Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/190 E. 2021/219 K. 01.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/190
KARAR NO : 2021/219

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 01/03/2021
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2012 yılında Genel Alt – Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını ve iş bu sözleşme kapsamında müflis Genel Alt – Yüklenici Sözlemesi içinde belirtilen işleri teslim etmeyi taahhüt ettiğini, iş bu sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıkları nedeniyle müvekkili şirket tarafından müflis şirket aleyhine 24 Şubat 2020 tarihinde uluslararası tahkim davası açıldığını, iş bu tahkim yargılaması devam ederken Bakırköy … ATM’nin … E sayılı dosyasından İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı … Telekomünikasyon ve Treyler Sanayi Tic . AŞ’nin iflasına karar verildiğini, akabinde davalı şirket aleyhine Bakırköy .. İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile iflas dosyası açıldığını, müvekkili şirket tarafından sıra cetveline kaydedilmesi talep edildiğini ve 1.334.115,00 TL’lik kısmı kabul edilerek 4. Sıraya kaydedildiğini, alacak kaydının 1.921.036,68 TL’lik kısmının kabul edilmediğini beyanla müvekkilinin kabul edilmeyen 1.921.036,68 TL’lik alacağının sıra cetveline kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı vekili müvekkili ile müflis şirket arasındaki uluslararası tahkim davasının devam etmekte olduğunu, davalı şirketin iflası akabinde sıra cetveline alacak kaydı için başvurduklarını, alacaklarının 1.334.115,00 TL’lik kısmının kabul edilerek 4.sıraya kaydının yapıldığını, 1.921.036,68 TL’lik kısmının ise kabul edilmediğini, tahkim prosedürünün derdest olduğunu belirterek alacaklarının sıra cetveline kaydı talebiyle işbu davayı açmıştır.
Müflisin davalı olduğu davalarda iflâs idaresi, alacakları tahkik ederken, ( md. 230 vd) müflise karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar vermez; sadece, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki karar, ikinci alacaklılar toplantısında verilir. İkinci alacaklılar toplanması davaya devam edilmesine karar verirse, iflâs idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra (müflis yerine) davayı takip eder veya tayin edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir. Yargıtay 19. HD’nin 25.11.1999 tarih ve 7032 E, 7129 K; 11. HD’nin 22.08.2007 tarih ve 2005/13761 E, 2007/624 K; 02.11.2007 tarih ve 8826 E, 11712 K. ve Yargıtay 23. HD’nin 02.12.2013 tarih ve 6042 E., 7639 K. sayılı ilamlarında açıklandığı üzere bir hukuk davasının kayıt-kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. Davalı tarafı dava sırasında iflas eden aleyhine iflastan önce açılan ve İİK’nın 194. madde hükmünde sayılan istisnalardan olmayan bir davaya bakan mahkemece asıl dava konusu alacağın, ikinci alacaklılar toplanmasında, iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması ve şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına kararı verilmesi; masaya kayıt edilmesi istenip de alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise ve kayıt-kabul davası ayrıca açılmamışsa, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilerek, varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. ( Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 18/12/2014 tarih 2014/3781 Esas 2014/825 Karar sayılı ilamı)
İİK’nun 191. maddesi gereğince borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas ile kısıtlandığından, aynı Kanunun 226. maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Diğer anlatımla, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı) artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK’nun 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına (iflas idaresi oluşturuluncaya kadar iflas dairesine), şayet basit tasfiye (İİK.md.218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne aittir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı şirketin iflas kararı ile birlikte taraf ehliyetinin kalmadığı, müflis şirketin, iflas idaresi oluşturuluncaya kadar tüm hak ve yetkilerinin iflas masasına geçtiği,İflas sıra cetvelinde kendi sırasına itiraz eden veya alacağı iflas idaresi tarafından kısmen ya da tamamen reddedilen alacaklının davasını masanın temsilcisi olan adi tasfiyede iflas idaresine, basit tasfiyede ise iflas dairesine karşı açması gerektiği (İİK’nın 235/2.) hususu nazara alınarak taraf ehliyeti bulunmayan müflis şirkete karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN PASİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde oybirliği karar verildi. 01/03/2021
Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı