Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/271 E. 2022/821 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/271 Esas
KARAR NO : 2022/821

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2022

Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin araç satış ve kiralama işi yaptığını, davalı …’ın 26 Eylül 2018 tarihinde müvekkili şirketten araç kiraladığını, davaya konu olan aracın müvekkili şirket tarafından … San. A.Ş ‘den finansal kiralama ile alındığını, bu durumda aracın mülkiyetinin … San. A.Ş.’ ne ait olduğunu, söz konusu kiralama nedeniyle aracın kullanımı davalı …’ın kullanımına tahsis edildiğini, davalının belirtilen tarihler arasında aracı kullandığını ve aracı teslim ettiğini, müvekkili şirketin kiralama sözleşmesi uyarınca üstüne düşen bütün edimleri yerine getirmiş ve sözleşmenin ifasında bir kusuru bulunmadığını, davalı …’ın kiralama dönemi içinde aracı kullandığı dönemde yine diğer davalı … Madencilik İnşaat San Tic A.Ş. ‘ ne ait benzinlikten araca akaryakıt almak istediğini, davalı şirket çalışanları tarafından araca dizel yakıt konulması gerekirken hata sonucu benzin konulduğunu, bu durumun açılan tespit davasında İstanbul Anadolu …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasında verdiği kararla sabit hale geldiğini, … San. A.Ş. tarafından onarımı yapılan aracın bakım giderlerinin müvekkili şirkete rücu edilmiş olup davacı şirketin bu hasardan doğan bedeli … San. A.Ş ‘ ne ödediğini, bu yapılan ödemenin davalı taraflara rücu edilmesi gerekliliğinin hasıl olduğunu, davalı tarafların ortaya çıkardığı hasar dolayısıyla taraflara tebliğ edilen ve tespit davasıyla kusurlarının kesinleştiği ve gönderilen ihtarlara rağmen ödemelerini yerine getirmemesinden dolayı davalılar aleyhinde taraflarınca İstanbul …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından bu takibe itiraz edildiğini, yaptıkları itirazlarının yerinde olmadığını, davalı şirket ve davalı şahıs arasında … plakalı araca yanlış benzin konulması sonucunda oluşan hasar bedelinin davalılara rücu edilmesi amacıyla yapılan ve bu nedenle doğan diğer hak ve alacaklara yönelik olarak düzenlenen faturalara dayalı olarak davacı müvekkili şirketçe 8.064,05 TL hasar bedelinin rücusunun yıllık %9 faiz, takip tarihinden itibaren icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte ödenmesi talepli başlatılan ilamsız icra takibine karşı davalıların borcun tamamına yapılan itirazın iptali ile takibin durdurulmasına, %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan alınıp müvekkil şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, söz konusu davaya konu olayın iddia edildiği üzere şahsın aldığı bir hizmetle alakalı olarak gerçekleştiğini, buna göre 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olayda hizmeti aldığını iddia eden şahısın tüketici konumunda olduğunu, düzenlenen hükümlerin ve emsal Yargıtay kararlarının göz önüne alınarak yargılamanın bu mahkemede değil Tüketici Mahkemesinde Görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkeme davalının yerleşim yerinde veya haksız fiilin işlendiğinin iddia edildiği, iddia edilen zararın meydana geldiği yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerektiğini, dosyanın müvekkili şirketin merkezinin bağlı olduğu adliye olan Bakırköy mahkemelerinde açılması gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını,davacı şirketin işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmayacağını, taraf ehliyetinin eksik kalacağını, davacı şirketin bu olayın müvekkili şirketin akaryakıt istasyonunda gerçekleştiğine ilişkin herhangi bir delil sunamadığını, söz konusu arızanın müvekkilinin şirketin akaryakıt istasyonundan kaynaklı olduğunu kanıtlayacak nitelikte olmadığını, akaryakıt istasyonunda daima müşterilerin talebidoğrultusunda işlem yapıldığını, kişinin ortaya çıkmasını engelleyebileceği zararların tazminini istemesinin çelişkili olduğunu, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, herhangi bir delille desteklenip ispatlanmayan vakıalarla dolu bu kötü niyetli olarak açılmış davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası, İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik iş sayılı tespit dosyası, faturalar ve ödeme dekontları ile diğer bilgi ve belgeler dosyaya celp edilmiş, taraf delilleri toplanmıştır.
Mahkememiz dosyasının ilk olarak İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı numarasıyla açıldığı, açılan davada davalı … bakımından açılan dava tefrik edilerek davalı … bakımından görevsizlik kararı verildiği, iş bu dosyada yargılamaya davalı … San Tic A.Ş. yönünden devam edildiği, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/01/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı ile davalı … San Tic AŞ bakımından Mahkememizin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın Mahkememize tevzii edilerek yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedildiği anlaşıldı.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu … Madencilik İnşaat San Tic AŞ ile … aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, takip miktarının 8.064,05 TL olduğu, takip dayanağının “… plakalı aracı yanlış akaryakıt konulmasından kaynaklanan hasar bedeli” olduğu, süresi içerisinde davalı şirket tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Somut olayda davacının talebinin incelenmesinde taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; davacı tarafından dava dışı … San. AŞ’den finansal kiralamam yoluyla kiralanan ve davacının kiralık olarak işlettiği …. plakalı aracın …’a kiralanmasından sonra araca dizel yerine benzin konulması neticesinde aracın arızalanması üzerine oluşan ve davacı tarafından dava dışı … San. AŞ’ye ödenen hasar ve onarım bedeline ilişkin alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkememizce davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davacının, davalıdan talepte bulunup bulunamayacağı, bu sebeple davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar beyan ve itirazlarının incelenmesinde; dava dışı … tarafından 26/09/2028 tarihinde 26/09/2018 ile 30/09/2018 tarihleri arasında davacı şirketten … plakalı aracın kiralandığı ve bu aracın kullanımı sırasında dava dışı …’ın davalı şirkete ait benzin istasyonundan akaryakıt satın aldığı hususunda hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Resmi Gazetede yayınlanan tebliğine göre; “Yakıt depolama amacıyla kullanılan her yükleme ve boşaltma bağlantı ucu, ucun hangi yakıt için kullanıldığını gösterecek şekilde renk ve sembollerle işaretlenmeli, ayrıca her yakıtın adı açıkça yazılmalıdır. Motorin için siyah, süper benzin için kırmızı, normal benzin için sarı ve kurşunsuz benzin için yeşil renk kullanılmalıdır.” şeklindedir.
Buna göre akaryakıt satışı yapan davalı firmanın ve yanında çalıştırdığı personellerin tüm bu renk ve sembolleri bilmesi gerektiğinden akaryakıt dolumu esnasında yapılan hatalı dolumdan davalı tarafın sorumluluğunun bulunduğu sabittir. Davalı şirketin yanında çalıştırmış olduğu çalışan dolum esnasında dolumu gereken akaryakıt türüne dikkat etmemiş, hatalı bağlantı ile davacı şirketin maliki olduğu araca dizel yakıt yerine benzin dolumu yapmış ve dava konusu zararın oluşmasına neden olmuştur.
Mahkememiz dosyası davacı tarafından, davalı şirketin yanlış akaryakıt dolumu nedeniyle sebep olduğunu iddia ettiği zararın, tespit dosyası ve faturalarda belirtilen bedeller ve piyasa rayiçleri ile uyumlu olup olmadığının tespiti amacıyla Makine Mühendisi bilirkişisine tevdi edilmiş olup, alınan 19/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu aracın yakıt deposuna mazot yerine benzin konulması olayında; İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda yapılan tespit, değerlendirme ve hesaplamalara göre belirlenen KDV Dahil 8.063,88 TL hasar bedelinin kadri muaf olduğu görüş kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacı şirket tarafından araç kiralama sözleşmesi kapsamında dava dışı …’a kiralanan … plakalı aracın dava dışı …’ın uhdesinde olduğu sırada, … tarafından davalı şirketten akaryakıt alışverişi yapıldığı, bu alışveriş esnasında araca dizel türünde akaryakıt dolumu yapılması gerekirken davalı şirketin ihmali ve hatalı eylemi ile benzin dolumu yapıldığı, bu hususunda değişik iş tespit dosyasında yapılan incelemeler ve dava dışı …’ın beyanları ile sabit olduğu, bu hatalı dolum nedeniyle davacı şirketin maliki olduğu araçta 8.063,88 TL zarar meydana geldiği, bu zararın olay şartlarıyla ve piyasa rayiçleri ile uyumlu olduğu, meydana gelen bu zarardan davalı şirketin ihmali davranışı nedeniyle sorumlu olduğu kanaatine varıldığından, davanın kabulüne ve davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlu tarafından fatura ve tespit dosyası ile alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptali ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 8.064,05 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden takibin devamına,
-Alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen, 1.612,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 550,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 97,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 453,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 97,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 413,25 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 1.267,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 8.064,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 1.320,00 TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı şirketten tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır