Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/189 E. 2022/384 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/189 Esas
KARAR NO : 2022/384

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı, davacı şirketten, ayrıntıları faturalarda mevcut olan ürünlerin siparişini verdiğini ve davalının verdiği siparişlere uygun olarak davacı şirket tarafından imal edilen ürünlerin davalı şirkete teslim edildiğini, bu ürünlerin karşılığında düzenlenen faturaların davalıya teslim edildiğini ancak bir kısım bedelin ödenmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişki, fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağı icra takibine konu edildiğini, davalı şirketin yapmış olduğu ödemelerin ilk faturalar mahsup edilerek, cari hesap bakiye alacağı kadar fatura da icra dosyasına sunulduğunu, davacı şirket tarafından, davalı şirketin sipariş ettikleri ürünlerin tamamının tesliminden sonra ödeme günü geldiğinde, davalı şirket ürünlerde indirim yapılmasını talep ettiğini, davacı tarafından sipariş edilen ve anlaşılan rakamlar üzerinden imalatın yapıldığını, teslimden sonra böyle bir indirim talebini yerinde olmadığını ve ödemenin yapılması talep edildiğini, karşı taraf fatura bedellerini ödemediği için icra dosyası açıldığını, tarafların buna ilişkin mailleri dosyaya sunulduğunu, davalı şirketin aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile takip yapıldığını, icra takibine davalı tarafından haksız yere itiraz edildiğini, borçlunun itirazı üzerine mevcut takip durduğunu, itirazdan sonra davalı şirket tarafından bir kısım ödeme davacı şirket hesabına yapıldığını, itirazın iptali davasında, davalı şirketin itiraz icra takibi tarihi itibariyle alacak-borç hesabı yapılacağından ve davalı şirketin itirazı takip tutarı üzerinden olduğundan, icra takibine konu edilen alacağın tamamı yönünden yapılan itirazın iptali için iş bu dava açıldığını, davalı tarafından icra takibinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğü tarafından dikkate alınacak bir durum olduğunu, davalı şirketin icra takibi sonrasında bir kısım iade faturaları düzenleyerek davacı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin borcunu ödememek amacıyla, kötü niyetli olarak düzenlemiş olduğu iade faturaları davacı şirket tarafından kabul edilmediğini, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme ile davalının borcunu ödememek ve geciktirmek kastı ile hareket ettiğinin sabit olacağını, yine taraflar arasında yapılan ticari işe ilişkin olarak davalı şirketin vermiş olduğu siparişler ve bu siparişlere ilişkin teslimler ekte sunulan belgeler ile sabit olduğunu, taraflar arasında mail üzerinden yapılan yazışmalarda da ödemenin yapılması talep edilmesine rağmen davalı tarafça ödemelerin yapılmadığını, davalı şirketin itirazının yerinde olmadığını, davalı şirketin müvekkili şirkete sipariş ettiğini ve satın aldığı ürünlerin bedellerini ödemediğini, davalı borcunu ödememek için zaman kazanmak için takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, her iki tarafında ticari defterleri ve faturaları incelendiğinde davalının itirazının yerinde olmadığının sabit olacağını, davalının, borç miktarını bildiğini ve alacağın belli olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, taraflar arasında arabuluculuk görüşmeleri yapıldığı ancak sonuç alınmadığını, sonuç ve istemle; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, Davalı aleyhine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Türkiye’de bulunan tekstil firmalarının ürünlerinin yurt dışında bulunan yabancı menşeili firmalara ihracına aracılık ederek bu aracılığının karşılığında komisyon aldığını, davacı … Konf. San. Dış Tic. Ltd. Şti. firması ile de bu şekilde çalışıldığını, yurt içinde bulunan firmaların ürünleri yurt dışı firmalara pazarlandığını, yurt dışı firmaların siparişlerinin yurt içindeki firmaya aktarılarak ihracatta aracılık yapılmakta ve üreticinin malı aracılık yapılmak sureti ile yurt dışına ihraç edilip, ihraç edilen ürünün ihraç bedelinden davalı firma sadece komisyon almakta olup başkaca bir karı ve kazancı olmadığını, davacı şirket ise, dava dilekçesinde davalı müvekkili şirketi sadece komisyon ödediği malını ihraç eden firma olarak değil, malını satın alan ve bu maldan kar eden bir şirket gibi yansıtmaya çalışarak mahkemede yanlış bir algı yaratmaya çalıştığını, davacı tarafın sunmuş olduğu tüm mail yazışmalarında da görüleceği üzere davalı şirket malı satın alan ve kendi adına ihracat yaparak kar eden şirket değil, davacının malını davacı adına kendi şirketi üzerinden ihraç edilmesine aracılık eden ve karşılığında sadece komisyon alan şirket olduğunu, ihraç kayıtlı faturaları, ihracat giderlerini davacının karşıladığına ilişkin yansıtma faturaları, tarafların mail yazışmaları, davacı şirketin davalı şirkete ödediği komisyon ve komisyon faturaları, tarafların ticari defterleri ve davacının malı davalıya değil gümrüğe teslim etmesi ile de sübut olduğunu, müvekkili davalı firmanın sadece komisyon ile çalışan aracı firma olduğunu, yurt dışı firmasının farklı 2 grup siparişi bulunduğunu, bu siparişleri davacı tarafa iletildiğini, ilk grup siparişlerin ihracatı yapıldığını ve ihracat ödemesi gerçekleştirildiğini, ancak 2. grup siparişte davacı firmanın teslim tarihinden çok geç ve oldukça eksik adet ürün sevkiyatı gerçekleştirdiğini, 7239 adet ürün yerine 5173 adet ürün, teslim edilmesi gereken süreden de çok sonra teslim edildiğini, davacının delil olarak sunmuş olduğu mail yazışmalarında da bu hususun davacı tarafından da ikrar edildiğini, davacı … firmasının 28.10.2020 tarihli mailinde: “Kesinlikle gecikme konusunda haklısınız fakat en azından bu durumu indirim vs. bile olsa kurtarabilirsek çok iyi olacak.” ifadesi ile gecikme ve gecikme sebebi ile indirim talebi davacı tarafından ikrar edildiğini, müvekkili firmanın sadece ürünlerin uygun kalitede imal edilip edilmediğini kontrol etmekte ancak ürünler davacı tarafından gümrüğe teslim edildiğini, ürün adetlerinin doğru teslim ve bildirilmesine ilişkin sorumluluk davacı firmaya ait olduğunu, bu hususa ilişkin … firmasına defalarca mail atıldığını, bu maillerin davacının kendi sunmuş olduğu maillerde dahi yer almakta yani davacı kendi sunduğu mail yazışmalarında bu durumu ikrar ettiğini, yurt dışından gelen çeki listesi davacı şirkete gönderildiğini ancak davacı taraf ekte yer alan çeki listelerine uymadığı için yurt dışındaki müşteri tüm paketleri tek tek sökerek kendi müşterisinin sipariş verdiği çeki listesine uygun hale getirmeye çalışmak zorunda kalarak ayrıca zaman ve mal kaybettiğini ve zarara uğradığını, mail yazışmalarında da görüleceği üzere yurt dışına mal tesliminin davacı tarafından geç yapılmasının, davacının eksik mal teslim etmesinin ve davacının çeki listesine uymaması nedeni ile verdiği zararın giderilmesi için davalı müvekkili şirketin aracılık ederek sorunu uzlaşma ile çözmeye çalıştığını, yaşanan tüm bu gecikmeler sebebi ile araya giren pandemi ile sevkiyatlar durduğunu, sorun çözümsüz hale geldiğini, İngiltere’de ve hatta tüm dünyada tüm mağazalar kapandığını, sevkiyatlar durduğu için İngiltere’de bulunan firma zaten gecikmiş olan siparişi iptal ettiğini, davacı … firması malları hem eksik yüklediğini, hemde söz verdiği tarihten haftalar sonra yükleme yaptığını ve de çeki listesine uymadığı için , tüm siparişin tek seferde yüklenmesi gerekir iken parça parça sevkiyat gerçekleştirdiği için pandemi ile birlikte geciken mallardan daha fazla zarar edilmesi nedeni ile yurt dışı firması davacı firmaya malı iade etmeyi teklif ettiğini ancak hatalı olduğunu bilen davacı firma iadeyi kabul etmediğini, bu nedenle davacı firmanın da talep ettiği gibi iskonto yapılarak reklamasyon faturası ile sorun çözüldüğünü, müvekkili şirketin kendisine gönderilen bu faturayı 31.12.2020 tarih ve …. fatura nolu 19.657,10-GBP, 195.466,27-TL bedelli reklamasyon debit faturası ile davacı tarafa yansıtıldığını, ancak davacının haksız yere e-fatura sisteminden red ettiğini ve kendi malı, kendi kusurundan kaynaklı zararı üstlenmediğini, davacı firmanın kendi kusurundan kaynaklı ve kendi adına ihraç edilen malı ile ilgili sorunları maillerde kabul ettiğini, malların tamamını iade almaktansa kesinti yapılmasını da kabul etmiş olmasına rağmen kendi kusurundan kaynaklı zararları reklamasyon yansıtma faturasını ret ederek ve iş bu davayı açarak, yurt dışından gelmeyen bir parayı davalı firmadan haksız yere tahsil etme çabasına girdiğini, müvekkili şirketçe davacı firmaya ve ekte sunulan faturaların hukuka aykırı olarak davacı tarafça ticari defterlere işlenmediğini, davacı tarafından davaya konu faturalar müvekkiline gönderilmediğini, müvekkili, faturaları inceleme imkanı bulunamadığını, bu sebeplerle takibe konu faturaları ve fatura içeriği fatura bedelini kabul etmediğini, müvekkilinin davacıya, fatura edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davacının açmış olduğu ve huzurdaki davaya temel teşkil eden Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyaya ilişkin takip talebi ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak “Faturadan kaynaklanan cari hesap alacağı” ifadesinin yer aldığını, müvekkili ile davacı arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, cari hesap ile ilgili olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 89. maddesinde: “MADDE 89- (1) İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir.(2) Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz” hükmünün düzenlendiğini, görüleceği üzere cari hesap sözleşmesi için şekil şartı öngörülmüş olup, yazılı olmadığı takdirde geçerli olmayacağının belirtildiğini, müvekkili ile davacı arasında da herhangi bir cari hesap sözleşmesi yer almadığını, fatura bedelleri de kabul dahi edilmediğini, bu nedenle huzurdaki davanın reddi gerektiğini, huzurdaki mesnetsiz ve kötü niyetli davanın yukarıda açıklanan nedenlerle tümden reddine, kötü niyetli olarak davayı ikame eden davacının %20 aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali davası olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamının ne olduğu ,bu ticari ilişki kapsamında davacının imal ederek davalıya teslim ettiğini iddia ettiği ürünler karşılığında düzenlediği takip ve dava konusu fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu ,davalının itirazında haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında 26.491,99-İngiliz sterlini toplam alacak üzerinden fatura alacağından kaynaklı ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafın cari hesap ekstresinin TL olarak tutulduğu, 2020 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 30.01.2020 tarihli 10.583,01-TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 21.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 269.520,12-TL alacaklı olduğu, 2021 yılı: 24.02.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 202.007,25-TL alacaklı olduğu tespit edildiği, davalı tarafın cari hesap ekstresinin TL ve GBP (İngiliz sterlini) olarak tutulduğu,2020 yılı: Davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.02.2020 tarihli 10.582,97-TL – 1.363,82 GBP (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 18.12.2020 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 274.884,79-TL – 26.492,13-GBP (İngiliz sterlini) borçlu olduğu, 2021 yılı: 24.02.2021 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 13,83-TL alacaklı, davacı tarafa 71,47 GBP (İngiliz sterlini) borçlu olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırıldığında, takip tarihi itibariyle: davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davalı taraftan 269.520,12-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafa 274.884,79-TL = 26.492.13 GBP(İngiliz sterlini) borçlu olduğu, taraflar arasında TL olarak bulunan 5.364,67-TL tutarlı farkın (274.884,79-TL – 269.520,12-TL) tarafların kendi ticari defterlerine kayıt işlemlerini farklı döviz kurlarından yapmasından kaynaklandı davacı tarafın TL olarak davalı tarafın ticari defterlerinde 5.364,67-TL fazla alacağının gözüktüğü, davacı tarafın takip talebinin ise 26.491,99-GBP (İngiliz sterlini) üzerinden olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafın takip tarihi itibariyle 26.492,13-GBP (İngiliz sterlini) alacaklı olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan talebe bağlılık ilkesi ile 26.491,99 GBP (İngiliz sterlini) alacağını talep edebileceği,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99/son maddesine göre, alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirilir. Bu alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebileceği,
Dava tarihi itibariyle:
tarafların takip tarihinden sonra ticari defterlerine yaptığı kayıt işlemlerinin olduğu,

Davacı tarafın takip tarihinden dava tarihine kadar yaptığı kayıt işlemleri
Davacı tarafın takip tarihinden dava tarihine kadar davalı taraflehine 5 adet ve 67.512,87-TL tutarlı kayıt işlemi yaptığı ve dava tarihi itibariyle 202.007,25-TL alacaklı olduğu,
Davalı tarafın takip tarihinden dava tarihine kadar yaptığı kayıt işlemleri
Davalı tarafın takip tarihinden dava tarihine kadar kendi lehine 274.898,62 TL -26.420,66 GBP (İngiliz sterlini) tutarlı kayıt işlemi yaptığı ve dava tarihi itibariyle davacı taraftan 13,83 TL alacaklı, davacı tarafa 71,47 GBP (İngiliz sterlini) borçlu olduğu, davalı tarafın kendi lehine yaptığı 5 adet ve 68.072,26-TL tutarlı kayıt işleminin davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 5 adet ve 67.512,87-TL tutarlı olarak yer aldığı, taraflar arasında 559,39-TL kur farkı tutarı dışında işlemlerin birbirini teyit ettiği, davalı tarafın kendi lehine yaptığı 2 adet ve 206.826,36-TL (195.466,27-TL + 11.360,09-TL) tutarlı kayıt işleminin davacı tarafta bulunmadığı,
195.466,27 TL Tutarlı Kayıt İşlemi,
İş bu kayıt işlemi için davalı taraftan belge talep edildiği ve sunulan belgenin 31.12.2020 tarihli … numaralı KDV dâhil 195.466,27-TL tutarlı fatura olduğu, faturanın davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davacı tarafın yasal defterlerine işlenmediği, davalı tarafından BS FORMU ile beyan edilmediği, davacı tarafından BA FORMU ile beyan edilmediği, faturanın açıklama kısmına “REKLAMASYON DEBİT % 0″ diye yazıldığı, GBP döviz cinsinden ve TL cinsinden değerlerinin ayır ayrı belirtildiği, e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davacı tarafından dosya muhteviyatına sunulan e-fatura sistem çıktısında 12.01.2021 tarihinde iş bu faturanın reddedildiğinin ve ayrıca davacı tarafından e-posta yazışmasında faturanın sistemlerine 11.01.2021 tarihinde düştüğünün beyan edildiği, davalı tarafın iş bu faturayı davacı tarafa ne zaman tebliğ ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığı,
“Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığı, davalı tarafın iş bu faturaya konu olan durumun içeriğini gerekçesi ve dayanağıyla birlikte ispat etmesi gerektiği,
11.360,09 TL Tutarlı Kayıt İşlemi,
İş bu kayıt işlemi için davalı taraftan belge talep edildiği ve sunulan belgenin 31.12.2020 tarihli 06124 numaralı 11.360,09-TL tutarlı mahsup fişi olduğu, kayıt işleminin sadece davalı tarafın yasal defterlerinde bulunduğu, davacı tarafın yasal defterlerinde bulunmadığı, mahsup fişinin açıklamasına kur farkı gelirleri yazdığı, belge düzenleme nedeni olarak KUR DEĞERLEME – PARK AGENCİES LTD – diye yazıldığı, davalı tarafın iş bu kaydın içeriğini gerekçesi ve dayanağıyla birlikte ispat etmesi gerektiği,
Dava tarihi itibariyle alacağın hesaplanması,
Davacı tarafın takip talebinde yıllık % 3,85 oranında faiz talebinin olduğu, takip tarihinden dava tarihine kadar yapılan tarafların ticari defter ve kayıtlarıyla teyit edilen (195.466,27 TL – 11.360,09 TL tutarlı kayıtlar dışında) davalı tarafın lehine olan bakiye borç düşürücü 5 adet işleme ait tutarların davacı tarafın alacağında düşülerek davacı tarafın dava tarihi itibariyle alacağının hesaplandığı, iş bu 5 adet işlemin belgesinde tutarların GBP – İNGİLİZ STERLİNİ olarak belirtildiği,
DAVA TARİHİ İTİBARİYLE ALACAK HESABI
BAKİYE ALACAK GBP
SÜRE-GÜN
FAİZ ORANI-365 GÜN
İŞLEMİŞ FAİZ GBP
ÖDEME KAYDI GBP
26/02/2021 DAVA TARİHİ İTİBARİYLE BAKİYE ALACAK GBP
26.491,99
6,00
3,85
16,77
2.856,18(1.355,44 + 1.490,74)
23.652,58
23.652,58
20,00
3,85
49,90
1.533,42
22.169,05
22.169,05
5,00
3,85
11,69
241,58
21.939,17
21.939,17
29,00
3,85
67,11
2.132,38
19.873,90
19.873,90
2,00
3,85
4,19
0,00
19.878,09

TOPLAM-GBP
149,66
6.763,56
19.878,09
Tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 19.878.09 GBP (İngiliz sterlini) alacağını talep edebileceği,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99/son maddesine göre, alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirilir. Bu alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebileceği, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin mahkemeniN takdirinde olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tarafların beyan ve itirazları hepbirlikte değerlendirilmek üzere bilirkişi ek raporu düzenlenmesi için dosyanın önceki bilirkişiye tevdine karar verilmiş, alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafın kök raporda takip tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya herhangi bir itirazının bulunmadığı, dava tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya itirazının olduğunu, itirazın iptali davasında, dava konusu, davalı tarafın itiraz ettiği borç miktarı olup, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere icra takibinde yapılacak ödemelerin öncelikle icra masrafı ve işlemiş faize mahsup edilmesi gerektiği taleplerinin mevcut olduğunu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı şirket tarafından hem icra dosyasına itiraz edilmiş hem de bir kısım ödemeler icra takibinden sonra davacı şirket hesabına gönderildiğini, bu durumda eğer dava tarihi itibariyle icra dosyasında davacı şirketin ne kadar alacaklı olduğu hesabı yapılacak ise icra dosya kapak hesabının yapılarak ödeme miktarlarının öncelikle icra masrafları ve işlemiş faize mahsup edilerek hesap yapılması gerektiğini, bu yönüyle bilirkişi raporunda, yapılan ödemeler ana borçtan mahsup edilerek, dava tarihi itibariyle davacının 19.878.09-İngiliz sterlini alacağını talep edebileceği tespit ve beyanı dava türüne uygun olmadığını beyan ettiği, kök raporda, tarafların ticari defter ve kayıtları karşılaştırılarak hesaplamanın takip tarihi ve dava tarihi itibariyle ayrı ayrı yapıldığı, bunun nedeninin taraflar arasında takip tarihi dava tarihi arasında muhtelif kayıt işlemlerinin olmasından kaynaklandığı, hesaplamanın iş bu muhtelif kayıt işlemleri göz önünde bulundurularak hem takip tarihi itibariyle hem de dava tarihi itibariyle ayrı ayrı yapıldığı, davacı tarafın itirazında hesaplamanın takip tarihi itibariyle kabul edilmesini talep ettiği, hesaplamada herhangi bir değişiklik yapılmayarak nihai takdirin mahkemeye bırakıldığı, Davalı taraf, davacının Türk lirası olarak tuttuğu ticari defter ve cari hesaba dayalı olarak yabancı para alacağından kaynaklı takip başlatamayacağını, davacı tarafın kusurundan dolayı 195.466,27-TL tutarlı 31.12.2020 tarihli reklamasyon faturasının düzenlendiğini, 195.446,27-TL’lik reklamasyon faturasının hukuka uygun olması ve BS formunun da ibraz edilmiş olması, 11.360,09-TL’lik kur farkı işleminin de vergisel bir işlem olması ve davacının işbu işlemi defterlerine işlememesinin müvekkili şirketi bağlamadığını beyan ettiği, kök raporda, davalı tarafın itiraz ettiği 195.466,27 TL + 11.360,09 TL tutarlı kayıt işlemlerinin detaylı olarak irdelendiği, davalı tarafın reklamasyon faturasının içeriğini ve kur farkı kayıt işleminin gerekçesini ispat etmesi gerektiği, nihai takdir mahkemeye bırakıldığı, sonuç olarak tarafların kök rapora itiraz ve beyanlarının irdelendiği, kök rapordaki sonuç ve kanaati değiştirecek bir durum olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde :Dava, itirazın iptali davası olup Tarafların 2020-2021 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafın davalı taraftan 19.897,09 GBP ( ingiliz sterlini) alacaklı göründüğü tarafların tacir olduğu , davalının eksik ve geç teslim iddiasında olduğu ayıp ihbarı ile ilgili olarak TTK 23/c ve BK 223 maddelerine göre ayıbın şekli ve süresine ilişkin hükümlerinin olayda uygulanması gerektiği, davalı yanca ayıp iddiası bulunmakla davalının ayıba bağlı haklardan yararlanmak için önce ayıbın varlığının sonra süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kanıtlaması gerektiği, bu konuda ayıbın varlığının ve usulüne uygun ve süresinde ve ayıp ihbarında bulunulduğunu kanıtlayan delil sunulmadığı yargıtay yerleşik içtihatlarına göre de ” bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (ttk 21/2). süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadaki alacakla ilgili olarak, süre geçtikten sonra iade edilmesi veya ticari defterlere kaydedildikten sonra iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. itiraz süresi geçtikten sonra, faturaların doğrudan iade edilmesi veya iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 19/02/2018 tarih ve 2016/4742 Esas, 2018/652 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 05/02/2018 tarih ve 2016/3890 Esas ve 2018/368 karar sayılı ilamı) şeklindeki ilamları da hep birlikte değerlendirilmesinde davalının ayıba bağlı haklardan faydalanamayacağı anlaşılmış olup davacının davalıdan 19.897,09 GBP ( ingiliz sterlini) alacağını talep edebileceği anlaşılmakla hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın 19.878,09-GBP(ingiliz sterlini) asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptali ile takibin 19.878,09-GBP(ingiliz sterlini) asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 40.946,60-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın 19.878,09-GBP(ingiliz sterlini) asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptali ile takibin 19.878,09-GBP(ingiliz sterlini) asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı vekilinin icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 40.946,60-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden 990,26-TL’sinin davalıdan, 329,74-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 13.986,35-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.295,63-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 10.690,72-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Dava ilk açılış harç gideri olan 3.354,93-TL’nin davalıldan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 883,00-TL’den kabul oranına göre(%75,03) hesaplanan 662,51-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 22.782,38-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.656,18-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, karşı tarafın yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır