Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/297 E. 2021/660 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/297 Esas
KARAR NO : 2021/660

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 5 adet … model … marka çekici almak istediğini ve söz konusu çekicileri de davalı … AŞ’den otomotiv kredisi kullanarak almaya karar verdiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında 19.04.2018 tarihinde 18011800 numaralı “Otomotiv ve Otomotiv Ürünleri Kredisi ve Rehin Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeyi ekte sunduklarını, bu sözleşmeye istinaden davalı şirket tarafından müvekkili şirkete kredi kullandırıldığını, müvekkili şirketin de kredi taksitlerini bir süre ödedikten sonra kalan miktarın tamamını ödemek suretiyle kredinin tamamını vadesinden önce kapatmak istediğini, müvekkili şirketin krediyi erken kapatmak istediği 2020 yılı Mart ayında çekilen kredinin 26 aylık geri ödemesi bulunduğunu, kalan 26 ayın kredi anaparasının 1.145,834,38 TL olduğunu, davalı şirketin, müvekkili şirketten 1.320,375 TL kapatma rakamı talep ettiğini buna göre davalı şirketin erken kapatma bedeli adı altında fazladan 174,540,62 TL para talep ettiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmede erken kapatma bedeline ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, ancak buna ilişkin bir hüküm bulunsa dahi emsal erken kapama komisyonlarının ortalamasından daha fazlasının tahsilinin mümkün bulunmadığını, dava konusu kredi sözleşmesi incelendiğinde kalan anaparanın %15’den fazlasının erken kapatma bedeli olarak tahsil edildiğinin görüldüğünü, davalı şirket tarafından müvekkilli şirketten alınabilecek en fazla erken kapama komisyonunun 38.958,36 TL olduğunu, tahsil edilenin ise 174.540,62 TL olduğunu, dolayısıyla sektörel ortalamaya göre tahsil edilse bile 135.582,26 TL fazla tahsil edildiğini beyanla açılan davanın kabulü ile davalı şirket tarafından müvekkili şirketten haksız olarak tahsil edilen ve bu haksız tahsilat neticesinde davalı şirketin sebepsiz zenginleştiği miktarın şimdilik 20.000,00 TL’sinin 03.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Taraflarca HMK md. 17 anlamında bir yetki sözleşmesi imzalandığından davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, somut olayda kredi sözleşmesi ve geri ödeme planında erken ödemeye ilişkin komisyon ücret oranının belirlenmiş olduğunu, bahsi geçen oranın emsal banka komisyonlarına göre daha düşük olduğunu, ilgili oranın hukuka ve sözleşmeye uygun olduğunu beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, erken kapatma bedeli adı altında fazladan ödendiği iddia olunan 20.000,00 TL’nin tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen Otomotiv ve Otomotiv Ürünleri Kredisi ile Rehin Sözleşmesinin ”yetkili mahkeme ve icra daireleri” başlıklı 23. maddesinde sözleşmeden doğacak her türlü ihtilafın çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde sözleşmenin işbu maddesine dayalı olarak davanın yetkisiz Mahkemede açıldığı, yetkili Mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğu belirtilerek yetki itirazında bulunulduğu görülmüştür.
HMK 17. maddesinin “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü ihtiva ettiği, HMK 18. maddesinde ise kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarının düzenlendiği, buna göre ise yetki sözleşmesinin kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamayacağı anlaşılmakla bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde kesin yetkiye ilişkin bir durumun bulunmaması sebebiyle tacir olan taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, davalı vekili tarafından davanın yetkisiz Mahkemede açıldığı ve İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilerek yetki itirazında bulunulduğu dikkate alındığında uyuşmazlığın Otomotiv ve Otomotiv Ürünleri Kredisi ile Rehin Sözleşmesinin ”yetkili mahkeme ve icra daireleri” başlıklı 23. maddesinde sözleşmeden doğacak her türlü ihtilafın çözümünde yetkili kılınan İstanbul Mahkemelerinde görülüp çözümlendirilmesi gerektiğinden Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle davanın yetki yönünden usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın yetki yönünden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
1-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-HMK 20 maddesi gereğince verilen kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememiz başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun kararın tebliği ile ihtar edilmiş sayılmasına,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 02/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır