Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E. 2021/1014 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/348
KARAR NO : 2021/1014

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2015
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 04/11/2021
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan ( mahkememizin bozma öncesi 22/11/2017 tarih … E- …. Karar ) iş bu davanın dava dilekçesinde özetle, müvekkkilinin banka ile dava dışı ….. Tekstil San ve Tic Ltd Şti arasında imzalanan 11/03/2013 tarihli genel ticari kredi sözleşmesi, 11/03/2013 tarihli gayrinakdi çek kredisi sözleşmesi, 11/03/2013 tarihli … Kobi Kart Üyelik ve Kredi Sözleşmesi’ne istinaden ….. Tekstil San ve Tic Ltd Şti’ne ticari kredi kullandırıldığını, davalıların söz konusu sözleşmelerden müteselsil kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğunu, borçlunun kredi koşullarına uymaması ve borcunu ödememesi üzerine davalı kefillere muacceliyet ihtarnamesi gönderildiği, davalıların ihtarname ile gönderilen hesap özetlerine herhangi bir itirazlarının bulunmadığını, ödenmeyen kredi alacaklarının tahsili için davalı kefiller aleyhine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Değişik İş dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınarak, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, davalıların takip dosyasında Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün başka bir kayıtlı dosyasını gerekçe göstererek derdestlik itirazında bulunduklarını, ancak itirazlarının yerinde olmadığını, aralarındaki sözleşmenin 14. Maddesi gereğince kefillerin, sözleşmeden kaynaklanan doğmuş ve doğacak borçlardan dolayı sorumluluğu bulunduğunu, davalıların söz konusu sözleşmelerde toplam 2.415.000,00-TL için kefil olduklarını, ayrıca kendi temerrütlerinden kaynaklanan faiz ve sair ferilerden de sorumlu olduklarını, yasal olarak kefaletin süre dolmasının zorunlu olmadığını, İİK’nun 45. Maddesindeki rehine müracaat zorunluluğunun müteselsil kefiller hakkında uygulanamayacağını, TBK’nun 586. Maddesi gereğince de müteselsil borçlu olmaları nedeniyle doğrudan kefile başvurulabileceğini belirterek davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasında yapmış oldukları itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, asıl borçlu takibe dahil etmeden kefiller hakkında doğrudan takipte bulunulmasında ve bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, davacı tarafından müvekkillerine karşı senede dayalı olarak İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu takip bulunduğunu, tek bir borç için müvekkilleri hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün ….. Esas, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ve bu davaya konu takip dosyası olmak üzere 3 ayrı takip bulunduğunu, bir borçtan kaynaklı olarak 3 ayrı vekalet ücreti, icra harç ve masrafı belirtilmeye çalışıldığını, bu davanın açılmasında da bu nedenle hukuki yarar bulunmadığını, ipotekli taşınmazla ilgili de kıymet takdiri yapıldığını, paraya çevrilmesi yönünden iş yerlerinin yapıldığını, bu yönüyle derdestlik itirazında bulunduklarını, derdestlik itirazı ile ilgili değerlendirme yetkisinin İcra Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğunu, bu sebeple görev itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizin verilen 22/11/2017 tarih …. E- … sayılı kararı İstanbul BAM … Hukuk Dairesi’nin 09/04/2021 tarih ve …. Esas – … Karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verilmiş, mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, bankacılık kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil bulunmaktan kaynaklanan alacak nedeniyle itirazın iptali ve tazminat talebine ilişkindir.
Dosyanın bankacı bilirkişisine tevdii ile davalı … yönünden önceki bilirkişi raporundaki hesaplamaya takibe kadar akdi faizin de hesaplanmak suretiyle ilavesi ile davacının takip tarihinde alacaklı olduğu tutarın hesaplanmasının istenmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen kök raporda, davacı banka ile dava dışı asıl kredi borçlusu/ kredi lehtarı ….. Tesk. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, iş bu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaat edildiği, davalı kefillerin Kefalet Limiti ve Sorumlu Olduğu Miktar; davalı kefillerin kefalet limitinin 805.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak toplamının 784.967,17 T L olduğu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefillerin kefalet limitiyle sınırlı olarak borçtan sorumlu sayılabileceklerinin düşünülebilineceği, Takip Tarihi İtibariyle Yapılan Hesaplamalar; talep edilen toplam alacağın 893.596,23 TL hesaplanan toplam alacağın 802.084,69 TL talep edilmesi gereken toplam alacağın 802.084,69 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 91.511,54 TL’nin ( 893.596,23- 802.084,69 =) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 784.967,17 TL’si tamamen ödeninceye kadar yılık % 32 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi ( BSMV) ile birlikte istenebileceği belirtilmiştir.
Tarafların itirazları sonucu aynı bilirkişiden alınan ek raporda, tarafların itirazları değerlendirildiği, kök raporunda herhangi bir revizyon yapılmak mümkün olmadığını, dolayısıyla kök rapordaki görüş ve kanaatine aynen bağlı bulunduğunu belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı açmış olduğu dava ile, dava dışı ….. Tekstil … Ltd şti ile aralarında imzalanan sözleşmeler gereğince, bu şirketin kullandığı kredilerde ödenmeyen kısım ile ilgili hesap özeti davalılara gönderdiğini, ödenmeyince takipte bulunduğunu, davalıların sözleşmelerde müteselsil kefil olduklarını belirterek itirazın iptalini talep etmiştir. Dosyadaki sözleşmelerin incelenmesinde, davacı ile dava dışı ….. Teksil arasında imzalanan 11/03/2013 tarihli kredi sözleşmesi, 11/03/2013 tarihli gayrinakdi çek kredi sözleşmesi ve yine aynı tarihli kobi kart üyelik ve kredi sözleşmelerinde, davalıların her ikisinin müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu, kefil olunan miktarın yazıyla yazılmış olduğu, dolayısıyla asıl borçlunun kullanıp ödenmeyen kredi borcundan kefalet hükümleri gereğince ve özellikle TBK’nun 586. Maddesi gereğince, sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
İpotek resmi senedine göre ipoteğin asıl borçlunun borcu dışında kefil …’in borcunun da teminatı olduğu, kefile başvurmadan ipoteğe başvurulması gerektiği, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiği, daha sonra kefil …’e başvurulması gerektiği anlaşılmakla davalı …’e karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/2928 Esas, 2021/343 karar sayılı kararında da bahsedildiği gibi “….. İcra ve İflas Kanununun 68/b maddesi kapsamında yer alan sözleşmede gösterilen adrese yapılan tebligatın geçerli olması durumu sadece asıl borçlu yönünden geçerlidir. Davacıların sözleşmede kefil olduğu gözetilerek takip öncesi hesap kat ihtarının tebliğinin anılan madde kapsamında geçerli olmadığı, bu durumda icra takibiyle davalıların temerrüde düştükleri gözetilerek bu husus çerçevesinde karar verilmesi gerekir…” Davalılar asıl borçlu olmayıp müteselsil kefil olduklarından İİK 68/b nin uygulama alanı bulunmamaktadır. Takip öncesi temerrüt bulunmamakta olup, temerrüd faizi koşulları oluşmamış ise de, takibe kadar akdi faiz talep edilebileceğinden dosya bilirkişiye tevdi edilerek bu hususta rapor alınmış, hesaplanan BSMV tutarındaki yanlışlık mahkememizce resen düzeltilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalı …’e karşı açılan davanın reddine, Davalı ….’e karşı açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı ….in Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı takip dosyasında asıl alacak 784.967,17 TL, işlemiş faiz 16.559,58 TL, BSMV 827,95 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 300 TL olmak üzere toplam 802.654,70 TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin asıl alacak 784.967,17 TL, işlemiş faiz 16.559,58 TL, BSMV 827,95 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 300 TL olmak üzere toplam 802.654,70 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile 160.530,43 TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL- KISMEN REDDİNE,
1-Davalı ….’e karşı açılan davanın reddine,
2-Davalı …’e karşı açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
Davalı …’in Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı takip dosyasında asıl alacak 784.967,17 TL, işlemiş faiz 16.559,58 TL, BSMV 827,95 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 300 TL olmak üzere toplam 802.654,70 TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin asıl alacak 784.967,17 TL, işlemiş faiz 16.559,58 TL, BSMV 827,95 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 300 TL olmak üzere toplam 802.654,70 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile 160.530,43 TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 54.829,34 TL eksik harcın bozma ilanından önce 53.689,42 TL karar harcının davalı …’den tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazıldığından bu miktardan mahsup edilerek eksik bakiye harcı 1.139,92 TL ‘nin davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına,

5-Davacı tarafça bozma öncesi yapılan tebligat ve müzekkere ve bilirkişi gideri 1.548,00 TL ile bozma sonrası yapılan tebligat ve müzekkere ve bilirkişi gideri 1.047,00 TL olmak üzere toplam 2.595,00 TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 2.621,30TL’sinin davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 57.182,74 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 61.729,81 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
10-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 12.589,45 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 03/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip ….
¸e-imzalıdır