Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/319 E. 2021/1083 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/319 Esas
KARAR NO : 2021/1083

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası üzerinden … hakkında cari hesap alacağı sebebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı borçlunun, borçlu olmadığını iddia ederek borca ve faize itiraz etmiş ve takibi durdurmuş olduğunu, işbu davaya ve icra takibine konu alacağın likit olup davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, edimini ifa etmeyen davalı borçlunun bilinçli olarak müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasını engellemeye çalışmakta ve ortada likit bir alacak mevcut olmasına karşın icra takibine itiraz etmekte olduğunu, mahkememizce tensip zaptı ile davalı borçlu şirketin 2020 yılına ait BA-BS formlarının Küçükçekmece Vergi Dairesinden celbine ilişkin ara karar tesis edilmesini ve işbu ara kararın yerine getirilmesinin akabinde ön inceleme duruşması beklenmeksizin celse arasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere inceleme günü verilmesini talep ettiklerini, dava konusu icra takibinin, davalı borçlunun haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi sonucunda herhangi bir teminata bağlı olmaksızın durdurulmuş olup müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasının engellenmiş olduğunu beyanla; davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile; itirazın iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde ticari ilişkinin olduğunu beyan etmiş, ancak bu ilişkiye ve cari hesaba ait fatura ve delillerini ibraz etmemiş olduğundan talep edilen alacağın hangi ilişkiye ve hangi kalemlere ait olduğunun dava dilekçesinden anlaşılamamakta olduğunu, HMK md. 194 uyarınca davacının iddiasını somutlaştırmak zorunda olduğunu, ancak bu takdirde davacının talep ettiği miktarın hangi ticari ilişkiye ve alacak kalemlerine dayandığı ve bu kapsamda talep edilen miktarın gerçek olup olmadığının anlaşılabilecek olduğunu, davacının hangi ürünler için talepte bulunduğunu açıkça belirtmeli ve talebine dayanak belgeleri mahkemeye ibraz ederek eğer gerçek bir alacağı mevcut iste ürünleri teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, keza müvekkili firmaya ürün teslimi yapılmamış olup iddia olunduğu gibi bir ticari ilişki ve cari hesap söz konusu olmadığını, her zaman tek tarafları olarak düzenlenebilen faturaların; ticari ilişkinin varlığına ve faturada yer alan ürünlerin gerçekten teslim edildiği anlamına gelmediğini, yerleşik Yargıtay içtihatları ve hayatın olağan akışı içerisinde davacının basiretli bir tacir olarak hareket ederek hangi ürünleri teslim ettiğine ve hangi ürünlere karşılık fatura kestiğine dair müvekkili tarafından tasdiklenmiş teslim tesellüm belgelerinin bulunması gerektiğini davacı yan her ne kadar icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise ortada bir alacak bulunmadığından ve likit bir alacaktan da bu bağlamda söz edilemeyeceğinden işbu talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla; müvekkilinin uğrayacağı tüm zararlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kayıt ve suretiyle davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 6.276,82 TL cari hesap alacağı, 183,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.460,48 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusunun vekili aracılığı ile takibe itiraz ettiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, davacının alacağının bulunması halinde takip öncesi temerrüde düşüp düşmediği, düşmüş ile talep edilebilecek faizin miktarının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 12/07/2021 günü saat 15:00’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi …. 09/10/2021 tarihli raporunda özetle; taraflardan davacı tarafın duruşma salonunda yapılan incelemeye gelmiş ve yerinde inceleme talep etmiş olup davalı tarafın ise incelemeye gelmemiş olduğunu, davacı tarafın Ticari defter ve belgelerinin incelemesi yapılmış olup, 2018 yılı Ticari defterlerinin incelendiğini, defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğunu ve lehinde delil niteliği taşıdığının kanaatine varılmış olduğunu, davacının kayıtlarında davalının takip tarihi itibariyle 6.276,82 TL davacıya borçlu olduğunun tespit edilmiş olduğunu, davacının davalıya yaptığı satışlara ilişkin olarak düzenlediği sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında davalının kaşesinin basılı olduğunun görülmüş olduğunu, davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturalara karşı herhangi bir itirazda bulunduğuna dair dosyada belge bulunmadığını, dosyada mübrez tarafların BA-BS bildirimleri incelenmiş olduğunu, buna göre davacının dava konusu üç adet fatura ile davalıya 5.837,00 TL’lik (KDV Hariç) satış yaptığını beyan etmiş, davalınında üç adet fatura ile davacıdan (KDV Hariç) 5.837,00 TL lik alım (BA) yaptığını bağlı olduğu vergi dairesine bildirimde bulunduğunun tespit edilmiş olduğunu, davacının BS formları incelenmiş ve davacının davalıya düzenlediği faturaların tamamının BS formu ile vergi dairesine bildirmiş olduğunun tespit edilmiş olduğunu, dava konusu yapılan alışverişe ilişkin herhangi bir sözleşme dosyada bulunmadığını, ancak faturalara bakıldığında fatura üzerinde “Ödeme Koşulu:30 GÜNLÜK” ibaresinin yazılı olduğunun görülmekte olduğunu, dolayısıyla fatura tarihinden itibaren 30 gün sonunda ödeme yapılmadığından temerrüd başlamış olacağı kanaatine varılmış olup, faiz başlangıç tarihinin de fatura tarihini takip eden 30 gün sonrası olacağı kanaatine varılmış ve hesaplamanın o yönde yapılmış olduğunu, davacının takipte 183,66 TL faiz talep etmiş olup, talep edebileceği faiz tutarının129,24 TL olarak hesaplanmış olduğunu neticeten; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının 6.276,82 TL asıl alacak ve 129,24 TL işlemiş faiz olduğunun tespit edilmiş olduğunu bildirmiştir.
Davalı şirket usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olup ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, davacının kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 6.276,82 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın defter ve belge ibraz etmeyerek HMK m. 222/3 hükmü gereği davacı tarafın defterlerinde yer alan kayıtları kabul etmiş sayılması gerekeceği, tarafların BA-BS bildirimlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, böylelikle icra takibine konu edilen fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacağın davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter, kayıtları ve BA-BS formları ile ispatlandığı, davalı tarafça ödeme yapıldığının ispat edilmediği anlaşılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 6.276,82 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 6.276,82 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden ‭1.255,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 428,77 TL harçtan peşin alınan 107,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 321,57 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 166,50 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta 738,50 TL olmak üzere toplam 905,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸