Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/169 E. 2021/1156 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/169 Esas
KARAR NO : 2021/1156

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 25/12/2019 tarihinde stand kurulum sözleşmesi yapıldığını ve sözleşmenin taraflarca imza altına alındığını, bu sözleşme her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin 05-08 Şubat tarihleri arasında …. Merkezi’nde düzenlenen … Fuarı’nda kullanılmak üzere stant kurulum ve kiralama işine ilişkin olduğunu, müvekkili şirket tarafından sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükler yerine getirildiğini, sözleşmede belirtilen tarihte stant kurulumu eksiksiz olarak gerçekleştirildiğini ve davalı şirkete teslim edildiğini, sözleşme bedeli 55.000.00-TL+KDV olarak belirlendiğini, toplam tutarın 19.250.00-TL’si sözleşme anında ve bakiye tutarın ise fuar tarihinde ödeneceği belirlendiğini, fakat sözleşmede belirlenen tarihte bakiye tutarın müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı şirket tarafından Üsküdar …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesinde, müvekkili şirketin belirtilen tarihlerde fuar alanına gelmemesi sebebiyle çeklerin verilemediği belirtildiğini ancak bu durum gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin fuar tarihi sonrasında ödeme yapacağını belirterek banka iban numarasını müvekkili şirketten talep ettiğini ve iban numarası gönderilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından yapılan iş karşılığında 25.12.2019 tarihli ve …. seri numaralı fatura keşide edilmiş olup davalı şirkete tebliğ edildiğini, Türk Ticaret Kanunu ve Yerleşik Yargıtay İçtihatları gereğince ”faturanın teslim alındığı tarihten itibaren 8 gün içeriğine itiraz edilmemişse fatura kabul edilmiş sayılır” hükmünü kurduğunu, faturaya davalı şirket itiraz etmediği gibi faturada belirtilen tutarda müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı tarafın bu durumda sorumluluklarını yerine getirmediği için sözleşmeye aykırı davrandığını ve bu sebeple de sözleşme de yer alan cezai şartı ödemekle yükümlü kaldığını, taraflarca imzalanan sözleşmenin 4,4 maddesi gereğince sözleşme hükümlerine aykırı davranılması neticesinde 100.000.00-TL cezai şart ödenmesi hükmü belirtildiğini,yapılan ihtarlara rağmen tazminata dayalı borcun sebepsiz ödenmemesinden dolayı önce Bakırköy …. İcra Dairesi … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ve davalı şirket tarafından hem borca hem yetkiye itiraz edildiğini, yetki itirazı üzerine dosya yetkili icra dairesine gönderilmiş ve davalı şirket Küçükçekmece …. İcra Dairesi … esas sayılı dosyasında borca, borcun faizine ve tüm ferilerine itiraz etmiş ve takip durduğunu, davalı şirket tarafın hem yapılan sözleşmeye aykırı davranması yani sorumluluğunu yerine getirmemesi hem başlatılan takibe haksız itirazı ile takibin durmasına ve müvekkili şirketin alacağının tahsiline engel olduğunu, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyadaki alacağın tamamının şimdilik 1.000-TL’lik kısmı üzerindeki haksız ve mesnetsiz yapılan itirazın iptali ile ticari temerrüt faizi uygulanmak üzere takibin devamına, haksız ve kötü niyetle yapılan işbu itirazın iptali ile birlikte takibin devamına, itiraz haksız ve kötü niyetle yapıldığından dolayı davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, alacağın miktarının yüksekliği ve ilerde tahsil edememe durumu da dikkate alınarak teminat mukabilinde veya teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
müvekkili şirket ve davacı şirket arasında 25/12/2019 tarihli,….Merkezinde düzenlenecek olan …. fuarında kullanılmak üzere stant kurum ve kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davacı vekili her ne kadar dilekçesinde sözleşme gereği müvekkilinin borçlarını eksiksiz ifa ettiğini beyan etse de bu gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafa 18.02.2020 tarihli …. yevmiye nolu Üsküdar …. Noterliğinden çekilmiş olan ihtarnamede de belirtildiği gibi, davacı sözleşmeye aykırı olarak, sayılan işlerin önemli bir bölümünü eksik bir şekilde ve zamanında ifa etmediğini, sözleşme eki niteliğinde ki görseller ile yapılan iş önemli ölçüde farklılıklar göstermekte, yapılan duvar, takılan avizeler, getirilen sandalyeler görseldeki gibi olmayıp oldukça kötü durumda olduklarını, bu aksesuarlar zamanında değil, 1. günün sonunda getirildiğini, aynı şekilde toplam dört gün sürecek olan fuarın ikinci günün sonunda müvekkilinin ayırt edici özelliği olduğu kabul edilmesi gereken logoları davacı tarafından fuara getirilmediğini, davacı tarafça gerçeği yansıtamayan bir diğer söylem ise, müvekkili şirket tarafından iban numarası istendiği halde ödemenin yapılmamış olması iddiası olduğunu, davacı yanın bu söylem için delil göstermiş olduğu ihtarnamede açıkça bellidir ki, müvekkilinin davacıyı çekleri alması için çağırmakta ve davacı ise kötü niyetli olarak çekleri almaya yanaşmamakta ısrarcı olduğunu, bu tutumu ile müvekkilini zora soktuğunu, Kadıköy …. Noterliği’nin 05.03.2020 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamenin 3. maddesinde de belirtildiği üzere davacı yanca, 25/12/2019 tarihinde keşide edilmiş olan fatura ilk olarak mail yolu ile müvekkili şirkete 24/01/2020 tarihinde gönderildiğini, anılan faturaya yine mail yolu ile itiraz edildiğini, fatura aslının ise müvekkili şirkete şubat ayı içerisinde gönderildiğini, faturanın müvekkili şirket tarafından tebliğ alındığı anda yasal süresi içerinde itiraz edildiğini ve davacının sözleşme adresine gönderildiğini, ancak davacı yine kötü niyetli olup kargoyu teslim almadığını, davacı yana müvekkili tarafından tüm ödemeler eksiksiz ve zamanında ifa edildiğini, davacının da ödemeleri kabul ettiğini ve herhangi bir itirazı kayıt belirtmediğini, davacı tarafa herhangi bir borcu olmayan müvekkili açısından, anılan davanın reddi gerektiğini, davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun davranmadığından ve kötü niyetli olarak davrandığından ve ödemeyi kabulden kaçmasına rağmen müvekkilince ödeme vadesi geldiğinde yapıldığından davanın reddi gerektiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan işbu davanın reddine, icra dosyasına yapılan itirazın kabulüne ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, tazminat (müsbet-menfi ) alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında fuar stand kurulum sözleşmesin kapsamında davacının davalıdan cezai şart talep edip edemeyeceği , davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında eksik ve ayıplı iş olup olmadığı ayıp ihbar sürelerinin yerine getirilip getirlmediği hususlarında davalının itirazında haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Küçükçekmece …. . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının UYAP sisitemi üzerinden evraklarının gönderildiği, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 100.000,00-TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılarak SMMM ve sektör bilirkişisinden oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı tarafın 2020 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye bırakıldığı, 2019-2021 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, davalı tarafın 2019-2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 01.01.2021-30.09.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 15.650,00-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 01.06.2021 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 19.250,00-TL borçlu olduğu, bakiyenin kapatıldığı, taraflar arasında ticari defter ve kayıtları karşılaştırıldığında, 15.650,00-TL tutarında bir farkın bulunduğu, davacı tarafın davalı tarafa 2019 yılında 1 adet KDV dahil 64.900,00-TL tutarlı fatura düzenlediği, faturanın açıklama kısmına 60 metre kare fuar stand kiralama bedeli diye yazıldığı, faturanın teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, faturanın davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davacı tarafın yasal defterlerine 45.650,00-TL tutar üzerinden işlendiği, davalı tarafın iş bu faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığını, davalı tarafın 64.900,00-TL fatura tutarının kapatıldığına dair dosya muhteviyatına belgeler sunulduğu,
19.250,00-TL + 20.000,00-TL + 19.650,00-TL + 6.000,00-TL = 64.900,00-TL
> 19.250,00-TL (9.625,00-TL * 2 taksit halinde) tutarının ödendiğine dair davalı tarafın kredi kartı bilgilerinin sunulduğu,
> 20.000,00-TL tutarının ödendiğine dair bankadan eft yoluyla yapıldığına dair banka dekontu sunulduğu,
> 19.650,00-TL tutarının ödendiğine dair bankadan eft yoluyla yapıldığına dair banka dekontu sunulduğu,
Toplam olarak 58.900,00 TL tutarının ödendiği,
> 6.000,00-TL geriye Kalan tutar içinde 12.06.2020 tarihli …. numaralı KDV dâhil 6.000,00-TL tutarlı faturanın sunulduğu, faturanın açıklama kısmına reklamasyon diye yazıldığı, faturanın teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davalı tarafın faturanın teslime-tebliğine ilişkin olarak 16.06.2020 tarihli e-arşiv geçmiş faturalar çıktısını sunduğu, fatura numarasının ve tarihinin çıktıda yer aldığı, durumu detayının gönderildiği olduğu, faturanın davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davacı tarafın yasal defterlerine işlenmediği, davacı tarafın iş bu faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığını, neticeten, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafa olan borcunu kapattığı ve dosya muhteviyatına buna dair belgeleri sunduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarda kayıt olan 15.650,00-TL alacağı olduğunu ispat etmesi gerektiği, davacı tarafın takibe 15.650,00 TL cari hesap alacağı üzerinden değil 100.000,00-TL tutarlı tazminat (menfi-müspet zarar) açıklaması veya gerekçesiyle geçtiği, dosya kapsamında teknik olarak yapılan incelemede; dosyaya sunulan stant tasarım projesine ait görsellerde ve uygulamaya ilişkin fotoğraflarda yapılan ayrıntılı incelemeler ve karşılaştırmalar neticesinde sözleşme konusu işin uygulanmasında eksik ve ayıplı imalatların bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eklerinde taraflarca belirlenen tasarıma ve teknik şartlara ilişkin hususlar işin kapsamı göz önüne alınarak ayrı değerlendirilmek suretiyle, yapılan işin mevcut durumuna göre tüm işin fiziksel gerçekleşme oranı %80 olarak tespit edilmiş, yapılan işin KDV dahil parasal değeri 51.920,00-TL olarak hesaplandığı, davalı tarafça yapılan ödemeler esas alınarak davacı alacağı ( 51.920,00-TL(yapılan işin parasal karşılığı KDV dahil) 58.900,00-TL (davalı tarafça ödenen tutar)-)-6.980,00TL olarak hesaplandığından mahkemeye ait olmak üzere davacının alacağı bulunmadığı sonucuna varıldığı, karar doğrultusunda taraflar arasında fuar stant kurulum sözleşmesi kapsamında yukarıda ayrıntılı olarak incelendiği üzere takdir mahkemeye ait olmak üzere davacının davalıdan cezai şart talep edemeyeceği kanaatine varıldığı, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, mahkemenin takdirlerine ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı ve davalı şirket arasında, 05-08 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen … Fuarı’nda kullanılmak üzere stant kurulum ve kiralama işine ilişkin olduğunu, davacının, davalı tarafın iş bu kira sözleşmesi nedeni ile kesinlen fatura bedelinin ödemediği iddia ettiği, HMK 4. maddeye göre kira ilişkisinden doğan alacak davaları dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun belirtildiği, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gerektiği, dava konusu uyuşmazlık stand kira sözleşmesinden kaynaklandığından görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olup, dava şartlarının ise kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususların resen dikkate alınacak hususlardan olması nedeniyle dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceği anlaşılmakla yapılan açıklamalar uyarınca davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli Mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle Mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizinGÖREVSİZLİĞİNE 2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
4-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
5-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.09/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır