Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/383 E. 2023/56 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/383 Esas
KARAR NO : 2023/56

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; …. Gümrük Müdürlüğünce davalı ….. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Bakırköy …. Noterliğinin 3.12.2020 tarih, …. sayı ile tasdikli, 27.11.2020 tarihli 2 Sayılı Genel Kurul Kararı ile Yeni unvanı: ….ŞİRKETİ olmuştur.) adına tescilli 16.07.2020 tarih ve …. sayılı antrepo beyanname muhteviyatı 26 Kap, 6.150 Adet “klima soğutucu kontrol ve aksamları ile” ticari tanımlı eşyaların, 16.07.2020 tarihinde müvekkiline ait antrepoya alınmış olduğunu, müvekkilinin antreposunda muhafaza edilmekte olan ve Antrepo rejimi statüsündeki sayım tutanağına konu davalıya ait eşya ile ilgili olarak, eşyanın antrepoya giriş tarihinden, 31.12.2020 tarihine kadar ödenmemiş 22.500,00-TL tutarlı ardiye ücretinin tahsiline ilişkin taraflarınca ihtarname keşide edilmiş ve işbu ihtarnamenin Bakırköy …. Noterliği kanalı ile davalı firmaya gönderilmiş olduğunu, davalı tarafça ödeme yapılmayarak ihtarnameye cevap keşide edilmiş olduğunu, her ne kadar anılan cevabi ihtarnamede; taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmadığı ve ardiye ücretinin piyasa ortalamasının çok üzerinde olduğundan bahisle taraflarınca talep edilen ardiye ücretine ilişkin güncel bakiye borcu ödemeyi kabul etmediğini beyan etmiş ise de; gerek işbu dilekçe ekinde sundukları Antrepo Beyannamesi ve sayım tutanağı gerekse de yargılama aşamasında celbedilecek evrakla, müvekkili şirket ile davalı firma arasında hukuki ilişkinin varlığı ve bu ilişkiden kaynaklanan ardiye alacağının bulunduğunun, alacağın da sektörde uygulanan piyasa ortalamasında, normal ve uygulanabilir bir tarifeye göre hesap edildiğinin ortaya çıkmış olacağını, ilgili Gümrük Müdürlüğü evrakı, antrepo beyannamesinde ve sayım tutanağında da görüleceği üzere davaya konu eşyanın, 16.07.2020 tarihinde müvekkiline ait antrepoya bırakılmış, ardiye ücretinin de 16.07.2020 tarihinden itibaren işlemeye başlamış olduğunu, antrepoda bulunan 26 kap eşyanın, müvekkiline ait antrepoda hala muhafaza edilmekte olup, düşümlü çekim de olmadığını, ardiye ücreti ödenmediği için de taraflarınca öncelikli olarak davalı firmaya ihtarname gönderilmiş akabinde de 6325 Sayılı Yasa uyarınca dava şartı olan arabuluculuk başvurusu yapılmış, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, müvekkili şirketin gümrüklü antrepo işletmek üzere kurulmuş A TİPİ GENEL ANTREPO sahibi olup; mevzuatın yüklediği birtakım görev ve sorumlulukları bulunduğunu, buna göre antrepo sahibinin, kendisine teslim edilen malı muhafaza ederek gümrük gözetimi altında bulunmasını sağlamak ve muhafazaya ilişkin tedbirleri almakla yükümlü olduğunu, ayrıca ilgili madde metinleri gereği malların antrepoya girdikten itibaren kaldığı süre boyunca müvekkili şirketin, ardiye ücretine hak kazanacağını, somut olayda müvekkilinin antrepo işleticisi olarak, kendisine teslim edilen ihtilaf konusu eşyaları tabi olduğu mevzuata uygun ve bu konudaki teamüller çerçevesinde eşyanın antrepoya girdiği tarihten itibaren muhafazasını gereği gibi yerine getirmekte, muhafazası ile ilgili her türlü önlemi almakta ve bu konuda gereken özen yükümlülüğünü yerine getirmekte olduğunu, müvekkili şirketin, hizmeti karşılığında ardiye ücretine hak kazanmasına rağmen; davalı firma tarafından, müvekkiline ardiye ücreti ödenmemiş; ödenmesi hususunda taraflarınca yapılan tüm girişimlerin de sonuçsuz bırakılmış olduğunu, bu durum da müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiği gibi davalı tarafın malvarlığında da sebepsiz zenginleşmeye neden olduğunu, gümrük ve antrepo evrakına göre, davaya konu emtianın göndericisinin Hollanda menşeili bir şirket; gümrük işlemlerini yapan ….. Şirketi; alıcısı ise davalı …. Dış Tic. Ltd. Şti. olduğunu, arz ettikleri nedenler, yasal mevzuat, içtihatlar ve yerel antrepo uygulaması doğrultusunda antrepo sahibinin; taraflarca kararlaştırılmış veya alışılagelmiş ticari teamüle göre uygulanan ardiye ücretini talep edebilecek olduğunu, nitekim konuyla ilgili çok sayıda müfettiş raporunda; teamülde antrepo (ardiye ve/veya depolama) ücretleri serbest piyasa koşullarına göre antrepo sahip ve/veya işleticileri tarafından ya re’sen ya da pazarlık usulüne göre belirlendiğini ve her antrepo işleticisi bakımından farklı uygulama ve ücret politikası izlendiğinin yer almakta olduğunu, Türkiye çapındaki uygulamalarda da iller ile antrepoların ilgili illerdeki konumlarına ve niteliklerine göre bu tarifelerin farklılık göstermekte olduğunu, taşıma ve tüm gümrük evrakına göre emtianın alıcısı olan davalı şirketin, söz konusu ardiye ücretini ödemekle sorumlu olduğunu, zira müvekkilinin, -mevzuata uygun bir biçimde- emtiayı gümrük işlemleri bitinceye kadar muhafaza etmiş, gümrük gözetimi altında bulundurmuş; dava tarihi itibariyle de antreposunda bulundurmaya devam etmekte olduğunu, böylelikle Borçlar Kanunu ve temel hukuk prensipleri gereği alacağını talep hakkı doğmuş olduğunu, davalı şirketin eşyanın antrepoya bırakıldığını ve ardiye ücreti ödemesi gerektiğini bilmekte olduğunu beyanla; fazlaya ve faize ilişkin her türlü talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile; haklı ve hukuka uygun davanın kabulü ile, yargılama aşamasında yapılacak hesaplamaya göre alacağın tamamı belli olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 22.500 TL ardiye ücretinin tespitine ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup, uyuşmazlık; davalı tarafa ait eşyaların davacı tarafa ait antrepoda kaldığı süre boyunca ödenmesi gereken ardiye ücretinin tespiti ile davalı taraftan tahsili gerekip gerekmediği, uygulanması gereken tarifenin tespiti hususlarındadır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, davalı tarafa ait eşyaların davacı tarafa ait antrepoda kaldığı süre boyunca ödenmesi gereken ardiye ücretinin tespiti ile davalı taraftan tahsili gerekip gerekmediği, uygulanması gereken tarifenin tespiti hususlarında olduğunun tespiti için dosya üzerinden GÜNSÜZ bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Lojistik, Taşıma ve Sigorta Hukuku Uzmanı bilirkişi …04/02/2022 tarihli raporunda özetle; … Gümrük Müdürlüğünün 24.11.2021 Tarihli Yazısında dava konusu 26 kap eşyaya ilişkin yapılan sorgulamada beyannamesinin kapanmamış statüde olduğunun, eşya teslim tesellüm tutanağı ile ….. Tasfiye İşletme Müdürlüğüne teslim edildiklerinin anlaşıldığının, Antrepo ücretlerinin antrepo firmaları tarafından belirlendiğinin ve Gümrük Mevzuatının değil Ticaret Hukukunun konusu olduğunun belirtilmiş olduğunu, Eşya Teslim Tesellüm Belgesinde ambar girişinin 05.07.2021 tarihli olduğunun, 6.150 adet emtia olduğunun, tasfiye edilebilir hale geliş tarihi olarak 20.04.2021 tarihinin verildiğinin, tasfiye şeklinin ise Gümrük 177-1(i) şeklinde açıklandığının, tespit ve tahakkuk tarihinin 05.05.2021 tarihi olduğunun, eşyanın 26 palet brüt 21.980 kg olduğunun tespitlerinin yapılmış olduğunu, ….. Gümrük Müdürlüğünün 28.05.2021 Tarihli Yazısında eşyanın davalı şirket adına tescilli olduğunun, 16.07.2020 tarihli antrepo beyannamesi muhteviyatında 26 kap olduğunun ve davacı … Antrepoda bulunduğunun tespitlerinin yapılmış olduğunu, ….. Gümrük Müdürlüğünün 26.08.2021 Tarihli Yazısında dava konusu eşyaların süresi içerisinde herhangi bir işleme tabi tutulmadığının, antrepo tarafından sahibine tebligatta bulunulduğunun ve cevap alınamaması üzerine gazete ilanı verilip 30 günlük sürenin tamamlanmasına müteakip tasfiye işletme müdürlüğüne gönderildiğinin, ancak yeniden tetkik sırasında eşya sahibi … Şirketinin eşyanın gümrüğe terk dilekçesinden daha önce verilen ve 03.03.2021 tarihli dilekçesinde pandemi nedeniyle ortaya çıkan olumsuzluklar nedeniyle ve Gümrük Yönetmeliğinin 346. Maddesine istinaden antrepoda beklemeye devam etmesinin talep edildiğinin tespit edildiğinin, bu nedenle eşya sahibinin eşya üzerindeki hak ve yükümlülüklerinin devam ettiğinin anlaşıldığının ve eşyanın teslim alındığının antrepo … iade edildiğinin ifade edilmekte olduğunu, taraflar arasındaki ihtilafta davacı şirket tarafından işletilen antrepoya davalı şirkete ait 26 palet brüt 21.980 kg emtianın saklanmak üzere 16.07.2020 tarihinde konulduğunun taraflar arasında tartışmasız olduğunu, dava konusu alacağa dayanak teşkil eden emtianın halen davacı şirket tarafından işletilen antrepoda saklandığının ve üzerindeki tasarruf hakkının ve yükümlülüklerinin de davalı şirkete ait olduğunun, gerek taraf beyanlarından, gümrük idaresine davalı tarafından verilen dilekçelerden ve gümrük idaresinin yazılarından açıkça anlaşılmakta olduğunu, TBK m.561 vd. saklama sözleşmesinin herhangi bir şekle tabi olmadığını, dolayısıyla eşyanın saklanmak üzere bırakılması ile örtülü irade beyanı ile bile kurulabileceğini, sonuç olarak taraflar arasında bir saklama sözleşmesinin kurulmadığından söz edilemeyeceğini, saklama sözleşmesinin ticari nitelikte olanı, “Ardiyeciye Bırakma” kenar başlıklı TBK m.571 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, ücret unsurunun sözleşmenin zorunlu unsurlarından olması bakımından (TBK m.574) adi nitelikteki saklama sözleşmesine göre farklılık arz etmekte olduğunu, kısaca saklama sözleşmesinde ücret Zorunlu bir unsur olmadığından (TBK m.562) eksik iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme iken ardiyeciye bırakma sözleşmesinde saklama hizmeti ücret karşılığı verildiği için tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğunu, (TBK m.574). şu halde davacının tarife, ticari teamül ve alışkanlıklara uygun bir ücret talep etmeye hakkı bulunmakta olduğunu, Gümrük idaresinin yazılarından da anlaşıldığı üzere antrepo ücretleri bakımından gümrük mevzuatı veya idari nitelikte başka bir mevzuat tarafından antrepo ücretlerine herhangi bir sınırlama getirilmemiş olduğunu, antrepo ücretleri; yer zaman ve deponun hitap ettiği taşıma türlerine göre, şirketten şirkete değişebilmekte olduğunu, örneğin havayolu taşımalarına hitap eden antrepo ücretleri diğerlerine göre daha maliyetli olduğunu, kısaca antrepo ücretleri fiyat tariflerinin, ticari teamül ve alışkanlıklar ile karşılıklı irade mutabakatı neticesinde oluşmakta olduğunu, bununla birlikte gerek dava dilekçesine eklenen tarifeler ve gerekse tarafından yapılan araştırmalar neticesinde elde edilen bilgiler bağlamında yapılan mukayese neticesinde tarifelerin 1-10 gün, 11-20 gün, 21-30 gün, 30-60 gün, 61 ve sonraki günlere belirlenen ton başına fiyatlar içerdiği ve yük depoda kaldıkça birim fiyatın arttığının görülmekte olduğunu, bunun da gümrük gibi yerlerde emtia akışkanlığını sağlamak, eşyanın gümrükten çekilme işlemlerinin eşya ilgililerince hızlandırılmasını sağlama amacına hizmet ettiğini, huzurdaki davaya konu saklama hizmeti açısından birim fiyatlar ve saklama süresi dikkate alındığında davacı şirketin tarifesinin, ortalamaya uygun olduğu ve fahiş olduğundan söz edilemeyeceğinin değerlendirilmekte olduğunu, dosyadaki Eşya Teslim Tesellüm Tutanağı (bkz inc. 2. No) ve … Gümrük Müdürlüğünün 26.08.2021 Tarihli Yazısı (bkz. İnc. No.4) birlikte değerlendirildiğinde dava konusu emtianın davacı şirkete ait antrepodan Tasfiye İşletme Müdürlüğünce 05.07.2021 tarihinde teslim alındığı ve 11.08.2021 tarihinde de davacı şirketinin antreposuna geri teslim edildiğinin anlaşılmakta, bu nedenle 05.07.2021-11.08.2021 tarihleri arasında geçen sürelerin (37 gün), ücrete hak kazanılan toplam gün sayısından mahsup edilmesi gerekmekte olduğunu, antrepo Ücretlerinin = TON x Gün x Birim Fiyat formülü üzerinden hesaplanmakta olduğunu, davacı şirketin fiyat tarifesine göre eşyanın bırakıldığı 16.07.2020 tarihinden dava tarihi olan 27 04.2021 tarihine kadar hesaplama yapıldığında 285 günden 37 günün mahsubu ile 248 gün için hesaplama yapıldığında; 1-10 gün arası : (22x10x0,90) = 198,00 Euro, 11-30 gün arası : (22x20x1,80) = 792,00 Euro, 31-60 gün arası : (22x30x2,50) = 1.650,00 Euro, Bakiye 188 gün için : (22x188x3,20) = 13.235,20 Euro olmak üzere toplam 15.875,20 Euro saklama ücretinin, dava tarihi itibariyle davalı şirket aleyhine tahakkuk ettiğinin değerlendirilmekte olduğunu, davalının, malın tasfiyesine karşı çıkmasının, saklatma iradesinin devam ettiği anlamına gelmekte olduğun, bu nedenle Gümrükler Genel Müdürlüğü 2010 /041 sayılı 13.08.2010 tarihli GENELGESİNİN de somut olayda uygulanabilir olmadığını, saklanan mal tasfiyeye sokulamadığı gibi, davalı yanca da alınmamakla, saklama iradesi devam etmekte ve bu nedenle antrepo ardiye bedeli hesaplanmaya devam edilmesinin de somut olaya uygun olduğunu SONUÇ OLARAK; dava konusu eşyanın davacı şirket tarafından işletilen antrepoya saklanmak üzere konulması sonucu taraflar arasında ardiyeciye bırakma sözleşmesinin kurulduğu ve davalı şirket tarafından saklama süresine, ücret tarifelerine ve/veya ticari teamül ve alışkanlıklara göre bir ücretin ödemesinin zorunlu hale geldiğini (TBK m.574); davacı şirketin ücret tarifesi ve benzer hizmetler veren sair şirketlerin tarifelerinin karşılaştırılmasından tahakkuk eden ücretin fahiş olduğundan söz edilemeyeceğini, antrepoya bırakma, tasfiye sürecinden geçen süre ve tekrar bırakma süreleri dikkate alınarak dava tarihine kadar davacı şirket lehine 15.875,20 Euro alacak tahakkuk etmiş olduğunun değerlendirildiğini, dava konusu malın antrepo rejimine tabi tutulduktan sonra belirsiz süreli olarak malın antrepoda kalabileceği, kaldığı süre boyunca ardiye ücreti hesaplanabileceğini, davacının talebinin 22.500 TL olduğunu bildirmiştir.
Dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile davalı tarafın itirazları irdelenerek ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi 02/08/2022 tarihli ek raporunda özetle; bilirkişi raporu tarafından tespit edilen fiyatın ortalamanın üstünde olduğunu ve eksik araştırma yapıldığı itirazının, emtianın antrepoya konulması ile antrepo işletmesinin tarifesi üzerinden antrepo sözleşmesi kurulmuş olacağından yerinde olmadığını, eşyanın tasfiye sürecine girmesi ve tasfiye sürecinin de davalının iradesi ile yaptığı başvuru sonucu boşa çıktığını, kural olarak tasfiye sürecine giren eşyanın fiziken antrepodan kaldırılmadığı ancak tasfiye idaresi adına saklanmaya devam ettiğini, bu nedenle davalının tasfiye sürecindeki antrepo ücretlerinden de sorumlu olduğunu, bununla birlikte davalının emtianın fiziken antrepodan çıkarıldığını ve başka bir depoya alındığını ispat etmesi halinde KÖK raporda belirtilen esaslar uyarınca mahsubunun mahkememiz takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Dosyanın daha önce rapor veren bilirkişiye tevdi ile 26/08/2021 tarihli ….. Gümrük Müdürlüğü yazısı ile bu sürenin mahsubunun gerekip gerekmediği hususundaki itirazlar irdelenerek ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, kök ve ek rapor hazırlayan bilirkişi 03/11/2022 tarihli 2.ek raporunda özetle; 26.08.2021 tarihli ….. Gümrük Müdürlüğü yazısı kök raporda irdelendiği ve söz konusu yazı gereği 37 günlük antrepo ücretinin mahsup edildiği (s.4), esasen bu mahsup edilen sürecin de dava tarihinden sonra olduğu ve davacının dava tarihi sonrası alacakları hesaplanırken gözetilmesi gerekeceğini, davalının mahsuba dahil edilmediğini iddia ettiği 11.08.2021-30.09.2021 tarihlerinin de dava tarihinden ve hesaplamaya esas saklama süresinden çok sonra olmasından dolayı mahsup edilmesinin yerinde olmayacağını, bu süre için herhangi bir davacı alacağı hesabı olmadığını, KÖK ve 1.EK rapor ile işbu 2.Ek raporda davalı itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek, davacının tasfiye sürecine dair henüz ardiye talebi olmadığı değerlendirilmekle; KÖK raporda hesaplanan ve davacı yanca itiraza uğramayan davacı alacağının somut olaya uygun olduğunun değerlendirildiğini bildirmiştir.
Davacı vekili 24/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; HMK 176. vd. maddeleri uyarınca huzurdaki davayı 135.774,15-TL kadar arttırarak ıslah ettiklerini ve talep sonucunu 158.274,15-TL’ye yükselttiklerini, 22.500-TL yönünden temerrüt tarihi olan 19.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle, ıslah edilen kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı tarafa sunulan ardiye hizmeti nedeni ile oluşan alacak talebine ilişkindir. Davalı tarafa ait emtiaların davacıya ait antrepoya 16.07.2020 tarihinde bırakılmış olduğu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı tarafın ardiye ücreti alacağının doğduğu hususu sabittir. Dosya arasında bulunan Gümrük Müdürlüğü cevabi yazılarında belirtildiği üzere ardiye ücretlerinin belirlenmesinde herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Dosya kapsamına uygun ve gerekçeli bilirkişi raporu ile davacı tarafından belirlenen tarifenin ortalamaya uygun ve fahiş olmadığı tespit edilmiştir. Davalı şirkete ait emtiaların 16.07.2020 tarihinde davacıya ait antrepoya bırakılmış olduğu hususu dosya kapsamı ile sabit olup değerlendirilmesi gereken husus dava tarihinden sonra 05/07/2021-11/08/2021 tarihleri arasında emtiaların davacı şirkete ait depodan çekilmesinden sonraki zaman dilimi için (37 gün) ardiye ücreti istenilebilip istenilemeyeceğine, bu sürenin mahsubunun gerekip gerekmediğine ilişkindir. Her ne kadar her davanın açıldığı tarihteki şartlar itibari ile değerlendirilmesi gerektiği ve belirtilen zaman diliminin dava tarihinden sonra olduğu düşünülmüş ise de davacı vekilinin 24/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile mahsup yapılmış halde davasını ıslah ettiği görülmekle taleple bağlı kalınmış ve kök raporda belirtilen tespitler üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile; 158.274,15 TL ardiye ücretinin, 22.500,00 TL yönünden 27/01/2021 tarihinden itibaren, ıslah edilen 135.774,15 TL yönünden ise 24.02.2022 tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ İLE;
1- 158.274,15 TL ardiye ücretinin, 22.500,00 TL yönünden 27/01/2021 tarihinden itibaren, ıslah edilen 135.774,15 TL yönünden ise 24.02.2022 tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 10.811,71 TL harçtan peşin alınan 384,25 TL peşin harç ile 2.318,68 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.702,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.108,78 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 443,55 TL, ıslah harcı 2.318,68 TL ile tebligat, posta ve bilirkişi masrafı 890,20 TL olmak üzere toplam 3.652,43 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 24.741,12-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸