Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/317 E. 2022/158 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/317 Esas
KARAR NO : 2022/158

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olduğunu, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan, 17/05/2016 tarihli 935,37 TL, 14/06/2016 tarihli 43,27 TL, 20/06/2016 tarihli 129,89 TL, 28/06/2016 tarihli 403,73 TL, 11/07/2016 tarihli 51,95 TL, 11/07/2016 tarihli 195,55 TL, 19/07/2016 tarihli 59,41 TL, 31/07/2016 tarihli 237,45 TL ve 30/09/2016 tarihli 133,00 TL bedelli fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı tarafın işbu faturalara bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine itiraz ederek borcu olmadığından bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu beyanla takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu itiraza uğrayan 2.270,48 TL alacaklarından dolayı ilgili borca, faiz ve ferilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, bu nedenle reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu hususun müvekkili şirket defterleri incelendiğinde de açıkça görülebileceğini, taraflar arasında mevcut süregelen ticari ilişki bağlamında davacı tarafça 17/05/2016 tarihinde 2.117,82 TL bedelli fatura keşide edildiğini, ancak 2.117,82 TL tutarındaki faturada yalnızca 61,20 TL kısmının müvekkili şirketin gönderisi olduğunu, kalan 2.056,62 TL kısmın ise müvekkili şirketle alakası olmadığını, davacı taraf yetkilisi ile görüşülerek iade faturası kesilmesine karar verildiğini ve 18/05/2016 tarihinde iade faturasının e-fatura olarak düzenlendiğini, iade faturasından sonra kalan bakiyenin 311,44 TL olduğunu ve müvekkili şirket tarafından davacı tarafa ödenerek borcun kapatıldığını, ancak tahminlerine göre davacı tarafça, 18/05/2016 tarihinde usulüne uygun olarak kesilen iade faturasının defterlerine işlenmediğinden ötürü sonraki fatura ödemelerinin 17/05/2016 tarihli iade edilen fatura bedeline sayıldığını ve işbu davaya konu borç ilişkisinin hatalı olarak davalı defterlerinde oluştuğunu beyanla huzurdaki davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması sebebiyle süre yönünden reddine, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmaması dolayısıyla davanın esastan reddine, davacı taraf hakkında asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine karar verildi.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 2.270,47 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2016 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, davalı yandan 28/10/2016 takip tarihi itibariyle toplam 2.189,62 TL cari hesap bakiyesi alacağının bulunduğunu, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, davacı yana 28/10/2016 takip tarihi itibariyle 133,00 TL cari hesap bakiye borcunun bulunduğunu, davacı tarafından davalı …. firmasına füzenlenen 17/05/2016 tarihli …. no’lu 2.117,82 TL’lik temel e-faturanın 2.056,62 TL kısmının, davalı tarafın dışındaki yurt dışı firmalar arasında yapılmış gönderilere ait olduğunu, davalı tarafından davacı yana işbu tutarın iade olarak fatura edildiğini, davacı tarafından işbu iade faturasının temel fatura olduğu için e-fatura sisteminden otomatik olarak kabul edildiğini, ancak bu faturaya süresinde tekrar iade faturası veya noter aracılığı ile davalı yana iade edildiğine dair bir belgeye inceleme sırasında ve dosya içeriğinde rastlanmadığını, davacı yanın, davalı yan tarafından düzenlenen 18/05/2016 tarihli …. no’lu 2.056,62 TL’lik temel e-faturayı ticari defterlerine alması gerektiğini, bu nedenlerle davacı alacağının icra takip tarihi olan 28/10/2016 tarihi itibariyle 133,00 TL ( noter masrafı) olarak değerlendirildiğini, bu tutarın, davalı tarafından süresinden sonra icra takip tarihinden sonra davacı yana temel iade e-faturası olarak düzenlenmiş olduğunu, davacı tarafından davalı yana noter aracılığı ile 23/09/2016 tarihinde ihtarname düzenlenmiş olduğunu, davalı tarafın davacı yana iade etmiş olduğu 2.056,62 TL dışındaki 1.142,07 TL borcunu tebligat davalının eline ulaşmadan davacı yana ödenmiş olduğunu, kalan tutar ( iade faturası tutarı) için davalı tarafından ihtarnameye cevap verildiğine dair bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmadığını, takdirin Mahkemeye ait olduğunu, davacı yan lehine karar alınması durumunda davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 28/10/2016 tarihinden itibaren asıl alacağına, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi avans faizi talep edebileceğini bildirmiştir.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas ….Karar sayılı 17/06/2016 tarihinde kesinleşen kararına göre davacı …. Tekstil San. ve Tic. AŞ tarafından açılan iflasın ertelenmesi talepli davada davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davacı şirketin iflasının karar tarihi olan 25/02/2016 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, bununla birlikte kararda davacı şirket hakkında İ..İ.K.nun 179/b maddesi gereğince İ.İ.K.nun 206.maddesinin 1. sırasında yazılı alacaklar hariç olmak üzere, 6183 sayılı kanun uyarınca yapılacak takiplerde dahil olmak üzere yapılan ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir uygulamalarının yapılan ve yapılacak icra takiplerinin davacı şirketin borç altına girmesini sağlayacak çek keşide etmesinin ve senet vermesinin durdurulmasına, banka teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesine de karar verildiği, davaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında ise takibin 28/10/2016 tarihinde yani davalı şirketin iflasının 1 yıl süreyle ertelendiği süre içerisinde başlatıldığı yani Mahkemece verilen tedbirlere aykırı olarak davalı şirketin iflas erteleme süreci içerisinde takip başlatıldığı anlaşılmakla usulüne uygun bir takip bulunmadığından açılan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
USULÜNE UYGUN TAKİP BULUNMADIĞINDAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 7/2 maddesi gereğince takdir olunan 2.270,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin geçerli bir mazeret bildirmeksizin arabuluculuk görüşmelerine katılmaması sebebiyle davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır