Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/216 E. 2021/1198 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/216 Esas
KARAR NO : 2021/1198

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturaya konu borcun 19/09/2020 tarihinde davacı müvekkiline ödenmesi gerekirken herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı hakkında Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla faturaya ilişkin 2.174,00 TL asıl alacak ve 48,55 TL işlemiş faiz toplamının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalının 11/12/2020 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durduğunu, davalının icra takip dosyasına sunulan faturadan dolayı borçlu bulunduğunu beyanla borçlunun, borca ve yetkiye itirazının iptaline, takibin Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden devamına ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davanın ve davanın dayanağı icra takibinin Nevşehir’de ikame edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı şirketten Almanya üretimi “azdırma çakısı 5/8 zincir ile azdırma çakısı 3/4 zincir diş” ürünlerini satın aldığını ancak ürünlerin müvekkiline teslim edildiğinde Alman üretimi olarak sipariş edilen ürünlerin esasen Rus üretimi olduğunu ve müvekkilinin sipariş ettiği kalite ve işlevde olmadıklarının anlaşıldığını, bunun üzerine 10.11.2020 tarihinde iade faturası kesildiğini ve ürünlerin iade faturası ile birlikte davacıya iade edildiğini, ancak davacının işbu iade faturasının firma tarafından kabul edilmediğini ve kayıtlara alınmadığını şerh düşmek suretiyle faturayı ve ürünleri müvekkiline iade ettiğini, haksız ve kötü niyetli olarak işbu icra takibini başlattığını beyanla yetkisiz icra dairesinde başlatılan icra takibine istinaden yetkisiz mahkemede ikame edilen davanın öncelikle bu sebeple reddine, esas yönünden haksız ve dayanaksız davanın reddine, haksız ve kötü niyetli icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, davacının, haksız ve kötü niyetli bir biçimde başlatılan icra takibi sebebiyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, davalının iddiaları kapsamında fatura konusu malın istenilen niteliklere sahip olup olmadığı, fatura konusu malın nitelikleri ile ilgili taraflar arasında yapılmış bir anlaşma olup olmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 2.762,85 TL’nin tahsiline ilişkin takip yürütüldüğü görülmüştür.
Davacı vekilinin duruşmada alınan beyanında karşı taraf ile sulh olduklarını ve bu sebeple karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği, celse arasında taraflar arasındaki sulhe ilişkin protokolün sunulduğu, protokole göre tarafların birbirinden karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin bulunmadığı, davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla sulh sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
SULH SEBEBİ İLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin sunulan sulh protokolü uyarınca kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Sulh protokolü uyarınca tarafların vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1320,00 TL arabuluculuk ücretinin sulh protokolü uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır