Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/206 E. 2023/520 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/206 Esas
KARAR NO : 2023/520

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/07/2013
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkileri davacılardan …. Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti adına davalı …. a mal satışı yapmış ve bunun karşılğında dava dışı …., Bank A.Ş. …. Şubesi’ ne ait keşidecisi …. olan, hamiline keşide edilmiş, 20/05/2006 keşide tarihli, İK … çek nolu, 28.300-TL bedelli çeki ….’ a ve 30/08/2006 keşide tarihli, İK … çek nolu 33.770-TL bedelli çeki bizzat davacı ….’ a verdiğini, ilgili çekler yetkili hamiller tarafından muhatap bankaya ibraz edildiğini, fakat banka tarafından çekin karşılıksız çıktığına dair kaşe vurulduğunu, çeklerin karşılıksız çıkmasını takiben, davalı hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı ve Şişli …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile esas takibe geçildiğin, ancak …. vekili tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas takibine konu çek hakkında imzaya ve borca itiraz edildiğin, çekiş boş olarak rıza dışı elden çıktığın ve bankaya ödemeden men talimatı verldiğini belirtildiğini, kayıp çek ile açılmış herhangi bir dava da bulunmadığını, bahsi geçen İstanbul …. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin …. esas sayılı dosyasıyla takibe konu çekteki imzaya …. ın itaraz ettiğini, imzanın amcası olan …’ a ait olduğunu, borçlu …. amcası ….’ ı kendi adına para çekmeye, hesaplara para yatırmaya, ahzu kabza, evrak ve çekleri imzalamaya yetkili kılındığını, imzaya ve borca itiraz davasında 30/04/2010 tarihli bilirkişi raporunda imzanın …’ a atfen atıldığı, imzada benzerlik olduğu ancak kendi eli mahsulü olmadığı sonucuna varıldığını, yerel mahkemece de bilirkişi raporu esas alınarak davanan kabulüne takibin durdurulmasına ve haksız yere kötüniyet tazminatına karar verildiğini temyiz edildiğini, davaya konu çek davacı şirketin ticari ilişkisi tahtında hak etmiş olduğu cari hesap alacağın akarşılık olmak üzere davacıya teslim edildiğini, mal satışı sonrasında davacı tarafndan …. Konf. Fason adına usulüne uygun fatura kesildiğini, fatura ve mallar …. ve … imzasına teslim edildiğini, satılan malların bazılarını dava dışı …, bazılarını da dava dışı ….’ ın teslim aldığını, sevk irsaliyelerined …. ve …’ ın imzalarının açıkça göründüğünü, bu nedenle davacının davalıdan, 20/05/2006 keşide tarihli, İK …. çek nolu, 28.300-TL bedelli çek ile 30/08/2006 keşide tarihli, İK …. çek nolu, 33.770-TL bedelli çek bedelleri toplamı olan 62.070,00-TL alacağının çeklerin keşide tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 17/11/2011 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacılar vekilinin 16/10/2006 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü …. esas sayılı icra takibi ile davalı aleyhine 33.770-TL lik çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın davalı ….’ ın imzasına teslim edilen hiçbir fatura ve irsaliye bulunmadığını, sadece …. imzasına teslim edilen faturalar mevcut olduğun, davacıların dosyaya ibraz ettiği ve belirttiği …. imzasına teslim edilen bu faturalar ve irsaliyelerin 2005 tarihine ait olduğunu, 2005 tarihine ait olan fatura ve irsaliyeler 2011 tarihinde davaya konu edilmesinin yersiz olduğunu, davacıların davasının bir başka konusu ise 20/05/2006 keşide tarihli, 28.300-TL ve 30/08/2006 keşide tarihli 33.770-TL lilk çeklerden 30/08/2006 keşide tarihli, 33.770-TL çekin zaten İstanbul …. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin …. esas ve …. karar sayılı dosya ile iptal edildiğini, iptal edilen bu çeke dayalı olarak davacıların tekrar dava açıp tazminat istemelerinin mümkün olmadığını, 20/05/2006 keşide tarihli, 28.300-TL bedelli bu çeke dayalı olarak …. davacı davalı …. aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra takibine davalı …. vekili olarak tarafımızca İstanbul İcra Hukuk mahkemesine şikayet ve itiraz edildiğini, 20/05/2006 keşide tarihli, 28.300-TL çeke dayalı icra takibine itirazının sonuçlanmadığını, başka mahkemede devam eden bir davayı davacı tarafından tekrar dava açılıp tazminat talebinde bulunması hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas, …. Karar ve 26/03/2016 karar tarihli ilamın Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas, …. Karar ve 15/03/2016 karar sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyaya delil olarak bildirilen Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile İstanbul …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası celp edilerek dosya içerisine konulmuştur.
Dosyamız davalısının ve davacı şirket yetkililerinin de yargılandığı Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin ….esas … karar sayılı ilamı ve bu dosyadan alınan bilirkişi raporu ve iddianame, dosya içerisine alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddiaları, alacak borç durumu, davacının iddia ettiği faturaların defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, dava konusu faturalara ilişkin çekle veya başka bir şekilde ödeme yapılıp yapılmadığı, davalı tarafın cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu şekilde iade faturası bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise neye ilişkin olduğu hususlarında resen inceleme günü verilerek tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde SMM bilirkişi tayin edilerek bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi …mahkememize ibraz etmiş olduğu 01/08/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı …. Teks. San ve Tic. Ltd. Şti tarafından 2005 yılına ait ticari defterlerin 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 253 ve 254’ncü maddesi ve 6102 sayılı TTK. 82. Maddesine göre zaman aşımına uğradığından imha edildiğinin tespit edildiğini, davacı ve davalı tarafın ticari defterleri sunmadıkları için ticari defterler üzerinde inceleme yapılamadığını, davacı ve davalı taraf arasında mal alım-satımdan kaynaklı ticari ilişkilerinin olduğunu, dava dosyasında sadece davacı …. Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından dahvalı ….-…. Tekstil’e kesilen 2005 yılına ait fatura ve irsaliyelerin olduğunu, faturaların açık kesildiğini, iade faturası olmadığını, toplam fatura tutarını 84.617,09-TL olduğunun tespit edildiğini, dava dosyasında davalı …. tarafından davacı …. Teks. San ve Tic. Ltd. Şti.’ne ödeme yapıldığına dair belge, tespit edilemediğini, dava dosyasında davalı ….’a ve davacı …. Teks. San ve Tic. Ltd. Şti’ne cari hesap ekstresi tespit edilemediğini beyan etmiştir.
Mahkemece, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin ….Esas ve …. Karar sayılı dosyasından yapılan yargılama sırasında davalı ve dava dışı davalı adına hareket eden …. ile ….’ın davacılarla aralarındaki ticari ilişkiyi kabul ettikleri, ….’ın davalı ….’dan aldığı vekaletnameye istinaden çek keşide ettiği gibi ….’ın ticari işletmesine ait ticari işleri de yürüttüğü, Ağır Ceza Mahkemesinde alınan ….’ın beyanlarına göre de ….’ın önceden düzenlediği çekleri zarf içerisinde …. vasıtasıyla davacılara ulaştırdığı, aralarındaki ilişkinin bu şekilde devam ettiği, genelde davacılara verildiği çeklerin …. tarafından huzurda imzalanmadığı, imzalı çeklerin zarf içerisinde davacılara genelde …. vasıtasıyla ulaştırıldığı, davalı …. adına olan 20.05.2006 keşide tarihli, 28.300,00 TL bedelli ve 30.08.2006 keşide tarihli, 33.770,00 TL bedelli iki adet çekin çalınarak davacılar tarafından haricen doldurulduğu hususunun davalı tarafça ispat edilemediği, davalı taraf adına ….’ın davacılarla ticari ilişki kurduğu, tarafların ticari defterlerini de inceleme için ibraz etmemeleri dikkate alındığında, davaya konu çeklerin ticari ilişki kapsamında davacılara verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, …. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davalıya satılan mallar karşılığında, şirketin faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu ve davalının satış karşılığında şirket yöneticileri olan diğer davacılara 28.300,00 TL ile 33.770,00 TL bedelli çeklerin verildiğini ve bedellerinin ödenmediğini, icra takibinin ise mahkemece durdurulduğunu belirterek, ticari satımdan doğan alacak talebinde bulunmuşlardır. Davalı ise, malları teslim almadığını ve çekteki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştur. Satış işleminde davacı tarafın, mal teslimini kanıtlaması gerekir. Bununla birlikte, satış karşılığı çek verildiğini ve bu çekteki imzanın davalıya ait olduğu noktasında da ispat yükü davacı taraftadır. Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de, belirlenen günde taraflarca ticari defterleri sunulmamıştır. Dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmış olmakla mahkememizin 31/10/2018 tarihli celsesinde davalı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda beyanda bulunmak ve yemin metnini ibraz etmek üzere davacı tarafa 1 haftalık kesin süre verilmesine rağmen davacı tarafça yemin teklifinde bulunulmamıştır. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinde davacı tarafın faturaya konu malların davalı tarafa teslim edildiği iddiasını ispatlayamadığı, bu haliyle davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 30/11/2018 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı ilamı temyiz edilmiş olmakla; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 14/12/2020 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile; “Mahkememizce, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin ….esas ve… karar sayılı dosyasından yapılan yargılama sırasında davalı ve dava dışı davalı adına hareket eden …. ile ….’ın davacılarla aralarındaki ticari ilişkiyi kabul ettikleri, ….’ın davalı ….’dan aldığı vekaletnameye istinaden çek keşide ettiği gibi ….’ın ticari işletmesine ait ticari işleri de yürüttüğü, Ağır Ceza Mahkemesinde alınan ….’ın beyanlarına göre de ….’ın önceden düzenlediği çekleri zarf içerisinde …. vasıtasıyla davacılara ulaştırdığı, aralarındaki ilişkinin bu şekilde devam ettiği, genelde davacılara verildiği çeklerin …. tarafından huzurda imzalanmadığı, imzalı çeklerin zarf içerisinde davacılara genelde …. vasıtasıyla ulaştırıldığı, davalı …. adına olan 20.05.2006 keşide tarihli, 28.300,00 TL bedelli ve 30.08.2006 keşide tarihli, 33.770,00 TL bedelli iki adet çekin çalınarak davacılar tarafından haricen doldurulduğu hususunun davalı tarafça ispat edilemediği, davalı taraf adına ….’ın davacılarla ticari ilişki kurduğu, tarafların ticari defterlerini de inceleme için ibraz etmemeleri dikkate alındığında, davaya konu çeklerin ticari ilişki kapsamında davacılara verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (kapatılan) … Hukuk Dairesinin …. esas ve …. karar sayılı ve 15.03.2016 tarihli kararı ile; “Davacılar, …. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davalıya satılan mallar karşılığında, şirketin faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu ve davalının satış karşılığında şirket yöneticileri olan diğer davacılara 28.300,00 TL ile 33.770,00 TL bedelli çeklerin verildiğini ve bedellerinin ödenmediğini, icra takibinin ise mahkemece durdurulduğunu belirterek, ticari satımdan doğan alacak talebinde bulunmuşlardır. Davalı ise, malları teslim almadığını ve çekteki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştur. Satış işleminde davacı tarafın, mal teslimini kanıtlaması gerekir. Bununla birlikte, satış karşılığı çek verildiğini ve bu çekteki imzanın davalıya ait olduğu noktasında da ispat yükü davacı taraftadır. Mahkemece açıklanan ilke uyarınca tarafların delilleri toplanıp, gerekirse ticari defterleri de incelenmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş olduğu, mahkememizce bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, tarafların ticari defterlerini ibraz edemediği, davacı tarafa yemin hakkının hatırlatıldığı ancak davacı vekilinin yemin deliline başvurmayacağını bildirdiği, faturalara konu malların davacı tarafından davalıya teslim edildiği davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ve hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olduğu, mahkememizce, bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmemiş olduğu, davalı ….’ın hazırlık dosyasındaki ifadesinde amcası ….’ın mal teslim almaya yetkili kişi olduğu, kızı ….’ın ise işyerinde sekreter olarak çalıştığı yönündeki beyanı nazara alınarak davacı tarafından dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinde yer alan imzaların bu kişilere ait olup olmadığı araştırılarak, imza inkarı halinde anılan kişilerin belge öncesi ve sonrasını içeren emsal imzalarının bulunduğu belge asıllarının dosyaya getirtilip imza incelemesi yaptırılarak, mal teslim olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucu hüküm verilmesinin doğru olmadığı SONUÇ OLARAK; hükmün BOZULMASINA” karar verilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 14/12/2020 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 20/12/2022 tarihli celsesinde tanık ….’ın hazır olduğu, tanığın; “ben davalı ….’ın yanında çalışıyorum, dava konusu uyuşmazlığın olduğu zamanlarda davalı yanında çalışıyordum, ben davalı yanında çay servisi yapıyordum ve telefonlara bakıyordum, tarafıma gösterilen belgelerdeki imzalar bana ait değildir, faturalarla muhasebecimiz ilgileniyordu” diyerek beyanda bulunduğu anlaşıldı.
Mahkememizin 20/12/2022 tarihli celsesinde tanık …’ın hazır olduğu, tanığın; “ben davalı ….’ın yanında idareci olarak çalışıyordum, dava konusu uyuşmazlığın olduğu zamanlarda davalı askerde olduğu için idari işlere ben bakıyordum, tarafıma gösterilen imzalar bana ait değildir, idari işlere ben bakıyordum, ancak sevk irsaliyelerini ben imzalamıyordum” diyerek beyanda bulunduğu anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı, Mahkememiz eski tarihli kararları ve dinlenilen tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde her ne kadar davalı ….’ın hazırlık ifadesinde amcası ….’ın mal teslim almaya yetkili kişi olduğu ve kızı ….’ın sekreter olarak çalıştığı belirtilmiş ise de, anılan kişilerin tanık olarak Mahkememizce dinlenildiği, ancak alınan yeminli beyanları uyarınca sevk irsaliyelerinde yer alan imzaların kendilerine ait olmadığının belirtildiği, bunun üzerine bozma ilamı uyarınca imza incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de davacı vekilinin sevk irsaliyelerinin asıllarının sunulamayacağına dair beyanda bulunduğu, evrak aslı olmadan imza incelemesinin yapılamayacağı, ispat külfetinin davacı taraf üzerinde olduğu, bozma öncesinde davalı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda beyanda bulunmak ve yemin metnini ibraz etmek üzere davacı tarafa 1 haftalık kesin süre verildiği, davacı tarafça yemin teklifinde bulunulmadığı, mevcut durum itibari ile davacı tarafın faturaya konu malları davalı tarafa teslim ettiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE;
1-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 921,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 741,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-Davacı taraflarca sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı tarafça sarf edilen 87,75 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.931,20 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, (davalı vekiline e-duruşma ortamında) yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 16/05/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸