Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/168 E. 2023/588 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/168 Esas
KARAR NO : 2023/588

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 25.12.2019 tarihin de stand kurulum sözleşmesi
(… SÖZLEŞME) yapıldığınıve sözleşmenin taraflarca imza altına alınmış olduğunu, bu
sözleşmenin …. tarihleri arasında …. Merkezi’nde düzenlenen …. Fuarı’nda
kullanılmak üzere stant kurulum ve kiralama işine ilişkin olduğunu, davacı şirket tarafından
sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükler yerine getirilmiş, sözleşmede belirtilen tarihte stant
kurulumu eksiksiz olarak gerçekleştirilmiş ve davalı şirkete teslim edilmiş olduğunu, sözleşme bedeli 55.000.00 TL +KDV olarak belirlenmiş olduğunu, toplam tutarın 19.250.00 TL’si
sözleşme anında ve bakiye tutarın ise fuar tarihinde ödeneceğinin belirlenmiş olduğunu, fakat
sözleşmede belirlenen tarihte bakiye tutarın davacı şirkete ödenmemiş olduğunu, davalı şirket
tarafından Üsküdar … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesinde, davacı şirketin
belirtilen tarihlerde fuar alanına gelmemesi sebebiyle çeklerin verilemediğinin belirtilmiş
olduğunu, ancak bu durumun gerçeği yansıtmamakta olduğunu, davalı şirket fuar tarihi
sonrasında ödeme yapacağını belirterek banka İBAN numarasını davacı şirketten talep etmiş ve
iban numarası gönderilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından ödeme yapılmamış
olduğunu,
davacı şirket tarafından yapılan iş karşılığında 25.12.2019 tarihli ve … seri numaralı
fatura keşide edilmiş olup davalı şirkete tebliğ edilmiş olduğunu, Türk Ticaret Kanunu ve Yerleşik
Yargıtay İçtihatları gereğince ”faturanın teslim alındığı tarihten itibaren 8 gün içeriğine itiraz
edilmemişse fatura kabul edilmiş sayılır” hükmünü kurmuş olduklarını, faturaya davalı şirketin
itiraz etmediği gibi faturada belirtilen tutarda davacı şirkete ödenmemiş olduğunu, davalı şirket
bu konu da Ankara ….Noterliği … no 25 şubat 2020 tarihli ihtarname ile davacı tarafça ihtar
edilmiş ve davalı tarafça ihtarnameye itiraz edilmiş olduğunu,
yapılan ihtarlara rağmen borcun sebepsiz ödenmemesinden dolayı önce Bakırköy … İcra
Dairesi …. E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ve davalı şirket tarafından
hem borca hem yetkiye itiraz edilmiş olduğunu, yetki itirazı üzerine dosyanın taraflarınca yetkili
icra dairesine gönderilmiş ve davalı şirket Küçükçekmece … İcra Dairesi … E. Dosyası’na
borca, borcun faizine ve tüm ferilerine itiraz etmiş ve takip durmuş olduğunu, izah olunan nedenlerle; haksız ve kötü niyetle yapılan işbu itirazın iptali ile birlikte
takibin devamını, itiraz haksız ve kötü niyetle yapıldığından dolayı davalının % 20’den aşağı
olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, alacağın miktarının yüksekliği ve ilerde
tahsil edememe durumu da dikkate alınarak teminat mukabilinde veya teminatsız olarak ihtiyati
haciz kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar
verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ve davacı şirket arasında 25.12.2019 tarihli, …. tarihlerinde
…. Merkezinde düzenlenecek olan …. fuarında kullanılmak üzere stant kurum
ve kiralama sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, davacı tarafa 18.02.2020 tarihli … yevmiye
no.lu Üsküdar …. Noterliğinden çekmiş olduğumuz ihtarnamede de belirttikleri gibi, davacının
sözleşmeye aykırı olarak, sayılan işlerin önemli bir bölümünü eksik bir şekilde ve zamanında ifa
etmemiş olduğunu, sözleşme eki niteliğinde ki görseller ile yapılan işin önemli ölçüde farklılıklar
göstermekte, yapılan duvar, takılan avizeler, getirilen sandalyeler görseldeki gibi olmayıp oldukça
kötü durumda olduklarını, yine sayılan tüm bu aksesuarların zamanında değil, 1. Günün sonunda
getirilmiş olduğunu, bunu da belgeleri ile ispat edeceklerini, aynı şekilde toplam dört gün sürecek
olan fuarın ikinci günün sonunda davalının ayırt edici özelliği olduğu kabul edilmesi gereken
logoların davacı tarafından fuara getirilmiş olduğunu, yapılan tüm bu eksik ve yanlış işlemlerden
dolayı davalının zarara uğramış olup, davacı tarafı aradığında ise hiçbir şekilde yardımcı
olmayan bir tutumla karşılaşmış olduklarını, anılan ihtarnamelerinde, davacı …, kanunun
tanıdığı haktan yararlanmak istediklerini ve ayıp oranında indirim talep ettiklerinin açık
olduğunu, davalının uğradığı zarar çok daha fazla olmasına rağmen iyi niyet göstererek 6.000,00
TL ayıp indiriminden yaralanmak istemiş olduklarını,
davacı tarafça gerçeği yansıtamayan bir diğer söylemin ise, davalı şirket tarafından
IBAN numarası istendiği halde ödemenin yapılmamış olması iddiası olduğunu, davacı taraf
ısrarla taraflarından çekleri almaya çağrılmasına rağmen, bu çağrılarına ve yine söz konusu bu
ihtarnameye cevap vermeyerek sanki ödeme yapılmayacakmış veya ödemeden kaçılıyormuş gibi
ihtarnamelerine cevap niteliğinde olmayan bambaşka bir ihtarname göndermiş olduklarını, davacı … tarafından iddia edilen ancak yine gerçeği yansıtamayan bir diğer iddia ise,
gönderilen faturalara itiraz edilmediği olduğunu, bu iddiaların gerçeği yansıtamadığı yine
taraflarından gönderilen Kadıköy …. Noterliğinin 05.03.2020 tarih ve …. yevmiye no.lu
ihtarnamelerinde sabit olduğunu, söz konusu ihtarnamenin 3. Maddesinde de belirttikleri gibi
davacı yanca, 25.12.2019 tarihinde keşide edilmiş olan fatura ilk olarak mail yolu ile davalı
şirkete 24.01.2020 tarihinde gönderilmiş, anılan faturaya yine mail yolu ile itiraz edilmiş
olduğunu, fatura aslının ise davalı şirkete şubat ayı içerisinde gönderilmiş olup, fatura davalı
şirket tarafından tebliğ alındığı anda yasal süresi içerinde itiraz edilmiş ve davacının sözleşme
adresine gönderilmiş olduğunu, ancak davacının kargoyu teslim almamış olduğunu, bunun
üzerine yine ihtarnamelerinde belirttikleri gibi iadeli taahhütlü olarak tekrar gönderilmiş
olduğunu,
yukarıda izah edilen nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın
reddini, icra dosyasına yapılan itirazın kabulünü ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı
tarafa yükletilmesine karar verilmesini iddia ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı takip borçlusu tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
-Mahkememizce icra dosyası, taraflara ait Ba-Bs formları, dosya arasına alınmış, ticari defterler incelenmiş ve diğer tüm deliller toplanmıştır.
-Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 6.205,64 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının ” 18.02.2020 tarihli, 6.000,00 TL tutarlı, Cari Hesap” olduğu, davalı borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
-İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Somut olayda davacı taraf davalı ile aralarındaki 25/12/2019 tarihi sözleşme kapsamında …. Merkezi’nde stant kiralama ve kurulum işini üstlendiğini, kendileri tarafından sözleşmede belirtilen kurulum eksiksiz tamamlanmasına rağmen davalı tarafça bedelin ödenmediğini iddia ettiği görülmektedir. Davalı taraf ise sözleşmeyi inkar etmemekle birlikte davacı tarafça edimlerin eksik ifa edildiğini bu nedenle indirim yapılmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
-Taraflar arasında uyuşmazlığın çözümü bakımından öncelikli olarak davacı tarafın yerine getirdiği işlerin niteliğinin belirlenmesi gerekmektedir.
-Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret, bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Eser sözleşmesinde yüklenici, iş sahibinin istemi üzerine kural olarak bir şey meydana getirmeyi ve bedel karşılığında teslim etmeyi üstlenmektedir. Sözleşmede beceriye dayalı sonuç unsuru yerine emek verilmesi üstün ise eser sözleşmesi değil, hizmet alımına dair sözleşme söz konusu olacaktır.
-Buna göre taraflar arasındaki 25/12/2019 tarihli stant kurulum ve kiralama işinin karma bir sözleşme niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Ve fakat tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında stantların kurulumunda eksiklerin bulunduğu iddia edildiğinden, bu hususların eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
-Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığı eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi ve bu doğrultuda ilkelerin somut olaya uygulanması gerekmektedir.
– 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde “yüklenicinin bir eser meydana getirmesi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme” olarak nitelendirilmiş, sözleşmenin tarafları yüklenici ve iş sahibi olarak isimlendirilmiştir.
-Sözleşmeye ilişkin bu temel unsurlar yanında her sözleşme türünün kendine özgü unsurları bulunmaktadır. Eser sözleşmesinin de kendine özgü olan iki temel unsuru vardır. Bunlar eser ve bedeldir. Bu sözleşme ile bir taraf (yüklenici) istenen özellikle sonucu (eser) meydana getirmeyi, diğer taraf (iş sahibi) ise bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi (bedel) üstlenmektedir.
-Uygulamada ve Yargıtay içtihatlarında eksik iş, eser sözleşmelerinde yapılıp teslim edilen eserde yapılması kararlaştırılan bazı iş ve işlemlerin yapılmamış ya da olması gereken işlerin yapılmamış olması şeklinde tanımlanmaktadır. Özel hüküm bulunmamakla birlikte Yargıtay içtihat ve uygulamalarında eser sözleşmelerinde işin eksik ifası sözleşmeye aykırılık olarak nitelendirilmekte ve TBK 112. maddesi ( BK 96 ) gereğince borcun ifa edilmemesinin sonucu zararın istenebileceği kabul edilmektedir. Burada istenebilecek zarar da eksik işlerin giderim bedeli olup, olumlu zarar kapsamındadır.
-Eksik işlerin giderim bedelinin tespit edilebilmesi için eseri teslim alırken itirazi kayıt konulmasına ( eksik işlerin giderim bedelinin saklı tutulmasına ) gerek yoktur. İş sahibi zamanaşımı süresi içerisinde eksik işlerin giderim bedelinin talep edebilecektir.
-Davacı tarafın dava dilekçesi ile ticari defterlere delil olarak dayandığı görülmektedir.
-6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’ da ticari defterlerle ispata ilişkin hükümlere yer verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil olması” başlığı altında ticari defterlerle ispata ilişkin hükümler getirmiştir.
-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
-Yargıtay uygulamasına göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi gereğince; ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delildir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26/09/2018 tarih 2018/2696E. 2018/3431K. sayılı ilamı).
-Mahkememiz dosyası yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda taraflar arasındaki sözleşme ve fatura içerikleri doğrultusunda eksik veya ayıplı bir hizmetin bulunup bulunmadığı mevcut dosya kapsamındaki delil ve tanık beyanlarına bağlı kalınarak değerlendirilmesi ve tarafların ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla bir SMMM ve bir Mimar’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 29/11/2022 tarihli raporda özetle;
davacı … 2019 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden
usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2020 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili
hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu,
davalı … 2019 yılı ve 2020 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri
yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
davacı … ticari defterlerinde düzeltmeler sonrası, icra takip tarihi olan 08/07/2020
tarihi itibariyle, davacı … davalı yandan 6.000,-TL Alacaklı oldukları,
taraflar arasında, cari hesap yönünden 6.000,-TL fark olduğu, bu farkın, davalı …
tarafından davacı … 12.06.2020 tarihinde düzenlenmiş …. Numaralı
KDV Dahil 6.000,-TL’lik E-Arşiv Reklamasyon faturasının davacı … tarafından kabul
edilmeyip ticari defterlerine kayıt edilmemesinden kaynaklanmış olduğu, dosyasında mevcut tasarım projesi ve mahal resimlerinin karşılaştırılması sonucunda
sözleşme konusu işin uygulanmasında eksik ve ayıplı imalatların bulunduğu, sınırlı gün için
olmasına rağmen geç teslim edilen ve ayıplı işler için gerçekleşme oranının %80 olacağına
kanaat edilmiş olduğu, sözleşmeye konu işin KDV Hariç 55.000 TL x =,80 = 44.000,-TL, KDV
DAHİL 44.000,- x 1.18 = 51.920,-TL’lik kısmının yerine getirilmiş olduğu, davacı tarafından davalı … Teknik Değerlendirmeye göre kanaate varılan KDV DAHİL
51.920,-TL’lık iş için 64.900,-TL fatura düzenlemiş olduğu, dolayısıyla, davacı tarafından
davalı … (64.900,-TL-51.920,-TL)12.980,-TL fazla fatura düzenlemiş olduğu, ancak, davalı
tarafından davalı … 6.000,-TL’lik kısım için iade faturası düzenlenmiş olduğu, davalı tarafından davacı … 58.900,-TL ödenmiş olduğu, dolayısıyla, davalı tarafından
davacı … (51.920,-TL-58.900,-TL) 6.980,-TL Fazla ödeme yapılmış olduğu, dolayısıyla

davacının davalı yandan alacaklı olmadığı, davalı … fazla alınan tahsilat nedeniyle 6.980,-
TL borçlu oldukları görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememiz dosyası Davacı tarafın kök rapora ilişkin itirazlarının değerlendirilmesi, dava konusu sözleşme nedeniyle yapılan işlerin tamamlanma oranının belirlenmesinde hangi hususların göz önüne alındığı, varsa eksik ve ayıplı işlerinin ayrıntılarının tespiti, davacı tarafın gelen müzekkere cevapları doğrultusunda tacir sıfatını taşıyıp taşımadığının belirlenerek ek rapor düzenlenmesi amacıyla yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 13/02/2023 tarihli raporda özetle; taraflar arasında yapılan Sözleşme … tarihleri arasında …. Merkezi’nde
düzenlenen … Fuarı’nda kullanılmak üzere stant kurulum ve kiralama işi olup Dava Konusu
imalat 4 günlük süreç için yapıldığı, dosyasında mevcut tasarım projesi ve mahal resimlerinin karşılaştırılması
sonucunda sözleşme konusu işin uygulanmasında eksik ve ayıplı imalatlar tek tek
değerlendirilerek, sınırlı gün için olmasına rağmen geç teslim edilen ve ayıplı işler için
gerçekleşme oranının %80 olacağı görüş ve kanaatinin bildirildiği ve işlerin dökümüne yer verilerek tamamlanma oranlarının ayrıntılı bir şekilde belirlendiği görülmüştür.
-Tarafların ticari defterlerinin ve dava konusu işlerin incelendiği bilirkişi heyeti kök ve ek raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, Mahkememizce kök ve ek raporlar rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
-Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
taraflar arasında, cari hesap yönünden 6.000,-TL fark olduğu, bu farkın, davalı …
tarafından davacı … 12.06.2020 tarihinde düzenlenmiş … Numaralı
KDV Dahil 6.000,-TL’lik E-Arşiv Reklamasyon faturasını davacı tarafın kabul etmemesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
-Bilirkişi raporunda da ayrıntılarına yer verildiği üzere mevcut tasarım projesi ve mahal resimlerinin karşılaştırılması
sonucunda sözleşme konusu işin uygulanmasında imalat oranının %80 olduğu ve yine sözleşme kapsamında davalı iş sahibi tarafından davacıya 58.900,00 TL’lik ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
-Bu doğrultuda taraflar arasındaki sözleşme kapsamında tamamlanmayan %20 oranındaki işin, sözleşme kapsamında yapılması gereken işlerden olduğundan eksik iş kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacı iş sahibi tarafından sözleşme ile üstlenilen edimlerin tamamının yerine getirilmediği, davalı tarafça düzenlenen reklamasyon faturanın usule ve yapılan işlere uygun olduğu, davacı tarafından tamamlanan işin miktarı ve bedeli ile davalı tarafça yapılan ödeme miktarı nazara alındığında davacı tarafın davalı yandan 25/12/2019 tarihli sözleşme kapsamında bir alacağının bulunmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİ ile;
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 105,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 73,92-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca İstanbul Arabuluculuk bürosunun …. numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; davacı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır