Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/367 E. 2022/437 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/367 Esas
KARAR NO : 2022/437

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Davalı ile müvekkili şirket arasında “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” isimli satış sözleşmesi imzalandığını ve imzalanan bu sözleşme ile davalı şirket tarafından temin edilen elektrik enerjisinin müvekkili şirkete satışının kararlaştırıldığını, imzalanan bu satış sözleşmesine istinaden taraf şirketler arasında alım satıma dayalı ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkilinin ön ödemesini yaparak elektrik enerjisi kullandığını, müvekkili şirketin satın almış olduğu elektrik enerjisi için toplamda 60.000,00 TL ön ödeme miktarını davalı yana ait banka hesabına “diğer elektrik kullanım bedeli” açıklamasıyla birlikte gönderdiğini, taraf şirketler alım satıma dayalı olarak bir sözleşme imzalamış ve anlaşma sağlamış olsa da davalı şirketin bu süreç içerisinde tedarik etmeyi borçlandığı elektrik enerjisini tedarik edemediğini ve müvekkilinin yapmış olduğu ödemenin karşılığı elektrik enerjisini müvekkiline kullandırmadığını, bu nedenle elektrik enerjisine istinaden ödenen tutarın iadesinin davalı şirketten talep edildiği halde bu tutarın müvekkili şirkete ödemediğini, davalı yanın müvekkili şirkete toplamda takip miktarı olan 60.000,00 TL’lik borcu doğduğunu, bu durum üzerine müvekkili şirketin, davalı tarafa Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …..Esas sayılı icra dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı tarafın bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu beyanla davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …..Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazının iptaline, kötü niyetle takibe itiraz eden davalının alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, müvekkili şirketin davalı ile yapmış olduğu ticari iş karşılığında hak etmiş olduğu alacağının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, elektrik enerjisi satış sözleşmesine istinaden davacı tarafça yapıldığı belirtilen 60.000.00 TL ödemenin elektriğin davalı tarafından hiç kullandırılmadığından bahisle tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasında elektrik enerjisi alım satımına ilişkin bir ilişki bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise bu ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, sözleşmeye konu elektriğin davalı tarafça, davacı tarafa kullandırılıp kullandırılmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …..esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 60.000,00 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflar arasında akdedildiği belirtilen Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin 3/2 maddesinde faturalama ve ödeme süresine ilişkin hüküm ve şartların düzenlendiği, buna göre ödemenin ön ödeme şeklinde yapılacağının kararlaştırılmadığı, elektriğin tedarik edileceği sürenin 01/09/2020 tarihinde başladığı ve Eylül ayında elektrik enerjisi alındığı, Ekim ayına ilişkin elektriğin alınmadığından bahisle ön ödeme olarak verilen tutarın iadesi talep edilmiş ise de ödemenin yapıldığı tarih dikkate alındığında elektriğin alınmadığı iddia edilen Ekim ayının henüz sona ermediği, bu durumda taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının ücret ödeme yükümlülüğünün henüz doğmadığı gibi yine sözleşmede ödemenin ön ödeme şeklinde yapılacağının da belirtilmediği, aynı zamanda sözleşmeye göre faturalandırmadan sonra davacının ödeme yükümlülüğünün doğacağı gözetildiğinde ödemeye dayanak bir faturanın da sunulmamış olduğu, Eylül ayında elektriğin alındığı ve ödemenin yapıldığı beyanı dikkate alındığında tarafların BA-BS formları arasında bir fark olmadığı ve ilgili vergi dairesine bildirimde de bulunduğu, Ekim ayına ilişkin BA-BS kaydının bulunmadığı, dekontta yer alan açıklamanın “diğer elektrik kullanım bedeli” şeklinde olduğu dikkate alındığında yapılan ödemenin açık ve anlaşılabilir şekilde Ekim ayına ilişkin olduğu yönünde bir açıklama bulunmadığından yapılan ödemenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığının kabulü gerektiği, bu hususun davacı tarafından usulüne uygun delillerle ispatlanması gerektiği, taraflara ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi için belirlenen inceleme gün ve saatinde tarafların mazeretsiz olarak hazır bulunmadığı, kaldı ki mevcut delil durumu ve dosya kapsamı itibariyle ticari defter ve belgelerin incelenmesinin de esasa herhangi bir katkısının olmayacağı, mevcut delil durumunun hüküm vermek bakımından yeterli olduğu, bu hale göre davacının, davasını ispatlayamadığı, diğer taraftan davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de HMK hükümleri gereği hakimin yemin hatırlatma görevi bulunmadığından (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2015/30674 Esas 2019/3408 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi 2019/1178 Esas 2021/114 Karar, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 2019/1889 Esas 2019/1973 Karar, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2495 Esas 2019/919 Karar, Ankara 6. Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi 2017/2915 Esas 2018/1885 Karar sayılı ilamları) davacı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmayacağının hatırlatılmadığı, davacı tarafın da yemin deliline dayanacağı ve davalıya yemin teklif edeceği yönünde bir beyan ve talebinin bulunmadığı dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.024,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 943,95 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/05/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır