Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/285 E. 2021/538 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/285
KARAR NO : 2021/538

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 08/06/2021
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, 29/12/2020 tarihli 2019 yılı olağan genel kurul toplantısında 9.ve 10.maddelere ilişkin sözleşme tadili yapılarak şirket yönetiminin teşkili ve seçimi konusunda, sadece B grubu pay sahiplerine imtiyaz tanınması, A grubu paylarının bu haktan mahrum bırakılmasına dair kararın oyçokluğu ile geçtiğini, karara karşı olumsuz oy kullanılarak muhalefet şerhinin tutanağa geçtiğini, alınan bu kararın TTK’nun 357.maddesinde düzenlenen eşit işlem ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, B gurubu pay sahiplerinin yönetimi teşkil edeceğini A grubu pay sahiplerinin haklarının ihlal edileceğini, değiştirilen 9.madde hükmüne göre B gurubu üyelerinden hiçbirinin B grubu pay sahiplerinin talebi ve onayı olmadan değiştirilemeyeceği, azledilemeyeceği, çıkarılamayacağını, yönetim kurulu üyelerinin kanun önünde eşit olması şartları doğduğunda azli ve çıkarılması mümkün olması lazım iken böyle durumlarda B grubu hissedarların onayının değiştirilen madde ile şart koşulmasının kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, iptali ve butlanı istenen kararın TTK’nun 359.maddesinde yer alan yönetim seçimine dair genel kurulda seçim hakkını zedeler nitelikte olduğunu, TTK’nun 447/a maddesinde yer alan pay sahibinin kanundan doğan vazgeçilmez nitelikteki haklarını sınırlandıran ve ortadan kaldıran mahiyette olması nedeniyle iptal ve butlanının gerektiğini belirterek davanın kabulü ile davalı şirketin 29/12/2020 tarihli 2019 yılı olağan genel kurulunda 6 no’lu gündem maddesi ile alınan esas sözleşmenin 9. Ve 10.maddelerinin tadil metnine dair kararının ve 6 no’lu gündem maddesinin butlan veya iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 2017 yılından beri sistematik olarak genel kurul kararlarının iptali davası açtığını, davacının A gurubu değil, B grubu pay sahibi olduğunu, kararın A grubu hisse sahiplerinin tamamının olumlu oyu ile alındığını, olumsuz oy veren tek kişinin B gurubu pay sahibi olan davacı olduğunu, dava konusu edilen esas sözleşme değişikliğinin hem esas sözleşmenin gereği hem de pay sahipleri arasındaki sözleşmelere istinaden yapılmış şekli bir değişiklik olduğunu, A grubu pay sahiplerinin oranının % 10’un altına düşmesi neticesinde bunun gereği olarak esas sözleşmede değişiklik yapıldığını, davacının müvekkili şirketi baskı altında tutmak amacıyla dava hakkının kötüye kullandığını, davacının iddiasını haklı gösterir bir neden ortaya konmadığını, davanın dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davacının ihlal edilmiş hakkı bulunmadığından davanın da hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, dava konusu edilen genel kurul kararının usul ve esaslara uygun olarak alınarak tescil ve ilan edildiğini, davacının TTK 448/3 gereğince teminat göstermesinin gerektiğini, HMK m,329 gereğince davacıya disiplin para cezası verilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, TTK m.445 maddesinde düzenlenen genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup uyuşmazlığın davalı şirketin 29/12/2020 tarihli 2019 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 6 no’lu kararının kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı, butlan ya da iptalinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı ile şirkete ait 29/12/2020 tarihli Genel Kurula ait toplantı tutanağı, hazirun cetveli, varsa davacılara ait muhalefet şerhleri, davete ve gündeme ilişkin belgeler ile diğer tüm belgeler celp ve tetkik olunmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 447 Maddesinde, genel kurulun, özellikle; Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararların kararlarının batıl olduğu hüküm altına alınmıştır.
İptal davasından farklı olarak genel kurul kararlarının butlanı TTK’nın 447’nci maddesinde düzenlenmiş ve herhangi bir süre ile sınırlandırılmamıştır.Genel kurul kararlarının butlanı tespiti istem kural olarak herhangi bir süreye tabi değilse de bu hak hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmayacak şekilde dürüstlük kuralı çerçevesinde kullanılmaldır. Ögretide ve Yargıtay uygulamalarında bu hususun ileri sürülmesi bir kararın uygulanmasını ve bu uygulamanın sonuçlarına yıllarca itiraz etmeden rıza ve tahammül gösterilip de sonradan butlanın ileri sürülmesi ve bir kimsenin kararlarının butlanı eskiden beri bilmesine rağmen buna menfaati icabı ses çıkarmayıp da ancak hesaplamayadığı sonuçlarını gördükten sonra kararın butlanı tespiti dava etmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde sayılmıştır.
TTK’nun 452 maddesi gereğince “Genel kurul, aksine sözleşmede hüküm bulunmadığı takdirde kanunda öngörülen şartlara uyarak ve müktesep , vazgeçilmez haklar gözetilerek esas sözleşmenin bütün hükümlerini değiştirebilir, müktesep ve vazgeçilmez haklar saklıdır” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK’nun 421 maddesinde, kanunda veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararların, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınacağı düzenlenmiştir. Kural olarak şirketlerde esas sözleşme değişikliğine ilişkin kararlarda oy çokluğu ilkesi geçerlidir. Ağırlaştırılmış nisap öngörülen haller kanunda açıkça düzenlenmiş olup,esas sözleşme hükümleri ile kanunda öngörülen ağırlaştırılmış nisap azaltılamayacak ise de bu nisabın artırılmasını yasaklayan emredici bir düzenleme de bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı yan 29/12/2020 tarihli 2019 yılı olağan genel kurulunda 6 no’lu gündem maddesi ile alınan esas sözleşmenin 9. ve 10.maddelerinin tadil metnine dair kararının ve 6 no’lu gündem maddesinin butlan veya iptaline karar verilmesini talep etmiş olup, 6.madde ile şirket esas sözleşmesinin 9. Ve 10.maddesinin tadil metni uyarınca değiştirilmesine karar verilmiştir. İptali talep edilen madde, davacının 1303 TL’lik payın olumsuz oyuna karşılık 35.790,338 TL’lik olumlu oy ile kabul edilmiştir. Davacı tarafça karar alındıktan sonra usulüne uygun olarak muhalefet şerhi konulmuş, dava yasal 3 aylık süresi içerisinde açılmıştır. İptali talep edilen 6.madde ile şirket esas sözleşmesinin 9. Ve 10.maddelerinin tadil metni uyarınca değiştirilmesine karar verilmiş olup, 9.maddenin sözleşme tadili öncesinde yönetim kurulu üyelerinden birinin A grubu üyeler, dördünün B grubu üyeler tarafından gösterilecekler arasından seçileceği, A grubu pay sahiplerinin oranının yüzde 10 altına düşmesi durumunda ise B grubu pay sahiplerinin tüm yönetim kurulu üyelerini atama hakkının olacağının düzenleme altına alındığı, 6.madde ile şirket esas sözleşmesinin 9 ve 10.maddelerinin tadil metni uyarınca değiştirildiği, değişikliğin esas sözleşme ile uyumlu olduğu gibi kanuna, esas sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırılığın bulunmadığı, butlan halini gerektirir bir hususun bulunmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 02/06/2021

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı