Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/386 E. 2023/464 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/386 Esas
KARAR NO : 2023/464

DAVA : Alacak (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2015
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … ile davacı arasında 09/03/2011 tarihinde karma bir sözleşme imzalandığını, davacının sözleşmenin kendisine yüklediği edim gereği 10/05/2012 tarihine kadar davalılardan .. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti’ne ait işyerinde görev ifa ettiğini, sözleşmedik sürenin dolması ile birlikte davalı tarafın talebi doğrultusunhda görev ilişkisinin sona erdirildiğini, ancak davalıların sözleşmede ciro üzerineden % 5 oranında komisyon olarak belirlenen ücreti davacıya ödemediklerini, bu bağlamda sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediklerini, dava konusu alacakla ilgili olarak davacının defaatle davallılara yazılı ve sözlü olarak müracaat ettiğini, her seferinde talebinin olumsuz karşılandığını ve reddildiğini beyanla şimdilik 10.000 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davaya dayanak olarak fotokipiden ibaret olan protokol sunmuş olduğunu, taraflar arasında yanlızca gayrimenkul alım satımı yapıldığını başka bir hukuki ilişkinin bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tanık …. alınan beyanında, davacının şirketini … isimli kişiye sattığını ancak şirkette müdür olarak çalışmaya devam ettiğini, şirketteki müdürlüğünün 2012 yılı Mayıs Haziran aylarına kadar devam ettiğini belirtmiştir.
Tanık …. alınan beyanında, davalının davacıya ait işyerini devraldığını, davacının devirden önceki gibi işyerini işletmeye devam ettiğini, bunların kendisinin duyumu olduğunu, muhasebede çalıştıklarını, taraflar arasında ödeme, komisyon olacağının kendilerine söylenmediğini, davacının alacağı olduğunu duyduğunu belirtmiştir.
Tanık … alınan beyanında, davacının işyerini davalıya sattığını, satış bedelini bilmediğini, satıştan sonra bir müddet orada çalışmaya devam ettiğini, eskiden olduğu gibi firmalar ile davacının ilgilendiğini, mağaza müdürlüğü yaptığını, bu duruun 2011-2012 yıllarında devam ettiğini, taraflar arasında alacak, ödeme , komisyon gibi parasal konularda anlaşma olup olmadığını bilmediğini belirtmiştir.
Dava, taraflar arasında yapıldığı iddia olunan sözleşme gereğince komisyon ücretinin tahsili istemine ilişkin olup, davacı taraf, davacı ve davalı … arasında tanzim olunduğu iddia olunan 09/03/2011 tarihli belgeye dayanmıştır. Dayanak protokol aslı mahkememize ibraz edilmiş olup, A4 kağıdına yazılmış belgenin üst kısmının kesilmiş olduğu görülmüş, davacı tarafça belgenin müvekkiline üst kısmı kesilmiş halde verildiği beyan edilmiştir. Davacının komisyon ücretine hak kazanabilmesi için öncelikle taraflar arasında bu yönde bir anlaşma bulunduğunun ispatı zorunludur. Davacı tarafça ibraz edilen protokolün 2.maddeden başladığı, üst kısmının kesilmek suretiyle verildiğinin davacı tarafça belirtildiği, protokol içeriğinin davalı tarafça kabul edilmediği, bu şekliyle protokol üzerinden değerlendirme yapılmasının mümkün olamayacağı, davacı tarafça taraflar arasında komisyon ücreti ödeneceğine ve ödeme koşullarına ilişkin bir anlaşma olduğu hususunun ispatlanamadığı ve yemin deliline dayanılmamış olduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 29/05/2017 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı temyiz edilmiş olmakla, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 30/04/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; “Davacı dayanağı protokolün 2. maddesinde, özetle, davacı …’in satın alınan işyerinde 10.05.2012 tarihine kadar görev yapacağı ve çalışması karşılığında kendisine ciro üzerinden komisyon ödeneceği, başkaca bir ücret ödenmeyeceğinin yazılı olduğu, davalılar vekilinin dosyaya ibraz ettiği 06/04/2016 tarihli dilekçede açıkça belirtildiği üzere, protokol altındaki imzanın davalı … ikrar olunduğu, öte …, davalı …, protokolün metinden çıkarılan 1. maddesi içeriğinin taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin olan 2. maddenin açık hükmüne başka bir anlam verilmesini gerektireceği ya da ikrar olunan imzanın üstünün davacı … anlaşma hilafına doldurulduğu yolunda herhangi bir iddia ileri sürüp kanıtlamış olmadığı, ayrıca, mezkur 1. maddede, davalılar vekilinin savunduğu gibi, ticari işletmenin bulunduğu taşınmazın satışına ilişkin bir hüküm bulunmuş olması halinde dahi, uyuşmazlığın esasını ilgilendiren 2. madde içeriği ile bir tezattan bahsedilmesi, giderek sözleşme tanığının dahi re’sen celbedilerek dinlenmeksizin uyuşmazlığın çözümünde protokolün nazara alınamayacağına hükmedilmesinin yerinde olmadığı, bu durumda, mevcut delillerin açıklanan biçimde değerlendirilmesi ve dinlenen tanık beyanlarından davacının davalı şirkete ait ticari işletmede çalıştığının anlaşılması karşısında, davalı şirkete ait davacının çalıştığı dönemdeki ticari defterlerin getirtilerek bilirkişi marifetiyle incelenmesi, 9.3.2011 ila 10.5.2012 tarih aralığındaki cirosunun saptanması ve buna göre protokolün 2. maddesinde yazıldığı şekliyle davacının varsa komisyon alacağının saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, delillerin yanlış değerlendirilmesine dayalı yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, hükmün davacı yararına bozulması gerektiği SONUÇ OLARAK: davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA” karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 30/04/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı hakkında davalılar vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 18/03/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440/III-1’nci maddesi uyarınca 01.01.2019 tarihinden itibaren karar düzeltme sınırının 19.680,00 TL’ne yükseltilmiş olmasına ve somut olayda ise, davacı tarafça 10.000,00 TL’nin tahsili istemi ile açılan işbu davada mahkememizce davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairelerince bozulmuş olmasına, bu miktarın yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kalmasına göre, Dailerinin 30.04.2019 tarihli kararına yönelik karar düzeltme isteminin REDDİNE” karar verilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 30/04/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, Davalı taraf defterleri üzerinde davacının çalıştığı dönemde 09.03.2011-10.05.2012 tarihleri arasındaki cirosunun saptanarak taraflar arasındaki protokolün 2. Maddesinde yazıldığı şekilde davacının komisyon alacağı bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde 18/10/2021 günü saat 14:00’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi …. 02/12/2021 tarihli raporunda özetle; dava konusunun; “Tellallık sözleşmesinden kaynaklanan alacak”tan ibaret olduğunu, davalı tarafından sunulan 2011 ve 2012 yılları ticari defterlerin T.T.K. Ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, davaya konu edilen cironun davalı defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalının ticari defterlerine göre 09.03.2011- 10.05 2012 tarihleri arasında toplam 1.236.898,98 TL cironun şirketin “İzmir Selçuk Şubesi’nden” sağlandığını, davalı … tacir olmadığını, davacı tarafın, alacağını sözleşme alacağına dayandırdığını, davacı tarafın dava dilekçesindeki ve ihtarnamedeki beyanlarında bahsi geçen 250.000 USD senet alacağı ve emtia bedellerine ilişkin alacak iddiasının ispat yükü altında olduğunu, davacının davasında haklı görülmesi halinde, davacının muacelliyet tarihi (12.11.2013) itibariyle davalıdan olan asıl alacağına faiz talep edebileceğini NETİCETEN; incelenen ticari defterler, faturalar ve tüm dosya içeriği çerçevesinde muacelliyet tarihi itibari ile davacının davalı … 30.124 USD alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi heyetine yeminli mali müşavir ve vergi uzmanı dahil edilerek Yargıtay bozma ilamı, tarafların itirazları ve uyuşmazlık konusu irdelenerek davacının komisyon alacağının bulunup bulunmadığının tespiti ile ek rapor hazırlanmasının istenilmesine karar verilmiş olup, YMM bilirkişi …., SMMM bilirkişi … ve SMMM bilirkişi …. 11/08/2022 tarihli ek raporlarında özetle; davacı tanığı ….’ nin beyanında ‘benim bildiğim kadarıyla davalı … davacıya ait işyerini devraldı, devralmadan sonra davacı devirden önceki gibi iş yerini işletmeye devam etti. Bu durum bir sezon sürdü. Sonra davacıya işi bıraktırdılar” demiş olduğunu, davacı tanığı ….’ ın beyanında “davacı orayı davalılardan ….’a devretti, daha doğrusu sattı, satış bedelini bilmiyorum. Ben satıştan sonra bir müddet daha orada çalıştım, davacı da bir müddet mesul müdür olarak orada çalışmaya devam etti, yine eskisi gibi acenteler ile derilerin, satılmalarında firmalar ile … Bey anlaşıyordu. Mağaza müdürlüğü yapıyordu. Bu durum bir yıl 2011-2012 yılları arası devam etti” demiş olduğunu, davacı tanığı ….’ ın beyanında “… de her ne kadar bu şirketi satmış ise de bu şirkette müdür olarak çalışıyordu, …” in şirketteki müdürlüğü 2012’nin Mayıs veya haziran ayında sonlandırılmıştır” demiş olduğunu, davacı … ile davalı …. Şirket Yetkilisi … arasında imzalanan sözleşmenin 2. maddesinde davacının satış primi üzerinden %5 komisyon alacağı başkaca bir ücret almayacağının kararlaştırıldığını, gerek dinlenen tanık beyanlarından gerekse dosya münderecatında olan belgelerden davacı …’in yaptıkları protokole göre 10.05.2012 tarihine kadar davalı …. Deri’de çalıştığı bu tarih itibarı ile iş ilişkisinin bittiğini, her ne kadar davacı davalı şirketin satışlarının gerçeği yansıtmadığına, gayri resmi bir muhasebe tutulduğuna ilişkin belgeler sunmuş olsa da söz konusu belgelerin herhangi bir yasal dayanağı olmaması sebebiyle ilgili belgelere itibar edilemeyeceğini, davalı … De.rinin davaya konu olan İzmir Selçuk Şubesi’nin 09.03.2011 ve 10.05.2012 tarihleri arasında toplam 1.251.377,34 TL ciro elde ettiğini, davacı alacağının kabulü halinde, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden davacının alacağı komisyon tutarının 1.251.377,34*0,05=62.568,87 TL olarak hesaplandığı bildirmişlerdir.
Dosyanın tarafların beyan ve itirazları irdelenerek ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş olup, ek rapor düzenleyen bilirkişi heyeti 07/03/2023 tarihli 2. ek raporlarında özetle; davacı vekilinin, “itiraz dilekçemiz ekinde sunduğumuz belgeleri haricen elde edebilmiştir. Bu belgelerden de anlaşılacağı üzere davalı şirket resmi muhasebesinin dışında gayri resmi ikinci bir muhasebe kaydı tutmuştur. ” 10.08.2022 tarihli ek raporlarından sonra sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ekinde olduğunu iddia ettiği haricen gayri resmi belgelerin dosyada yer almadığını, daha önce dosyada yar aldığı iddia edilen belgelerin ise, gayri resmi belge olması dolayısıyla heyetlerince dikkate alınmadığını, gerek kök gerekse ek raporda yapılan hesaplamaların resmi defter ve belgeler üzerinde yapılan hesaplamalar olduğunu, resmi defter ve belgeler üzerinde yapılan tespitleri sonucu; taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden davacının alacağı komisyon tutarının; kök rapor ve ek raporlarında da belirtildiği gibi; 1.251.377,34 x 0,05 = 62.568,87 TL, dolar karşılığının ise 62.568,87 TL /2,053 USD = 30.476,79 USD olduğunu, takdiri mahkememize ait olmak üzere, dosya kapsamında yapılan değerlendirmeler neticesinde, taraf vekili itirazları doğrultusunda, vaktiyle sunulan Kök ve 1. Ek Raporda değişikliği gerektirir herhangi bir eksiklik tespit edilmediğini bildirmişlerdir.
Davacı vekili 28/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; 10.000-TL tutarındaki alacaklarının tahsili amacıyla açmış oldukları işbu belirsiz alacak davası niteliğindeki davanın neticei talebini, bilirkişi raporundaki alacak tutarına uygun olarak ıslah ettiklerini, 62.568,87-TL tutarındaki tellallık sözleşmesinden doğan alacaklarının, ihtar tarihi olan 12/11/2013 tarihinden başlayan değişik oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dinlenilen tanık beyanları ve Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 30/04/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamının bir arada değerlendirilmesinde, davacının işbu davaya dayanak protokol uyarınca 09.03.2011-10.05.2012 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığı ve sözleşmenin ikinci maddesi uyarınca komisyon aşacağında hak kazandığı, davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde yeminli mali müşavir ve smmm bilirkişileri aracılığı ile yapılan inceleme uyarınca davalı şirketin 09.03.2011-10.05.2012 tarihleri arasında toplam 1.251.377,34 TL ciro elde ettiği, davacı alacağının kabulü halinde, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden davacının alacağı komisyon tutarının 1.251.377,34*0,05=62.568,87 TL olarak hesaplandığı, bilirkişi raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğu, her ne kadar davalı şirket yönünden husumet itirazında bulunulduğu görülmüş ise de dosya arasında mevcut ticaret sicil kayıtları uyarınca davalı gerçek kişinin şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu ve sözleşmenin davalı şirket adına yapılmış olduğu hususu sabit olduğundan davalıların doğmuş olan komisyon alacağından müteselsilen sorumlu olması gerektiği, davacı tarafından keşide edilen ihtarnamenin 12.11.2013 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ve eksik harcın tamamlanmış olduğu görülmekle açılan davanın kabulü ile 62.568,87 TL’nin 12/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın kabulü ile 62.568,87 TL’nin 12/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
1-Alınması gereken 4.274,08 TL harçtan peşin alınan 170,80 TL peşin harç ile 898,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.068,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.205,28 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir KAYDINA,
2-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 195,10 TL, ıslah harcı 898,00TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 3.291,40 TL olmak üzere toplam 4.384,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
3-Davalı taraflarca sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 10.011,02 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸