Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/254 E. 2022/530 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/254 Esas
KARAR NO : 2022/530

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN 2021/815 ESAS 2021/889 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasındaki hizmet görme sebebiyle müvekkili şirketin davalıdan alacağı bulunduğunu, bu alacak sebebiyle müvekkili şirketçe, davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, ancak davalının işbu icra dosyasına haksız biçimde itiraz etmiş ve takibin durmuş olduğunu, bu itiraz üzerine zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş, ancak görüşmelerde anlaşma sağlanamamış olduğunu, müvekkili şirketin tacir olduğunu, verdiği hizmetin, ticari faaliyetinin konusu olduğunu, davalı gayrimenkul yönetiminin de ticari alanları yönetmekte olduğunu, bu nedenle iş bu davada mahkememizin görevli olduğunu, ayrıca alacaklının yerleşim yeri itibariyle, iş bu davada mahkememizin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin, site yönetim, teknik işletme, güvenlik, temizlik, bakım ve onarım gibi hizmetleri vermiş olduğunu, buna karşılık olarak davalının, ödemesi gereken meblağları ödememiş olduğunu beyanla; fazlaya dair hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, şimdilik davalı borçlunun itirazının iptali ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı icra takibi dosyasının 116.456,19- TL asıl alacak bakımından kaldığı yerden, ticari faiz işletilerek devamına, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmamış olduğunu, davacı firmanın bir yapı yönetim firması olup, müvekkilinin bu şirketten hizmet alan tüketici konumunda olduğunu, bu nedenlerle işbu davada görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemeleri olup görev yönünden davanın reddi gerektiğini, davacı firma tarafından icra takibine konu edilerek itirazları üzerine açılan işbu davada, bir kısım bakım ve hizmet bedeline ait fatura ve açık hesap ekstresine dayanmakta olduğunu, bu faturaların tarihlerinin 2016 yılına kadar dayanmakta olup, esasen davacı tarafından verilmeyen bir hizmete karşılık düzenlenmiş faturalar olup, bu nedenle 2016 yılından bu yana her hangi bir talepte bulunulmamış olduğunu, söz konusu faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edilerek iade edilmiş olduğunu, diğer taraftan davalının cari hesap ekstresinde görülen faturaların bir kısmının vade farkı faturası olduğunun görülmekte olup, bu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediği gibi, taraflar arasındaki sözleşme gereğince vade farkı faturası kesilmesinin de mümkün olmadığını, taraflar arasında yazılı olarak vade farkı faturası düzenlenebileceğine dair bir sözleşme ve bu hususta geçmiş dönemde bir uygulama bulunmadığını, bu bakımdan tüm alacağa yönelik itirazlarının yanı sıra vade farkı faturasından kaynaklanan alacak iddiasına da ayrıca itiraz ediyor olduklarını, nitekim davacının bu talebinden dava aşamasında feragat etmiş olduğunu, davacı tarafın mal ve hizmet karşılığı düzenlendiğini iddia ettiği faturalara dayalı açık hesap alacağına dayanak faturaların düzenlendiği dönemde, müvekkili siteye yapı yönetimi hizmetinin … Yapı Yönetim ve İşletim Hizmetleri Anonim Şirketi ve daha sonra … Yapı Yönetim İşletim ve Danışmanlık Anonim Şirketi tarafından verilmekte olduğunu, esasen bu şirketler ile davacı şirketin aynı şahıslara ait olduğunu, daha sonra müvekkilinin site yönetim hizmetleri konusunda, yine davacı şirket ve diğer şirket ile grup şirketi olan … Yapı Yönetim İşletim ve Danışmanlık Anonim Şirketi ile anlaşmış ancak bu şirketin site yönetimince yaptığı usulsüzlükler nedeniyle sözleşmesinin feshedilmiş olduğunu, bu fesih sonrasında davacı şirketin ve diğer şirketin esasen üzerinde mutabık kalınan cari hesap bakiyelerini gerçek bir alacakmış gibi talep etme yoluna gitmiş olduğunu, davacı şirket ile 2019 yılında yapılan hesap mutabakatları ile açık/cari hesap borcu bulunmadığı hususunu davacı tarafın kaşe ve imzası ile beyan etmiş olduğunu, ve matabakat sağlanarak hesabın kapatılmış olduğunu beyanla; öncelikle görev itirazlarının değerlendirilerek görev nedeniyle davanın reddine, davacının müvekkili nezdinde bir hak ve alacağının olmaması nedeniyle davanın reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı tarafın aralarındaki ticari ilişki gereği bulunan alacağına ilişkin olarak Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı icra takibi açıldığını, davalı tarafça işbu takibe itiraz edilmesi üzerine Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile derdest olan kısmi itirazın iptali davası açıldığını, işbu davada da müvekkili şirketin daha önce talep ettiği, asıl alacakların doğumu tarihlerinden Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı icra takibine kadar olan işlemiş alacağın tespiti ve tahsili amacıyla işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını, davalar arasında bağlantı bulunduğun9dan, işbu dosyada talep ettikleri alacağın diğer dosya konusu asıl alacağın faizi olması dolayısıyla işbu dosyanın Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası bilirkişi incelemesi aşamasında olduğundan usul ekonomisi ilkesi doğrultusunda ivedilikle dosyaların birleştirilerek dava konusu alacakların birlikte incelemesi gerektiğini, iş bu davanın ivedilikle Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkili şirketin davalı taraf ile arasındaki ticari ilişki sebebiyle bulunan alacağının ödenmemesi dolayısıyla oluşan 60.769,58 TL ticari faiz alacağının tespiti ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmamış olduğunu, davacı firmanın bir yapı yönetim firması olup, müvekkilinin bu şirketten hizmet alan tüketici konumunda olduğunu, bu nedenlerle işbu davada görevli mahkeme Bakırköy Tüketici Mahkemeleri olup görev yönünden davanın reddi gerektiğini, davacı firmanın açılan işbu davada, bir kısım bakım ve hizmet bedeline ait fatura ve açık hesap ekstresine dayanmakta olduğunu, bu faturaların tarihleri 2016 yılına kadar dayanmakta olup, esasen davacı tarafından verilmeyen bir hizmete karşılık düzenlenmiş faturalar olup, bu nedenle 2016 yılından bu yana her hangi bir talepte bulunulmamış olduğunu, davalının ticari faizi talep ettiği bu faturalar müvekkili şirkete tebliğ edilmediği gibi müvekkilinin bu faiz talebi yönünden temerrüde düşürülmemiş olduğunu, ayrıca davacının dava dilekçesinin ekinde sunduğu faiz hesabını gösterir belgede 28/02/2017 tarihli faturanın yine davacının sunduğu cari hesap ekstresinde dahi gösterilmemiş olup bu faturanın da müvekkiline tebliğ edilmemiş olduğunu, temerrüde düşmeyen müvekkiline karşı açılan iş bu davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın mal ve hizmet karşılığı düzenlendiğini iddia ettiği faturalara dayalı açık hesap alacağına dayanak faturaların düzenlendiği dönemde, müvekkili siteye yapı yönetimi hizmetinin ….. Yapı Yönetim ve İşletim Hizmetleri Anonim Şirketi ve daha sonra ….. Yapı Yönetim İşletim ve Danışmanlık Anonim Şirketi tarafından verilmekte olduğunu, esasen bu şirketler ile davacı şirketin aynı şahıslara ait olduğunu, daha sonra müvekkilinin site yönetim hizmetleri konusunda, yine davacı şirket ve diğer şirket ile grup şirketi olan ….. Yapı Yönetim İşletim ve Danışmanlık Anonim Şirketi ile anlaşmış, ancak bu şirketin site yönetimince yaptığı usulsüzlükler nedeniyle sözleşmesinin feshedilmiş olduğunu, bu fesih sonrasında davacı şirket ve diğer şirketin esasen üzerinde mutabık kalınan cari hesap bakiyelerini gerçek bir alacakmış gibi talep etme yoluna gitmiş olduklarını, davacı tarafın üzerine düşen hizmet görevini yerine getirmemiş ve müvekkili site yönetimini zarara ğratmış olup yerine getirilmeyen bu hizmetler yönünden usulsüz olarak fatura düzenlemiş olduğunu, bu faturalarda belirtilen hizmetin verildiğine ilişkin ispat yükünün de davacıda olduğunu, davacı şirket ile 2019 yılında yapılan hesap mutabakatları ile açık/cari hesap borcu bulunmadığı hususunu davacı tarafın kaşe ve imzası ile beyan etmiş olduğunu, davacının davasının dayanağı olan faturalar, müvekkiline verilmeyen bir hizmet karşılığında düzenlenmiş olup, faturalara itiraz edilerek iade edilmiş, 2019 yılında da açık hesap borcu bulunmadığı yönünde yazılı mutabakat sağlanarak hesabın kapatılmış olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını beyanla; öncelikle görev itirazlarının değerlendirilerek görev nedeniyle davanın reddine, davacının müvekkili nezdinde bir hak ve alacağının olmaması nedeniyle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, itirazın iptali davası olup, uyuşmazlık davacı tarafından, davalı yönetime yapı yönetim hizmeti verilip verilmediği, verilmiş olması halinde davacının, davalı taraftan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı bulunduğunun tespiti halinde miktarı hususlarına ilişkindir
Birleşen dava ise Mahkememizin asıl davasına konu edilen 116.456,19 TL asıl alacağın vadesinden icra takip dosyasının açıldığı tarihe kadar işlemiş olduğu iddia edilen 60.769,58 TL’nin tahsiline ilişkin olup, uyuşmazlık davacı tarafın talep edebileceği işlemiş faiz miktarı bulunup bulunmadığı, bulunması halinde talep edilebilecek işlemiş faizin miktarı hususlarına ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 205.425,78 TL açık hesap alacağı, 8.976,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 214.402,61 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlunun vekili aracılığıyla takibe itiraz ettiği ve takibin durmuş olduğu anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, esas ve birleşen dosyada davacı tarafından davalı yönetime yapı yönetim hizmeti verilip verilmediği, verilmiş olması halinde davacı davalı taraftan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağın bulunması halinde takip tarihi ile alacağın vadesi arasında davacı tarafın talep edebileceği işlemiş faiz miktarı bulunup bulunmadığı, bulunması halinde asıl alacağı ve talep edilebilecek işlemiş faizin miktarı hususlarında olduğunun tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 03/01/2022 günü saat 15:00’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi … 09/04/2022 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın Ticari defter ve belgelerinin incelemesi yapılmış olup, incelenen defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğunu ve ticari defterlerin davacı lehine delil niteliği taşıdığı kanaatine varılmış olduğunu, davalının incelemeye sunulan 2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait defterlerinin tasdik bilgilerinin incelenmiş olduğunu, 2016 yılında açılış tasdikini yaptırmış olmakla birlikte kapanış tasdikini sunmadığından tespit yapılamamış olduğunu, diğer yılların açılış ve kapanış tasdiklerini zamanında yaptırdığının tespit edilmiş olduğunu, dolayısıyla davalı site yönetiminin Defterlerinin lehine delil teşkil edip etmediği hususunda takdirin tamamen mahkememize ait olduğunu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itbariyle davalıdan 205.425,78 TL alacaklı olduğunun görülmüş olduğunu, ancak davacının davalıya 2020 yılında düzenlediği ve defterlerine kaydettiği 2 adet vade farkı faturası talep etmediğinin tespit edilmiş olduğunu, dolayısıyla davacının davasının dava değerini 116.459,19 TL olarak ikame ettiğini, icra takibini her ne kadar 205.425,78 TL üzerinden yapmış olsa da itirazın iptali davasını 116.459,19 TL üzerinden açtığının görülmüş olduğunu, hal böyle olunca davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan olan alacağının 116.459,19 TL olduğunun, davalının davacıya 116.459,19 TL borçlu olduğunun tespit edilmiş olduğunu, davalı site yönetimi tarafından davacının düzenlediği faturaların usulünce defterlere kaydedildiğini, davacının düzenlemiş olduğu faturalara davalı site yönetimi tarafından yasal 8 günlük itiraz süresi içinde itiraz edildiğine dair herhangi bir belgenin dosya münderecatında bulunmadığını, davalının defter kayıtlarına göre davacıya olan toplam borcunun 116.456,19 TL olduğunun davalının defter kayıtlarından tespit edilmiş olduğunu, BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; davacı dava dilekçesinde özetle; Davalıdan olan 2016 yılı fatura alacaklarına her bir fatura için ayrı ayrı hesapladığı fatura tarihinden itibaren huzurdaki davadaki takip tarihi olan 24.06.2020 tarihine kadar değişen oranlarda ticari faiz hesapladığı ve toplamda 60.769,58 TL faiz alacağı olduğu iddiası ile davayı ikame ettiğinin görülmüş olduğunu, ancak yapılan inceleme ve tespitler neticesinde davacının düzenlediği faturalarda herhangi bir ödeme vadesinin yazılı olmadığını, dosyaya sunulmuş ve gecikme faizi hesaplanacağına dair taraflarca imzalanmış herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafından takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir belgenin dosyaya sunulmamış olduğunu, davalının, davacının faturalarına istinaden yapılan hizmetlerin hatalı yapıldığı, bu konuda başka firmalardan hizmet alındığı ancak daha önce hatalı yapılmış olan işler dolayısıyla yeni firmalarla olan sözleşmeleri feshedildiği gibi iddialarda bulunmuş olduğunu, birtakım servis formları, sözleşme ve faturalar sunmuş olduğunu, davacının yaptığı işlerin hizmetlerin hatalı yada noksan olup olmadığı ya da hizmetin verilip verilmediği hususları mesleki alanına girmediğinden tarafınca herhangi bir tespit yapılamamış olduğunu, tüm bu açıklamalar neticesinde davacının birleşen dosya yönünden faiz talebinde bulunamayacağı ve davalıdan 60.769,58 TL faiz alacağının olup olamayacağı hususundaki takdirin tamamen mahkememize ait olduğunu bildirmiştir.
Asıl dava bakımından yapılan değerlendirme neticesinde Mahkememizce aşağıdaki sonuç ve kanaate ulaşılmıştır.
Taraflara ait inceleme sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğu, hem davacı hem de davalıya ait incelenen ticari defterlere göre davacının, davalıdan dava konusu edilen 116.456,19 TL tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği, usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren taraflara ait ticari defterlerin taraflar lehine kati delil teşkil ettiği, böylelikle icra takibine konu edilen alacağın tarafların usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile ispatlandığı, davalı tarafça ödeme yapıldığının iddia ve ispat edilmediği anlaşılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan asıl davanın kabulü ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 116.456,19 TL’ye yönelik yapılan itirazın iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilmiştir.
Birleşen dava bakımından yapılan değerlendirme neticesinde Mahkememizce aşağıdaki sonuç ve kanaate ulaşılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar birleşen dava ile Mahkememizin asıl davasına konu edilen 116.456,19 TL asıl alacağın vadesinden icra takip dosyasının açıldığı tarihe kadar işlemiş olduğu iddia edilen 60.769,58 TL’nin tahsilini talep etmiş ise de davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir delilin sunulmadığı, ayrıca TTK’nın 1530. maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup anılan maddenin somut olayda uygulama yeri bulunmadığından işlemiş faize ilişkin açılan birleşen davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA BAKIMINDAN
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 116.456,19 TL’ye yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, bu miktar üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 23.291,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 7.955,12 TL harçtan peşin alınan 916,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.038,34 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 976,08 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 863,50 TL olmak üzere toplam 1.839,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 15.013,34 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVA BAKIMINDAN
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 1.037,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 957,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 8.700,05 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸