Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/221 E. 2022/232 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/221 Esas
KARAR NO : 2022/232

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı/borçlu şirketten alacaklı olduğunu, iş bu alacağın tahsili için Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçmiş olduğunu, takibe borçlu/şirketin haksız olarak itiraz etmiş olduğunu, taraflar arasında arabuluculuk görüşmeleri neticesinde bir sonuç alınamamış olduğunu beyanla; Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibe itirazın iptaline, asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama harç ve masraflar ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarındadır.
Dosyanın mahkememize Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas …. Karar sayılı gönderme kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 8.000,04 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında davacının ticari defter ve belgelerinin SMMM vasıtasıyla incelenmesi için Denizli ATM’ye talimat yazılmasına karar verilmiş olup, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına mahkememize sunulmak üzere bilirkişi … tarafından sunulan 20/10/2021 tarihli raporda özetle; davacı şirketin ticari defterleri incelendiğinde, defterlerin 6102 sayılı yasa md. 64/3 md.85 ve VUK 220-226 maddesine göre açılış tasdikinin usulüne uygun olarak yaptırıldığını, kayıt nizamı bakımından VUK 215-219 md. Hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine uygun olduğunu, VUK’un 421 Genel Tebliğine uygun GİB onaylı beratların süresi içerisinde alınmış olduğunu, (TTK 82/3 Md) yine yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapıldığını, sahibi lehine delil niteliği taşıdığının kanaatinin oluştuğunu, davacı ticari defterlerine göre; 2019 yılından davalıya yapılan 8.000,00 TL havale ile 5 adet 88.306,73 TL tutarındaki fatura bedelleri ile birlikte borcunda kayıtlı tutarın 96.306,73 TL olup, alacağında kayıtlı …. firması hesabından yapılan 3 adet toplam 74.323,40 TL virman kaydı, 1 adet 4.724,02 TL havale, 1 adet 11.689,13 TL iade faturası ile birlikte toplam 90.736,55 TL’nin çıkarılmasından sonra; kalan bakiye 5.570,18 TL’nin şüpheli alacaklar hesabına virman kaydı yapıldığının görüldüğünü, …. GMBH hesabına gelen ihracat bedellerinden 3 adet 74.323,40 TL’lik tutarın davalı … firması hesabına virman yapıldığının görüldüğünü, davacı şirket tarafından davalı şirket adına kesilen 5 adet 88.306,73 TL tutarındaki faturaların EURO cinsi olarak düzenlendiğinin ve yabancı para olarak tutarının 13.801,97 Euro olduğunu, davacı tarafından davalı adına kesilen toplam 13.801,97 Euro (88.306,73 TL) fatura bedellerinin davalı tarafından ödemesinin yapıldığını ve taraflar arasında döviz cinsi faturaları alışveriş neticesinde borç alacak bakiyesinin sıfır olduğunu ve ticari alışveriş neticesinde davacının (8.000,00-5.570,18)=2.429,86 TL kur farkı geliri elde ettiğini, ancak davacı tarafından kur farkı faturasının davalı adına düzenlenmediğinin tespit edilmiş olduğunu, ayrıca; taraflar arasında ticair faturaları Euro cinsi alış/veriş haricinde 03.01.2019 tarihinde davacı …. Tekstil Ltd. Şti. Tarafından davalı … Tekstil Ltd. Şti.’ye ait …. Iban hesabına 8.000,00 TL EFT yolu ile para gönderildiğini, ancak bu EFT’nin karşılığından geri ödemenin davalı tarafından yapılmadığı görüldüğünden davacı ticari defterlerindeki 07.02.2020 icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğu bakiye 8.000,04 T olduğunu, SONUÇ OLARAK; incelenen davacıya ait 2019 yılı ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri bulunduğunu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu ve defter kayıtlarının kendi içinde birbirini doğruladığını, delil vasfı taşıdığını, incelenen davacıya ait ticari defter ve kayıtlarına göre Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin … Esas 07/02/2020 icra takip tarihi itibariyle davalı … Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.’den 8.000,04 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde davacının talebi davalı tarafa yapmış olduğu havale ödemesinin tahsili talebine ilişkindir. Taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ise de, davalı tarafın defter ve belge sunmadığı, davacı tarafa ait defterlerin incelenmesinde ise davalı tarafa ait hesabın borç bakiyesi vermediği görülmüştür. Davacının talebine konu banka havalesi kural olarak bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksine havaleyi gönderenin, somut olayda davacı tarafın ispat etmesi gerekir. Davacının banka havale dekontu incelendiğinde, paranın gönderiliş nedenine ilişkin şerhin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekili tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirket aracılığı ile yurt dışına satış yapıldığı ve davalı şirketin yurt dışı satışlara ilişkin yapılan işlemlerde masraf olarak kullanılmak üzere para istediğini, yapılan banka ödemesinin buna ilişkin olduğunu belirtmiş ise de dosya kapsamı itibari ile belirtilen hususun ispatlanamadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 136,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 55,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸