla sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belge olmasının da gereğidir. Dolayısıyla taraflar arasında bir sözleşme olmadan gönderilen belge, faturanın şekil şartlarını taşısa bile, gerçek anlamda bir fatura olmayıp, öneri (teklif) niteliğinde bir yazıdır. Şüphesiz, taraflar arasındaki sözleşmenin hukuken geçerli olması gerekir. Bu anlamda batıl bir sözleşmeye dayanılarak gönderilen faturaya süresi içinde itiraz edilmemesi, fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılması sonucunu doğurmaz. Fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılmasına ilişkin karinenin uygulanması temel borç ilişkisi doğuran bir sözleşmenin varlığı halinde söz konusu olabilir. Taraflar arasında sözleşmenin bulunup bulunmadığı hususu çekişmeli ise, ispat yükü kuralları çerçevesinde öncelikle sözleşmenin varlığı ispat edilmelidir (Özçelik, Volkan; Fatura İçeriğinin Kabul Edilmiş Sayılması, TBB Dergisi 2018 (138), s. 212 vd.).
-Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
-Tarafların BA ve BS kayıtlarında dava konusu faturaların kayıtlı olması halinde tarafların ticari defterlerinin incelenmesine gerek yoktur. Zira münazaalı hususlar bizatihi tarafların kayıtları ile ispatlanmış kabul olunur (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/11/2015 tarih 2015/3302 Esas 2015/12272 Karar sayılı ilamı).
-Mahkememiz dosyası yukarıda yer verilen uyuşmazlık noktalarının çözümü ve tarafların ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla SMMM bilirkişi ile taşıma alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 25/02/2022 tarihli raporda özetle; davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı … tarafından takibe konu edilen 19.01.2021 tarihli …. nodu 5.761,73 TL bedelli faturanın davacının ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davacı … takip tarihi (27.04.2021) itibariyle davalı … takibe konu faturadan dolayı 5.761,73 TL alacaklı olduğu, davalının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; Davacı … tarafından takibe konu edilen 19.01.2021 tarihli …. nodu 5.761,73 TL bedelli faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı …. Taş. Ve Tic. A.Ş. tarafından davalı adına tanzim edilen faturanın E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturanın posta hizmet ücreti kapsamında düzenlendiği, faturanın davacı … ticari defterlerinde kayıtlı olmasına karşın davalı … ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, takibe konu faturanın E-Arşiv portal üzerinde davalı … teslim edildiği, yine takibe konu faturaya ilişkin gönderi bilgilerini içeren fişler ibraz edildiği, takip konusu faturalara icra takibinden önce davalının herhangi bir itirazının bulunmadığı, davalının teslim ve faturaya ilişkin takip dosyasında da somut bir itirazının bulunmadığı, bu itibarla davacının takip dayanağı alacağına esas faturaların ve içeriği hizmet bedellerinin davalının bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası taşıma uzmanı bilirkişi tarafından kök rapor kapsamında herhangi bir somut değerlendirmenin yapılmadığı, dosya kapsamında yer alan hava yolu taşıma belgesi, fatura ve diğer tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek davacı tarafından davalıya fatura konusu hizmetin verilip verilmediğinin, davacı tarafın talep edebileceği bir miktar bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılması amacıyla yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 28/12/2022 tarihli ek raporda özetle; 16/01/2021 tarihli …. nolu Airwaybill’de gönderilen / alıcı kısmında, ….,… San. ve Tic. Ltd. Şti. yazmakta olduğu, 19/01/2021 tarihli …. nolu 5.761,73TL tutarlı e-faturanın ise …. Paz Tic. Ltd.ye kesildiği ve söz konusu faturanın açıklama kısmında ““…. Acil Durum Ücreti, Yakıt Farkı, Standart Dışı Gönderim Boyutu, Posta Hizmet Ücreti… Gönderici / Gönderici Firma: …., Alıcı / Alıcı Firma: … Paz Tic. Ltd…” bilgisinin bulunduğu, 16/01/2021 tarihli …. nolu Airwaybill ile 19/01/2021 tarihli …. nolu 5.761,73TL tutarlı e-faturada yazan şirket unvanlarını aynı olmadığı, söz konusu AWB kapsamında gerçekleştirilen taşımanın davalı şirket tarafından yaptırılıp yaptırılmadığı ve davalımın söz konusu fatura içeriğindeki taşıma ücretinden sorumlu olup olmadığı hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, 19/01/2021 tarihli ….. nolu 5.761,73TL tutarlı e-faturada 16/01/2021 tarihli …. nolu Airwaybill taşımasının ücreti 4.196,19TL gösterilmiş; bunun dışında acil durum ücreti 81,68TL, yakıt farkı 625,49TL, standart dışı gönderi boyutu 726,05TL ve posta hizmeti ücreti 132,32TL bilgisi bulunduğu; 4.196,49TL taşıma ücreti dışındaki ücret kalemlerinin davalıdan tahsil edilebileceğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın incelenen ticari defterlerin usulüne uygun tutulup takibe konu alacak kalemlerinin de bu defterlerde kaydedilmiş olması tek başına alacağın varlığına ve fatura içeriği mal ve hizmetlerin teslimi konusuna delil oluşturmamaktadır. Tarafların kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre tutulan defterlerinde yapılan inceleme sonunda dava ve takip konusu edilen faturanın yalnızca davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı taraf defterlerinde bu faturaya ilişkin bir kaydın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı tarafça ticari defterler ile alacağın ve ticari ilişkinin varlığının ispatlanamadığı Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Davalı taraf borcun tamamına itiraz etmiştir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takibe konu faturaya ilişkin malın teslimi ve hizmetin verildiğini dava miktarı da gözetilerek HMK’ nın 199. Maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir.
-Davacı tarafça hava yolu taşıması hizmetinin davalı tarafa verildiği iddiası ile davalı aleyhine icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine de davalıya husumet yöneltilerek iş bu dava açılmıştır. Ve fakat davacının alacağına dayanak olarak sunmuş olduğu fatura ve taşıma belgelerinde alıcı firma kısmında dava dışı “…. San ve Ti.c Ştd Şti ….” yazmakta olduğu, fatura ve taşıma belgelerinde davalı tarafın yer almadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğu iddiası ile bilirkişi ek raporuna itiraz dilekçesi ile birlikte sözleşme sureti sureti ibraz edilmiş ise de sözleşme tarihinin 07/04/2011 olduğu, sözleşme içeriğinin genel çerçeve niteliğinde düzenlenmiş nitelikte olduğu, dava konusu edilen taşıma işine ilişkin bir hususa sözleşmede yer verilmediği anlaşılmakla davacı tarafın bu yöndeki beyanlarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
-Yukarıdaki tespitler ışığında yapılan değerlendirmede, davacı tarafın davalı ile aralarındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklandığını iddia ettiği ticari ilişkinin varlığının ve bu ticari ilişki kapsamında davalıya hizmet verildiğinin ticari defter kayıtlarıyla ve/veya usulüne uygun yazılı belgelerle davacı tarafça ispat edilemediği kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 72,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 107,17 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 6.020,85-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk bürosunun …. numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 680,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
17/03/2023

Katip ….
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır