Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/347 E. 2021/921 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/347 Esas
KARAR NO : 2021/921

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 05/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 9.09.2020 tarihinde Haziran 2020 Dönemine ait E-Defterlerin Gelir İdaresine ait http://www…gov.tr/uzantılı internet sitesine Mali Mühür Onaylı Defter beratlarını yükleme işlemi yapılarak onaylı beratlarının alınmış olduğunu, 26.12.2020 tarihinde işyerinde müvekkilinin iradesi dışında meydana gelen Hacker Bilgisayar Korsan Yazılım Saldırısı sebebiyle ticari defterler ve tüm Bilgisayar SERVER’da kayıtlı bilgisayar dosyalarının kripto yazılım ile kullanılamaz hale gelmiş olduğunu, bilgisayar destek yazılım firmasının, …. Limited Şirketi gerekli tüm bilgileri verdikten sonra aynı gün içerisinde Bulut Depolama datası üzerinde bulunan Yedek Dosyaları Server bilgisayara geri yükleme yaptıklarında Haziran 2020 Dönemine ait E-Defter dosyalarının kriptolu şifreli olduğunun anlaşılmış olduğunu, tüm kontrollere rağmen Haziran 2020 dönemi E-Defter ve onaylı beratlarının geri alınamamış olduğunu beyanla; bilgisayar dosyalarının zayi olmuş resmi evrak ve ticari defterlerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, TTK 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrar ise tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; davacı taraf söz konusu davacı şirkete ait Haziran 2020 dönemine ait e-defterlerin zayi olduğunu öne sürmüş ise de, kanundaki yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık gibi sebeplerin bulunmadığı, davacı tarafından belirtilen hacker bilgisayar korsan yazılın saldırısının bu kapsamda değerlendirilmeyeceği kanaati ile davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 06/01/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı İstinaf edilmiş olmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2021 tarih ve 2021/355 Esas 2021/398 Karar sayılı ilamı ile; “TTK’nın 64/3. Maddesinin son cümlesi “Fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken çıkarılan tebliğle belirlenir.” şeklinde olduğu, TTK’nın 82/7. Maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. ” hükmünün düzenlenmiş olduğu, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 19/10/2019 tarih 30923 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 3 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğle; elektronik ortamda tutulan defterlerin, vergi güvenliğini sağlamak ve virüs, siber saldırısı vb. diğer teknolojik ataklara karşı tedbir almak amacıyla ikincil kopyalarının gizliliği ve güvenliği sağlanmış şekilde Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde ya da Başkanlıktan izin alabilen güvenli saklamacı kuruluşlar bünyesinde de saklanması zorunluluğu getirilmiş olduğu, (Bkz. Tebliğ m.4.4.1-e). Öte yandan, aynı tebliğin 7.1. Maddesininde, e-defter tutanların, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini isteyebilecekleri; Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-defter ve berat dosyalarının e-defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verileceği düzenlenmiş olduğu, TTK’nın 82/7. Maddesine uygun şekilde düzenleme yapılan anılan tebliğde e-defter veya beratlarına ait kayıtların bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren 15 gün içinde yetkili mahkemeden zayi belgesi verilmesini istemesi gerektiği belirtilmiş olduğu, TTK’nın 82/7. Maddesinde düzenlenen zayi belgesi verilmesi için başvuru süresi hak düşürücü süre olup bu süre içinde başvuru yapılmasının zorunlu olduğu, somut olayda da, davacının hak düşürücü süresi içerisinde mahkemeye başvuru yapmış olduğu, TTK m.82 düzenlenmesi, anılan Tebliğ hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde elektronik defterlerin siber saldırıya uğraması halini de kapsadığını kabul etmek gerektiği, bu durumda, mahkemece, bahsi geçen Tebliğ’de belirtildiği şekilde elektronik defterlerin yedeklemesi için gereken alt yapının kurulup kurulmadığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan sorularak, davacının e-defterlerinin muhafazası için mevzuatta öngörülen kurallara riayet edip etmediği ve basiretli davranma yükümlülüğü kapsamında gerekli önlemleri alıp almadığı, bir bilişim uzmanı ve mali müşavir bilirkişi görevlendirmek suretiyle araştırılıp, sonucuna göre zayi belgesi verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan mahkememiz kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın mahkememize GÖNDERİLMESİNE” karar verilmiştir.
Mahkememizin 28/04/2021 tarihli tensip zaptı ile; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2021 tarih ve 2021/355 Esas 2021/398 Karar sayılı ilamı doğrultusunda Gelir İdaresi Başkanlığı’na müzekkere yazılarak, davacı tarafın Elektronik Defter Genel Tebliğinde belirtildiği şekilde elektronik defterlerin yedeklenmesi için gereken alt yapının kurulup kurulmadığının sorulması, müzekkereye yanıt verildiğinde İstinaf ilamında belirtilen hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin ara karar tesisine karar verilmiş ve Gelir İdaresi Başkanılığı’ndan gelen yazı cevabı doğrultusunda mahkememizin 28/05/2021 tarihli ara kararı ile dosyanın bilişim uzmanı ve mali müşavir bilirkişiye tevdi ile İstinaf kaldırma kararı uyarınca rapor düzenlenmesinin istenilmesine ilişkin ara karar kurularak dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, SMMM bilirkişi … ve Bilgisayar Mühendisi bilirkişi …. 04/10/2021 tarihli raporlarında özetle; dosya incelenmiş ve ayrıca 30.09.2021 tarihinde davacı tarafın belirttiği adrese gidilerek yerinde inceleme yapılmış olduğunu, yerinde inceleme neticesinde, davacı şirketin Muhasebe işlerinde kullandığı bilgisayara, belirtilen dönemde kötücül amaçlı truva atı yazılımı olan …. virüsü barındıran mail yollandığının görülmüş olduğunu, mevcut mail tanıdık bir mail adresinden gelmesinden dolayı dikkat çekmemiş ve mail içeriğinde belirtilen ekli dosya açılmaya çalışıldığında ise virüsün aktif hale gelmiş olduğunu, bunun neticesinde bilgisayar belleği içerisindeki veriler şifrelenerek ulaşılamaz hale gelmiş ve ayrıca korsanların yazı yollayarak şifrelerin çözülmesi karşılığında şantaja başvurarak, ilgili kurumdan 500$ fidye talep etmiş olduklarını, dosyaların kullanılması için, şifreleme algoritması ve bunun için özel oluşturulan anahtar yazılımına ihtiyaç olduğu tespit edilmiş olduğunu, bu araçlar olmadan dosyaların kullanılamayacağını, ayrıca davacı şirketin ilgili durumu, bilgi işlem sorumlularına bildirmiş ve bu olaydan sonra yedekleme sistemini devreye sokarak hem mevcut zarar görmüş dosyalarını, yedeklenmiş dosyalarla değiştirmiş hem de sistemlerini baştan kurmuş olduğunu, fakat yedekleme sırasında bazı muhasebe dosyalarının zarar gördüğünün belirtilmiş olduğunu sonuç olarak; mevcut tespitler ve incelemeler neticesinde, Davacı Şirketin Muhasebe bilgisayar sistemlerinde bir …. girişiminin olduğu ve bunun sonucunda dosyalarının kullanılamaz/ulaşılamaz durumda olduğunu belirtir, şirketin bu tür kötü durumlara karşı yedekleme sistemi kurduğu ve bunun büyük oranda başarılı çalıştığı görülse de bazı durumlarda dosyaların bozulma ihtimalinin görüldüğünü ve bunun olağan bir durum olduğunu bildirmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde davanın yasal süresi içerisinde açıldığı, davacının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2021 tarih ve 2021/355 Esas 2021/398 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere davacının e-defterlerinin muhafazası için mevzuatta öngörülen önlemleri aldığı, alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere şirketin olağan siber saldırılara karşı yedekleme sistemi kurduğu, bu bakımdan zayi belgesi verilmesi bakımından aranan koşulların oluştuğu, talebin haklı ve yerinde olduğu anlaşılmakla davacı şirketin talebinin kabulü ile talep etmiş olduğu Haziran 2020 dönemine ait e-defter ve onaylı beratlarının zayi olduğunun tespitine dair karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ İLE;
1-Davacı şirketin Haziran 2020 dönemine ait e-defter ve onaylı beratlarının ZAYİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alının 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/10/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸