Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/244 E. 2021/1169 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/244 Esas
KARAR NO : 2021/1169

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olup davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan; 19.10.2020 tarihli 26.541,81-TL tutarlı, 21.12.2020 tarihli 2.083,59- TL tutarlı, 28.12.2020 tarihli 303,72-TL tutarlı, 28.12.2020 tarihli 1.865,22- TL tutarlı olmak üzere toplam 4 adet fatura bedelinin ödenmemiş olduğunu, davalı tarafın cari hesapta yer alan fatura bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafın kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine, itiraz ederek borcu olmadığı bahisle icra takibini durdurmuş olduğunu, davalı tarafın yapmış olduğu itirazların yerinde olmayıp reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davalı yan ile aralarında oluşan cari hesap ilişkisine istinaden davalı yana yasa ve uluslararası kurallar çerçevesinde hizmet vermiş ve haklı olarak da verilen hizmetle ilgili olarak oluşan bedelin ödenmesini talep etmiş olduğunu beyanla; davalının takibe konu itiraza uğrayan 30.794,34-TL asıl alacak, 1.006,17-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.800,51-TL alacaklarından dolayı ilgili borca, faiz ve feri’lerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkilinin FAS ülkesinde 4 vatandaşa tekstil ürünleri göndermek için davalı kargo şirketine müracaat etmiş ve kargo gönderilecek olan 4 Fas vatandaşının (Söz konusu kişiler akraba olup Fas ülkesi vatandaşıdır) adres, isim ve iletişim bilgilerini vermiş olduğunu, fakat …. şube de görev yapan personel … hanım’ın, 4 kişiye ayrı ayrı kargo göndermekle uğraşamayacağını bunun için vaktinin olmadığı gibi türlü türlü bahaneler ileri sürmüş olduğunu, müvekkilinin ise görev yapan personel hanımefendiye Fas ülkesinde 100 kilodan fazla bir kişiye ürün gelirse eğer bunun gümrüğe takılacağı ve çok yüksek mali külfetlerinin olacağını daha önce de hiç göndermediğini ilk defa göndereceğini bu sebeple sorun olmamasını istediğini beyan etmiş olduğunu, ardından görevli personel … hanım’ın, 300 kilograma kadar sorun olmayacağını madem bu kişiler akraba ise 2 kişiye göndermelerinin yeterli olacağını anormal bir şekilde belirtmiş, müvekkilininde bu durumu araştırıp kendilerine kargoyu gönderip gönderilmeyeceği hususunda bilgilendireceklerini kargonun bu sebeplerle bekletilmesini talep etmiş olduğunu, müvekkilinin yaptığı araştırmalarda bunun mümkün olamayacağı göndereceği ürünlerin miktar itibari ile FAS gümrüğüne takılacağını öğrenince davacı şirketle iletişime geçmiş kargonun belirttiği 4 kişiye gönderilmesini aksi durumda gönderilmemesini, alıcı kişiler ve kendilerinin çok büyük bir mali külfetle karşılaşacaklarını belirterek işlemi iptal etmek istediğini beyan etmiş, fakat çok anormaldir ki 4 kişiye ayrı ayrı kargo göndermek istemeyen personelin müvekkilinin kargonun gönderilmemesi için çığlıklarını göz ardı etmiş müvekkilinin istemediği bir işlemi gerçekleştirerek kargoyu Fas ülkesinde 2 kişi adına faturaları hatalı düzenleyerek yine kilogramı hatalı girerek kargoları göndermiş olduğunu, bu durumun emsali çok az rastlanır bir işlem olduğunu, müvekkilinin rızası olmadan gönderilen kargoların Fas gümrüğüne kilogramdan ve üzerine yazılan fatura miktarlarından dolayı takılmış olduğunu, gönderilen malların dahi bedeli 2.000-3.000 Dolar iken müvekkilinin söz konusu malları Fas ülkesinin gümrüğünden çıkarmasının 8.000-9000 Dolara mal olduğunu, müvekkilinin bu durumu şirket bünyesinde sorumlu kişilere aktardığında kendisine haklılık payı verilmiş hatta ve hatta dava açar ise kazanabileceklerini dahi iletmiş olduklarını, müvekkilinin …’ne dava açacağını beyan ederek uğramış olduğu zararı faizi ile talep edeceğini ileri sürdüğünden davacı şirketin hızla müvekkiline karşı dava açma girişimi içerisine girmiş olduğunu, aslında kısaca söz konusu davanın müvekkilinin …’ne dava açacağını beyan ettiği için açılmış olduğunu, ilgili dava kapsamında mağdur olan tarafın davacı değil müvekkili olduğunu, davalı çalışanlarından … bey’in, hatanın kendilerinden kaynaklı olduğunu müvekkiliyle yaptığı görüşmelerde ve yazışmalarda açıkça ikrar etmiş ve kabul etmiş olduğunu, davacı şirket çalışanı … bey’in mesajlarında kısaca “ben pazartesi sabah gerekli kim varsa devreye sokacağım, elimden geleni yapacağım dhl kaynaklı olduğunu belirteceğim, müdüre gereken kim varsa hepsi ile görüşeceğim, güzel abim inan ben olanlara çok üzüldüm, avukatınız tüketici mahkemesinde başvursun hakkınızı savunsun, mahkeme sürecinde kamera telefon kaydı ne varsa talep ederler, gerçekten böyle bir durumun yaşandığına çok üzüldüm ama elimden bir şey gelmiyor ne yazık ki” gibi cümleler yazmış ve bir çok görüşmeyi müvekkiliyle ve müvekkilinin Fas ülkesinde olan babası ile gerçekleştirmiş olduğunu, bu davanın tamamen haksız çıkar ve haksız fiilleri örtmek amacı taşımakta olduğunu, yine yaşanan bir diğer olayın ise faturalar ile oynanılması olduğunu, müvekkilinin ürünleri gümrükte takılınca gümrük memurlarının kilogram ile fatura değerinin olağan yaşam koşullarına aykırı olduğunu belirterek malların en hızlı şekilde alınılması isteniyorsa yeniden fatura düzenlenmesi gerektiğini belirtmiş olduğunu, davacının da sırf müvekkiline kendini memnun etmek için yeniden fatura düzenlemiş olduğunu, dosyaya sunulan faturalar ile akabinde sonradan düzenlenen faturaların birbirleri ile benzerlik göstermediği gibi hukuka aykırı evraklar olduğunu, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri değil Tüketici mahkemeleri olduğunu, burada ticari bir kar amacı ile işlem yapılmamış olup tamamen bir tüketici ilişkisi olduğunu, bu sebeplerle görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, davacının iddialarının ispata matuf iddialar olduğunu beyanla; huzurdaki davada görevsizlik kararı verilmesini, davanın usulden reddine, her halukarda hukuki dayanaktan yoksun haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, taşıma sözleşmesi kaynaklı faturaya dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacı tarafın yerine getirmiş olduğu taşıma hizmeti nedeniyle düzenlenen faturalardan davalı tarafın sorumlu olup olmadığı, hizmetin gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, davacı tarafın alacaklı olduğunun tespit edilmesi halinde alacağın miktarı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 26.541,81 TL fatura alacağı, 2.083,59 TL fatura alacağı, 303,72 TL fatura alacağı, 1.865,22 TL fatura alacağı, 739,90 TL işlemiş faiz, 219,24 TL işlemiş faiz, 8,63 TL işlemiş faiz, 17,21 TL işlemiş faiz, 0,46 TL işlemiş faiz, 2,51 TL işlemiş faiz, 2,81 TL işlemiş faiz, 15,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.800,51 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusunun vekili aracılığıyla takibe itiraz ettiği anlaşıldı.
Dosyanın 06/07/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca SMMM bilirkişi ….’ye tevdii ile; dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek “dosya davacısının takip talebinde talep edebileceği faizin hesaplanmasının” istenilmesine karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi … 14/12/2021 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın Ticari defter ve belgelerinin incelemesi yapılmış olup, 2020 – 2021 yılı Ticari defterlerinin incelendiğini, defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğunun ve lehinde delil niteliği taşıdığının kanaatine varılmış olduğunu, davacının Muavin defterine göre takip konusu faturaların davacının ticari defterlerine işlenmiş olduğunun görülmüş olduğunu, yapılan incelemede davacının faiz talebinin fatura düzenleme tarihinden başladığı başlangıç tarihinden (fatura tarihinde) 31.12.2020 tarihine karar olan süre için Yıllık %13,735 faiz oranı ile ve 01.01.2021 tarihinde takip tarihi olan 19.01.2021 tarihine kadar olan süre için ise Yıllık % 16,75 faiz oranı ile hesaplama yaptığının tespit edilmiş olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan davalı tarafın kaşesi ve imza bulunan 29.09.2020 tarihli Abone cari hesap anlaşması başlıklı sözleşmenin incelenmiş olduğunu, sözleşmenin madde II. Tarafların hak ve yükümlülükleri maddesi 1. Fıkrasında Fatura vadesinin fatura tarihinden itibaren 15 gündür şeklinde belirtildiğinin görülmüş olduğunu, dolayısıyla faiz başlangıç tarihinin fatura tarihi değil fatura tarihini takip eden 15.gün olması gerektiği kanaatine varılmış olduğunu, davacının takipte istemiş olduğu istemiş faizin 1.006,17 TL olduğunu, ancak takipte istenebilecek faiz tutarı toplamının 725,17 TL olarak hesaplanmış olduğunu bildirmiştir.
Dava, fatura alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı ve tarafların beyan ve itirazları dikkate alındığında, davalının adına düzenlenen faturalara bir itirazının olmadığı ve davacı şirketten fatura konusu hizmeti almış olduğu anlaşılmaktadır. İhtilal davacı şirketin, fatura konusu hizmeti davalının talep ettiği şartlarda yerine getirip getirmediği, davacı şirket çalışanının davalının talimatlarına uyup uymadığı noktasında olup bu kapsamda davacı şirket çalışının kamu tanığı olarak dinlenip dinlenmeyeceği ve kamera ve ses kayıtlarının incelenebilip incelemeyeceğine ilişkindir. Ne var ki davalı tarafın talepleri ayrı bir yargılamanın konusunu oluşturacak olup iş bu dosyada davacı şirket çalışanının kamu tanığı olarak dinlenilmesi ve kamera ve ses kayıtlarının incelenmesi talepleri taraflarca getirilme ilkesine aykırılık teşkil edecektir. Davalı tarafın adına düzenlenen faturalara itirazının olmadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan faturaların incelenmesinde 28/12/2020 tarihli fatura haricinde diğer faturaların verilen hizmete ilişkin olduğu, 28/12/2020 tarihli faturanın noter masrafına ilişkin olduğu, noter masrafının talep edilebilmesi için davacı tarafın buna ilişkin sözleşme sunması gerektiği, ne var ki davacı tarafın buna ilişkin bir sözleşme veya delilin sunulamadığı, mevcut durum itibari ile davacının 30.490,62 TL fatura alacağı ve 724,19 TL işlemiş faiz talep edebileceği kanaati ile açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, belirlenebilir alacak yönünden icra inkar tazminatının kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 30.490,62 TL asıl alacak, 724,19 TL işlemiş faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden ‭6.098,124‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.132,28 TL harçtan peşin alınan 384,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.748,20 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 1.295,71TL’sinin davalıdan, 24,29 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 443,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 693,50 TL yargılama giderinin kabul oranı (%98,16) ret oranı (%1,84) dikkate alınarak hesaplanan 680,74 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 585,70 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸