Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/172 E. 2023/463 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/172 Esas
KARAR NO : 2023/463

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 29.05.2019 tarihinde saat 18.30 sıralarında meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasında müvekkilinin ağır derecede yaralanmış olduğunu, sürücü …. isimli şahsın sevk ve idaresinde bulunan …. plaka sayılı kamyonetin …. Mahallesi, … Caddesi üzeri … istikametine doğru seyir etmesi sırasında … Sokak … kavşağında hatalı şekilde U dönüşü yapması üzerine; karşı şeritten … istikametine gitmekte olan müvekkili …’nün sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpmış, bunun neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı kaza meydana gelmiş olduğunu, kaza sonucunda müvekkilinin ağır olarak yaralanmış derhal hastaneye kaldırılmış olduğunu, müvekkilinin günlerce hastanede yatmış olduğunu, iş göremez durumuna düşmüş ciddi anlamda vücudunda kalıtsal hasarlar oluştuğunu, müvekkilinin … Hastanesi’nde tedavi görmüş olduğunu, kaza tespit tutanağı, olay yeri inceleme raporu, bilirkişi raporu gereği müvekkilinin kusursuz olup yolcu konumunda olduğunu, yapılan bilirkişi incelemesi ve adli tıp kurumu raporuna göre ….’un 1. DERECEDEN ASLİ KUSURLU olduğunu, yargılama sırasında ortaya çıkacak kusur durumunun değişmesi halinde kusurlu çıkacak 3. kişilerin de kusuru dahil olmak üzere müşterek ve müteselsil talepte bulunulmuş olduğunu, kusur durumu yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacak olduğunu, …. isimli şahıs hakkında, … iddianame no’lu iddianame hazırlanmış, kovuşturma aşamasına geçilmiş ve İstanbul …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı duruşma görülmüş olduğunu, kazanın meydana geldiği 29.05.2019 tarihinde …. plakalı aracın poliçe numarası … olup aracın …. sigorta A.Ş.’de sigortalı olduğunu, aracı sigortalayan davalının, kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ve sigortalısının kusuru oranında müvekkiline tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, olası asgari ücret artışlarından doğan hakları saklı kalmak şartıyla, ikame ettikleri davanın belirsiz alacak davası olup, davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harcın taraflarınca ikmal edilecek olduğunu, … Üniversitesi …. Hastanesi’nden alınan Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporu mevcut olduğunu, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı oluşan geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı … şirketinden tazmini talep olunduğunu, arabuluculuğa başvuru yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, davalı … şirketine davacı müvekkili adına yazılı olarak başvuru yapıldığını, davalı … tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde verilen cevapta birtakım eksik evrak bildiriminde bulunulmuş ve bu evrakların içerisinde sağlık kurulu raporuna da yer verilmiş olduğunu, özürlü heyet raporunun eksik evrak olarak değerlendirilip taraflarından talep edilmesinin davacı müvekkilinin hakkını sürüncemede bırakacağından, verilen cevabın taleplerini karşılamamış olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, dosya içerisinde tüm belgeler sağlanmış olup, ancak sigorta şirketinin SGK’dan PSD sorgulamasına ilişkin talep etmiş olduğu yazının alınmamış olduğunu, iş bu yüzden anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olaya ilişkin müvekkili sigorta şirketine dava açılabilmesi için 2918 s. KTK’ un 97. maddesi gereğince dava açmadan önce başvuru yapması yasada belirtilen 15 günlük sürenin geçmiş olması gerektiğini, davacınun usulü şartları yerine getirmediğinden davanın usul yönünden reddini talep ediyor olduklarını, her ne kadar davacı yan başvuru sonrası süresi içerisinde başvuruda bulunduğunu iddia etmiş ise de eksik belgelerle başvurulmuş işbu eksik belgelerin ibrazının müvekkili şirket tarafından talep edilmiş olduğunu, bu nedenle başvuruya ilişkin dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi talep ediyor olduklarını, davacının ceza yargılaması sırasında şikayette bulunmaması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, aracı sevk ve idare eden ve huzurdaki davaya da konu zarara sebebiyet veren sürücünün veya araç işleteninin ibra edilmiş olması; borçtan müşterek ve müteselsil sorumlu müvekkili şirketi aynı şekilde etkileyeceğini, ceza yargılamasının da tarafı olan davacının ifade tutanakları ve uzlaşma bildirimlerinin dosyaya sunulması gerektiğini, bu doğrultuda mahkememizin bu hususu tetkiki ile ilgili şartların tespiti halinde davanın reddini talep ediyor olduklarını, mağdurun sigortalı araç sürücüsünden şikayeti bulunmadığından dolayı davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan ….
plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe numarasıyla Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1.maddesi uyarınca sigortacının, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine göre temin edeceğini, ayrıca manevi tazminat ve tedavi taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, nitekim bu hususun Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğunu, dolayısı ile tüm dosyanın ve savcılık evraklarının da eklenerek Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulundan kusur raporu alınmasını talep ediyor olduklarını, kabul anlamına gelmemek üzere davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’nden Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davacının iddia ettiği maluliyet oranının ve maluliyetinin kaza ile ilgisinin ispatlanması gerektiğini, davacının maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranının Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, Yargıtay tarafından tek hekimle hazırlanan maluliyet raporlarının kabul edilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla geçici iş göremezlik ve tedavi gideri bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, müvekkili şirketin 6111 sayılı yasa ve Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen “Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” gereği, bu yönetmelik kapsamında belirlenen sorumluluklarını, yönetmeliğin belirlediği vadelerde ve Sigorta Bilgi Merkezinin ilgili dönemlerde ne kadar ödeyeceklerini bildirdiği tutarları Sosyal Güvenlik Kurumu’na düzenli ödemeler gerçekleştirerek yerine getirmekte olduğunu, 6111 sayılı yasa ve sonraki yasal düzenlemeler gereğince tedavi gideri talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı “ Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” gereğince “trafik kazası sonucunda oluşan yaralanmalara ilişkin tedavi taleplerinin” Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmesi gerektiği hüküm altına alınmış olduğunu, davacının tedaviye ilişkin talebinin muhatabının artık SGK olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket yönünden açılan davanın reddi gerekeceğini, kabul anlamına gelmemek üzere bakıcı ve bakım giderinin tamamından sigorta şirketilerinin sorumluluğu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, maluliyete dayalı tazminat hesaplarının aktüeryal metodlarla yapılması gerektiğini, bu nedenle bilirkişi incelemesinin hazineye kayıtlı aktüerler aracılığı ile yapılmasını talep ediyor olduklarını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, dava öncesi müvekkili şirkete herhangi bir müracaat bulunmadığından davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini, dava dilekçesinden davacının sürücü mü yolcu mu olduğu anlaşılmamakla beraber eğer davacı yolcu ise hem hatır taşıması hem de müterafık kusur indirimi sadece sürücü ise müterafık kusur indirimi uygulanması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla hatır taşıması nedeniyle zarar miktarında indirim yapılması gerektiğini, davacı dava konusu olayda yolcu ise hatır taşıması bulunduğunu, davacının kazayı yaşadığı sırada bulunduğu araçta hangi amaçla bulunduğu ve bu taşımanın esasen hatır taşımasına binaen mi yapıldığı hususunun tespit edilmesi gerekliliği ve hatır taşımasının tespiti halinde bu hususun tazminat belirlenmesinde ciddi ve makul bir indirim sebebi olduğunun Yargıtay’ın uygulamalarında sabit hale gelmiş bir hukuki gerçeklilik olmakla mahkememizce bu hususun tespit ve takdiri gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yaralanan ve / veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının takması gerekli kaskı ve koruyucu motor tehçizatlarını takıp takmadığının netleşmesi ve ortaya çıkan sonuçta müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkememizce tespiti gerektiğini, mağdur şahsın öncelikle takılması zorunlu olan kaskı ve koruyucu motor tehçizatlarını takıp takmadığının tespiti, dolayısı ile davacının kazada olmasa bile maluliyette kusurunun bulunup bulunmadığının anlaşılması ve tespit edilen kusur oranın da da eğer bir tazminat hesaplanırsa emniyet kemeri takılmaması dolayısı ile en az %20 oranında indirim yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla rücu şartlarının sorgulanması gerektiğini, davacının sosyal ve ekonomik durumunun ve hangi Sosyal Güvenlik Kuruluşuna tabi olduğunun mahkememizce tespit edilmesi gerektiğini, davacı Sosyal Güvenlik Kurumundan geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri almış ise, Sosyal Güvenlik Kurumunun kendi özel kanunlarına göre müvekkili şirket …. Sigortaya rücu imkanı doğmakta olduğunu, …. Sigortanın davacıların dışında, Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının da aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için bu konudaki araştırmaların re’sen yapılması gerektiğini beyanla; dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, davacının ceza yargılaması sırasında şikayette bulunmaması sebebiyle davanın reddine, haksız davanın reddine, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınmasına, kusur raporunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınmasına, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına, yapılacak hesaplamada müterafık kusur ve hatır indirim sebeplerinin göz önünde bulundurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; meydana gelen kazada tarafların kusur durumları, davacının geçici veya kalıcı iş göremezlik zararlarının bulunup bulunmadığı, davacının meydana gelen kaza sebebiyle davalı … şirketinden bir talepte bulunup bulunmayacağı, talepte bulunması mümkün ise miktarları hususlarındadır.
Dosyanın ATK’ya gönderilerek kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri de dikkate alınmak suretiyle davacının maluliyet durumunun tespitinin istenmesine karar verilmiş olup, ATK İstanbul …. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 30/01/2023-…. Karar ve … A.T.Nolu raporda özetle; kişi hakkında düzenlenmiş tıbbi belgelerin tetkikinde; … Hastanesinin düzenlediği 29/05/2019 tarihli rapor fotokopisinde; sol femur şaft sol tibia plato. Sol proksimal fibula sol cuboid, sol calcaneus anterıor uç fraktüru ve sol bimalleoler ayak bilek kırıklı çıkığı(lateral malleol açık kırık tip 3) saptandı. Sol diz anteriorda 3*3, sol cruris anteromedlalde 6*3 ve 3*2, sol lateral malleol hizasında 2*3 cm açık keşi mevcut kesiler 12000 cc sf ile yıkandı. Yaklaştırıcı sutüre edildi. Tetanoz aşısı yapıldı. Çoklu antibiyoterapi başlandı. Pelvik destekli atel alçı ile….Sol Femur ve tibia fraktürü olan hastada. Bt anjioüa vaskuler yapılar olağan izlenmekte olup cerrahi tedavi önerilmedi. Saygılar, …. Hastanesi Ortopedi Servisinin düzenlediği epikrizde; yatış tarihi 29/05/2019, çıkış tarihi 14/06/2019. motor kazası sonrası sol alt ekstremite açık kırıklı çıkık. Sol femur şaft sol tibia plato sol ayak bilek kırıklı çıkık saptanan hasta acil operasyon planlanarak müşahede altına alındı. öpere edilen hasta postop servise interne edildi. nvd yok, hasta sol alt ekstremitede iki adet 4×1 ve 5×1 cm ebatlarında açık tip2 gustilo anderson yaralanma mevcut. Ameliyat notunda, Trokanter tipinden proximale doğru 5 cm curve insizyon ile girildi kırık skopi altında kontrol edilerek redükte edildi. Guıde teli kırık hattından geçirildi ve redüksiyon skopi altında kontrol edildi. femur oyuldu. çivi skopi kontrolünde gönderildi. Fiksasyon skopi altında kontrol edildi. Distale 2 adet ve proximale 2 adet kilitleme vidası konuldu. Tepe vidası konularak çivi stabilize edildi. Daha sonra hasta prone pozisyona çevrildi.Açık Kırıkları kapalı hale getirildi ve 6000 cc izotonik solüsyon ile yıkandı. Femur distaline ve tibia proximal 1/3 üne skopi kontrolü altında ikişer adet shanz teli gönderildi. Kalkaneustan medialden laterale transvers bir shanz teli motor yardımı ile gönderildi. Femoral ve tibial shanz sistemleri karbon tüp ile bağlandı. Yarım halkasal tüp yardımı kullanılarak kalkenal shanz tibial shanz ile bağlandı ve sabitlendi. Redüksiyonlar skopi altında kontrol edildikten sonra pansumanı usulüne uygun yapılan hastanın operasyonuna son verildi. Gaziantep Üniversitesi Nöroloji Anabilim dalının düzenlediği 27/07/2020 tarihli EMG raporunda; sinir iletisi normal, İğne EMGde sol TA kasındabelirgin nörojenik aktivite kaybı olup, hareket kısıtlılığıda olduğu, …. Hastanesinin düzenlediği 01/04/2022 tarihli sağlık kurulu raporunda; sol kalça diz ve ayakbileği ROM kısıtlı, bağımsız ambule olduğu. Eklem Hareket Açıklığı ve kas gücü tayini formunda; Kalça Fleksiyon sağ/sol 80-90°/ 100-110°. Ekstansiyon sağ/sol 0°/0°. Abduksiyon sağ/sol 20-30°/ 40-45°. Adduksiyon 0°/0°. İnternal rotasyon sağ/sol 10-20°/15-20°. Eksternal rotasyon sağ/sol 10-20°/20-30°. Diz fleksiyon sağ/sol 80-90°/110-120°. Ekstansiyon sağ/sol 0/0°. Ayakbileği dorsifleksiyon sağ/sol 5-10°/ 10-20°. plantar fleksiyon sağ/sol 5-10°/ 30-35°olduğu, Kurullarınnı 19/12/2022 tarihli muayenesinde; İftar yemeği için motorsikletle sipariş dağıtırken, U dönüşü yapan bir aracın kendisine çarptığını, ambulansla … Hastanesine kaldırıldığını,ameliyat edilmiş, 15 gün yatmış. Ayakta duramama yürümede zorluk, koşamama şikayetleri olduğunu belirtti. Fizik muayene; sol ayakbileği medialinde 10×0.2 cm’lik nedbe dokusu(beyana göre ameliyat izi). Sol patella lateralinde 15x2cm’lik nedbe dokusu. Sol cruris orta hat medialinde 6×3 cm’lik nedbe dokusu. Sol patella medialinde 5x1cm’lik nedbe dokusu. Sol kalça üst dış kısımda 7x2cm’lik nedbe dokusu. Ortopedi muayenesinde; Alt ekstremite uzunlukları sağ 85 cm, sol 85 cm olduğu, Sağ kalça fleksiyon 110 derece, ekstansiyon: 20 derece, abduksiyon: 40 derece, adduksiyon: 30 derece, iç rotasyon: 40 derece, dış rotasyon: 40 derece olduğu, Sol kalça fleksiyon 90 derece, ekstansiyon: 10 derece, abduksiyon: 40 derece, adduksiyon: 20 derece, iç rotasyon: 10 derece, dış rotasyon: 40 derece olduğu, Sağ diz fleksiyon: 130 derece, ekstansiyon: 0 derece olduğu, Sol diz fleksiyon: 105 derece, ekstansiyon: 0 derece olduğu, Sağ ayak bileği dorsifleksiyon: 15 derece, plantar fleksiyon: 60 derece, inversiyon: 25 derece, eversiyon: 15 derece, Sol ayak bileği dorsifleksiyon: 10 derece, plantar fleksiyon: 60 derece, inversiyon: 25 derece, eversiyon: 15 derece, sağ uyluk çevresi 44cm, sol uyluk çevresi 42 cm, her iki kruris çevres, 34 cm olduğu, dosyaya ekli grafilerin incelemesinde;29/05/2019 tarihli grafi ve BT incelemelerinde, sol tibia lateral platoda çökme kırığı, sol fibula başında lineer kırık, sol femur proksimal diafizde deplase kırık, sol ayakbileğinde çıkık, sol tibia medial malleolde parçalı, deplase kırık, kuboid kemikte lineer kırık, talusta kortikal avülse kırık. 24/01/2020 tarihli grafilerde, sol femur proksimal diafizde kaynamış kırık sekeli, İMÇ tespiti, sol fibula başında kaynamış kırık sekeli, sol tibia lateral platoda kaynamış kırık sekeli, plakvida ve vida tespitleri, diz eklem yüzeyi düzensiz, sklerotik. Sol lateral platoda deforme görünüm ve kırık sekeli, ayakbilek eklemi düzensiz, sklerotik tespit edildiğine göre SONUÇ OLARAK; Mevcut belgelere göre; …’nün 29/05/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında; I.Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, kalça eklemi hareket kısıtlılığı, Tablo 3.8’e göre alt ekstremite özürlülük oranı %(5-5). Tablo 3.9’a göre Diz eklemi hareket kısıtlılığına bağlı alt ekstremite özürlülük oranı %10(on)., Tablo 3.10’a göre ayak bileği hareket kısıtlılığına bağlı alt ekstremite özürlülük oranı %7(yedi) olup %Balthazard formülü ile %(10-7-5-5)=%24.46 olup Tablo3.2’ye göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %12 (yüzdeoniki) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK.307/1) Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (HMK.309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK.309/2)
Davacı vekili uyap sistemi üzerinden mahkememize ibraz ettiği 09/03/2023 tarihli dilekçesi ile, iş bu davaya yönelik olarak sigorta şirketi ile haricen sulh olunduğunu, davadan feragat etmiş bulunduklarını, davalı … şirketinden masraf ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş olup, davalı vekili ise uyap sistemi üzerinden mahkememize ibraz ettiği 09/03/2023 tarihli dilekçesi ile, karşı taraf ile sulh olunduğundan feragate muvafakatleri olduğunu, karşı vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyanla dosyanın kesinleştirilmesi için gereğini talep etmiş olmakla, davacı vekilinin davadan feragat ettiği ve vekaletnamesinde de davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca vekalet ücreti talebinde bulunulmadığında bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/05/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸