Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/359 E. 2021/555 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/359 Esas
KARAR NO : 2021/555

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava öncesi zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sona ermiş olduğunu, taraflar arasında mutabakata varıldığı üzere, yetkili yerin Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri olduğunu, davalının yetki itirazının reddi gerektiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari iş ilişkisine istinaden, müvekkili şirket tarafından 09.01.2018 tarihli, …. no’lu ihraç kayıtlı fatura ile davalı şirket’e mal temini sağlanmış olduğunu, 09.01.2018 tarihli, … no’lu ihraç kayıtlı fatura ile 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu m. 11/1-c uyarınca, KDV’den müstesna olacak şekilde işlem yapılmış olduğunu, huzurdaki davaya konu 31.12.2018 tanzim tarihli ve …. fatura nolu e-faturanın, müvekkili şirket tarafından teslimi gerçekleştirilen malların bir kısmının yasada belirlenen 3 aylık süre içinde davalı şirket tarafından ihracatının gerçekleştirilmemesi sebebi ile tahsil olunan KDV tutarına ilişkin olduğunu, davalı şirket’in kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu müvekkili şirketten tahsil edilen KDV sebebi ile davalıya rücu edilen tutarın ödenmesi için defaatle talepte bulunulmuş olmasına karşın davalı-borçlu şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, müvekkili şirketin alacağının temin edilmesi amacı ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı esas sayılı dosyasından davalı/borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı/borçlu şirket tarafından işbu takibe itiraz edilmiş ve itiraz üzerine icra takibinin durdurulmuş olduğunu, davalı/borçlu şirketin, müvekkili şirkete teslim etmiş olduğu 05.04.2019 tarihli ” Borç Ödeme Teklifim ve 05.04.2019 tarihli çekimizin karşılıksızdır şeklinde yazılmaması talebim hk” konulu yazı ile; borca karşılık vermiş olduğu 05.04.2019 vadeli çekinin yazdırılmamasını talep etmiş, borcunu ikrar ederek ödeme planı sunmuş olduğunu, görüldüğü üzere davalı/borçlu şirket tarafından borcun ikrar edilmiş olduğunu, borcun ikrarı ile birlikte ispat yükünün de yer değiştirmiş ve davalı borçluya geçmiş olduğunu, davalı/borçlu tarafından sunulan ödeme planında davalı tarafın aylık 35.000USD ödeyebileceği, en geç 2019 yılı sonuna kadar 400.000 USD ödeyeceğini taahhüt etmiş olduğunu, bakiye kalan tutar için ise alternatif ödeme planı sunulacağının belirtilmiş olduğunu, iş bu dava konusu 31.12.2018 tanzim tarihli ve …. fatura nolu e-faturanın, davalı borçlu firmaya sistem üzerinden gönderilmiş olduğunu, davalı/borçlu tarafından e-faturaya itiraz edilmemiş olduğunu, alacağın likit olduğunu, borçlunun mal kaçırmak için zaman kazanmaya çalıştığını, ayrıca davalı adına kayıtlı …. ili …. ilçesi … ada … parselde kain taşınmazın kayıtlarında 2019 – 2020 tarihleri arasında eklenen çok sayıda ihtiyati haciz şerhi bulunduğu ve taşınmazın Gaziantep İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında satış işlemlerine başlandığının görüldüğünü, davalı şirketin 29.11.2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan olduğu üzere adresini değiştirmiş olduğunu, müvekkilinin davalının ödemediği ve alacaklılarından hileli davranışlarla mal kaçırmak amacıyla yeni bir yapılanmaya girdiği yönünde duyumlar aldığını, davalının ikrar ettiği bir borcu olmasına rağmen, alacağın tahsilini zorlaştıracak şekilde eylemlere girişen davalının taşınır ve taşınmaz malları ile alacakları ve diğer haklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettiklerini beyanla; ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile davalı adına kayıtlı menkul, gayrimenkul ve 3. kişiler üzerindeki hak ve alacaklar üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile davalılar tarafından takibe, asıl alacağa ve fer’ilerine ilişkin yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı taraf arasında süregelen ticari ilişkiden kaynaklanan bir borç ilişkisi doğmuş olduğunu, yıllardır süregelen bu iş akdine dayanarak müvekkili şirketin şimdiye kadar yapılan hiçbir ticari faaliyetinde karşı tarafı mağdur edecek tavırlar sergilememiş, üzerine düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getirmiş olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa dava konusu faturadan kaynaklanan borcunu ödemiş olmasına rağmen, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesi …. Esas sayılı dosyadan icra takibi başlatılmış olduğunu, işbu takipte talep edilmiş olan borç davacı tarafa ödenmiş olduğundan dolayı kendilerince icra takibine itiraz edilmiş ve icra takibinin durdurulmuş olduğunu, işbu davada davalı sıfatında olan müvekkili şirketin mernis adresinin …. olduğunu, müvekkili şirketin mernis adresinin …. olduğu nazara alındığında dava konusu icra takibi açısından yetkili icra müdürlüğü’nün Gaziantep Müdürlüğü olduğunu, Bakırköy İcra Müdürlüğü’nün yetkisiz olduğunu, dolayısı ile işbu dava açısından yetkili mahkemesinin de Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın yetki nedeniyle esasa girilmeden usulden reddini talep ettiklerini, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu olduğunu kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkilinin herhangi bir şekilde mal kaçırma yada davacı tarafın iddia ettiği alacağını tahsil etmesini engelleme gibi bir amacı ve girişimi bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiğini, taraflar arasında süregelen ticari ilişkiden kaynaklanmış olan borçların müvekkili tarafından davacı şirkete ödenmiş olduğunu, davacı taraf müvekkili şirketin borcu ikrar etmiş olmasına rağmen ödeme yapmamış olduğunu öne sürse de, müvekkili şirket tarafından ikrar edilen borcun davacı tarafa ödenmiş olduğunu, ticari anlaşma ve mevcut borcun müvekkili şirket yetkilisi tarafından hiçbir zaman reddedilmemiş aksine ödemesi yapılmış olduğunu, davacı tarafın işbu davaya dayanak olan icra takibine konu ettiği … numaralı 7.454,05 TL bedelli fatura karşılığının davacı tarafa ödenmiş olduğunu, işbu fatura bedelinin fatura tarihinin dolar kuru ile 346,00 USD değerinde olduğunu, yine taraflar arasında ki dava dışı … numaralı 367.817,65 TL bedelli faturanın değeri fatura tarihinin dolar kuru ile 60.434,70 USD değerinde, dava dışı …. numaralı 328.745,31 TL bedelli fatura değerinin fatura tarihinin dolar kuru ile 58.459,20 USD değerinde, dava dışı … numaralı 328.745,31 TL bedelli fatura değerinin fatura tarihinin dolar kuru ile 58.459,20 USD değerinde, dava dışı … numaralı 335.013,03 TL bedelli fatura değerinin fatura tarihinin dolar kuru ile 58.878,54 USD değerinde olup; anılan bu beş fatura bedelinin toplamda 236.577,64 USD ettiğini, müvekkili tarafından anılan bu dört fatura bedelinin karşılığı olmak üzere davacı tarafa … Bankası … Şubesi/……. seri numaralı 234.848,00 USD bedelli çekinin ibraz edilmiş olduğunu, bu çeklerin vade tarihi geldiğinde tarafların anlaşması üzerine müvekkili şirket tarafından davacı tarafa çek bedeline karşılık gelmek üzere ; 18.07.2019 tarihinde 20.000 USD ödeme gönderilmiş olduğunu, bu ödemeden sonra tarafların bir araya gelerek borcu yapılandırmaya gitmiş olduklarını, yapılan yeni anlaşmadan sonra da müvekkilinin ödeme yaparak tüm borcunu ödemiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa gönderilmiş olan bu ödemeler karşısında müvekkilinin davacı tarafa karşı dava konusu … numaralı 7.454,06 TL bedelli faturaya dair belirtilen tutarda borcu kalmadığının açık olduğunu beyanla; öncelikle ihtiyati haciz talebinin reddine, davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması nedeni ile usulden reddine, davanın esastan reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı yan, icra takibine itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesinin … olması gerektiğinden bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, önce, bu itiraz incelenip sonuçlandırılmalıdır. Zira yetki itirazı karara bağlanmadıkça ortada hukuken geçerli bir takip olduğu söylenemez.
Bu kapsamda, itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış icra takibi bulunması dava şartı olup HMK’nın 138 ve 140. maddeleri gereğince dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerekmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6097 Esas – 2020/6762 Karar sayılı ilamı)
2004 sayılı İİK.nın 50.maddesinde yetki hususu düzenlenmiş olup, para ve teminat borcu için takip hususunda usul kanununun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı belirtilmiştir. Takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 6. maddesinde genel yetkili mahkeme düzenlenmiş ve genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca davanın dayanağı para alacağı olup, TBK 89. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeri de yetkilidir. Davacı alacaklının yerleşim yeri …., davalının yerleşim yeri ise …. ise de; icra takibi yetkili İstanbul ya da Gaziantep icra dairelerinde başlatılmamış olup, yetkisiz Bakırköy İcra Dairesi’nde başlatılmış, davalı/borçlu süresi içerisinde Gaziantep icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir.
İtirazın iptaline konu icra takibinin yetkisiz İcra Dairesinde başlatıldığı, davalı yanın süresi içerisinde Gaziantep İcra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, bu haliyle yetkisiz icra dairesinde başlatılan icra takibinin hukuken geçerli bir icra takibi niteliğinde olmadığı anlaşılmakla açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- AÇILAN DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 98,53 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 39,23 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/06/2021

Katip ….
¸

Hakim …
¸