Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/372 E. 2022/517 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/372 Esas
KARAR NO : 2022/517

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde …. no’lu Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … San. ve Tic. AŞ’ye ait emtianın …. Taşımacılık Şirketi tarafından taşıması sırasında araç içinde düşmesi sonucunda hasarlandığını, … (Ovalama Tezgahı) emtiasının 19.10.2018 tarihinde Almanya’daki …. firmasından sigortalı şirkete nakdedilmek üzere …. plakalı nakliye aracına yüklenerek Almanya’dan İzmir-Türkiye’ye sevk edildiğini, emtianın 26.10.2018 tarihinde … firmasına ait fabrikada araçtan tahliyesi esnasında hasarlı olduğunun görüldüğünü ve buna istinaden araç sürücüsü ve fabrika güvenlik görevlisi arasında tutanak düzenlendiğini, 21.02.2019 tarihli ekspertiz son raporunda emtia parça bedeli, işçilik, servis hizmeti, onarım için yapılan ek nakliye ve personel masrafları toplam 22.194,00 Euro olarak hesaplandığını, müvekkili şirket tarafından sigortalısına 13.05.2019 tarihinde 21.444,00 Euro ödendiğini, dava konusu emtianın nakledilmesi sırasında gerekli özeni göstermeyen davalı şirketin hasardan sorumlu olduğunu, zararın tanzimi için yazılı başvuru yapıldığı ancak zararın ödenmediğini, Küçükçekmece…. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ancak yapılan itiraz neticesinde takibin durduğunu belirtilmiş olup fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı borçlunun itirazının iptali ve takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen hasarın …. Nakliyat Turizm İç ve Dış Tic. AŞ sorumluluğundaki taşıma sırasında araç içerisinde meydana geldiğini, müvekkili şirketin davaya konu taşımada üstüne düşen tüm yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olup herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketçe keşide edilen Beşiktaş …. Noterliği’nin 14.11.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığının belirtdiğini, davanın ….. Nakliyat Turizm İç ve Dış Tic. AŞ’ne ihbarına, davacı tarafından haksız yere açılan davanın reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kara yolu ile taşınan emtianın zarara uğramasından kaynaklı taşıma sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen tazminatın rücuen tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup, uyuşmazlık süresinde ve usulüne uygun hasar tazmin talebinin yapılıp yapılmadığı, dava konusu emtianın zarar görmesinin sebepleri, zararın meydana gelmesinde davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumluluğu bulunmakta ise gerçek zararın tespiti hususlarına ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağına dayalı toplamda 166.676,95 TL üzerinden takibe geçildiği, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldı.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı sigorta şirketinin tespit edilen dava konusu tazminatı miktarı olan 21.444,00 Euro hasar tazminat bedelini dava dışı sigortalısına 13.05.2019 tarihinde ödediğini, ödeme belgesinin dosyada mübrez olduğunu, ayrıca dava dosyasında bulunan ibraname gereğince de dava dışı sigortalı tarafından ödeme nedeniyle ibra edildiğini ve dava dışı sigortalının üçüncü kişiler üzerindeki tüm rücu haklarını TBK m. 183 vd. hükümlerine göre de temlik/devir almış olduğunun anlaşıldığını, böylece TTK m. 1472 kapsamında davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalı …. şirketinin dava dışı … şirketine hitaben keşide ettiği 16.11.2018 tarihli fatura ile 500,00 Euro navlun ücreti talep etmesi sebebiyle taşımanın tüm güzergahlarda ifası karşılığından tek ve kesin bir ücret talep etmiş olduğunu ve bu nedenle akdi taşıyıcı olduğunu ve taşıma işleri komisyoncusu olsa bile TTK m. 921 ve 927 gereğince taşıyıcının hak yükümlülüklerine tabi olduğunu, somut olayda eşyanın brüt ağırlığının 2.120,00 kg ve navlun ücretinin 500,00 Euro olmasından yola çıkılarak söz konusu taşımanın parsiyel taşıma olduğunun değerlendirildiğini, parsiyel taşımalarda taşıma süresi aşılmamak şartıyla taşıyıcının, yükü indirmek, depo etmek, elleçlemek ve başka araçlara aktarmak gibi yetkilere sahip olduğundan yükleme, istifleme ve araç üzerine sabitleme hatalarına, sorumluluktan kurtulma sebebi olarak dayanamayacağını, dosya kapsamında yer alan eksper raporunun hasarlı makine incelenerek tespit edildiğini ve hasarlı kısımlara ait fotoğraflarının çekildiğinin görüldüğünü, yapılan ekspertiz incelemesinin hasar ve zarar miktarını ispata elverişli olduğunu ve ekspertiz tarihi olan 21.02.2019 tarihi itibariyle tespit edilmiş olan 21.444,00 Euro (137.134,38 TL) hasar onarım bedelinin uygun bedel olduğunu, CMR m 23/3 gereği yapılan hesaplamaya göre somut olayda taşıyıcıların sorumluluk sınırlarının 17.659,60 SDR olmasından dolayı davacının gerçek zarar ilkesine uygun olarak belirlenen 137.134,38 TL hasar bedelinin tamamını, CMR’de öngörülen sorumluluk sınırlarına bağlı kalmaksızın talep ve dava edebileceğinin değerlendirildiğini bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin celse arasında sunmuş olduğu dilekçesinde cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle zamanaşımı itirazında bulunduğu, cevap dilekçesinin davalı tarafından süresi içerisinde sunulmuş olduğu nazara alındığında cevap dilekçesinde ileri sürmediği zamanaşımı itirazını cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle ileri sürebilmesine usul hukuku kuralları bakımından bir engel bulunmadığı anlaşılmakla herşeyden önce davalının, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığına ilişkin itirazını değerlendirmek gerekmiştir.
Davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısı ….. Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin taşımaya konu emtiasını taşımadan kaynaklı risklere karşı …. poliçe numaralı Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi kapsamında sigortaladığı, taşıma işinin Almanya’da bulunan … firmasından davacı sigorta şirketinin İzmir’de yerleşik dava dışı sigortalısı ….. Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye .. (Ovalama Tezgahı) emtiasının nakliyesine ilişkin olduğu, taşımanın davalı şirketin sorumluluğunda ….. Nakliyat Turizm İç ve Dış Ticaret AŞ tarafından yapıldığı, davacının iddiasına göre emtianın tahliye sırasında 26/10/2018 tarihinde hasarlı olduğunun görülmesi üzerine tutanak düzenlenerek teslim alındığı, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına 13/05/2019 tarihinde 21.444,00 Euro ödediği, alıcı olan davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına emtianın 26/10/2018 tarihinde hasarlı olduğuna dair tutanak tutularak teslim edildiği, davacı sigorta şirketinin dosyanın yetki itirazı üzerine gönderildiği Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı takip dosyasından önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında alacağını tahsil etmek için 11/02/2020 tarihinde icra takibi başlattığı, CMR 32/1.1. cümlesi hükmüne göre yapılan taşımalardan doğacak davaların 1 yıl içerisinde açılması gerektiğinin ve CMR 32/1 maddesinin a, b, c bentlerinde bu sürenin hangi tarihten itibaren başlayacağının düzenlendiği, somut uyuşmazlıkta emtianın davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı olan alıcısına hasarlı olarak teslim edilmiş olduğu dikkate alındığında CMR 32/1 maddesinin “a” bendine göre zamanaşımı süresinin teslim tarihi olan 26/10/2018 tarihinden itibaren başlayacağının kabul edilmesi gerekmekte ise de davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının İzmir …. Noterliğinin 02/11/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı davalıya keşide ettiği ihtarname ile dava konusu emtiada meydana gelen zararın tazminini talep etmesi üzerine davalının Beşiktaş …. Noterliği’nin 14/11/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hukuki sorumluluğunun bulunmadığından bahisle cevap verdiği dikkate alındığında akdi taşıyan olan davalıya yazılı bir istemde bulunulduğu ve davalının hukuki sorumluluğunun bulunmadığından bahisle cevap vermiş olduğu anlaşıldığından CMR Konvansiyonunun 32/2. maddesi 1. cümlesi uyarınca zamanaşımı süresinin yazılı istemde bulunulduğundan ertelenmesinin söz konusu olduğu ve bu durumda zamanaşımı süresinin davalının Beşiktaş …. Noterliği’nin 14/11/2018 tarihli ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hukuki sorumluluğunun bulunmadığından bahisle cevap verdiği tarihten itibaren başlaması gerektiği, bu tarihten itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlamış iken davacı tarafından 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra dosyanın yetki itirazı üzerine gönderildiği Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı takip dosyasından önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyasında alacağın tahsili için 11/02/2020 tarihinde icra takibinin başlatıldığı gözetildiğinde davalının zamanaşımı itirazının yerinde olduğunun Mahkememizce değerlendirildiği, her ne kadar CMR Konvansiyonu 32/1.2. cümlesinde bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu düzenlenmiş ise de somut uyuşmazlıkta davacının dava dilekçesinde bu yönde bir iddiasının bulunmadığı gibi diğer taraftan davalının cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle zamanaşımı itirazına ilişkin sunduğu dilekçesinde ileri sürdüğü davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığına ilişkin itirazına karşı davacının sunmuş olduğu beyan dilekçesinde bu yönde bir iddianın da ileri sürülmediği, zaten dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre de davalının bilerek kötü hareket olarak kabul edilen bir kusurunun söz konusu olmadığı, buna göre zamanaşımı değerlendirmesinin somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken CMR 32/2.1. cümlesi kapsamında yapılarak Mahkememizce davanın süresi içerisinde açılmadığı kanatine varılmış olup zamanaşımı süresinde açılmayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
ZAMANAŞIMI SÜRESİ İÇERİSİNDE AÇILMAYAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.846,43 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.765,73 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 10/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır