Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/228 E. 2022/155 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/228 Esas
KARAR NO : 2022/155

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/09/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki yazılı sözleşmeye davalı tarafın aykırı hareket ettiğini, hiçbir ürünün süresinde teslim edilmediğini, ayrıca hiç teslim edilmeyen ürünler de olduğunu, cezai şart bedeli talep edilince haksız iddialar ileri sürülmeye başlandığını, taraflar arasındaki sözleşmede belirtildiği üzere toplam sipariş bedeli olan KDV hariç 134.176,00 TL’nin %20’si olan 26.835,00 TL’nin ödenmesi gereğinin Bakırköy … Noterliğinin 22/05/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirilmesine rağmen ödenmediğini beyanla davanın kabulü ve fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla (26.835,00 TL cezai şart alacağının ihtarnamenin karşı tarafa ulaştığı tarihten 10 gün sonra işlemeye başlayacak) 31.917,24 TL belirsiz alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesine, ücret-i vekalet ve yargılama giderleri ile dav masraflarının davalıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; cezai şart talebi yönünden davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas … Karar sayılı kararı ile tespit edildiği üzere davacının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle cezai şart talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, dava konusu sözleşmenin cezai şartla ilgili hükmünün yapılan ödemelerden iskonto yapılması hükmünde olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirkete hiçbir ödemede bulunulmadığını, dolayısıyla cezai şart taleplerinin sözleşme hükmü ile de uyuşmadığını, davacının cezai şart taleplerini kabul etmemekle birlikte müvekkilinin davacıya borçlu olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının talep ettiği cezai şart miktarının da hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dosyanın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/02/2021 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı birleştirme kararı ile Mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, …Esas sayılı dosyanın 05/03/2021 tarihinde yapılan duruşmasında dosyanın tefrik edilerek Mahkememizin işbu esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Mahkememizin18/06/2021 tarihli celsesinde davanın, davalı tarafından ürünlerin geç yada ayıplı olarak teslim edilmesi iddiasına dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında ki uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının, davalıdan cezai şart talep edip edemeyeceği, bu sebeple alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, iddia edildiği şekilde ayıba dayalı iade faturasına konu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu(gizli-açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüğünün davacı tarafça yerine getirilip getirilmediği, ayıp sebebi ile davacının alacaklı olduğu miktar, sipariş konusu ürünlerin süresinde teslim edilip edilmediği, bu sebeple davacı tarafın davalı taraftan cezai şart talep edip edemeyeceği hususlarında olduğunun tespitine karar verilmiş ise de Mahkememizin 18/02/2022 tarihli celsesinde davacı vekilinin de taleplerinin ürünlerin geç teslim edilmesi sebebiyle sözleşme kapsamında belirlenen cezai şartın tahsili istemine ilişkin olduğunu belirtmesi sebebiyle Mahkememizin 18/06/2021 tarihli duruşmasında uyuşmazlığın tespitine yönelik ara karardan dava ve cevap dilekçesi ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında dönülerek taraflar arasında ki uyuşmazlığın aralarındaki sözleşme uyarınca davacının, davalıdan cezai şart talep edip edemeyeceği, bu sebeple alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davalı tarafından davacıya karşı açılan Mahkememizin …. Esas … Karar sayılı itirazın iptali davasında takip tarihi itibariyle tarafların ticari defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, zikredilen işbu dosyanın davacısı tarafından davalıya düzenlenen faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, buna göre eldeki işbu davada davacı her ne kadar sipariş verilen 2112 çift ayakkabıdan sadece 395 adedinin teslim edildiği, geriye kalanın ise teslim edilmediğini iddia etmiş ise de davalı tarafından düzenlenen faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması sebebiyle malların davacı tarafından teslim alınmış olduğu yönünde bir karine oluştuğu ve bu karinenin aksinin yani malların teslim edilmediği olgusunun davacı tarafından yazılı belgelerle ispat edilmesi gerektiği, dosyaya bu anlamda sunulmuş bir delilin bulunmadığı, Mahkememizin 18/06/2021 tarihli duruşmasında uyuşmazlığın tespitine yönelik ara kararda cezai şart ile birlikte aynı zamanda ayıp iddiasının da bulunduğunun değerlendirilmesi sebebiyle ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti bakımından tanık dinlenmesi yoluna gidildiği ve bu amaçla davacı tanıklarının dinlendiği, ancak Mahkememizin 18/02/2022 tarihli celsesinde ise Mahkememizin 18/06/2021 tarihli duruşmasında uyuşmazlığın tespitine yönelik ara karardan dava ve cevap dilekçesi ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında dönülerek taraflar arasında ki uyuşmazlığın aralarındaki sözleşme uyarınca davacının, davalıdan cezai şart talep edip edemeyeceği, bu sebeple alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğunun tespitine karar verildiği, dolayısıyla davacı tarafın ayıba yönelik bir iddiasının bulunmadığı, netice-i talebi dikkate alındığında cezai şart alacağının ihtarnamenin tebliğinden itibaren faizi ile ödenmesinin talep edildiği, sipariş edilen ürünlerin 395 adedinin davalı tarafından teslim tarihinden 4 gün sonra 19/03/2019 tarihinde teslim edildiğinin iddiası karşısında sözleşmenin 4.5 maddesinde belirlenen 10, 20 ve 40 günlük sürelerin de geçmediği, buna göre teslim edildiği iddia edilen ürünler sebebiyle zaten cezai şart talep edilemeyeceği, 395 adet dışında1717 çift ayakkabının ise davalı tarafından hiç teslim edilmediği iddia edilmiş ise de yukarıda da belirtildiği üzere davalı tarafından düzenlenen faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması sebebiyle malların davacı tarafından teslim alınmış olduğu yönünde bir karine oluştuğu ve bu karinenin aksinin yani malların teslim edilmediği olgusunun davacı tarafından yazılı belgelerle ispat edilmesi gerektiği, davacının bu anlamda üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği, kaldı ki sözleşmenin 4.5 maddesinin ürünlerin süresinde teslim edilmemesi ile ilgili olduğu dikkate alındığında davacının, davalıdan ürünlerin hiç teslim edilmemesinden kaynaklı cezai şart talep etmesinin de mümkün olmadığı ve davacı her ne kadar dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de davalı tarafa yemin teklif edeceğine dair bir talebinin de bulunmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin olarak yatırılan 545,07 TL harçtan mahsubu ile kalan 464,37 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 57,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 18/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır