Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/38 E. 2022/955 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/38
KARAR NO : 2022/955

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/11/2022
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 25/02/2020 tarihli, sipariş emrine ve proforma faturaya konu 1.000.000 adet 3 katlı lastikli beyaz renkli cerrahi maske alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, alıma konu maskelerin ödemesinin müvekkili şirket tarafından 25/02/2020 tarihinde 442.500 Euro olacak şekilde tam ve eksiksiz olarak yapıldığını, maskelerin müvekkili şirkete taahhüt edilenden çok geç tarihte 21/04/2020 tarihinde teslim edildiğini, 22/04/2020 tarihinde yapılan tespit işleminde sondaj yöntemiyle 10 adet kolinin tartımında her bir kolinin farklı ağırlıklarda olduğu, bazı maske kutularının ambalajlarının tam kapalı olmadığı, kolilerin karton kısımlarının deforme olduğu, maskelerin düzensiz bir şekilde kıvrılmış, buruşmuş olduğu, bazılarının ciddi şekilde kirli halde kutulara doldurulduğu, bazı maskelerin yan dikişlerinin hali hazırda sökülmüş olduğu, bazılarının lastiklerinin kopuk bazılarının ise tek lastikli kullanılmaz halde olduğu, kolilerin içerisinde 50 kutu olması gerekirken eksik kutu bulunduğu, her bir kutu içerisinde 50 maske olması gerekmesine rağmen eksik olduğu, …. olarak sipariş verilen bazı maskelerin …. olduğu, bazılarının metal tellerinin bulunmadığının tespit edildiğini, buna ilişkin olarak 61 sayfalık tespit raporunun hazırlandığını, anılan tespit işlemlerinin Fransa’da bulunan adli memur tarafından yapıldığını, adli memur tarafından yapılan işlem ve tespitleri aksi ispat edilinceye kadar bağlayıcı olduğunu, teslim edilen maskeler üzerinde yapılan incelemede 188.000 tane lacivert maskenin gerekli şartlara haiz kalite belgeleri ve sertifikalarının sağlanamadığı, 252.000 tane maskenin kalitesizliği ve kullanılmaz hali ile gerekli teknik gereksinimlere uygun olmadığı, 467.865 adet maskenin uygunsuz ve kalitesiz olduğunun tespit edildiğini, anılan tespitlere göre 1 milyon adet maske için müvekkil tarafından 442.500 Euro ödenmiş olup 1 milyon maskeden 907.865 adet maskenin ayıplı, kalitesiz, kusurlu olduğunun tespiti sebebi ile 907.865 maskenin bedeli olan 403.495 Euro bedelden şimdilik 90.000 Euro ile eksik ve ayıplı ürünlerin piyasada kullanılmaması sonucu müvekkilin uğradığı kar kaybı sebebiyle şimdilik 10.000 Euro bedelin talep edildiğini, maskelerin kullanılmaz halde olduğunun sabit olduğunu, maskelerin ayıplı olduğunun 28/04/2020 tarihli email ile davalı tarafa bildirildiğindi, davalı firma yetkilisi …. tarafından 18/05/2020 tarihinde müvekkil tarafından yazılan bildirim yazısından 1 ay sonra gönderilen elektronik posta ile davalı tarafın “üretici firmanın ürünlerdeki eksik ve ayıpları kabul etmediğini, ürünlerin eksik, kusurlu ve ayıplı olması nedeniyle ve aynı zamanda kabul edilmez ayıpları nedeniyle üretici firmaya karşı dava açtıklarını, ayrıca eksik olan 50.000 adet maskeyi … olarak ileteceklerini ancak maske ihracının yasaklanması nedeniyle bunu gerçekleştiremediklerini” beyan ettiklerini, davalının e mail ile 50.000 adet maskenin eksik olduğu ve diğer maskelerin kusurlu ve ayıplı olduğunu kabul ettiğini, ayıplı ürün satımı ile sözleşmeye esaslı aykırılık halinde üründen beklenen faydanın sağlanmadığı gözetilerek elektronik posta ile makul sürede ayıbın bildirilmesi halinde satıcının sorumluluktan kurtulamayacağını, maske alımının yapıldığı tarihlerin maske arzının talebin çok altında kaldığı ve bu nedenle de maske fiyatlarının çok yüksek olduğu bir dönem olduğunu, maske fiyatlarındaki bu değişim nedeniyle müvekkilinin maskelerin en pahalı olduğu dönemde bedelini sipariş öncesinde peşin olarak ödemiş olduğu maskeleri piyasaya satamadığını, düşen maske fiyatları nedeniyle zararını tazmin edemediğini, davalı tarafa Ankara …Noterliği’nin 21/07/2020 tarih, … no’lu ihtarnamenin keşide edildiğini belirterek açılan davanın kabulü ile müvekkile satılan ürünlerin iadesine hazır olduklarını, şimdilik toplam 100.000 Euronun mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisinin satışa konu malları bizzat üretim sahasında kontrol ederek gönderilmesine onay verdiğini, proforma faturadan anlaşılacağı gibi ürün bilgilerinde sadece 3 katlı medikal maske ibaresinin yer almakta olduğunu, özel bir spesifikasyon bilgisine yer verilmediğini, ürünler … olarak gönderildiğinden ürünlerinin tesliminin Türkiye sınırlarında yapıldığının kabul edilmesinin gerektiğini, raporun tutulduğu yerin gümrük sahasında olmadığını, davacının özel deposu olduğunu., ürünlerin hangi şartlarda incelendiği konusunda şüphe oluştuğunu, bu bağlamda sübjektif kontrol sürecine tabi tutulan ürünler bakımından ileri sürülen vakaların kabulünün mümkün olmadığını, geç teslim konusunda onay alındığını, sözleşme ihlal edilmediğinden davanın reddinin gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, eksik ve ayıplı ürün teslim edildiğinden bahisle seçimlik dönme hakkı kullanılmak suretiyle ürün bedellerinin iadesi ve kar kaybı sebebiyle tazminat istemine ilişkin olup, davalı tarafa anlaşmaya konu ürünlerin gönderildiği, 50.000 adet maskenin eksik olduğu ve bedellerin tamamen ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın gönderilen ürünlerin kısmen veya tamamen ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, ürünlerin ve bedelin karşılıklı iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının malların ayıplı olduğu iddiası nedeniyle kar mahrumiyeti oluşup oluşmadığı, bu sebeple tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, dava konusu ürünlerin ayıplı olarak teslim edildiklerinden bahisle ürün bedellerinin iadesi ve kar kaybı talep edilmiş olmakla, öncelikli sorunun ürünlerin ayıplı olup olmadıklarının tespiti olduğu hususu açıktır. Dava konusu ürünlerin yurtdışında bulunmaları nedeniyle istinabe yoluyla bilirkişi incelemesi yapılması için gerekli tercüme ve tebligat işlemleri için davacı tarafa kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde gereği yerine getirilmemiştir. Davacı tarafça dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması talep edilmiş ise de, uyuşmazlığın çözümünün ürünler üzerinde teknik bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektirmesi, Fransa’da bulunan adli memur tarafından ürünlerin ayıplı olduğuna dair tespitin mahkememizce kabul edilemeyeceği anlaşılmakla bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça dava konusu ürünlerin ayıplı olduğu iddiasının ispat edilemediği anlaşılmakla davanın sübut bulmadığından reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 15.539,16 TL’nin tenzili sonucu fazla yatırılan 15.458,46 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 118.091,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin tümünün davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, (e- duruşma sisteminden) yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.
. 23/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır